Raf Yorumu: 𝗶𝗿𝗿𝗲𝗹𝗲𝘃𝗮𝗻𝘁𝗲 (@irrelevante)

𝐀𝐛𝐬𝐭𝐫𝐚𝐜𝐭 Yirmili yaşların ortalarında yetişkinliğe geçişin yavaş yavaş başlamasıyla beraber hayatları tatsızlaşma eğiliminde olan avrupalı iki gencimiz otostop marifetiyle karşılaşıp neredeyse avrupa turu niteliğinde bir karavan yolculuğuna çıkarlar...insan ilişkileri ve toplum üzerine romantik bir eksende gerçekçi rasyonalitesi yüksek ve bu…devamı𝐀𝐛𝐬𝐭𝐫𝐚𝐜𝐭 Yirmili yaşların ortalarında yetişkinliğe geçişin yavaş yavaş başlamasıyla beraber hayatları tatsızlaşma eğiliminde olan avrupalı iki gencimiz otostop marifetiyle karşılaşıp neredeyse avrupa turu niteliğinde bir karavan yolculuğuna çıkarlar...insan ilişkileri ve toplum üzerine romantik bir eksende gerçekçi rasyonalitesi yüksek ve bu sebeple de kalitesi muazzam muhabbetler çevirmek suretiyle hem birbirlerini yakından tanır ve istemeye istemeye birbirlerinin çekimine kapılır hem de kendi sorunlarıyla yüzleşmeye çalışırlar...yeri gelir tartışır yeri gelir kavga ederler...ama avrupalılar fikir çatışmalarının iletişime engel olmadığını bilir...irrelevante bu filmi beğenmiş olup halihazırda favorilerindendir...yirmili yaşlarında telefon faturasını kendi ödeyen veya gündeminde aşk meşk romantizm olan her gence izlemelerini tavsiye eder... 𝐊𝐞𝐲 𝐖𝐨𝐫𝐝𝐬: Sanıyorum,suretiyle,halihazırda, velhasılıkelam,emin,olun, sayın,okur 𝐈𝐧𝐭𝐫𝐨𝐝𝐮𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧 Selam... antipatik rezonansımın delisaçması frekansları arasında yıkımlara uğramaktan bıkmayan küskün keşişler... aspartamsız sakızlar... glutensiz ekmekler florürsüz diş macunları... trans yağ bulunmayan patates cipsleri ve soya lesitini içermeyen çikolatalar... zeki çevik ve ahlaklılar... aptal hantal ve ahlak yoksunları... ve aşağı bakmak konusunda bitmek tükenmek bilmeyen bir motivasyona sahip vatan hainleri...(bundan sonra aşağıya bakanın alnını karışlarım sürekli havaya bakacaksınız gözünüz hep göklerde olacak... aya bakacaksınız aya...şu ülkenin yarısından fazlasının güç bela sonunu getirdiği ve bir zaman dilimini ifade eden aydan bahsetmiyorum...yakın bir gelecekte gideceğimiz aydan bahsediyorum...şimdi milletin uzaydan internet sağlacılığı yapmaya başladığı 2021 yılında cebinizdeki 24 taksitle aldığınız Iphone 6 nızı çıkarın ve bunları not edin...) BÖLÜM 1 AVRUPALILARIN KÖTÜ AHLAK REZERVLERİ VE ÜLKEMİZE OYNANAN BÜYÜK OYUN ENFLASYONU... Sayın okur filmimizde iki genç var...ayrı hayatlar ayrı dertler...kızımız üniyi bitiremiyor...çünkü derdi çok...hayatta yanlış seçimler yapmış...erkek arkadaşı bunu hamile bırakmış...bi yandan can sıkıcı olaylar filan...kafayı veremiyor derslere...kalıyor sınavlardan paso... oğlan da üni bitmiş yüksek filan yapma derdinde lakin o da hayatın yeterince adil olmadığını kavrıyor yavaştan...ailevi sıkıntılar mevcut vs...lakin ikisi de kalifiye elamanlar...güzel çarlar... neyse bu iki genç neymiş anasını satayım bu hayat böyle...sevgi yok çiçek yok böcek yok her şey bok gibi...hayaller hayatlar... gözümüzün ferini s..öndürdü bu hayat be... filan kafasındalar boyuna... neyse sonra bu oğlan yolculuk olayları otostop filan kafasında...(avrupalsın tabi...vize mize bilmem ne yok kafana göre seyahatler)...kızımız da sanıyorum erkek arkadaşına gidiyordu...abisinden kalma karavanla...(avrupalısın tabi seyahat derdin yok bi de abinden filan koca karavan kalıyor...ulan var ya bunların yatacak yeri yok...)gençlerimizin yolları çakışıyor ve avrupanın bir ucundan bir ucuna yolculuk ederken bi yandan muazzam diyaloglar start alıyor...gerisi Allahın kötüsü bir dizi olan değil gerçek manada Aşk 101 dersi...kaçırmayın zira devam zorunluluğu var ve yoklamayı hoca kendisi alıyor... (falan filan kötü kötü analojiler...) BÖLÜM 2 CESUR VEYAHUT YENİ DÜNYA YA DA SARI KAFALI ÇOCUK BİR TIK GAVAT Filmimizin ilk başta biraz Before Sunrise, Sunset, Midnight adlı üçleme kafasında ilerleyecek mi ulan acaba izlenimi uyandırma eğilimi yüksek olsa da muhabbetler daha mük ve romantizm daha klas her şey dadında...yahu bu film bir harika yaa... lakin sarı kafalı çocuğun muhabbetin bir yerinde gavatlığa varan söylemleri var...belki o kısım çok moderin çok tek dişi kalmış canavar...fazla dip köşe rasyonel ve çok aristo ama suyu bulandırmıyor...saygı duyarım diyip geçiyorsunuz... BÖLÜM 3 ANLAMSIZ BİR BAŞLIK DAHA... Her filmin yeri ve zamanı vardır sayın okur...bence bu filmin kıssasından bol hisse almak istiyorsanız şöyle yirmili yaşları bi geçmeniz üni filan görmeniz hatta ufaktan böyle hayatın derdi sıkıntısıyla yoğrulmanız gerekiyor...teenager kafası bu filme iyi gitmez... BÖLÜM 4 NİYE OKUDUN LAN O ZAMAN .... ama halihazırda incelediğim filmleri de pek ekleyen yok zaten (koca yazıyı okuyor eleman... filmi eklemiyor...niye okudun lan o zaman niyee...) BÖLÜM 5 50 YAŞINDAN SONRA ROMANTİZM ANCAK ROMATİZMALARINIZI AZDIRIR... evet bu doğru...elli yaşına kadar ne romantizm yaşayacaksanız yaşayın sayın okur...hayat geçiyor gidiyor...sonra ağlarsınız...yani bu filmi izlemek için maks 30 yılınız var...acele edin... bu arada daha fazla romantizm arıyorsanız endokrin sisteminizde bozukluklar olabilir sayın okur...gidin bi baktırın...ya da şive komedisi filan izleyin... BÖLÜM 6 HADİ NE DURUYORSUNUZ... Bu arada tüm bunlara rağmen hala romantizm peşindeyseniz insanları gerçekçiliğin küf ve idrar kokan zindanlarında akılcılığın acımasız kırbaçlarıyla dehşet verici işkencelere maruz bırakmadığım ve kendi cehaletlerini kendilerine yedirmek suretiyle kan kusturmadığım zamanlarda ben de romantiğimdir misal...güzel kızlar derhal eklesin...zeki olanlar kesin eklesin...kıps... BÖLÜM 7 DÜNYANIN TÜM APARTMAN BOŞLUĞUNA TÜKÜREN ÇOCUKLARI... BİRLEŞİN... Bu film benim favorilerimde sayın okur...elimde olsa şekil şartlarını sağladığını düşündüğüm herkesin kapısına dayanır...Jules Winnfield'e dönüşüp o kapıyı çalar...'Kim oo?' sorusuna 'Beniiim' diye cevap verir...ve kapının inanılmaz derecede yüksek bir ihtimalle açılmasıyla beraber kafalarına silahımı dayar ve bu filmi zorla izletirdim...bunun yerine durma eylemi gibi daha pasif agresif şeyler de denenebilir...lakin bilirsiniz bizde geri vites yok sayın okur... BÖLÜM 8 SONU YOK MU BUNUN BEE...DAHA GİDİP BOŞLUKLARDAN BOŞLUK BEĞENECEĞİZ... Velhasılıkelam bu filmi daha önce muhtelif birkaç yerde belirtmiş olduğum şekil şartlarını sağlayan herkese önermekle beraber eğer hala kore dizisivari bir kader döngüsüyle beyaz yüzlü cool asyalıların boktan hayatınıza bir güneş gibi doğacağını filan hayal ediyorsanız...annenizin hayatınızın sonuna kadar yan odadan 'yemek hazır hadi sofraya!' diye bağıracağını filan düşünüyorsanız veyahut 25inde ölüp 75inde gömüleceklerdenseniz bu film sizlik olmayabilir...