“Herkes için olağan olan şeyler, benim için başka bir hal alıyordu. Bu durum nedeni ile aşkta da, geçimde de şanssızdım. Galiba insanlardan kaçan biri olmuştum.” A'mak-ı Hayal Filibeli Ahmed Hilmi
“şüphe denilen ejderha vücudumu sarmıştı. Bir fikri ne kadar sağlam esaslarla kursam, şüphe ejderhası onu bir sarsışta yıkıyordu. Bir kere tam bir reddedişle, hiç olmazsa, rahat bir noktada bulunabilir miydim? Ne gezer! İnkâr başka şey, şüphe yine başka! Şüphe ejderhası…devamı“şüphe denilen ejderha vücudumu sarmıştı. Bir fikri ne kadar sağlam esaslarla kursam, şüphe ejderhası onu bir sarsışta yıkıyordu. Bir kere tam bir reddedişle, hiç olmazsa, rahat bir noktada bulunabilir miydim? Ne gezer! İnkâr başka şey, şüphe yine başka! Şüphe ejderhası her doğru fikrin düşmanıydı.”
A’mak-ı Hayal
“Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkârdan, tasdik ile şüpheden meydana gelmiş bir şey olmuştum. Kalbimle inkâr ettiğimi aklımla tasdik eder, aklımla reddettiğimi kalbimle kabul ederdim”
Duygular dünyasında gerçeğin ölçütü gözyaşlandır. Gözyaşlarıdır, ağlayışlar değil. İçteki fırtınayla açıklanan bir gözyaşı dökme durumu vardır. Gözyaşı söz konusu olduğunda gerçekten hiç ağlamamış ama bu işi öğrenmiş kimseler vardır. Emil Michel Cioran