"sen çocuğumuz olsa boğuşturun mu?" Kaan Müjdeci'nin uzun metraj ilk filmiymiş, inanılmaz gerçekti..hatta bazı zamanlar sanki bende Yozgat'ta aslan'la berabermişim gibi hissettim.. Bu çok gerçekti kısmı inşallah köpeklerin gerçekten boğuştuğu anlamına gelmiyordur diye araştırdım, gerçek değilmiş yönetmen açıklamak zorunda kalmış,ama…devamı"sen çocuğumuz olsa boğuşturun mu?"
Kaan Müjdeci'nin uzun metraj ilk filmiymiş, inanılmaz gerçekti..hatta bazı zamanlar sanki bende Yozgat'ta aslan'la berabermişim gibi hissettim..
Bu çok gerçekti kısmı inşallah köpeklerin gerçekten boğuştuğu anlamına gelmiyordur diye araştırdım, gerçek değilmiş yönetmen açıklamak zorunda kalmış,ama bu gerçek değil demek Anadolu'da köpekler boğuşturulmuyordur demek anlamına gelmiyor..
Başrol Aslan, muhteşem oynamış belki de oynamamış tam olarak kendisidir bilemiyorum ama bir şeyi biliyorum ki muazzamsın çocuk.. hele sevdiği kız Ayşe'ye "sen çocuğumuz olsa boğuşturun mu?" sahnesi o kadar güzeldi ki..
Ve öğretmene onu prens seçmedi diye sövüşü..ve biraz korkak biraz pişmanlıkla öğretmene söylemesin diye arkadaşının suyuna gidişi..
acaba öğretmen gerçekten muhtarın oğluna muhtarın oğlu olduğu için mi prensliği verdi..
Çok gerçekti..ama en gerçek yer Sivas'ın son sahnede Neşet Ertaş'la uzaklara dalışı..
Korsan DVD satıcısı Musa, tezgahına yönetmen Zeki Demirkubuz'un gelmesi ile kaderin ona yeni bir yol çizeceğini hissederiz. Ardından yönetmen yeni filmde ona rol vereceğini söyler, Musa onu tanımasada, numarasını verir ve ilk işi onu tanımak için filmlerini izlemeye koyulur. DVD…devamıKorsan DVD satıcısı Musa, tezgahına yönetmen Zeki Demirkubuz'un gelmesi ile kaderin ona yeni bir yol çizeceğini hissederiz.
Ardından yönetmen yeni filmde ona rol vereceğini söyler, Musa onu tanımasada, numarasını verir ve ilk işi onu tanımak için filmlerini izlemeye koyulur.
DVD satın aldığı yerdeki müşteri kadınlara yaptığı o "ben başrol oynayacağım" kuru çok keyifliydi..
Evde yalnızken yönetmenin filmini aniden çıkarıp seks kasedi takması ve kapının açılması gayet iyi bir sahneydi. Zaten filmde birkaç kere bu kapı sahnesi Zeki Demirkubuz'un filmlerinde kullanılan bir argüman oradan yola çıkılmış olsa gerek. Ve son sahne iki arkadaşın Kader filmini yorumlayışındaki o gerçekçilik.
Güzeldi.
Kanaatim, Zeki Demirkubuz'un diğer filmlerine göre tırnak içinde (ki neden bu tırnak içindeyi, tırnak içinde diye yazarım bilmem).. daha az arabesk ama daha gerçek ve bohem hissettirir bana.. Filmde hırsız olarak başlayıp Ahmet'in bir türlü bulamadığı Raskolnikov'u sırtlayacak olan Ferit'in…devamıKanaatim, Zeki Demirkubuz'un diğer filmlerine göre tırnak içinde (ki neden bu tırnak içindeyi, tırnak içinde diye yazarım bilmem).. daha az arabesk ama daha gerçek ve bohem hissettirir bana..
Filmde hırsız olarak başlayıp Ahmet'in bir türlü bulamadığı Raskolnikov'u sırtlayacak olan Ferit'in bir sahnede kendi yorumunu katmaya çalıştığı an var ki ancak bu kadar gerçek olabilirdi herhâl..
Ahmet'in kendini gösterdiği karakterin dışındaki derinliklerine bir türlü biz inemesekte Elif'in bacaklarına baktığı sahne bence tamda Ahmet'in kendisiydi ve o son Sanem sahnesi..
Ve dostoyevski...
Ve demek istedim sadece..
Eyvallah
Platforma en sevdiğim yönetmen ile başlamak istedim.. Birkaç kelam etmeye hazırlanıyordum ki "Ne söylemek istersiniz" diye soruyor görece daha silik bir puntoyla program, bende donup kalıyorum.. "İtiraf edemiyorum" Ek parantez Taner Birsel'in muhteşem oyunculuğu