V. Frankl ve Zor Zamanlarım Bu konuya biraz farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum. Kitabı okurken şu soruları sordum: yüce(!) insan nedir? Bir insan yüce olmaya çalışmalı mi ? Nihai amaç bu mudur?... Şimdi bu yücelik tanımını indirgeyip şu şekilde soralım…devamıV. Frankl ve Zor Zamanlarım
Bu konuya biraz farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum. Kitabı okurken şu soruları sordum: yüce(!) insan nedir? Bir insan yüce olmaya çalışmalı mi ? Nihai amaç bu mudur?... Şimdi bu yücelik tanımını indirgeyip şu şekilde soralım soruyu. İnsanın kendine karşı olumlu algısı (mantıklı,eylemsel) ne katar insana? Hiç şüphesiz doyum katar. İşte pek çoğumuzun istediği de tam olarak bu : yüksek benlik algısı. Veya konuya paralel ilerleyen maslow'un hiyerarşik tavanı. Bu şartlar elbette standart bir hayat için geçerli. Peki acının merkezinde, yoksunluğun, yokluğun, yalnızlık ve kederin içinde iken benlik algısı ne ifade eder? İşte bence Frankl acıyı ve acının içindeki anlamı yüksek benlik algısı ile özümsedi ve şimdi logoterapi olarak insanlara yardımcı olan kuramın temelini attı. Son demlerde kitap ile alakalı olarak aklıma şu cümle gelir ve epeyce etkiler doğrusu. Bir başkası demiş olsaydı bu kadar etkilenir miydim? Muamma "Yaşadığın acıda bir anlam bulabilirsin, anlamı bulmak için acı çekmek ise ancak mazoşistliktir. " Pay kısmı ise şudur benim için ; yaşamımın yeni bir yöne doğru evrildigini hissederek şu son süreçlerde yaşadığım minyatür acıları karlı bir sonbahar sabahı anlama yamalayarak çıktım evden . Teşekkürler Frankl.
Bilmeden mutluluk olmaz. Ama mutluluğu bilmek kendi içinde üzücüdür, çünkü insanın kendi mutluluğunu bilmesi, aynı zamanda mutlu anları aşması, dolayısıyla onları hemen ardında bırakması demektir. Bilmek, her şeyde olduğu gibi mutlulukta da öldürmektir. Ne var ki bilmemek de var olmamak…devamıBilmeden mutluluk olmaz. Ama mutluluğu bilmek kendi içinde üzücüdür, çünkü insanın kendi mutluluğunu bilmesi, aynı zamanda mutlu anları aşması, dolayısıyla onları hemen ardında bırakması demektir. Bilmek, her şeyde olduğu gibi mutlulukta da öldürmektir. Ne var ki bilmemek de var olmamak anlamına gelir.
F.P.
"Kendimi yoğunlukla 'düzenin zencisi' gibi hissediyorum... Farklıyım, uyumsuzum veya en ... İle başlayan herhangi bir cümle " Bu veya buna benzer cümleler iki perspektif ile incelenebilir. Birinci açıdan bakıldığında özü ve kimyası itibariyle her insanın biricik olduğu gerçeği. Bu durum…devamı"Kendimi yoğunlukla 'düzenin zencisi' gibi hissediyorum... Farklıyım, uyumsuzum veya en ... İle başlayan herhangi bir cümle "
Bu veya buna benzer cümleler iki perspektif ile incelenebilir. Birinci açıdan bakıldığında özü ve kimyası itibariyle her insanın biricik olduğu gerçeği. Bu durum baştaki cümlelere bir dayanak oluştursa da ikinci bir bakış açısı da şu şekilde olabilir ; Duygularınız, diğer insanlar tarafından sıklıkla yaşanır. Tanık olduklarınıza karşı gösterdiğiniz reaksiyon ve gelişen duygudurum en iyimser ihtimalle çevrenizdeki herhangi birinin yaşamış olduğu bir süreçtir. Aşık olduğumuzda (ki iyi sayılabilecek bir durum) maşuğa hissettiğimiz duyguyu , A kişisi Z kişisine zaten besliyordur.Bu da şu sonuca iter bizi: Yalnız değilsiniz. Şu gerçek unutulmamalıdır ki ruhsal problemlerin en ince ve önemli noktalarından biri kişinin kendini "en... " olarak hissetmesinin tehlikeli olduğudur. Halbuki yaşadığı gerek travmatik, psikotik gerek nevrotik durumlarda insan yalnız olmadığını, buna benzer durumlar yaşayan insanların olduğunu kavradığı zaman "iyi"lesme kaçınılmazdır.
Sevdiğim Edip Cansever alıntılarından Öyle ya, bana sorarsanız terketmeli insan yaşamı Ölümü göze almadan Ve anlamalı bir ağaç gölgesi gibi durmaktaki sakıncayı Gitmek Durmadan gitmek Ne ölümünü bilsinler ne yaşadığını.