Raf Yorumu: Lavinya (@laviniyam)

Spoiler içeriyor Uzun zaman sonra bir kitap yorumuuuu, ama olumsuz bir yorum.😁 O zaman neden okudun da demeyin. Bazen kendime böyle şeyler yaparım. Bir sebebi yok yaniii 😂 ... Yemin ediyorum bağırmak istiyorum. Sinirden. Ya insanın kendi öz saygısı olması gerekir. Bir…devamıUzun zaman sonra bir kitap yorumuuuu, ama olumsuz bir yorum.😁 O zaman neden okudun da demeyin. Bazen kendime böyle şeyler yaparım. Bir sebebi yok yaniii 😂 ... Yemin ediyorum bağırmak istiyorum. Sinirden. Ya insanın kendi öz saygısı olması gerekir. Bir gurur olur. Hani bu gurur meselesi geniş bir kavramdır. O yüzden çok bir şey de demek istemiyorum ve bu gurursuz olan da bir kitap karakteri ama bu karakter daha 17 yaşında bir çocuk. Ya çocuk daha. Adam ise 24 yaşına girecek bir adam. Aradaki yaş farkı asla umurumda değil. İsterse 10 yaş olsun. Beni ilgilendiren tek bir konu var ve o da ; kızın hala 17 yaşında olması. Tabiki on sekiz yaşına geldiğinde bir anda olgun olmuyorsun. Bunu da biliyorum ve demek istediğim de o değil zaten. Daha fikirleri oluşmamış, oturmamış bir genç kızın, olgun bir adam tarafından "aşk"adı altında taciz etmesi. İki tarafında isteği doğrultusunda olabilecek herhangi bir temas ya da birliktelik belli bir yaştan sonra kanuni olarak da yasaldır. Fakat on yedi yaşında bir gencin, kendisinden büyük ve yetişkin kategorisine girebilecek bir adam tarafından olumlu bir istek belirtse dahi yasal değildir. (Yanlışsam özür dilerim.) Ha bu çocukta 17 yaşında olur. İstek dahilinde olmuştur, bunu anlarım. Ama bir adamın küçük bir kızdan ne gibi bir beklentisi olabilir? İşte bunu asla anlamam. Hele ki bu aşk adı altında yapılıyorsa iki katı sinirleniyorum. Aşk bir kılıf değildir. Her olan biteni onunla kapatamazsınız! Alıntı bırakayım. O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. 1) birbirimize bakarken, “Belki bir gün odanı görürüm,” diyerek fısıldadı. “Belki,” dedim aramızdaki yakınlığı göz ardı etmeye çalışarak. “Alır mısın ki beni odana?” Gülümsedim. “Niye almayayım ki?” “Bilmem. Bakarsın canım yaramazlık yapmak ister?” Kıpkırmızı kesildim. “Sen yaramazlık yap da, sonra annem gelip ikimizi de terlikten geçirsin.” ...... 2) Ateş sağ elini gömleğimin içine sokup belimi kavradı. “Dur demen yeterli,” dedi, bir yandan da bana devam edip etmemeyi istiyor muyum diye bakıyordu. “Ya demezsem?” Nefes nefese sorduğum soru üzerine Ateş gülümsedi. “Biz de durmayız.” Dudaklarını tekrar dudaklarıma bastırınca yeniden gözlerimi kapattım. Dünyanın durduğunu, her şeyin ağır çekimde ilerlediğini hissettim. Sadece ikimiz vardık sanki. Ben ve o. Ateş ve Melisa. .... 3) Erkek karakter Ateş'in ağzından: "Oysaki geçen gün kucağıma çıkıp dudaklarımı öptüğünde nasıl şaşırtmıştın beni. Saf kız. Beni nasıl tahrik ettiğini bilse öyle yapar mıydı acaba? Onu arabanın arka koltuğuna yatırıp kıyafetlerini parçalamamak için zor tutmuştum kendimi. Bir de üzerimde tepinmez mi..." ... 4) Kuzey konuştu. “Abi yanlış anlama ama sen seks hayatına düşkünsündür. Yani o kızla birlikte de olmuyorsan neden sevgilisin?” “Onunla seks yapmadığım, yapmayacağım anlamına gelmez,” dedim. Çocuklar gülümsedi. Şimdi olmasa bile Melisa’yla bir gün birlikte olacaktım. Ve o günün gelmesi için şimdiden sabırsızlanıyorum. Hem de deli gibi. .... 5) Öğrenmeyi çok mu istiyorsun?” Başımı evet anlamında salladım. “O zaman bir anlaşma yapalım. Kucağımda dans et. Eğer bunu yaparsan kim olduğunu söylerim?” Ağzım ve gözlerim şaşkınlıkla kocaman açıldı. Dans mı? Hem de kucağında? “Ama-” “Aması yok ufaklık. Yapacaksın.” ...... Ha birde şey meselesi var ; o işi, o şeyi kelimeleri. Örnek: "Bu geceyi bu kızla geçirmek iyi olabilirdi. Hatta harika olurdu. Bedenim gevşer, rahatlardı. Kaç gündür o işi yapmıyordum zaten. " Biz o işi 'sevişmek' olarak adlandırıyoruz en basit tabirle. Ha birde " kucağın da otururken o şeyi altında hissediyordum" gibi bir cümle de vardı. O şeye de genel bir tabir veriliyor. Yazarın bu kitabı yazarken çekingen olduğu buradan anlaşılıyor. Kitap basıldığında on dokuz yaşındaymış. Ve muhtemelen ana karakter ile aynı yaştayken yani on yedi yaşında yazmaya başlamış. Ha o yaşa göre değerlendirmek elbetteki daha doğru olacaktır ama burda bunu okuyan kişiler doğru bir şeymiş gibi anlamasınlar diye uğraşıyorum. Yoksa okuyun. Beni ilgilendirmez. Çünkü aynı hatayı yaparak salak saçma aksiyonlar içesine girdim. Hayalim de kötü insanlar havalı olarak kaldı. Ve bu gerçekten kötü bir şey. Ve gerçek hayatta bu tür şeylerin sonu haberlerde bitiyor. Bir manşet açılıyordu adınıza. Bunlar basit şeyler değil inanın. Sizi incitmekten korkan, fikirlerinize ve tercihlerinize saygı duyan kişilerle birlikte olun. Giyiminize karışan, sürekli suçlamalar yapan ve bir türlü güveneyemen erkeklerle değil. Bunların aynısı erkekler için de geçerli. Sizde, size değer veren kızlar ile birlikte olun. Sizi kullanan kızlarla değil. Uzuuuunnn lafın kısası hayat bu kitaplara benzemiyor. Böyle erkeklerden uzak durun. Sizin bedeniniz sizindir. Biri sizi bırakmasın diye onlarla birlikte olmayın. Kendinizi tanımanız on sekiz yaşınıza geldiğinizde tamamlanmayacak. Asıl sorunlar daha sonra oluyor inanın. Üniversite kurtlar sofrası. Dikkat edin. Manupülasyona gelmeyin. Her daim bir adım ileride olun ve her daim başınız dik, özgüveniniz tam olsun. Hepinizi seviyorum. Sağlıkla kalın.