Raf Yorumu: İlayda Özkan (@oneirataxia)

Türk kültüründeki kadının rolüne dair bir gösterim. Kadının sahip olduğu rollerin, kendisini psikolojik olarak nasıl bir duruma getirdiğini ve toplumsal rollerini de nasıl etkilediğini gözlemleyebilmek mümkün. Sofranın sırları aslında kadın figürünün hayatla mücadele sırlarını ifade ediyor bence. Yemek yaparken en…devamıTürk kültüründeki kadının rolüne dair bir gösterim. Kadının sahip olduğu rollerin, kendisini psikolojik olarak nasıl bir duruma getirdiğini ve toplumsal rollerini de nasıl etkilediğini gözlemleyebilmek mümkün. Sofranın sırları aslında kadın figürünün hayatla mücadele sırlarını ifade ediyor bence. Yemek yaparken en doğru malzemeleri, en uygun pişme şekilleri ile en iyi zamanlamada pişirme marifetini elde etmeye çalışırken belki de mükemmeliyetçilik tohumları ekilip büyüyor kadınların içinde. Kadınlar olarak ilişkilerimiz mükemmel olsun istiyoruz, içinde bulunduğumuz hane, kendi yarattığımız dünya ve içindeki insanlar her şey son derece özenli bir yürürlülükte oluyorlar. Ama tabii mükemmel bir yaşam gerçek hayatla asla özdeşleşmiyor. İşte tüm gücünü, emeğini, evini ve ailesini mutlu etmeye harcayan kadın yavaş yavaş solup "ezilen kadına" dönüşebiliyor. Sevdiği şeyler için çabalamak kişiyi yormaz tabii ama tek taraflı çabalar içten içe çürütür maalesef. Senaryo ve Demet Evgar bu rolü çok güzel yansıtmış. Filme dönersek ev hanımı rolünü üstlenen Demet Evgar eşine akşam yemeğini hazır edip gün sonunda işinin nasıl geçtiğini soran sıradan bir ev kadınını canlandırıyor. Bir tarafta da sürekli düşünecek derin konuları aklının içinde mevcutken bunların arasında eşini asla bulundurmayan, sofrada yemekten başka bir şeyle göz teması kurmayan, yatakta hiçbir iletişim olmadan bir ilişki kuran, yani kadını tamamen silik bir unsur haline getiren bir eş figürü var. Kadının bulunduğu duruma herhangi bir tepki göstermesinin anlamı yok ki görülmüyorken. Bunun yerine ne yapıyor, yemek yapıyor evi sıcak tutmanın tek yolu buymuş gibi. Birçok sahnede kadın içinden çıkamadığı durumlarda sürekli yemek yapmaya ve yüzleşmesi gereken kişileri doyurmaya yöneliyor. Bir süre sonra sorunlarını çözerken daha farklı yemekler deneyerek alternatif yollar üretiyor. Ve aile yapımızın bu az konuşulan yönünü çarpıcı bir şekilde sunuyorlar. Kadın haklarıyla ilgili güncel değişikliklerden hepimiz az çok haberdar oluyoruz. Sürekli hukuksal güncellemeler oluyor. Boşanmalar, nafakalar, şiddet vs Gerçekten önemli değişimler var evet fakat aile yapısı git gide daha çok yönlü oldu ve bazı erkekler tarafından da hoş bulunmayıp tartışılan bir sürü hakları var kadınların şuan. İnsan olarak değerlendirdiğimizde yanlış her cinsiyetten türeyebilen bir şey evet. Ama şuan bu düzenlemeler yapıldıysa da zamanında çok fazla kadın ezilmiş olduğu için. Umarım hukuk ve adalet hepimizin haklarını koruyacak bir seviyeye ulaşır bir gün. Ve toplumsal rollerimizi dayatmalar üzerinden gerçekleştirmediğimiz daha özgür zamanlarımız olur umarım.