Raf Yorumu: batuhanbbgl (@batuhanbbgl)

📺:TICK, TICK...BOOM! 🎯:Film/müzikal ⏲️:115 dakika 🎰:7/10 --------------------------------------------- Hayat koşuşturması, hepimizin zorunlu gailesi... Günü gelen ödemeler, geçim sıkıntısı, iş yaşamında geçirilen sıkıntılı zamanlar, zorlu bir öğrencilik hayatı vb pek çok dert hepimizin yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği günlük kara delikler... Bahsettiğim…devamı📺:TICK, TICK...BOOM! 🎯:Film/müzikal ⏲️:115 dakika 🎰:7/10 --------------------------------------------- Hayat koşuşturması, hepimizin zorunlu gailesi... Günü gelen ödemeler, geçim sıkıntısı, iş yaşamında geçirilen sıkıntılı zamanlar, zorlu bir öğrencilik hayatı vb pek çok dert hepimizin yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği günlük kara delikler... Bahsettiğim bu önergeler üzerine odaklanan bu yapım "Tick, Tick… Boom!" çaresizliği ve stresi size oldukça iyi bir biçimde yansıtıyor. Bu film için uyarlama diyebiliriz aslında... Henüz 36 yaşındayken kaybettiğimiz müzikal ve oyun yazarı Jonathan Larson'ın ilk oyununu yaratma sürecini ve iç dünyasını anlatan aynı adlı eserden uyarlanıyor. Prömiyerini 19 Kasım'da yapan filmin yönetmen koltuğunda, bol ödüllü "Hamilton" müzikaliyle dikkat çeken Lin-Manuel Miranda oturuyor. "Tick, Tick… Boom!", kendisinin aynı zamanda ilk filmi... Yapımın senaryosunu Steven Levenson ve Jonathan Larson kaleme aldı. Oyuncu kadrosunda ise Andrew Garfield, Alexandra Shipp, Robin de Jesús, Joshua Henry, Vanessa Hudgens, Jonathan Marc Sherman, Judith Light, Ben Levi Ross ve Bradley Whitford gibi isimleri görüyoruz. Özellikle oyunculuk açısından Andrew Garfield'ın uçtuğunu söylemeliyim. Bu performansıyla 2022 Oscar'ında "En İyi Erkek Oyuncu" adaylığını net hak ediyor. Müzikalde hızlı bir kurgu var, bu kurgu ana kahramanımız Garfield'ın enerjisiyle tam uyum sağlıyor. Dansları pek göremesek de müzikler hayli güzel... Jonathan Larson... New York'ta yaşayan, hayatını dramatik yazarlık-müzisyenlik-oyunculuk üçgenine adamış, 30 yaşına girmesine haftalar kalmış bir yetişkin... En büyük hayali, 30 yaşına gelmeden önce ilk oyununu sahneleyebilmek... Bu amaçla geldiği New York'ta küçük bir apartmanda yaşıyor ve geçimini gsrsonluk yaparak sürdürmeye çalışıyor. Bir yandan da geçim derdi, arkadaşlık problemleri, kız arkadaşıyla bir gelecek planlayamama gibi önemli dertler onu çevreliyor. İlk oyunu Superbia için gecesini gündüzüne katarak çalışıyor; ancak New York'un o ışıklı yanıltıcı acımasızlığı onu da vuruyor. 30 hayalini gerçekleştiremeyen Larson, bir yıl sonra New York'taki günlerinden esinlenerek bir rock monologu olarak kurguladığı ve off-Broadway olarak çıkarabildiği "Tick, Tick… Boom!"u sahneye koyuyor. Tüm o New York'un 90'lar bohem yaşamı altında, hırslı ve yetenekli bir gencin kendini gösterebilme mücadelesini izleyeceksiniz.