Raf Yorumu: liardviter (@liardviter)

Ortadoğu üzerine yaptığı çalışmalarla ün salmış başarılı ve alanında usta isimlerden biri olan Bernard Lewis tarafından kaleme alınan bu eser beni oldukça tatmin etti. Ortadoğu'nun kültürel, dini ve etnik yapısını, geçmişinden bugüne değin geçirdiği savaşları, barış dolu yılları, gerileme ve…devamıOrtadoğu üzerine yaptığı çalışmalarla ün salmış başarılı ve alanında usta isimlerden biri olan Bernard Lewis tarafından kaleme alınan bu eser beni oldukça tatmin etti. Ortadoğu'nun kültürel, dini ve etnik yapısını, geçmişinden bugüne değin geçirdiği savaşları, barış dolu yılları, gerileme ve bölünme yıllarını okuru boğmayan bir dille anlatmış. Yazarın tarafsız ve objektif bakış açısı günümüzde hala devam eden sorunların köklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Ortadoğu nasıl bir geçmişe sahipti, Nasıl bir bilgi ve kültür birikimi vardı, Bu birikim nasıl durakladı ve dahi yok oldu, Batı Ortadoğuya ne yaptı, Ortadoğu halkları neyi yapamadılar? Soruları zihinlerde canlanıyor ve her biri okura sunulan sade ve karşılaştırmalı anlatımlarla cevaplanıyor. Elbette ki her sorunun sonunda okura bir yorum alanı bırakılmış. Yazar bu sayede uzun yıllardır savaş, terör, krizler ve otoriter yönetimler altında ayakta durmaya çalışan ve kimi zaman da yere kapaklanan Ortadoğu halklarının temel sorunlarını dile getirmiş oluyor. Eleştirdiğim bir nokta ise yazarın Ermeni Olaylarında "Sayıları kesin olmamakla beraber yüz binlerce belki de bir milyondan fazla Ermeni'nin öldüğünden şüphe duyulmaz." Açıklamasını yapması ve ardından Osmanlı yönetiminin kesin bir ölüm emri vermediğini belirtmesiyle üstü kapalı bir taraflılık oluşturmaya çalışmasıydı. Ermenilerin öldürdükleri Türk ve Kürt sivil nüfusa değinmemesi yukarıda değindiğim karşılaştırmalı anlatım tekniğini sarsan bir kısım oluşturdu. Sonuç olarak savaşta olan devletlerine isyan eden bir milletin savunucusu olmadığı ve Batılı birçok tarihçiye nazaran daha objektif olduğu için bu kusuru eleştirmekle ve kitabın genel başarısını gölgelememesi gerektiğini düşünmekle yetinen biri de olmak istemiyorum. Yazar her ne kadar başarılı olursa olsun yaptığı bu yanlış anlatım bizlerin tarihini yabancı uluslara kusurlu bir şekilde yansıtmasına sebep oluyor. Bizler bunu değiştirmek için aklı ve vicdanı hür nesiller yetiştirmeli ve milli tarih bilincimize sahip çıkıp geliştirmeliyiz. Kitaptan bir alıntı. "Tüm bu konularda Ruslar da, Türkler'in geçtikleri yollardan geçmişlerdi ve şanslı olsalardı onlar da milli tarihlerinde yeni bir sayfa açacak bir Mustafa Kemal Atatürk bulabilirlerdi."