Merhaba!
Hızlı bir giriş yapayım hemen ~
Bee, yirmili yaşlarının başında, küçük, düşük ücretli işlerden alışkanlıkla kovulmuş, neşeli, eksantrik bir genç kadındır. Tatlış mı tatlış bir kedi cafe’de çalışmaktadır ancak gün içinde yaşanan küçük bir yangın kazasından sonra bu işi…devamıMerhaba!
Hızlı bir giriş yapayım hemen ~
Bee, yirmili yaşlarının başında, küçük, düşük ücretli işlerden alışkanlıkla kovulmuş, neşeli, eksantrik bir genç kadındır. Tatlış mı tatlış bir kedi cafe’de çalışmaktadır ancak gün içinde yaşanan küçük bir yangın kazasından sonra bu işi kaybetmiştir. İşyerinden çıkıp sessizce yağmur eşliğinde evine yürürken,
-sanmayın bu aşamada kederli bir melodi ve yağmurun yapraklardan usulca damladığı bir sahne çıkacağını dizinin asıl farklılığı bu olabilir beklenti duyulan alışılmış sahnelerde goofy tavırlar sergiliyor-
O esnada kutsanmış şekilde denemeyecek usul usul Jesus Christ ışığıyla gökten kedi benzeri cisim düşer , çizgi dünyasının alışılagelmiş gökten düşen karakterinin elli tane mimik yaparak komik ve kararlı bir replikle ana karakterle tanışır sahnesi ile değil bir baloncasına yalpakça
pıt- pıt- bat
diyerekten karakterimizin alanına giriş yapar.
Tuhaf, gizemli bir yaratık olan bu varlık PuppyCat, Bee’nin beş parasız ve işsiz olduğunu görünce, kendisini ve Bee'yi eğer ben senin evcil hayvanın isem sende doğru düzgün para kazanan bir sahip ol kedi tavrıyla dev, akıllı bir televizyon ekranı olan TempBot tarafından kendilerine bir iş verilen alternatif bir boyuta ışınlar. Bu tür geçici işlerin oluşturabileceği tehlikelere rağmen, Bee bu işte yetenekli olduğunu ve tehlikeleri göz ardı etmesi için yeterince iyi para kazandığını fark eder. Ancak anlatımımdan yanlış yönlendirme oluşturmak istemem bu dizi adventure time gibi sessizce ve beklenmedikçe olayları puzzle niyetiyle örmüş.
(artık o kadar her şeyi bekleyen paranoyak bir animasyon severim ki bunu derken alter ego’m he aynen hiç beklemedin bu yumuşluğa bu plot'u tavrı takınsada şimdi bunu bozmayalım )
Karakterler şemalarında bize adventure Time “buz kralı” 'nı “jack”’i sunuyor. Diziyi yavaş yavaş izliyorum daha bitirmedim buna rağmen bir şeyler oluşturma anlatma isteğime engel olamadım. Eğer sabırsız bir insansanız sanat anlayışınız sempatik renklendirmeden çok,
(bunu kendim uydurdum bu şekil şeyleri seven insanları diğerlerinden nasıl ayırırım bilemedim)
çok sembolizme ve yaratıcılığa daha yakınsa; hikaye açısından demiyorum çizimler alışılagelmiş değil her animasyon severe zevkli gelemeyebilir , zamanınıza değmeyebilir beğenmeyebilirsiniz.
Ancak ;
Steven universe, adventure time sizin için keyifli serilerse plot , karakter dinamiği ile sizi sıkmadıysa (sıktı diyenler gördüm evet) veya Pinterest hesabınızdan “cottagerocore” , “rorojump” , “aut nhom” esintili görseller cihazlarınızda yer edinebiliyorsa izlemenizi tavsiye ederim kesinlikle ekleyin listelere
Ben genelde animasyon serilerinde insanların oyunculuk yapmasının imkanı olamayan garip durumları içsel ızdırap kimlik bunalımı hissettiren yapımları tercih ederim. Rahatlamak için izlenir kategorim bile üstüne birkaç sayfa betimlemeli karakter analizi yapılabilecek içten pazarlıklı holy bible dokunuş ghibli filmleridir o yüzden bu şekil serilere yaklaşsam bile yarıda kalıyor sonra da üzülüyorum zamanıma.
Şimdi ghibli yapımlarında ne var kardeş pıtırcık animeler işte durumu da var,bu açmam gereken bir yapı oldu hemen altını inceden geçeyim. Çoğu insan ghibli filmlerini aile üyeleri ile sıcak samimi ortamlar temasında izliyor ben bu noktada çoğunuza ne alaka dedirtebilir her şeye sembolizm sıkıştırmayın dedirtebilir belki de içimdeki hayao miyazakinin hayatının boş kısımlarının varoluşçu doğa uyumu felsefesinin çizimlerindeki karakter gelişimlerinde yarattığı ucu açıklığıyla, en basitinden çoğu ghibli filmine yazdığım her biri pdf haline itinayla gelebilecek düşünce akımları buhranlarımı her tarafa dökme içten çocukluğumu saçmamı sağlayacak her türlü eyleme sebebiyet verebilirim.Pek tabi anlıyorum :") doğru...
Ancak konu bu değil iyice sapıttım; işte anlayın kan- vahşet- travma en azından yeni bir bakış açısı öğrenmeli slice of life yoksa sarmıyordu ancak sardı valla
(dedi eskilerin angels friends, winx fanı bozması)
Pamuk şeker yerken bu diziyi izleyin benim yoktu olsaydı çok giderdi diye düşünüyorum birde belki reyhan şerbeti içilir. Canım boyama yapmak istedi spotify’da minecraft müzikleri listesini açacağım ve melodileriyle dizinin içimde oluşturduğu kampı devam ettireceğim.
Eğer buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim umarım düşüncelerimi yeterince aktarabilmişimdir. Bitirince daha çok şey eklerim herhalde bu yazıya ya da eklemem kim bilir.
İngilizcesi çok basit bence ingilizce seviyeniz B1 kadar var ise ana dilinde izlenmesi naçizane tavsiyemdir