Aysenalisa (@aysenalisa)

➜İlk sezon sabredip izleyince devamı çok iyi gibi çok yorum gördüm ama dayanmak bir yana ben ilk sezonu bile çok beğendiğim. Başlamadan önce kim bir sezon dayanacak diye düşünmüştüm. Bir de baktım ki ilk sezon sadece 6 bölümcük. Sizinde böyle…devamı➜İlk sezon sabredip izleyince devamı çok iyi gibi çok yorum gördüm ama dayanmak bir yana ben ilk sezonu bile çok beğendiğim. Başlamadan önce kim bir sezon dayanacak diye düşünmüştüm. Bir de baktım ki ilk sezon sadece 6 bölümcük. Sizinde böyle bir düşünceniz varsa hiç düşünmeden başlayın diye belirtmek istedim. ➜Kamera açıları, karakterler, oyunculuklar ve hatta konuk oyuncularına kadar her şeyiyle muhteşem bir diziydi. Böyle klâsik gibi görünen bir senaryonun aslında nasıl bir efsane olduğuna izlemeden inanamazsınız. ➜The Office sayesinde gülme efekti olamadan sitcom izlemenin ne kadar zevkli olduğunu tekrar hatırladım. Kahkahalarımı durduramadığım sayamıyacağım kadar çok sahnesi oldu. Hatta bazı sahnelerde oyuncuların bile gülmemek için kendini zor tutğunu farkettim. ⁠➜ İzlediğim sitcom finalleri arasında en çok beğendiğim final bu final olabilir. En sevdiğim sitcom da olabilir aslında.(Bir müddet sonra eklenen bilgilendirme: Favori sitcomum olduğuna karar verdim.) Sitcom izlemek bir bağımlılıktır arkadaşlar. Şu an kara kara The Office' den sonra hangi sitcoma başlasam diye düşünüyorum. ・・⁠ ・ Spoiler ➜Öncelikle içimde kalmasın birkaç olumsuz eleştirimi söylemeliyim. Michael diziden ayrıldıktan sonra zaten dizinin eksi tadı kalmamıştı bir de Nellie ve Robert gibi hayattan bezdiren karakterler dahil oldu diziye. Nellie sonradan değişti ama diziden bir miktar soğumama sebep olduktan sonra. Ayrıca Andy gibi bir karakteri ne hale getirdiler. Bu nasıl bir karakter gelişimi. İlk kez müdür olduğunda hiç değişmeyen ,sürekli iş arkadaşlarını düşünen biri ikinci kez müdür olduğunda neden böyle bir değişim yaşıyor? NEDEN? Diziyi izlerken aşırı sinirimi bozdu bu olay. ➜Vee bundan sonrasında bol bol övdüğüm kısımlardan oluşacak. Michael gittikten sonra dönmeyecek sanıyordum ama Dwight' ın düğününde görünce hiç abartmıyorum daha önce izlediğim herhangi bir şeye bu kadar çok sevinmemiştim. Dizi bitmişti ama Michael' ı son kez gördüm ya aklıma geldikçe etrafa salak bir gülümseme ile bakıyordum. Michael'ın geleceğinin spoilerini nasıl daha önce yemedim hala şaşkınım. Kendimi tebrik ediyorum 🤝. Giderken ağlattın ama dönünce yine gülümsettin be Michael. ➜Michael hava alanında ayrılırken mikrofonunu çıkarttıktan sonra son sözü "That's what she said" olmuştu. Döndüğünde de yine ilk sözünün bu olması çok hoşuma giden bir detaydı. ➜Finalde belgeseli izlemeleri de çok güzel olmuş. Ben kameraya bakıp konuşmalarını izlemeye o kadar alışmışım ki " Ne olacak bu belgesel? " diye hiç düşünmemiştim. Favori karakterlerimden söz etmek istiyorum ✧Tabii ki öncelikle Michael: Dizinin tam anlamıyla her şeyiydi. Toby gibi bir karakteri bile katlanılabilir kılan dünyanın en iyi patronudur kendisi. Holy ile mutlu bir şekilde diziden ayrılması tek tesellim. ✧Dwight: Resmen Michael'ın yokluğunda diziyi ayakta tutan karakter Dwight oldu.Onun o psikopat halleri, realist tavırları, Jim ve Pam ile yavaş yavaş ilerleyen dostlukları, Dunder Mifflen'e olan sevgisi ve daha bir sürü sebep var Dwight'ı sevmek için. Başlarda Angela ile ikisine sinir olsam da ilerleyen zamanlarda favori karakterlerinden birine dönüştü. ✧Creed: Çoğu zaman ekranda bölüm başı bir dakikadan daha az görünen bir karakterin bu kadar komik olması gerçekten inanılmaz. Sonunda kaçak bir suçlu olmasına şaşırdık mı? Hayır. ✧Jim ve şakalarına yer vermeden olmaz. Asyalı Jim, klasikleşmiş jöle şakası, Dwight taklidi, Stanley' in hiç bir şeye dikkat etmediğini fark edince yaptıkları, Dwight'ın düğününde yazdığı kitap ile ona yaptırdıkları ve daha onlarcası... Pam' e olan sevgisinden söz etmiyorum bile. ・・ ⁠・ Gönderimi nasıl bitireceğimi bilmiyorum. Bu sebepleee Joe McCarthy, Richard Nixon, Studebaker Television, North Korea, South Korea, Marilyn Monroe. RYAN STARTED THE FIREE!! Puanım: 10/10

aysenalisa 5 months ago

Noah Land

Cenk Ertürk

107 Gönderi

Hanımlar beyler, rafta benim kullandığım tek ve en güzel hesabın bir gönderisinde dahayız. Bu aralar tekrar Can Bonomo' ya taktığım doğrudur xjgxjvjdj bundan sonra her gönderimin açılışını böyle yaparsam şaşırmayın xjxjvj Aslında belki de aylardır izlediğim en durağan ilerleyen film…devamıHanımlar beyler, rafta benim kullandığım tek ve en güzel hesabın bir gönderisinde dahayız. Bu aralar tekrar Can Bonomo' ya taktığım doğrudur xjgxjvjdj bundan sonra her gönderimin açılışını böyle yaparsam şaşırmayın xjxjvj Aslında belki de aylardır izlediğim en durağan ilerleyen film ama buna rağmen bir an bile sıkılmadan, bunalmadan izledim. Filmlerde bu tarz boğucu atmosferleri sevmemin de katkısı büyük tabii. Ömer, küçükken onu terk eden babasının ölmek üzere olduğunu öğrenir. Babasının son isteği olarak 49 yıl önce diktiği ağacın dibine gömülmek istemesi üzerine onunla beraber köyüne gider. Ancak köylü ağacın Hz. Nuh tarafından 4000 yıl önce dikildiğine inanıp ağacı kutsallaştırdığı için buna karşı çıkıyor. Bunun üzerine Ömer'in gerçeği kanıtlamaya çalışmasını ve aynı zamanda yaşadığı sıkıntıları çözmeye çalışmasını izliyoruz. Bir sahnede Ömer köyün öğretmeninin vazgeçmesi için ona "Köylülerin umuda ihtiyacı var" gibi bir şey dediğini söylemişti. Tabii ki insanların umuda ihtiyacı var fakat umudu yanlış yerlerde, yanlış şekillerde aramak bizim büyük sorunlarımızdan. O ağacı adeta ilahlaştırıp bir de köyün imamının da gerçekleri net bir şekilde anlatmasına rağmen inanmayan köy halkıyla filmde bu sorunlara çok iyi değinilmiş. Sanırım filmi izlerken hiç sıkılmamamın bir diğer sebebi de izlerken sürekli Nuh ağacı ve köylünün yaptıkları hakkında birbirinden bağımsız bir sürü şey düşünmüş olmam. Ama daha fazla uzatmamak için bunları kendime saklamaya karar verdim cjfjcjv. Haluk Bilginer ve Ali Atay ikisi de ayrı ayrı harika oyuncular ama beraber müthiş oyunculuklar sergiliyorlar. Masum ile ikisini beraber izlediğim ikinci yapımı oldu ve ikisi de birbirinden iyiydi. Evet şimdi müsadenizle biraz Ali Atay'ı övmek isterim djvjfic. Leyla ile Mecnun' dan olan hayranlığımı bir kenara bırakarak çok ciddi bi şekilde söylüyorum oyunculuğu, müzisyenliği, yönetmenliği, senaristliği hepsini de nasıl bu kadar iyi başarabiliyorsun be adam cjgxjcj Feyz alınması gereken bir insan kendisi. Finalinden çok daha duygusal sahneler bekliyordum. Hikayenin bitiş şekli çok ağırdı bence ama bu hali çok güzeldi. Son sahneyi izlerken filmde yaşananları düşündüm ve bazı şeyler eksik kalmış gibiydi ama eksik de hissettirmedi. Yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi olmasına rağmen bence çok başarılı bir film olmuş. Zaman zaman çok iyi görselliğe sahip olan bir filmdi. "Sen neden bu kadar büyüksün baba?" Benim de bu soruyu sormam gereken bir iki kişi var. Ne zaman sorarım bilmiyorum ama mutlaka sormam gerektiğini biliyorum. "Neden sadece sevmek ya da nefret etmek zorundayız ki? Neden bu iki aşırı uca mecburuz? Arada bir yerde durmak o kadar mı zor?" Bu filmi izlemeye hep geç kaldığımı düşünürdüm. Yanılmamışım, geç kalmışım. Size de daha fazla geç kalmadan izlemenizi tavsiye ediyoruum. 8+1(Ali Atay oyunculuğu puanım)/10

aysenalisa 8 months ago

Trigun Stampede

Tatsuro Inamoto

2 Gönderi

Barış Alper girişi yapmamalıyım, Barış Apler girişi yapmamalıyım, Barış Alper girişi yapm- Merhabalar, herkes hoş geldi xjfjswjd Dünyanın çölleştiği, insanların ölüm kalım mücadelesi verdiği alternatif bir gelecekte geçiyor Trigun Stampede. Vash, başına 6 milyon dolar ödül koyulan, İnsansı Tayfun lakabıyla…devamıBarış Alper girişi yapmamalıyım, Barış Apler girişi yapmamalıyım, Barış Alper girişi yapm- Merhabalar, herkes hoş geldi xjfjswjd Dünyanın çölleştiği, insanların ölüm kalım mücadelesi verdiği alternatif bir gelecekte geçiyor Trigun Stampede. Vash, başına 6 milyon dolar ödül koyulan, İnsansı Tayfun lakabıyla acımasız bir seri katil olarak biliniyor. Ancak sanılanın aksine çok nazik, iyimser dünyanın bütün yükü onun omuzlarında olan şapşal birisidir. Bu yanlış anlaşılmanın sebebiyse Vash' ın ismiyle müsemma ikiz kardeşi Million Knives' dır. Vash, insanlara yardım ederken bir yandan da dünyadaki yaşamın devamlılığını sağlayan bitkileri toplamaya çalışan Knives'a engel olmaya çalışıyor. Başlarda olaylar bir tık hızlı ilerliyor gibi gelmişti ama bölümler ilerledikçe eksik olduğunu düşündüğüm şeyler açıklandı ve her şey yerine oturdu. İki Kardeşin bu kadar zıt karakterlere sahip olması ve birbirleri arasındaki güç farkı başta neden diye sorgulama sebep olmuştu ama sonradan bir şeyler yaşandı/açıklandı ve açıkçası benim için yeterli oldu. Ciddi olaylar yaşanırken aynı zamanda bazen araya giren absürt sahnelerin oluşunu, karakter tasarımlarını, hikayesini ve zaman zaman araya giren kanlı savaş sahneleri de çok sevdim. Karakterlerden uzun uzun bahsetmeyeceğim sadece Nicolas D. Wolfwood' a hayran olduğunu belirtmek istiyorum :) Openingini de çok beğendim. Çoğu bölümde geçmeden dinledim. Bana göre bu anime hak ettiği değeri hiç görmemiş bir anime. İzleyin efenim herkese tavsiyemdir. Vash' ın başına gelenleri izlerken şu diyalog sürekli aklıma geliyordu sjxjfjsj Mecnun: Dokunduğum her şeye zarar veriyorum ben doktor. Napmalıyım ben? Doktor: Dokunma 1998' de Trigun ismiyle animasyonun ilk versiyonu yayınlanmış. Ben @celestia' nın tavsiyesi üzerine Trigun Stampede' i izledim. İlk verisiyonunu izlemediğim için karşılaştırma yapamam ama bu halinin de çok güzel olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Tek temennim bir an önce 2. Sezonun gelmesi. Merak içinde bekliyor olacağım. Son olarak bana öneri yaparak bu güzel animeyi keşfetmemi sağlayan ve bu gönderiyi yazmaya beni teşvik eden @celestia' ya buradan çokça teşekkürlerimi iletiyoruumm 🤍🤍

aysenalisa 9 months ago

Mazisi Olmayan Adam

Jeong-beom Lee

15 Gönderi

"Geçen sefer sana arkamı döndüğüm için özür dilerim. Biriyle ne kadar yakınlaşmak istersen, her nasılsa o kişiyi tanımıyor gibi davranmak zorunda kalıyorsun." Normalde bu filme gönderi yazmayı düşünmüyordum ama finalden olan bu alıntı bana en sevdiğim filmlerden biri olan Blade…devamı

aysenalisa 9 months ago

Diriliş

Alejandro González Iñárritu

138 Gönderi

Konusunu hemen anlatayım. Şimdi kürkleri için hayvan avlayan bir grup var. Yine bu grubun kürk için avlandıkları bir gün rehberleri olan Hugh Glass bir ayı tarafından saldırıya uğruyor ve çok ağır bir şekilde yaralanıyor. Sonrasında bu karda kışta taşıyıp götürsek…devamıKonusunu hemen anlatayım. Şimdi kürkleri için hayvan avlayan bir grup var. Yine bu grubun kürk için avlandıkları bir gün rehberleri olan Hugh Glass bir ayı tarafından saldırıya uğruyor ve çok ağır bir şekilde yaralanıyor. Sonrasında bu karda kışta taşıyıp götürsek olmaz, ölüme terk etsek hiç olmaz diye ikilemde kalan adamları bir şekilde onu orada bırakmak zorunda kalıyorlar. Sonra bambaşka olaylar oluyor (Arada yaşanan olayları anlatamam çok büyük spoiler olur.) ve Glass intikam almak için geri dönmeye çalışıyor. En baştan belirteyim ben bu filme tam anlamıyla bayıldım. Hikâyesi gerçekten çok iyi. Oyuncu kadrosu ve oyunculuklarına zaten söyleyecek lafım yok. Glass ın verdiği yaşam mücadelesi, gösterdiği azim ve kararlılığı da hayranlıkla izledim. Süresi uzun olduğu için başlamaya tereddüt ettiğim film daha ilk dakikalarından itibaren akıp gitti. Bütün filmi bir an bile sıkılmadan izledim. En sevdiğim film atmosferi böyle karanlık ve boğucu atmosferler olabilir. Böyle güzel intikam hikâyelerini de çok severim ve burada ikisi birleşmiş. Bir filmden başka ne isterim ki Bu arada @cubbelifederal haklıymışsın. Bütün film aradım ama gerçekten de filmde Tom Hardy yokmuş. B12 lerinden şüphe ettirdiğim için nasıl üzgünüm bilemezsin. Sadece Fitzgerald karaktersizi çok çok az andırıyordu ama neyse ki o değildi. ・・・ Spoiler At ile uçurumdan düştükleri sahneden sonra Glass ilk atı gördüğünde "kes atı gir içine, sıcak sıcak uyursun" dedim skfjdj. Gerçekten yapmış olmasına mı şaşırsam yoksa böyle bir düşüncenin bende var olmasına mı şaşırsam bilemedim skvjdjdsdk. Bir de sonrasında Fitzgerald Glass atın üstündeyken onu vurduğunda yaptığı şeyi tahmin etmiştim. Üst üste böyle yerinde tahminler yapmış olmama fazlasıyla şaşırdım dksksjd Böyle intikam hikâyelerini izlerken acayip benimsiyorum. Finalde Fitzgerald ı kendisi öldürsün çok isterdim ama bir an için ona kanıp öldürmeyecek diye de korkmadım değil o yüzden bu şekildeki sona bile razı oldum. Şimdi biraz olumsuz yönlerinden de bahsetmeden edemeyeceğim. Mesele başrol kontenjanından dolayı Glass in asla ölmemesi. O soğuk havada o yaralı haliyle yaptıklarını da hadi diyelim geçtim önce ayı, sonra uçurum derken onca kez ölümden dönmesi biraz fazla geldi. Ona yardım eden adamın hikâyesinin de kendi yaşadıklarına benzemesi şans faktörü de bir yere kadar dedirtti. Sanırım bu filmi izlerken bir tık fazla ciddiye almışım. Bir de tamam zor şartlar altındasın, yaralısın falan ama balığı da ciğeri de yerken yanında ateş var neden pişirmeden yiyorsun? Böyle birkaç sahne gözüme sanki filme etkileyicilik katmak için eklenmiş gibi geldi. Ha işe yaradı mı yaradı o ayrı mesele skdajcjdfjsj ・⁠ ・・ Son olarak hemen Aragorn bu sahnede ayak parmağını kırmışçılar gibi bu filmle ilgili izlemeden önce bildiğim sayılı bilgilerden birini size satmak isterim djcxjrdjf Dicaprio abimiz gerçekte vejetaryen imiş. Filmde bizon ciğeri yediği sahnede daha gerçekçi olsun diye gerçekten yemiş o ciğeri. Adam Oscar ı alabilmek için ne gerekiyorsa yapmış gerçekten helal olsun. Bence fazlasıyla da hak etmiş. İzlemeyen herkese şiddetle tavsiye ederim. 8,5/10

aysenalisa 10 months ago

Happiness

Sang Woon Han

58 Gönderi

Beni bilen bilir gerilimmiş salgınmış hiç sevmem(!) bu tarz dizi filmleri skcjd (11 sezonluk twd geçmişim her an beni çarpabilir jsjxcjd) O yüzden bana da bir farklılık olsun dedim ve Happiness i izledim :) Korona sonrası tedavi için kullanılan bir…devamıBeni bilen bilir gerilimmiş salgınmış hiç sevmem(!) bu tarz dizi filmleri skcjd (11 sezonluk twd geçmişim her an beni çarpabilir jsjxcjd) O yüzden bana da bir farklılık olsun dedim ve Happiness i izledim :) Korona sonrası tedavi için kullanılan bir zatürre ilacından bir salgın yayılmaya başlıyor. Enfekte olan insanlar sürekli susuyor. Yeterince susadıktan sonra kana susamış birer zombiye dönüşüyorlar eheh (aklıma sürekli kavanozla su içip çok şükür yarabbi diyen teyze geldi djfjrjd). Salgının başlangıcıda ilk vakaların görüldüğü yerler karantinaya alınıyor ve dizide olayların geçtiği bina onlardan birisi. Başroller burada mahsur kalıyor ve sonrasında yaşam mücadelesi falan derken olaylar olaylar. Gönderi yazarken en üşendiğim şey (muhtemelen tek üşendiğim şey xndiwjs) konusundan bahsetmek. Gönderilerimden de anlaşılıyordur muhtemelen. Bir süredir izlediğim yapımlardaki klişelere ayrı bir sinir oluyorum. Burada da ilk bölümden olunca kapattım sonra neyse dedim bitireyim jdjfjf. En kötü gelir burada gömer giderdim jsjxjh. Başladığım dizi filmi yarım bırakamıyorum. Neyse ki beğendim de izlediğime pişman olmadım. Öncelikle yıl olmuş 2021(yayın tarihi) hala neden anlaşmalı evlilik konusunu izliyoruz? Ama ilginçtir bunun süresi uzundu jxjdk 10 sene ne yahu bir ev için yapılacak iş mi bu? Sanki biraz abarttın be Sae bom. Jung yı hyun 12 senedir aşıktı da o yüzden kabul etti diye onu çok yargılamıyorum jdjfjd (Bu da bambaşka bir konu ama uzatmayacağım) Ama neyse ki dizinin ana konusu bu değildi ve sadece girişte olayları bağlamak için kullanıldı. Başlarda ben mi olayları abartıyorum yoksa onlar mı çok medeni diye düşündüm ama hatırladım ki salgın daha yeni yayılıyor. Salgın boyutunu bilmiyorlar. Dış dünya ile bağlantıları koptuğundan gelişmelerden de haberdar değiller ve bir hafta içinde kurtulacaklarını düşünüyorlar. Kısaca düzenleri bozulsun istemiyorlar. Bunu fark edince her şey mantıklı gelmeye başladı. İzlerken beni çıldırtan (doktor, youtuber), ölse de kurtulsak dedirten karakterler de vardı ama onlar en baştan kendilerini belli etmişlerdi. Diğerleri de işler sarpa sardıkça değişmeye başladılar. Bu açıdan da beğendim diziyi. Aksiyonu da bence bir binada geçtiğini düşünürsek gayet iyiydi. Şahsen ben izlerken sıkılmadım. Zaten dizi 12 bölüm ve bir sonraki bölümü merak ettirdi. Zaman zaman da şaşırttı. Bu karışıklıkta o binaya bu kadar özen göstermeleri başta zorlama gelmişti ama finalde güzel bağladılar yani en azından bir açıklaması oldu. Bu paragrafta spoiler yerleştirmesi uygulanmaktadır sjsxjdj. Başlarda başrol kızın antikorlara sahip olup dünyayı kurtardığı bir dizi olacak diye korkmuştum ama şaşırtıcı bir şekilde sadece o değil başkaları da vardı. Zaten kaç milyon milyar insan var sadece bir kişi mi bağışık diye sorguluyordum bu tür yapımlarda. Ha bir de hamile kadının çocuğunu enfekte bir anneden doğduğu için bebeğin kanıyla aşı üretilir diye düşündüm ama neyse ki bu da olmadı. Evet diziyi sürekli ya şöyle olursa diye izledim djdjdk Bu aralar üst üste çook iyi yapımlar izledim ama bir türlü gönderi atasım gelmedi. Bunu da taslaklarımda çürütecektim ama atayım dedim. Son olarak içinde gereksizce fazla ve klişe sahneleri olmayan Kore yapımları sizler iyi ki varsınız skxdhdkcj Güzel diziydi. Tavsiye ederim. 7,5 tan 8

aysenalisa 11 months ago

Garez 3

Toby Wilkins

6 Gönderi

👻 Kardeşimin çocukluk travması olan filmi sonunda buldum xjfsjfjej. Serinin ilk iki filmini izlemeye gerek yok, klasik korku filmidir işte doğru düzgün bir hikayesi olmaz diye düşündük ve travma sebebi olan serinin 3. filmini direkt izledik. Ki zaten ilk iki…devamı👻 Kardeşimin çocukluk travması olan filmi sonunda buldum xjfsjfjej. Serinin ilk iki filmini izlemeye gerek yok, klasik korku filmidir işte doğru düzgün bir hikayesi olmaz diye düşündük ve travma sebebi olan serinin 3. filmini direkt izledik. Ki zaten ilk iki filmi izlemeye gerek de yokmuş. 👻 Kadının gazerzi neymiş hemen anlatayım hehehe Küçükken bu kadının annesi insanlara musallat olan ruhları çıkarıp çıkardığı ruhları kendisine içiriyormuş (evet içiriyomuş). Meğer bu ruhlar da kadına yerleşmiş ve gitmemişler ksjfhj Kocası ilerde kadını, çocuğunu ve kedisini öldürüyor. Bunun üzerine kapı gıcırtısı sesli kadın, kedi sesli çocuğuyla beraber elalem yaşıyor bizim neyimiz eksik diye düşünerek insanları öldürmeye başlamışlar. 👻 Film o kadar klişe ki bu kadar klişeyle korkmayacağımı biliyordum zaten ama korkutmayı geçtim germedi bile. Aklınıza gelebilecek bütün korku unsurları bu filmde var ama bayaaa başarısızından. Filmin neresini eleştireceğimi şaşırdım ve değmeyeceği için de saymaya üşendim açıkçası. Uzun zamandır izlediğim bir filmin zaman kaybı olduğunu düşünmemiştim. Bu film zaman kaybıdır arkadaşlar. Kısacası çok kötüydü, izlemeyin. Bu seri izlenecekler listenizdeyse falan çıkarın diye bu gönderiyi atmak istedim xjvsnjx 👻 Bu paragraf filmle alakalı değil filmi bulmamla ilgili. O yüzden okumak istemezseniz eğer direkt geçebilirsiniz. Dün kardeşimle konuşurken garip bir ses geldi. Sesin sebebi kardeşim eve girerken kapıyı tam kapatmayıp aralık unutmuş ve rüzgardan yavaş yavaş kapı açılmış. Böyle tıkırtı mı desem gıcırtı mı desem bilemedim öyle bir sesti. Evde sadece ben ve kardeşim vardık ve hava da yağmurluydu. Ben de " Bu tam da korku filmlerinden bir sahne. Gidip bakma yoksa ölersin" dedim skfkdk. O an kardeşimin küçükken korktuğu film aklıma geldi ve bir inat tekrar bulmaya çalıştım. Küçükken arkadaşıyla beraber bu filmi CD den izlemişler. İzledikten sonra kardeşim aylarca evin içinde karanlıkta bir odadan diğerine bile geçemiyordu. Zamanında ismini öğrenmeye çalışmıştım ama ismini asla hatırlamıyordu. Tabii ki CD de yok. Kısmen tarifleriyle bulduğumuz filmlerin doğru olup olmadığını da bilemiyorduk çünkü korkudan izlemeyememiş ve hiçbir sahnesi aklında kalmamış skfjejdjd. Sonunda bir iki detay daha hatırlayabildi. Bulduğum her filmin sahnelerine ve görsellerine baktık sadece bir fotoğrafı hatırladı ve garez 3 imiş. Kısmen bilinen bir film serisi de sayılırmış aslında. Ben de her ablanın yapacağı gibi bugün açtım filmi, oturttum kardeşimi yanıma ve beraber izledik djsjcsjd. Arada bir yokladım korkuyor mu diye ama artık o da büyümüş korkmadı dkfjrksjdh 👻 Filmi izlerken pek de alakası olmayan ama aklıma gelince kardeşime dinlettiğim şarkıyı size de önereyim. Filmi izlemeyin ama şarkı güzel tavsiye ederim. Şimdiden keyifli dinlemeler. Çağrı Sinci- Canavar Kafanda

aysenalisa 11 months ago

Erased

Keigo Sasaki

54 Gönderi

🕸️29 yaşındaki Satoru kötü bir şey olacağında zamanda bir miktar geriye gidiyor ve buna "uyanış" diyor. Bu her olduğunda etrafını dikkatle inceleyip ters giden bir şeyler arayarak müdahale edip engellemeye çalışıyor. Bir gün bir cinayetin (spoiler olmaması için kim olduğunu…devamı🕸️29 yaşındaki Satoru kötü bir şey olacağında zamanda bir miktar geriye gidiyor ve buna "uyanış" diyor. Bu her olduğunda etrafını dikkatle inceleyip ters giden bir şeyler arayarak müdahale edip engellemeye çalışıyor. Bir gün bir cinayetin (spoiler olmaması için kim olduğunu söylemiyorum) katil zanlısı olduğu bir duruma düşüer ve kaçarken uyanış ile 18 yıl öncesine gider. Satoru, 18 yıl önce işlenen ve kendisiyle de bir şekilde ilgisi olan üç çocuğun cinayeti ile suçu üzerine atılan cinayetin bağlantılı olduğunu anlıyor ve kurbanların öldürülmesini engellemeye çalışarak hem onları hem de gelecekte öldürülecek kişiyi kurtarmaya çalışıyor. 🕸️Ben gerçekten bu animeyi çok beğendim. Her bölüm sonunda bir sonraki bölümü merak ettirip gayet sürükleyici bir şekilde ilerleyen, bazen gülümseten bazen de göz dolduran mükemmel bir anime Erased. Bütün gerçekleri son bölümde öğrenmemiş olmamız da bence çok iyi oldu. Zaten final biraz aceleye getirilmiş gibiydi bir de kısmen belli olan katili son anda öğrenmediğimize sevindim. Henüz gönderimi bitirmedim ama şimdiden söyleyeyim herkese tavsiyemdir. 🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️ Spoiler 🕸️Bize Satoru' nun arabadan nasıl kurtulduğunu göstermediler. Nasıl kurtulduğuna dair İhtimalleri düşünürken acaba mangası var mıdır belki orada gösteriliyordur diyerek baktım ve neyse ki mangası varmış. Bu arada live action dizisi de varmış ama izlemem :) Neyyse velhasıl kelam sonunda öğrendim nasıl kurtulduğunu ksjdjdjs Özet geçmek gerekirse arabanın tamamı suya gömülmediği için o sırada yoldan geçen bir veteriner arabayı görüp kurtarıyormuş Satoru' yu. 🕸️Ben de başta Kayo ile Satoru kavuşsun isterdim ve finale de çok üzüldüm ama düşündükçe bu sona bile razı olduğunu fark ettim. Yine izlerken kafamda bir sürü mutsuz son kurdum difjsjd. Böyle geçmiş dönme temalı dizi/filmlerde herkesin kurtulması bile bence büyük bir başarı. Mesela bir ara sonu Kelebek Etkisi filmine benzeyecek diye acayip korkmuştum. Konu olarak kısmen anımsatsa da neyse ki sonu benzemedi. 🕸️Satoru' nun komadayken 15 yılı gittiği için üzülmüştüm ama en başta da 18 yıl geriye gitmişti. Arada +3 sene fazlası bile var bir de böyle düşün ( Büyük Hilmi' nin sesiyle djdkfjrjf) dedim kendi kendime kscjdjsjx . Şaka bir yana muhtemelen bu kez daha iyi bir hayatı olurdu o yüzden biliyorum biraz saçmaladım ama biraz optimist olmanın da kimseye zararı olmaz. 🕸️Öğretmen fazla iyi olduğu için ( Ulan Ba Reum hepsi senin yüzünden skdjrjdj) başta bayağı bir şüphelendim. Sonra değildir diye umut ederken arabadaki şekerleri ve tepkisini görünce emin oldum. Bir torpido gözü dolusu şeker olmasını hadi geçtim diyelim " Yani alt tarafı şekerlerini gördü cinayet aletini mi gördü o ne biçim bir tepki?" diye düşünmüştüm ki şu an zaten cinayet aletini görmüş sayıldığı aklıma geldi. 🕸️ Öğretmeninin 15 yıl uyanmasını beklemesi mevzusunu da uzatmayacağım o da bi garipti ama zaten öğretmen de normal değildi. 🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️🎞️ 🕸️Satoru' nun kararlılığı ve fedakarlığı gerçekten takdire şayandı. Başta bu çocuk haliyle ne kadarını önleyebilir diye düşünmüştüm ama gerçekten çok şaşırttı beni. Başta Satoru ve Kayo olmak üzere bütün arkadaşlarının birbirlerine inanması, koruyup kollamaları ve desteklemeleri çok güzeldi ve aşırı tatlılardı. Satoru' nun annesinin de ona güvenip sürekli onun arkasında durması da ayrıca güzeldi. Kenya' ya ayrıca değinmek istiyorum. Çünkü çok sevdim kendisini. Hadi Satoru geçmişe gitti ve her şeyin farkında olduğu için böyle şeyler yapıyor. Sen bu yaşta bu kadar zeki ve mantıklı minnoş bir insan olmayı nasıl başardın? 9/10

aysenalisa 1 year ago

Şeytanı Gördüm

Jee-woon Kim

30 Gönderi

Bu gönderiyi sakin bir şekilde yazmaya çalışmak benim için baya bir zor oldu. Daha önce hiçbir gönderimdeki dizi ya da filmi uyarı yaparak önermemiştim. Bu filmle benzer (özellikle kan, vahşet ve şiddet) sahneleri olan önerilerim vardır muhtemelen ama bu film…devamıBu gönderiyi sakin bir şekilde yazmaya çalışmak benim için baya bir zor oldu. Daha önce hiçbir gönderimdeki dizi ya da filmi uyarı yaparak önermemiştim. Bu filmle benzer (özellikle kan, vahşet ve şiddet) sahneleri olan önerilerim vardır muhtemelen ama bu film bir bambaşka düzeyde. Sizin bu tür bir filmde rahatsız edici deyince aklınıza hangi öğe gelir? İşte o var skdjdk. O yüzden midesi hassas olanların izlememesini tavsiye ederim. Ajan Dae Hoon' un nişanlısı bir seri katil tarafından canice öldürülür. İntikamını almak için işinden izin alıp katilin peşine düşüyor. Bundan sonra aralarında bir kedi fare oyununu başlıyor. Bu arada finalin iki farklı versiyonu varmış. Birinde ajanın müzikle beraber ağlama sesi de gelirken diğerinde sadece müzik sesi varmış. Ben ağlama sesi gelen versiyonunu izledim. Bitirdikten sonra merak edip bakayım dedim ve başka bir yerden açtım. Hakikaten öyleymiş ama bence ağlama sesinin geldiği sahne çok daha etkileyiciydi. Raf filmin açıklamasına "İntikamı kanlı olacaktır, bir canavara dönüşse bile." yazmış. İzleyen kişiler belki bana katılmaz ama benim için canavar bir yana şu an gözümde Dae hoon bir kahraman,o mahallemizin minnoş Spidermani. Yani kısaca çok kral bir insan kendisi. O görevdeyken bile telefonda konuştuğu nişanlısına şarkı söyleyen bir adamıdı. Nasıl canavar diyebiliriz ona? Ayrıca adamın önünde nişanlısının kafası yerlerde yuvarlandı. Bu adam delirmesin de ne yapsın? Az bile yaptı.(Spoiler: Tek hatası yakalayıp yakalayıp salmasıydı o karaktersizi. Ne yapacaksan yap işte ne diye bırakıyorsun sürekli. Olan yine kendi ailesine oldu.) Benim içim soğumadı onun nasıl soğusun? Yazdıkça sinir katsayım artıyor. Ben cani veya şiddet yanlısı değilim arkadaşlar ksjxfk Jang Kyung chul (katil) karaktersiz bir karakter. Ulan giyotinle de öldürmezsin kadını. Psikopatlığın nasıl bir boyutu bu. Biri her şey yetmemiş gibi insan eti yer, diğeri ise kesinlikle izlediğim en tiksindirici karakterdi. Bu kadar sayıp söverek izlediğim başka bir film hatırlamıyorum. Filmlerde başta ölecek kişi genelde bellidir ve o kadının da öleceği belliydi. Ben de şunu düşündüm: Bu filmi ben yapacak olsam katilin kimliğini en başında gösterir ve seyirciye sırayla her iki tarafın hamlelerini izletirdim. Sonuçta bu bir gizem filmi değildi. Vardır tabii ama o an için benim aklıma benzer bir film gelmedi. En azından alışılmışın dışında olur diye düşündüm. Birkaç dakika sonra baktım ki katilin yüzünü gösterdiler. Tamam dedim işte bu tam da düşündüğüm film. Hatta bizim bilmemiz yetmedi onu arayan ajan da hemen öğrendi. Keşke başka bir şey isteseymişim jdjfdj. Bundan sonrası azıcık spoiler sayılabilir. Bir de o kadar sinirlenmiştim ki bir ara keşke bir saatte falan adamı yakalasa ve kalan sürede de bol bol işkence etse şu adama diye düşündüm. Başka türlü içimiz rahatlamazdı. Garip bir şekilde o da oldu djshjck Beğendiğim bazı kısımları kısaca söyleyeyim: Katili zeki, havalı, yaptıklarına özenilen bir katil olarak göstermediler. Olması gerektiği gibi ondan sadece nefret ettik. Katile GPS yutturma fikrini çok beğendim. Giriş ve özellikle final sahnesine hayran kaldım. Giriş oldukça etkileyici başladı ve finali de bize bu intikamın aslında onun sorunlarının çözümü olmadığını fark edişini çok güzel yansıtmışlardı. Oyunculuklara da söyleyecek sözüm yok bayağı iyilerdi. Aslında filmin uzun bir süresi var ama hiç sıkmadan akıyor. Spoiler: Onun gibi bir psikopatın daha çıkmasını beklemiyordum. Bu açıdan da beni şaşırttı. Tek olumsuz eleştirim ajanın katili kolay bulması değil de polislerin aşırı beceriksiz olup onların hiçbir şeyi bulamaması olabilir. Son olarak Kore yapımlarına karşı bir ön yargınız varsa olmasın arkadaşlar skxjsj En son ne zaman şu film kadar beğenerek bir filmi izlediğimi düşündüm ve fark ettim ki o da yine bir Kore filmi olan Memories of Murder' dı. 🔪🩸10/10

aysenalisa 1 year ago

Fullmetal Alchemist: Brotherhood

Yasuhiro Irie

34 Gönderi

BU MUAZZAM BİR ANİME. BU İNANILMAZ BİR ANİME. Alphonse ve Edward annelerinin ölümünün ardından simyadaki eşit takas kanununu ( Kısaca alınanın yerine ona denk başka bir şey verilmeli.) kullanarak annelerini geri getirmeye çalışırlar. Bunun sonucunda Edward bir bacağını ve Alphonse'…devamıBU MUAZZAM BİR ANİME. BU İNANILMAZ BİR ANİME. Alphonse ve Edward annelerinin ölümünün ardından simyadaki eşit takas kanununu ( Kısaca alınanın yerine ona denk başka bir şey verilmeli.) kullanarak annelerini geri getirmeye çalışırlar. Bunun sonucunda Edward bir bacağını ve Alphonse' yu kaybeder. Bu başarısız denemenin ardından Ed insan ruhuna denk bir şeyin olmadığını fark edince kolu karşılığında Al' ın ruhunu bir zırha mühürlemeyi başarır. Bundan sonrası için tek amaçları felsefe taşını bularak eski vücutlarını geri almaktır. Dizinin 2003 de Fullmetal Alchemist adında ilk versiyonu yayınlanmış. Hangisi izlesem diye düşünürken öğrendiğim kadarıyla fma' da bir noktadan sonra (15. bölümden sonra sanırım.) mangadaki hikayeye göre devam edilmemiş. Orijinal versiyonu çok istenince de 2009 da mangaya göre ilerleyen fmab yayınlanmış. Azımsanmayacak kadar insanın bu yüzden fma' yı çok kötülediğini fark etmiştim. Ben ilk versiyonunun da çok iyi olduğuna eminim ama önce değiştirilmemiş versiyonunu izlemek istedim. İlerleyen zamanlarda Ed ve Al'i özleyince onu da mutlaka izlerim. Finalin muhteşemliğinden bahsetmeliyim. Final dediğin işte böyle olur. Mükemmel ya mükemmell. İzleyerek harcadığım sürenin her bir dakikasını hak eden bir anime. Gerçekten animelere şöyle sonlar yazmak çok mu zor? Sırf finali için bile favori animem olmaya aday. (Bir müddet sonra eklenen 2. bilgilendirme: Favori animem olduğuna karar verdim.) Spoilerlı olarak biraz daha övmeye devam edeceğim dkcjsks Alphonse ve Edward' ın birbirine olan sevgisi, güveni, yaptıkları fedakarlıklar ve beraber çektikleri acılar hepsinin çok iyi aktarıldığını düşünüyorum. Muhtemelen kardeşlik kavramını bu kadar güzel işleyen başka bir yapım izlememişimdir. Dizide her karakterin kendine göre gayet haklı motivasyonları var. Kötü karaktere bile bir noktada hak veriyorsunuz. Özellikle Scar buna mükemmel bir örnek. Ayrıca onun ve Greed in yaşadığı karakter gelişimi de olağanüstüydü. Animede öyle ters köşeler ve beklenmedik olaylar yaşanıyor ki artık bir noktadan sonra nasıl tepki vereceğimi şaşırdım. Ölen karakterlerin ölüm şekillerinin üzerine de gerçekten çok düşünüldüğü barizdi. Burada özellikle aksiyon açısından değil de karakter motivasyonları, yolculukları ve bu yolculuğun nasıl son bulduğundan bahsediyorum. Karakterlerden uzun uzun bahsedip hepsini bol bol övecektim ama anlatacak çok şeyimin olduğunu düşünüp vazgeçtim. Sadece saydığım isimlerin her birinin harika karakterler olduğunu bilmenizi istiyorum. Mustang, Alex Armstrong✧, Olivier Armstrong✧, İzumi, Hawkeye, Ling, Greed, Winry ve son olarak tabii ki Elric kardeşler Edward ve Alphonse. Kısaca bütün karakterler deseydim o da olurmuş sanki dsjdvjej ⁠・ ⁠・・ SPOİLER Finale övgü part 2 64 bölümün sonunda bize mutsuz son gösterilmediği ve animedeki en büyük korkumun (Al' ın o elmalı turtayı yiyememesi.) gerçekleşmediği için nasıl mutluyum anlatamam.Yahu Ed' in boyu bile uzamış ve Winry'i geçmişti. Biz devamında hayatlarının nasıl ilerlediğini merak etmeyelim diye endingde bütün karakterlerin fotoğraflarını göstermişlerrr. O mutlu aile tablosunu da gördük ya biz başka ne isteriz 🥹 Başlarda Hohenheim ( Bu arada felsefe taşının ta kendisi olması baya iyiydi.) ve Gredd' in ölümüne üzüleceksin deseler asla inanmazdım. Hohenheim' ın eşinin mezarının başında, Greed'in de aradığı şeyi (gerçek arkadaşlığı) bulup Ling için kendini feda ederek ölmesine diyecek söz bulamıyorum. Ayrıca harika ikili olmuşlardı ayrılmalarına fazlasıyla üzüldüm. Ed'in kolu geri döndüğünde o elindeki tırnakları uzundu. Tabii ki bu kadar zamanda sadece o kadar uzamaz ama onca zamandır nasıl Al' ın bedeni büyümeye devam ettiyse Ed'in kolu da aynı şekilde devam etti. Bu da bize tırnaklarının uzun olmasıyla kısa bir süreliğine gösteriliyor. İzlerken bir anlığına fark edince çok hoşuma gitti. Bence çok güzel bir detay olarak düşünülmüş. ⁠・ ⁠・ ⁠・ Ben böyle bir anda karakterlerin çizimlerinin değişip çocuksu ve daha komik hale getirilmeye çalışılmasını sevmem çünkü gözüme itici görünürdü. Ama bence burada o bile çok güzeldi. Dram, komedi, macera ve yaşanan olaylar her açıdan mükemmeldi. Ve kesinlikle izlediğim en komik animeydi. Mükemmel bir mizahı vardı. Dizide hiçbir karakterin kolay bir şekilde unutulmaması da çok etkileyiciydi. Mesela 4. Bölümde Alexander ve Nina' nın başlarına gelenler şimdiye kadar izlediğim en karanlık anime sahnelerinde biri olabilir ve finalde bile onları anmaları çok güzeldi. Lust ve özellikle Envy' nin ölümü mükemeldi. Hughes'ın intikamını ya Mustang♡ sen mükemmel bir insansın. Bu arada ilk openingin tam manasıyla mükemmeldi🫠. Ne kadar değişirse değişsin, hepsini çok beğensem de ilki gibi asla olmadığını söyleyebilirim. Fmab izlerken tekrar tekrar izlemekten asla sıkılmadığım şeyler: 1) Ed'e kısa boylusun dediklerinde her seferinde sinirlenmesi ve sinirlenme şekli xjcdj 2) Ed ve Al ile yeni tanışan herkesin zırhından dolayı Al' i metal simyacı sanması scjdkx 3) Armstrong ailesinin üyeleri (özellikle Alex) göründüğü zaman ışıldaması. 4) Mei Chang ve pandasının olaylara tıpatıp aynı tepkiler vermesi. 5) Ed ve Al'in senseisine kimsin dendiği zaman "ben sadece ev hanımıyım" demesi. 6) Tek derdi insan yemek olan Gluttony' nin aşırı tatlı konuşma şekli scjxdjs. 7) Al' in zırhının içinin boş olduğunu öğrenince verilen tepkiler xkjfwi 8) Mei' in bitmek tükenmek bilmeyen Alphonse-sama aşkı. "Don't forget 3.Oct.11" "Eşit takas! Ben sana hayatımın yarısını vereyim, sen de bana senininkinin yarısını ver!" EDWARD SEN NASIL BİR ŞAPŞALSIIN. İzlerken o kadar çok tahmin yapıp beklenti içerisine girdim ki acep ne kadarı tutar diye tahminlerimi not almıştım. Bazıları kısmen tuttu, çoğu neyse ki hiç alakası olmayan şekillerde son buldu. Sonuç olarak bir efsanenin sonuna olabilecek en mükemmel şekilde gelindiğini düşünüyorum. İzleyin, izleyin ve izleyin. 10/10