Raf Yorumu: Elif Tabak 🪷 (@veisalgia)

4/5 Bu kitapta Jodi Picoult eski bir nazi subayıyla büyükannesi nazilerden kaçmış bir yahudi olan bir kızın ilginç arkadaşlığını anlatıyor. Sage Singer hayatını çok yalnız yaşayan, özellikle insan görmemek için bir fırında çalışan, geçmişinden bir travmayla yüzleşen bir kadın. Büyükannesi…devamı4/5 Bu kitapta Jodi Picoult eski bir nazi subayıyla büyükannesi nazilerden kaçmış bir yahudi olan bir kızın ilginç arkadaşlığını anlatıyor. Sage Singer hayatını çok yalnız yaşayan, özellikle insan görmemek için bir fırında çalışan, geçmişinden bir travmayla yüzleşen bir kadın. Büyükannesi soykırımdan kurtulmuş bir yahudi. Josef Weber ise nazi kamplarında subay olarak görev yapmış bir alman. Sage ile yolları kesişiyor çünkü Josef, Sage’den onu öldürmesini istiyor. Konu olarak deli beğeniyorum bu kitabı. Soykırımı hem bir yahudinin ve hem bir nazinin gözlerinden okumak, hikayelerinin bir araya gelmesini incelemek mükemmeldi. Çok duygu yüklü bir kitap. Anıların anlatıldığı bu bölümleri okurken kitabı elimden bırakamadım. Öbür yandan Sage’in kendisi hiçbir şekilde kötü bir karakter değil, ama bence çok pasif bir karakter. Hikayede yavaş yavaş kendisine geri döndüğünü, kendini affetmeye başladığını inceliyoruz ki bu başlı başına ilginç olabilir. Ama asıl konumuz Weberle büyükannesi olduğu için birazcık arka planda kaldığını düşünüyorum Sage’in. Onun hayatının anlatıldığı kısımlarda hadi anılara dönün diye hızlı okumaya çalışırken buldum kendimi. Kitap biraz yavaş ilerliyor ama son 100-150 sayfa uçup uçup gidiyor tamamen. Hikayelere dalmaya başladığımız zaman çok ilginçler. Spoiler vermek istemiyorum, tek diyeceğim o son bölümler çok harika. Biraz yavaş ilerlediğini göz ardı edebilirseniz büyükannenin ve Weber’in hikayeleri kitabı hem bu konulara göz açıcı hem de derinden duygulandırıcı çok güzel bir yapıta dönüştürüyor. Biraz zaman ayırmanızı gerektirecek bir kitap olduğunu bilin. Ama gerçekten hikayeleri muhteşem ve konu olarak da soykırıma iki açıdan bakmak, intihar etmek isteyen bir nazi askerini görmek, soykırımdan hayatta kalmış birinin travmasını dinlemek çok orjinal bir deneyim. Kesinlikle öneririm ama zamanınız varsa.