(@) - Raf

Bazen hani ağlamak istersiniz ama ağlayamazsınız. İçinizde çok fazla şey birikmişse ve sizin şöyle hıçkıra hıçkıra bir ağlayasınız varsa fakat ağlamak için spesifik bir sebebiniz yoksa buyrun sizi bu filme alalım.Ama böyle mutluysanız bence izlemeyin yani kendinizi üzmeyin. Gerek yok...Bunun…devamı

animauna 4 years ago

Yazım 3 bölümden oluşmakta . İsterseniz Sokrates ile ilgili olan 2. bölüme atlayabilirsiniz. _____________________________________ 3-4 gün kadar önce her yüz sayfada bir şu anda okuduğum kitaba dair yorum yapmaya karar verdim kitap toplam 500 küsür sayfa Veeee işte dostlar bu…devamıYazım 3 bölümden oluşmakta . İsterseniz Sokrates ile ilgili olan 2. bölüme atlayabilirsiniz. _____________________________________ 3-4 gün kadar önce her yüz sayfada bir şu anda okuduğum kitaba dair yorum yapmaya karar verdim kitap toplam 500 küsür sayfa Veeee işte dostlar bu da ikinci yorumum... Şunu da eklemek isterim ki ne kadar kimsenin benim ikinci yorumumu ne zaman yapacağımı zerre düşünmediğini bilsem de bu kitaba her yüz sayfada bir yorum yapma işi çok hoşuma gitti ve yer yer sadece bilgi ağırlıklı olsa da kitap daha hızlı ilerledi. Soffie ' nin Dünyası Yorum No : 2 Öncelikle bu kitap adından ne kadar anlaşılmasa da bir felsefe kitabı. İsmi sizce de sanki biraz yanlış olmamış mı ?Bence Platon'dan veya Sokrates'ten mektuplar filan olabilirdi ama tabi kitabın ismine çok takılmamak lazım. Kitabımızın konusunu bu yorumumda da hatırlatayım :Kitap Soffie isminde bir kıza gelen gizemli mektuplar aracılığı ile bizlere felsefeye dair bilgiler veriyor. Kitap felsefeye giriş kitabı olarak da düşünülebilir. Kitap çoğunlukla bilgi ağırlıklı bir kitap. Galiba şu ana kadar anlatılan filozoflardan en çok Sokrates 'in fikirlerini sevdim Bu yüzden yazının devamı Sokrates ile ilgili. ________________________________________ Sokrates ile ilgili kitaptan alıntılar: ( kısaltıldı ) .... Felsefe tarihinin belki de en gizemli şahsıdır. Tek bir kelime olsun yazmamıştır. Sokrates zamanının çoğunu sokaklarda ve meydanlarda karşılaştığı insanlarla konuşarak geçirirdi. Daha hayatta iken bile sırlarla dolu bir insan olarak görülen Sokrates öldükten sonra pek çok felsefi akımın kurucusu sayıldı. Sokrates müthiş çirkin bir adammış ( ben böyle demezdim ama kitapta böyle yazmış yazar . Hayli acımasız bir tanım olmuş. Neyse en azından sonraki cümlede gönlünü almış.) İçinin ise mükemmel güzellikte olduğu söylenir.Ayrıca ne şimdi ne ne de geçmişte Sokrates gibi biri bulunamaz da denir. Tüm bunlara karşılık Sokrates felsefi uğraşları yüzünden ölüme mahkum edildi... Sokrates 'ın uğraşındaki temel öğe , onun kimseye bir şey öğretmek peşinde olmayışıdır.O tersine konuştuğu insanlardan bir şeyler öğrenmek istediğini dile getirmiştir. Ama sadece başkalarını dinleyerek meşhur bir filozof olunmazdı elbette. Sadece başkalarını dinledi diye ölüme de mahkum etmezlerdi insanı.O genellikle konuşmanın başında soru sorardı. Böylece hiç bir şey bilmiyormuş gibi yapardı . Konuşma sırasında genellikle karşısındaki kişinin kendi düşünme biçimindeki zayıflıkları görmesini sağlardı. Sonunda konuştuğu kişinin bir köşeye sıkıştığı ve neyin yanlış neyin doğru olduğunu kendine itiraf etmek zorunda kaldığı olurdu... _______________________________________ Ben Sokrates ' in düşünme tarzını ve mütevazı olmasını çok sevdim. Eğer siz de kitaptan alıntı olan bu metni sıkılmadan okuduysanız Soffie ' nin Dünyası size göre bir kitaptır. Okumanızı tavsiye ederim. Kitaba dair olan 3. yorumda görüşmek dileği ile. ( Not :Birinci yorumum kitabın altında olan yorumlar kısmında. )

animauna 4 years ago

Bay Evet

Peyton Reed

164 Gönderi

Dikkat bu bir Jim Carrey filmidir ve sizi yer yer gülme krizlerine sokabilir ...Carl kendine sorulan bütün sorulara hayır diyen önüne gelen bütün fırsatları hayır diyerek iten biriyken katıldığı bir seminer sonrasında artık her şeye evet demeye başlar. Veeee artık…devamı

animauna 4 years ago

Yalnız,mutsuz ve melankolik ünlü isimlerden bir tanesi o .Gerçi sanat ve edebiyat dünyasında kaç tane önemli şahsiyeti mutlu,mesut,sıradan denilebilecek hayatlar sürebilmiş ki? Alkol bağımlısı bir babanın elinde büyüyüp, hayatı boyunca hayal kırıklıkları ile karşılaşan Dostoyevski mi? yoksa yine kötü bir…devamıYalnız,mutsuz ve melankolik ünlü isimlerden bir tanesi o .Gerçi sanat ve edebiyat dünyasında kaç tane önemli şahsiyeti mutlu,mesut,sıradan denilebilecek hayatlar sürebilmiş ki? Alkol bağımlısı bir babanın elinde büyüyüp, hayatı boyunca hayal kırıklıkları ile karşılaşan Dostoyevski mi? yoksa yine kötü bir baba ile sınav verip , en önemli duyusunu kaybederek sağır olan Beethoven mı? Veya babasına duyduğu nefret yüzünden kendini bir böcekten farksız gören Franz Kafka mı? Van Gogh'a dair yazmak istediğim bu yazıya onun hayatını araştırırken bir yerde okuduğum bu sözlerle başlamak istedim. En başta babası gibi rahip olmak istedi. Belki de istemekten ziyade babası onu sevsin diye bunu yaptı ama olmadı.Işten çıkarıldı.Vincent ailenin en büyük çocuğuydu ama ondan önce anne babasının yine aynı ismi koydukları bir çocukları daha olmuştu fakat onu kaybetmişler . Belki de Vincent ın psikolojisini bozan şeylerin ilki ailesinin onu hep ikinci bir Vincent olarak görmesiydi . (Daha önceki çocuklarının yerine onu koyup durmadan onun daha kötü bir çocuk olduğunu düşünüyolardı belki).Ama Vincent ın hep bir destekçisi olmuştu.kardeşi Theo . Theo aynı zamanda Vincent a resim malzemelerini alması için para da yolluyordu. Theo o malzemelere verdiği para ile kendine bir ev de alabilirdi. Yani büyük bir fedakarlık yapıyordu. Theo nun da bir rahatsızlığı vardı. Eğer bir şeylere çok üzülürse veya strese girerse. Onu gerçekten kötü etkileyecek bir hastalık. Vincent birgün doktoru ile kavga ettikten sonra bir sinirle doktor bunu söylemişti.Vincent kendini ne kadar da suçlu ne kadar yalnız ve çaresiz hissetmiştir tahmin etmek dahi istemiyorum. Belki de tek yoldaşı onun yüzünden mi ölüyordu... Vincent bu kavgadan kısa bir süre sonra intihar etti. Van Gogh çok yalnız bir hayat yaşadı. Belki acılarından beslenerek 800 ü aşkın eser verdi ama o yaşarken sadece tek bir eseri satıldı.Çocuklar bile onu kabul etmedi.Bir tarlada resim çizerken onu taşladılar.Vincent ı neden kabul etmediler? Kavga mı çıkarıyordu, hırsız mıydı, yalancı birisi miydi, hayır o bunlardan hiçbirisiydi. O kendine herkes benim bir hiçlikten ibaret olduğumu düşünüyor diyecek kadar yalnızdı.Yanına gelip yemeğini yiyen bir karganın yanına gelişinden mutlu olacak kadar yalnız.O farklıydı ama zararsız bir farklılık. Yanınıza oturup resim çizen sessiz bir adamdan size ne zarar gelebilirdi ki... Vincent öldükten kısa bir süre sonra Theo da öldü. Şimdi modern sanatın kurucusu kabul ettiğimiz bir sanatçıya maddi ve özellikle de manevi desteklerinden dolayı sana da teşekürler Theo... Eğer Van Gogh un hayatına dair daha fazla şey öğrenmek isterseniz Loving Vincent izleyebilirsiniz.

animauna 4 years ago

Leyla ile Mecnun

Onur Ünlü

179 Gönderi

Bu diziyi televizyonda yayınlandığı zamanlarda bayılarak izlerdim ama sonunu hiç izlememiştim. Sonunu izleyince küçük çaplı bir şok geçirmedim değil. Kendisi en sevdiğim yerli dizi ve yeniden başlamasını aşırı istediğim tek yerli dizi ünvanlarını elinde barındırıyor.

animauna 4 years ago

Sofie'nin Dünyası

Jostein Gaarder

55 Gönderi

Şimdi öncelikle dostlar bu kitaba dair düşüncelerimi daha çok okudukça yazmak istiyorum. Mesela şu an kitaba dair ilk yorumumu yapmak istiyorum. Şu an yüzüncü sayfadayım ve her yüz sayfada bir bu yorumuma geri dönüp güncelleme yapmak istiyorum. Yorumlarım uzun olabilir.Çünkü…devamı

animauna 4 years ago

Vincent'ten Sevgilerle

Dorota Kobiela

87 Gönderi

Film isminden de anlaşılacağı üzere Vincent van Gogh'u anlatıyor. Filmde ressamın çizimleri onun hayatına dair şeyleri anlatmak için kullanılmış . Daha doğrusu kullanmakla kalınmamış bütün bir hikayeyi onun çizim tarzında ve filmdeki bütün mekanlar onun resimlerindeki mekanlar olacak şekilde anlatmışlar…devamı

animauna 4 years ago

Anne with an E

Moira Walley-Beckett

400 Gönderi

Matheew ve Marilla (iki kardeş)artık bahçe işlerine yetişemedikleri için yetim haneden bir erkek çocuğu evlat edinmek ister ama Matheew tren garına gittiğinde bizim iyi yürekli Anne'imizi görür. Yetim hane onlara kızıl saçlı hayata pozitif bakan ve konuşmayı çok seven Anne…devamı