Raf Yorumu: ⚡Fatih⚡ (@scallback)

Spoiler içeriyor 🌟🌟🌟🌟🌟 Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun fazla bilinmeyen başyapıtlarından bir tanesi ile karşınızdayım. Bu eser cidden herkesin okumasını gerektiren ögeler taşıyor. Şöyle ki; Eserdeki kurgu ve karakterler öylesine seçilerek işlenmiş ve öyle kuvvetli betimlenmiş ki o karakterleri gündelik hayatta gözlerinizle seçebiliyorsunuz. Bu…devamı🌟🌟🌟🌟🌟 Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun fazla bilinmeyen başyapıtlarından bir tanesi ile karşınızdayım. Bu eser cidden herkesin okumasını gerektiren ögeler taşıyor. Şöyle ki; Eserdeki kurgu ve karakterler öylesine seçilerek işlenmiş ve öyle kuvvetli betimlenmiş ki o karakterleri gündelik hayatta gözlerinizle seçebiliyorsunuz. Bu millet özellikle İstiklal harbi döneminde ciddi travmalar ve toplumsal bölünmeler ve sosyolojik ve ideolojik ayrımlar yaşamıştır. Bunu edebiyatımıza yansıtan sayılı kalem vardır. İşte bunlardan bir tanesi de Yakup Kadridir ki bu eserinde öyle bir metafor kullanarak bunu yapıyor ki etkilenmemek elde değil. Sodom ve Gomore tarihte hiç iyi yadedilmeyen günah şehri olarak ve helak olmuş kavim olarak bilinir. İşgal istanbul'unda da öyle günahlar işlendi ki farkı yoktu metaforu okuyucuyu cidden etkiliyor. Din, siyaset, tarih, psikoloji, sosyoloji gibi alanlara merakınız varsa kesinlikle rafınızda olması gereken bir eser... Kitabı okuduktan sonra bu milletin başına neler gelmiş böyle ve ne badireler atlatmış diyerek iç geçiriyorsunuz. Şiddetle tavsiye ediyorum. Kısaca eserden bahsetmek gerekirse; Eser, İstanbul'un işgal yıllarındaki ahlaksız çıkar ilişkilerini anlatır. Sodom ve Gomore, Tevrat'ta geçen bir kıssadan alınmıştır. Her türlü ahlaksızlığın alıp yürüdüğü bu kentleri Allah helak etmiştir. Yazar da İstanbul bu kentlere benzetir. İşgal İstanbul'unda, düşman askerleri ile dostluk kurmaya çalışan erkekler, sevgili olmaya çalışan kadınlar vardır. Bunlar Anadolu'da filizlenen bağımsızlık savaşlarına tiksinti ile bakarlar, Türkler ancak İngilizler gibi medeni milletlerin adam edebileceğine inanırlar. Leyla, bunlardan biridir. Kuvayi milliyecileri yabani dağ insanı olarak görmektedir. Leyla'ya aşık olan Necdet ise içten içe farklı düşünese de ezik kişiliği nedeniyle bunu dillendiremez ve Leyla'nın İngiliz askerleri ile düşüp kalktığını bildiği halde bilmezden gelir. Oysa arkadaşı Cemil doğruyu bulmuş ama şehit olmuştur. Sonunda İstanbul kurtulur, Leyla bunu nefretle karşılar. Necdet bu ahlaksız kızdan soğumuştur, onu terk eder.