Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Bak nasılda sararıp soluvermiş tanrıça kederden. Sen çok daha parlaksın çünkü; Sen tüm göklerdeki yıldızların ilki Sen aydınlatırsın geceyi.
Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu Üç kere üç dokuz ederdi Adam koydu masaya dokuzu Pencere yanındaydı gökyüzü yanında Uzandı masaya sonsuzu koydu Bir…devamıAdam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu
Bütün kapıları kapalı üstüme Bütün perdeleri inik Ne bir mendil mavilik ne bir avuç yıldız Bizi burda mı bastıracak ölüm Biz bu şehirden gülüm çıkamayacak mıyız?
Platon’un Mağara İstiaresi’ne karşılık, ben de Kuyu İstiaresi’ni yazdım: doğdukları andan itibaren düşen insanların, yanlarından hızla geçen fırsatlara veya başka insanlara tutunup tırmanmalarını ve bunu sadece doğdukları andaki yüksekliklerine erişebilmek için yaptıklarını anlattım -Kinyas ve Kayra