(Sil Baştan Doğarım'la alâkalı gönderide genel olarak haddimi aştığım için gönderinin bu kısmını ayrı olarak paylaşmam gerekti. Eğer ki birinci kısımdan habersizseniz gidip evvel birinci kısımdan haberdar olun. Neyse, o zaman devam.)
Bu arada Kalemlik dergisiyle tanıştım ve oradaki bazı…devamı(Sil Baştan Doğarım'la alâkalı gönderide genel olarak haddimi aştığım için gönderinin bu kısmını ayrı olarak paylaşmam gerekti. Eğer ki birinci kısımdan habersizseniz gidip evvel birinci kısımdan haberdar olun. Neyse, o zaman devam.)
Bu arada Kalemlik dergisiyle tanıştım ve oradaki bazı yazarlarla âşinâ oldum yavaş yavaş. Aralarında husûsî muhabbetimiz olan sâdece 3 kişi oldu:Enes Gürbüz, Fâtih Tezce ve Muhammed Baran Aslan. Enes'le âşinâlığımız devâm etti ve sonra iş arkadaşlığına daha doğrusu hemrâhlığa* dönüştü; Kalemlik'te yazar ve editör olarak, Radyo Mısra'da sunucu(dj) olarak bulundum. İlk eseri -Diğer eserleri de yolda inşallah.- Sil Baştan Doğarım Raf'ta bulunuyor, hattâ kendisinin Raf hesâbı da var öyle çok kullanmadığı.
Fâtih hocamla Kalemlik'te editör oluverince tanışma fırsatı buldum, kendisi çok güzel bi' insan, dışarıdan gözlemlediğim kadarıyla hârika bi' müdür ve baba. Sanata verdiği değeri çoğu yaşıtında göremiyorum, eski bi' dergici, şu anda da Bavul isimle dergide bi' şeyler gâlibâ ama yanılıyor da olabilirim. Onun da Rûzigâr ve Nesterem isimli eserlerine bi' göz atmanızı tavsiye ederim, o da Raf'a kayıtlı. Muhammed Baran Aslan hocamla ise tanışmamız bayağı geç oldu dolaylı olarak birbirimizden sürekli haberimiz olsa dahî. Kendisi benim aklımda tutamayacağım kadar fazla projeye imza atmış, bazılarını sayacak olursam:Radyo Mısra, Dünya Fanzin, Sayfasayfa instagram dergisi, Lâedrî Edebiyat Sayfası, İlk ve Son(instagram sayfası)...
Kendisinin maalesef ki çıkmış bir kitabı yok benim gibi, inşallah yakın vakitte ikimiz de kitaplarımızı çıkarma imkânı buluruz tabii benim önce şu Ben Sustum Kâinât Konuştu'yu tamâm etmem lâzım.
Sonra okul değiştirdim ve yeni okulumda da iki yazarla tanıştım, biri hocamdı ve roman çıkaracaktı. Şu an ismini tam olarak hatırlayamıyorum ama çıkartacağı kitap eğer çıktıysa güzel bi' kitap olmuştur diye düşünüyorum. Diğeri de sıra arkadaşımdı, bi' röportaj kitabı çıkaracaktı. Kendisi gelecekte diyânet işleri başkanı olmak istiyordu ve tüm yaşayan eski diyânet işleri başkanlarıyla görüşecek, bu görüşmelerini kitaplaştıracaktı. Bizim çılgın ve adamın dibi sıfatları ile sıfatlandırılabilecek müdürümüz de -Genellikle müdürleri sevmem ama bu adam hakîkaten adam gibi adamdı.- onun kitabını hazırlamasında yardım oluyordu, şimdi kitabın son durumu nedir bilmiyorum ama hâlâ bekliyorum kitabı.
Ayrıca bi' de tiyatro yazarıyla tanışıyorum, bu senenin sonuna doğru tanıştık kendisiyle, Osman Doğan'ın ekibi için yazıyordu ama eser daha bitmemişti. Ziyâfet Sofrası'na alternatif olarak bi' eser lâzımmış. Bana da teklif etmişti hattâ, bizim ekibe katıl diye. İnşallah İstanbul'a geri dönünce tiyatro sektöründe de izler bırakırım.
Bunlar hâricinde de tahminen çok yazar tanıyorumdur ama ilk aklıma bunlar geldi. Yakından tanıdığın birinin kitabını okumak kesinlikle daha zevkli oluyor.
Yorumlarda @hamza_gol28'in tanışmak istenilen yazarları da bir iki kere sorması netîcesinde o sormadan şu satırları yazmıştım ayriyeten:
Kimlerle tanışmak isteyeceğim husûsuna gelirsek Fyodor Dostoyevski, Michael Ende, Râsim Özdenören, Necîb Fâzıl Kısakürek, Nâzım Hikmet, Nûri Pakdil, Câhid Zarifoğlu, Ahmed Midhat Efendi, Edgar Allan Poe, Fuzûlî, Nâbî, Avnî, Orhan Velî, Sir Arthur Conan Doyle, Murat Menteş, Nûrullah Genç, Eiichiro Oda, Hayao Miyazaki(Evet, kitapları var.), Mimar Sinan(Onun da var.), Gülten Dayıoğlu(Küçükken görüştüm, tekrar görüşmek isterdim. Kitaplarının benim için neler ifâde ettiğini uzun uzun anlatmak isterdim.), İsmet Özel, Hasan bin Sâbit, Abdullah bin Revâha, Kâ'b bin Züheyr, Hz. ali, Cemil Meriç, Tezer Özlü(Ona tam olarak neyin Yaşamın Ucuna Yolculuk'u yazdırdığını sormak isterdim; o ne kitaptı öyle ya, acı çektim kitabı okurken.), Erdem Bayazıt, Alâeddin Özdenören, Mehmed Âkif İnan, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Bedîüzzamân Saîd Nursî, Gazâlî(Pek sevmem kendisini, biraz önyargılıyım gâlibâ. Bazı şeyleri neden yaptığını sormak istiyorum ona.), Evliyâ Çelebi(Günlük kaç bidon ayran içiyor, tam olarak onu merak ediyorum.), Abdürreşid İbrâhim, Mehmed Âkif, Tevfik Fikret(Kendisinin karşısına oturup çayımı elime alıp bacak bacak üstüne atarak 5 saat boyunca İstanbul'u övmek isterdim. Kesinlikle konuşması için müsaade etmez, konuşmam bitince de o cevap vermeden havalı bi' çıkış yapardım ortamdan.*), Nef'î, Eşrefoğlu Rûmî, Yunus Emre, Şeyh Gâlib, Dazai Osamu(Ningen Shikkaku/İnsanlığımı Yitirirken'i nasıl yazabildiğini sormak isterdim.), Howard Pyle, Charles Baudelaire, J. K. Rowling, Stephen King, Alvarlı Muhammed Lûtfi, Keçecizâde İzzet Molla, Muhibbî(Niye böyle salakça davrandığını sormak isterdim çok içten bir şekilde ama tahmînen boynumu vurdururdu.), William Shakespeare (Gerçekte kim olduğunu sormak isterdim, doğru olduğunu düşündüğüm teori doğru mu merak ediyorum.), İbrâhim Sadri, Mâlik bin Enes(Benim mezhep imamı, direkt ondan bi' şeyler kapabilirsem iyi olurdu. Zâten pek Türkçe kaynak yok, bayağı işim kolaylaşırdı.), James Clarence Mangan(Soracağım kesinlikle çok şey var.), Ah Muhsin Ünlü, Selçuk Aydemir ve Burak Aksak ilk aklıma gelenler oldu.
*Tatar Ramazan'dan alıntıdır.
*Ayrıca hemrâh yoldaş demek, belirtmeyi unutmuşum. Hâlbuki yıldız bırakmışım bir de oraya.
*Neden böyle bi' şey yaptığımı anlayamadıysanız Sis şiirini dikkatle ve rikkatle okuyunuz efem.
.
.
.
Hadi sağlıcakla, buraya da mı bi' şeyler yazayım. Estağfirullâhestağfirullâh.
28 Safer 1444 Cumartesi 24 Eylül 202