Burak Özdoğan (@burkoz1)

Eskiden varolup tarihe karışan gelenekler günümüzde de devam etseydi ne olurdu? Her bölüm mizahi bir dille farklı bir geleneği anlatıyor dizi. İlk 3 bölüm bence vasattı. Ama köleliğin anlatıldığı 4 ve 5. bölümü açıp izleyebilirsiniz. Çok tatlı bölümlerdi. O bölümlerde…devamı

burkoz1 2 months ago

Kusursuz Arkadaş

Drew Hancock

23 Gönderi

Ana karakterin hayatta kalabilmek için filmin sonuna kadar mücadele ettiği filmler vardır ya, işte bu film de o filmlerden biri. Bu filmin farklı yaptığı şey bence biraz Black Mirror ve biraz Detroit Become Human havasına sahip olması. Çok büyük beklentilere…devamı

burkoz1 2 months ago

Tertemiz

Serkan Dagli

3 Gönderi

Ortalama bir iş. İlk bölüm pek iyi değildi ama diğer bölümlerde içine çekti beni. Kafa dağıtmak çerezlik bir iş izlemek isteyenler izleyebilir.

burkoz1 2 months ago

Adsız Aşıklar

Basar Basaran

30 Gönderi

Adsız aşıklar benim için çok keyifli bir diziydi. Bu aralar çok dizi, film izleme modumda olmamama, açtığım çoğu dizi ve filmi ortasında bırakmama rağmen keyifle izledim. Çünkü dizinin hem orijinal bir konusu var ( başka böyle bir konuya sahip yapım…devamıAdsız aşıklar benim için çok keyifli bir diziydi. Bu aralar çok dizi, film izleme modumda olmamama, açtığım çoğu dizi ve filmi ortasında bırakmama rağmen keyifle izledim. Çünkü dizinin hem orijinal bir konusu var ( başka böyle bir konuya sahip yapım varsa da ben izlemedim) hem de dizi eğlenceli yapısıyla akıyor. Her bölüm farklı bir hikaye işlemeleri de diziyi dinamik tutmuş. Benim Netflix, Türkiye'ye geldiğinde de beklentim bu tarz yapımlarla piyasaya girmeleriydi. Televizyondaki işlerden farklı, özgün bir konusu olan ve o konu iyi oyunculuklarla iyi bir şekilde işleyen yapımlar. Ama Netflix gitti The Protector gibi kötü bir Amerikan süper kahraman kopyası bir diziyle piyasaya girdi. Bunu özgün bir konuya sahip olmaya çalışan ama kötü işlenmiş pek çok yapım takip etti. İçlerinden ben sadece "Bir Başkadır'ı"çok sevdim. Ama onun da şöyle bir durumu vardı: dizi önce Berkun Oya tarafından çekilmiş sonra Netflix'e satılmıştı. Yani diziye bir Netflix müdahalesi yoktu. Müdahale etselerdi o dizi de muhtemelen o kadar güzel olmazdı . Neyse Adsız Aşıklar'a tekrar dönecek olursak Halit Ergenç'in oyunculuğuna bayıldım. Bu adam Muhteşem Yüzyıl'da Kanuni Sultan Süleyman'ı öyle görkemli öyle ihtişamlı bir şekilde oynadı ki pek çok insanın aklına Kanuni denilince artık Halit Ergenç geliyor. Burada o roldeki ihtişamdan, görkemden tamamen uzak sosyal fobisi olan hastalık hastası, huysuz, aksi bir adamı öyle güzel oynamış ki resmen iyi oyunculuk dersi veriyor. Dizide Cem'i annesi arayınca korku filmlerinde çalan müziğin çalması detayı güzeldi:) Cem'in iç sesi olan eski şişman haliyle atışmaları da çok iyiydi. Uyku escort'u bölümünü çok sevdim. Aslinda güzel bir hizmetmiş yalnız kalpler için:) Bence dizinin ikinci sezounu kesinlikle gelecek. Baş karakterlerin problemlerinin hiçbiri çözülmedi ve hikaye tamamlanmadı. Zaten her bölüm farklı bir aşk vakası işledikleri için dizi devam etmeye çok müsait. Netflix Türkiye böyle dizilerin devam sezonlarını getirsin zaten. "Kimler geldi kimler geçti", "Şahmaran" gibi saçma sapan dizilerin yerine böyle dizilerin yeni sezonlarının gelmesi çok daha iyi olur. Netflix yerli yapımlarını hiç iyi bir iş gelmiyor diye takibi bırakmıştım. Adsız Aşıklar gibi işler daha çok gelirse yeni yapımları ilgiyle takip ederim.

burkoz1 3 months ago

David Lynch vefat etmiş. Bu habere üzüldüm. Sinemanın dahi yönetmenlerinden biriydi. İlk kez 1990 yılında yayınlanmaya başlayan Twin Peaks dizisiyle tanımıştım onu. Bunu yazan, yöneten adamın nasıl bir kafası, nasıl bir hayal dünyası var demiştim kendi kendime. Sonra pek çok…devamı

burkoz1 3 months ago

Gassal

Selçuk Aydemir

188 Gönderi

Spoiler içeriyor Diziyle ilgili pek çok güzel yorum ve inceleme yapılmış zaten. Ben bir inceleme yapsam çok uzun olacak. O yüzden sadece bir sahneden bahsetmek istiyorum: Altıncı bölümün son sahnesi: Arka planda Ferdi Tayfur'un "Bu Şehir Beni Boğuyor" şarkısını Şahin Kendirci seslendirmiş.…devamı

burkoz1 3 months ago

İlk ve Son

Hakan Bonomo

121 Gönderi

Spoiler içeriyor İkinci sezonun final bölümünde büyük sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Konusu Nilüfer ile Cihan'ın uzun yıllara yayılan aşkı olan dizinin final bölümünde bu iki karakterin birbirleriyle bir tane bile diyaloğunun olmaması mantıksız bir tercih olmuş. Bölüm boyunca bu iki karakterden fazla Elif'in…devamıİkinci sezonun final bölümünde büyük sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Konusu Nilüfer ile Cihan'ın uzun yıllara yayılan aşkı olan dizinin final bölümünde bu iki karakterin birbirleriyle bir tane bile diyaloğunun olmaması mantıksız bir tercih olmuş. Bölüm boyunca bu iki karakterden fazla Elif'in tramvalarını izledik. İzleyelim tamam bir kaç yerde günlüğünü okurken ben de duygulandım ama Cihan ile Nilüfer'e yüzleştikleri düzgün bir sahne yazsaydınız keşke. Bölüm boyunca bir kere bir araya geldiler orada da birbirlerine uzaktan parmakla öpücük attılar. Cihan'ın problemlerinden kurtulup düzelmesi de çok aceleye gelmiş. En küçük sevgi kırıntısına bile ihtiyaç duyduğundan en yakın arkadaşının sevgilisiyle yatan, kızının hayatı mahvolur mu diye hiç düşünmeden kızının yanında intihar eden bir karakter Cihan. Psikolojik olarak o kadar problemli ve karakter olarak o kadar bencil ki karısının yaşadığı travmaların aynısını kızına yaşatmaktan zerre çekince duymuyor. Böyle mental olarak problemli bir karakterin son sahnede birden bütün sorunlarından kurtulmuş gibi gözükmesi bana çok geçmedi. Hikayenin ucunu açık bırakmış senarist. Ben normalde ucu açık hikayelerle problemi olan birisi değilim. Ama sezon finalinde o kadar çok boşluk var ve bu yüzden hikaye o kadar tamamlanmamış hissettim ki bu yapılan tercihi de sevmedim. Mesela ilk sezonun da ucu açık bırakılmıştı. Deniz ve Barış son sahneden sonra ne yaptı , hayatlarının bir bölümünde tekrar bir araya geldiler mi bilmiyoruz. Ama hikaye final sahnesine kadar o kadar güzel yazılmış ve sonlandırılmış ki ben o sahneye gelindiğinde zaten hikayenin bittiğini hissettim. Biraz daha somutlaştırmam gerekirse ilk sezonda Deniz'in çıplak bir şekilde sigara içtiği bir fotoğrafının olduğu tablo var. Bu tablo bir bakımdan Deniz ve Barış'ın ilişkilerinin sembolü. Barış Deniz'i ilk kez beraber oldukları gecenin sabahında tablodaki haliyle sigara içerken görüyor ve adeta büyüleniyor. Beli bir süre geçtikten sonra Deniz'e aynı şekilde poz verdirip fotoğrafını çekiyor. Ve bu şekilde bu tablo ortaya çıkıyor. Sonradan Deniz'le boşandıklarında Barış bu tabloyu alıp yanında götürüyor. İlişkileri fiziksel olarak devam etmese de bu tablo Barış'la beraberken ilişkileri sembolik olarak devam ediyor. Sonra Deniz barda tanıştıkları abla karakterinin tavsiyesi üzerine veda vaktinin geldiğini hissedip Barış'ın evine gidiyor. o gece beraber oluyorlar, sabahında da Deniz banyoda Barış'ın ceketinin cebinde Gün'e yapacağı evlilik teklifinin yüzüğünü buluyor. Sonra Deniz Barış'ın bir türlü yanından ayırmadığı tabloyu da alıp evden ayrılıyor. böylece ilişkileri hem fiziksel hem sembolik olarak bitmiş oluyor. Sonra son sahneye geçmiş oluyoruz. O sahnenin amacı Barış ve Deniz'in birbirine veda ettikleri için artık beraber dostça vakit geçirebildiklerini gösterebilmek ve bir bakımdan karakterlerin seyirciye vedası. Bu sahnenin öncesinde zaten hikaye bittiği için bu sahneyi izlediğimizde ucu açık bir final olsa da aklımızda soru işaretleriyle dizinin başından kalkmıyoruz. Ama ikinci sezonda final sahnesine kadar o kadar çok boşluk var ki hikayenin ucu açık olması göze çok batıyor. İkinci sezon genel olarak vasattı. Eğer finali iyi olsaydı sezona iyi derdim ama final iyi olsa da karakter matematiğinde bazı sıkıntılar var. Cihan o kadar problemli bir karakter ki Nilüfer ile kavgalarını izlerken hiçbir şekilde ona hak veremiyorsunuz. Yukarıda zaten yazdığım sıkıntılarının yanında kendine iyi davranan, yardım etmeye çalışan insanları da hiç düşünmeden kıran bir insan Cihan. Mesela bir sahnede sabah Nilüfer evin işlerini halledip işe gitmeye çalışıyor. O kadar çok şeyle uğraşıyor ki makyaj yapmaya bile zamanı kalmıyor. Nilüfer hem evin işlerini yaptığı hem de eve para getirdiği için Cihan kendini değersiz hissediyor. Bu yüzden kıza hayatım makyajını yapmadan işe gitme, böyle çirkin olmuşsun minvalinde bir şey söylüyor. Yani sadece bu sahne bile Cihan'ın ne kadar berbat bir insan olduğunu görmeye yeterli. Nilüfer'in de bazı sorunları var ama Cihan'ınkiler yanında devede kulak kalır cinsten. Bir tane büyük problemi var. O da kızına karşı çok korumacı ve kontrolcü olması. Bana göre Cihan bu ilişkide yüzde doksan sorunlu tarafsa Nilüfer yüzde on sorunlu taraf. Bu yüzden kavga sahneleri ilk sezon kadar bana geçmedi. İzlerken haksızsın Cihan, yine haksızsın kardeşim hadi devam et demekten kendimi alamadım. Ama ilk sezon öyle değildi. İki karakterlerin de büyük problemleri vardı. Çoğu insana Deniz aşırı sorunlu gelmiş olabilir ama Barış'ın da büyük problemler vardı. Önce Deniz'e bakacak olursak babasına olan nefretini bütün dünyadan çıkarmaya çalışan öfkeli bir karakterdi. Babası yıllarca annesini aldatıp ona karşı yalan söylediği için kendisine yalan söylendiği zaman büyük tepkiler veriyordu. Barış ise abisi küçük yaşta öldükten sonra annesi tarafından çok sağlıklı olmayan boğucu bir sevgiyle büyütülmüştü. Muhtemelen ailesi onun her şeyini kendisi hallettiğinden yıllarca sorumluluk almamıştı. Bu sebeple bazı sorumsuz ve tembel tarafları vardı. Evin kirasını gidip bir tane oyuncuğa yatırabiliyordu, sakalını kesip banyoda bırakabiliyordu. Bunlar bir şekilde tolere edilir şeylerdi, zaten Deniz de etti ama Deniz'in yalan konusunda ne kadar yaralı olduğunu bile bile ona dizi boyunca üç kere yalan söyledi. Üçünde de Deniz çok büyük tepkiler verdi ve ilişkileri yara aldı ve en sonunda ayrılmalarına giden süreç oradan çıktı. Bu yüzden ilk sezondaki kavgalar bana daha çok geçti. Kavga ederken Deniz bu konuda haklı Barış burada daha haklı diyebiliyordum. İki tarafında hataları vardı ve kavga ettiklerinde birbirlerinin canını acıtmak için bunları birbirlerine karşı kullanıyorlardı. Çok hayatın içindendi ve bu sebeple o sahneler çok gerçekti. İkinci sezonda bir iki aklıma takılan şey var. Birinci sezonda Deniz'e, Cihan ve Nilüfer'i anlatan abla karakteri neden ikinci sezon yoktu? Söylediklerine bakacak olursak Nilüfer ve Cihan'ı çok yakından tanıyordu. Acaba oyuncuyla para konusunda falan mı anlaşamadılar. Bir de keşke Deniz'i gördüğümüz sahnede Özge Özpirinçci olsaymış. Deniz bence türk dizi tarihinde eşine pek rastlamadığımız efsane bir karakter. Onu kanlı canlı bir daha izlemek isterdim.

burkoz1 2 years ago

Babil

Damien Chazelle

37 Gönderi

Filmle ilgili yorumuma başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Film Türkiye'de sadece 9-10 ilde vizyona girmiş. Yani en azından Paribu cinavers 9-10 ilde vizyona sokmuş filmi. Muhtemelen filmde çok fazla cinsellik olduğundan filme +18 yaş sınırı koymak zorunda oldukları için az…devamıFilmle ilgili yorumuma başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Film Türkiye'de sadece 9-10 ilde vizyona girmiş. Yani en azından Paribu cinavers 9-10 ilde vizyona sokmuş filmi. Muhtemelen filmde çok fazla cinsellik olduğundan filme +18 yaş sınırı koymak zorunda oldukları için az izlenecek diye ticari kaygılarla sadece 9-10 ilde vizyona sokma kararı almışlar. Başrollerinde Brad Pitt ve Margot Robie'nin olduğu yılın en çok beklenen yapımlarından birinin Türkiye'de sadece 10 ilde vizyona girmesi çok saçma bir durum. Bulunduğum ilde seans bulamadım. Film Amerika'da, sessiz filmden sesli filme yavaş yavaş geçildiği 1930'larda geçiyor. Ve biz hikayeyi genel olarak üç ana karakter üzerinden izliyoruz. Bunlardan birisi çok ünlü bir aktör (Brad Pitt) diğeri filmin başlarında yeni ve aniden bir şöhret kazanan bir aktris (Margot Robie) öteki ise Meksikalı bir set çalışanı (Diego Calvan). Oyuncuları teker teker değerlendirecek olursam Brad Pitt bildiğimiz karizmatik cool Brad Pitt işte. Margot Robie müthişdi. Öyle bir aurası var ki her şekilde kendisini izletiyor. Diego Calvan'ı daha önce başka bi filmde izledim mi hatırlıyorum ama performanı iyidi bence. O kadar usta oyuncunun arasında sırıtmamış. Filmi görsel açıdan cidden çok beğendim. Bazı sahnelerde gerçekten görsel bir şölen izliyoruz. Zaten filmi La La Land'in yönetmeni yönetiyor. Bu henüz filmi izlemeyen arkadaşlara referans olacaktır. Film zaten yer yer La La Land'deki gibi müzikal sahnelere sahip. Ben sahne müzik uyumunu da çok beğendim. Çok iyi bir şekilde bütünleşmiş bu iki unsur filmde. Filmin senaryosuna bir bütün olarak bakacak olursak bence çok büyük bir hikaye anlatmıyordu. Anlattığı dünya çok büyük belki ama bence hikaye çok güçlü değildi. Ama hem çoğu sahne ayrı ayrı ilgi çekici olduğu için hem de filmin kurgusu iyi yapılmış olduğu için filmi sıkılmadan izledim. Son olarak filmi izleyecek arkadaşlar izleyebilirse filmi sinemada izlesin. Çünkü film görsel olarak çok iyi bir film. Sinema da izlemek daha güzel bir deneyim olacaktır.

burkoz1 2 years ago

Louie

Louis C.K.

3 Gönderi

Normalde yabancı komedyenlere gülmekte zorlanıyorum. Kültür farklılıkları olduğu için hem komedyenlerin yaptığı bazı şakalar o ülkedeki insanların anlayacağı şakalar olması sebebiyle hem de ülkelere göre mizah anlayışının değişmesi sebebiyle yabancı komedyenlerin beni yakalaması zor oluyor. Ama Louis C.K kesinlikle istisnalardan…devamı

burkoz1 2 years ago

Her Şey Her Yerde Aynı Anda

Dan Kwan

144 Gönderi

Film konusunu çoklu evren teorisi üzerinden anlatan bir aksiyon-komedi filmi.Filmin aksiyon sahneleri güzeldi. Bir iki yerde de güldürdü. Filmin Konusunu fazla anlatmak mümkün değil. Çok kompleks bir konusu var. Ama filmi başka bir filme benzetmem gerekirse o film Mr. Nobody…devamı