“Senin için bin tane olsa yakalarım,” dediğimi duydum.
Sonra döndüm, koşmaya başladım.
Yalnızca bir gülümsemeydi, hepsi bu. Her şeyi düzeltmiş değildi. Hiç bir şeyi düzeltmemişti. Belli belirsiz bir tebessüm. Minicik bir şey. Ormandaki bir yaprak; ansızın havalanan bir kuşun kıpırdattığı…devamı“Senin için bin tane olsa yakalarım,” dediğimi duydum.
Sonra döndüm, koşmaya başladım.
Yalnızca bir gülümsemeydi, hepsi bu. Her şeyi düzeltmiş değildi. Hiç bir şeyi düzeltmemişti. Belli belirsiz bir tebessüm. Minicik bir şey. Ormandaki bir yaprak; ansızın havalanan bir kuşun kıpırdattığı bir yaprak.
Bugün sizlere çok güzel bir kitap önerisi ile geldim. Bu kitap Uçurtma Avcısı. Kaç kere okudum bilmiyorum ama her seferinde kitabı daha çok seviyorum. Öyle güzel bir biçimde kaleme alınmış, öyle muhteşem bir kitaptı ki, duygularımı tarif etmem imkansız. Hiçbir eleştiri yapamayacağım türdendi. İlk defa bir kitabı okurken bu kadar çok ağladım.
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuktur. Aynı evde büyüyüp, aynı süt anneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir iş adamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.
Kitap Emir ile Hasan'ın çocukluğundan başlayıp büyüyünceye kadar yaşadıkları olaylardan bahsediyor. Emir ile Hasan ne kadar yakın arkadaş olsalarda birbirlerinden bir o kadar farklılardır. Hasan daha güçlü bir çocukken, Emir kitap okumayı, bir şeyler yazmayı seviyordu. Bu Emir'i babasının gözünde biraz daha düşürürken, Hasan'ı ise biraz daha yükseltiyordu. Emir'in, babasına kendini kanıtlamaya çalışırken ki iç savaşını, duygularını, düşüncelerinden bahsediyor bize kitap.
Emir kendisini babasına kanıtlamak için uçurtma uçurtma yarışmasına girer. Ve her şey böyle başlar.
O köşeye atılmış kadife pantolon. Her şeye rağmen ''Senin için bin tane olsa yakalarım'' demesi... her şeyi kabul etmesi... Kaç kez okudum bilemiyorum ama her seferinde o duyguları tekrar tekrar yaşıyorum. Kitabın güzelliğini tarif etmek imkansız ama söylemem gerekir ki muhteşem bir eserdi. Her duyguyu hissettiren, çoğu yerde ağlatan bir kitap. Okuduğum en iyi ve en sevdiğim kitap. Okumayan varsa mutlaka ve mutlaka kitaba bir şans vermeli.