Geçmişe gitseydiniz neyi değiştirmek isterdiniz? - Gözlemleyen bilince saha erken ulaşmak isterdim. Her insanı zorlayan o kaybolmuşluk hssinden bir an önce kurtulmak isterdim. Yönümü belirleyen, rotasını ve etki alanını keşfetmiş bir insan olma hâline daha önce ulaşmak isterdim. Ne kadar…devamıGeçmişe gitseydiniz neyi değiştirmek isterdiniz?
- Gözlemleyen bilince saha erken ulaşmak isterdim. Her insanı zorlayan o kaybolmuşluk hssinden bir an önce kurtulmak isterdim. Yönümü belirleyen, rotasını ve etki alanını keşfetmiş bir insan olma hâline daha önce ulaşmak isterdim. Ne kadar önemli olduğumu, esas meselenin benim özümle kendim arasında kurduğum ilişkide yattığını keşfetmek isterdim. (s.23)
"Because that was the fair thing to do" dedi. Yani hakkaniyet bunu gerektiriyor diyordu; yapılması gereken adil hareket bu! Bunu duyunca çok etkilendim. Bu adam özüne olan saygısını kaybetmek istemiyor. Besbelli ki kendisiyle kurduğu ilişki özel ve önemli... Kimse bilmiyor ama sen kendin biliyorsun. Ve sen, kendin için dünyadaki en önemli insansın.
İnsan hayatında özgüvenin rolü nedir?
Ben özgüveni "öze güven" şeklinde söylemeyi tercih ediyorum. Ailede çocuğun kendine güvenmesi, özüne konusu önemli bir husustur. Bütün yaşam yolculuğu boyunca bir insanın aküsünün kaynağı budur, yani enerjisini buradan alır. İşte bu enerjinin bir diğer adı da İngilizlerin resilience dedikleri şeydir; yılmazlık. Yılmazlık, azim, bırakmama, direnç... Kendine inanma, "yapabilirim" duygusu önemlidir. İddia ediyorum ki; zamana karşı durabilen ve insanlık için, bilim için büyük atılım diyebileceğim her hikâyenin arkasında yatan temel faktörlerden biri mutlakanbu çıkacaktır. Çünkü kolay olanı herkes yapar. Kolay olanı, herkesin yapabilfiğini yapmak gelişme döneminde önemlidir ama zamanla etkisini kaybeder. Biri çıkar, daha önce konuşulmayan bir sorunun farkına varır. Sorunun farkına varmak bile dikkat çekici bir adımdır, cesaret gerektirir.
Kişi, insan doğasıyla uyum içinde bir spor anlayışına ulaştığında en önemli rakibinin kendisi olduğunu fark eder.
Sohbet havasında yazılan kitapları bir türlü sevemedim. İçerik olarak %100 verim alamadım lakin etkilendiklerimi de alıntıladım. Tavsiye ediyor muyum? Okuyacak başka bir şeyiniz yoksa tavsiye ederim, başka türlü etmem. Dediğim gibi soru-cevap ilerliyor ve konu bütünlüğünü bu dağıtıyor. Benim hoşuma gitmedi.
"Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir." "Yaşamı boyunca saygı duyduğu kurallar, hatalı bir yorumlamayla da olsa aleyhine döndüğü zaman bile saygı duyulmayı hak ederler." "Birinin bilmediği bir…devamı"Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir."
"Yaşamı boyunca saygı duyduğu kurallar, hatalı bir yorumlamayla da olsa aleyhine döndüğü zaman bile saygı duyulmayı hak ederler."
"Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?" (s.47)
"Ölümden sakınmak o kadar zor değildir, zor olan kötülükten sakınmaktır, çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar." (s.59)
"Varlıkları tanımak için mümkün olduğunca sadece düşüncesini kullanan ve düşünme sürecine görme duyusunu ya da herhangi bir duyusunu katmayan kişi en arı bilgiye ulaşır." (s.99)
İkinci kez okudum birinci kadar etkilemedi beni lakin kitap tavsiyesi isteyenleri ilk tavsiye edeceğim kitaplardandır. Sokrates kendisini çok iyi savunuyor, hayata dair tavsiyeler veriyor ve hiç soğukkanlılığını kaybetmiyor.
10/10
Reis Bey: "Suç her zaman bu edebiyata muhtaçtır" Sanık: "Reis Bey, peşin kararınıza dayanak aradığınızı biliyorum. Kararlısınız, beni asacaksınız. Fakat ruhum sizi bu dünyada ve ötelerde adım adım takip edecek. Ben nefsimden çok şey çektim Reis Bey, ben nefsimden razı…devamıReis Bey: "Suç her zaman bu edebiyata muhtaçtır"
Sanık: "Reis Bey, peşin kararınıza dayanak aradığınızı biliyorum. Kararlısınız, beni asacaksınız. Fakat ruhum sizi bu dünyada ve ötelerde adım adım takip edecek. Ben nefsimden çok şey çektim Reis Bey, ben nefsimden razı değilim sizse nefsinizde mağrursunuz."
"Etmeyin Reis Bey siz ağlayamazsınız. Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz. Siz merhametten, acıma duygusundan yalnız kötülük doğacağına inanmışsınız. Yerine göre haklısınız. Fakat ondan ne büyük iyilik doğacağını unuttuğunuz için en büyük hakkı kaybediyorsunuz. Rahmet kaldırılmış sizin kalbinizden, buz çölünde yol alıyorsunuz. Reis bey, mühürlü kalbinizin açılmasını dilerim. Allah sizi de arındırsın."
2. Reis Bey: "Affı anlayınca kendinizden başka her insanı mazur göreceksiniz. Herkesi bu hale birbiri getirdi, herkes herkesi affetsin. Başka ne çaremiz olabilir ki."
2. Reis Bey: "Çocuk, ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz dedi. Ağladıkça anlıyorum. Ağladıkça anlıyorum. Artık bütün mantık hesaplarımı kaybettim. Hem de öylesine kaybettim ki Amerika'da bir cinayet işlense de dünya çapında bir ses sorsa, katil kim? "Benim" diye haykırabilirim."
2. Reis Bey: "Saadetin bu kadar büyüğünü kaldıramam." "Gelemiyorum dadı, gözyaşlarım kurur diye korkuyorum."
Pişmanlık, merhamet, gurur, kibir, ağlamak, acımak, kalp kırıklığı bu kavramları sonuna kadar yaşayan ve yaşattıran bir film. Yukarıda yazdığım replikler ana noktaları iyi anlatırken filmi izlemeyenlere izlemeleri için tavsiye ederim.
(Reis Bey: Merhametsiz
2. Reis Bey: Merhabeti görmüş, ağlayabilen bir Reis bey. Bu sıralama bana ait.)
10/10
Doğan Cüceloğlu'nun okuduğum ilk kitabı. Kitap sade ve sürükleyici. Hayata dair güzel tavsiyeler veriyor. Aşağıda da beni en çok etkileyenleri sizinle paylaşmak istedim. Özünde eğitim ile bireye verilmesi gereken değerden bahsediyor. Ciddiye alınıyorsanız, değerlisiniz; değerli olduğunuzu hissederseniz özgüvenli olursunuz; özgüvenli…devamıDoğan Cüceloğlu'nun okuduğum ilk kitabı. Kitap sade ve sürükleyici. Hayata dair güzel tavsiyeler veriyor. Aşağıda da beni en çok etkileyenleri sizinle paylaşmak istedim. Özünde eğitim ile bireye verilmesi gereken değerden bahsediyor. Ciddiye alınıyorsanız, değerlisiniz; değerli olduğunuzu hissederseniz özgüvenli olursunuz; özgüvenli olursanız da başarmak istediğiniz çoğu şeyi başarısınız.(bu yazı da benden olsun) Kitabı tavsiye ederim.
Doğan Cüceloğlu'na da Allah rahmet eylesin.
"Yankı, gerçekte yaşamın kendisidir. Yaşama ne verirsen sana onu yansıtır. Eğer sevgi istiyorsan insanları daha çok sev. Saygı istiyorsan saygılı ol. Yaşamda ne ekersen onu biçersin. İnsanların yaşamı tesadüf sonucu oluşmaz, yaşamı davranışlarının yansımasından başka bir şey değildir." (s.38-39)
"İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarsın; çok yaklaşma yanarsın" Şadi Şirazi (s.83)
"Ben üniversite öğrencisiydim ve insan psikolojisi benim uzmanlık alanımdı ama üç çocuğumdan hiçbiriyle göz hizasına inerek konuştuğumu hatırlamıyordum. Kendime kızdım; sonra kendime kızmaktan vazgeçip, beni yetiştirenlere kızdım. Daha sonra onlara kızmaktan da vazgeçtim, onları yetiştirenlere kızdım. Sonra onlara kızmaktan da vazgeçtim ve bütün nesilleri yetiştiren kültür ortamına kızdım. Daha sonra kimseye kızamayacağımı anlayarak, orada öğrenme fırsatından yararlanmaya karar verdim." (s.131)
=> Benim yorumum: Daha sonra kimseye kızamayacağımı anlayınca öğrenmeye karar verdim. Ne müthiş cümle ve müthiş bir yol. Bizim ebeveyinlerimiz bizi tam yani eksiksiz yetiştirmiş olamayabilir. Bu onların suçu değildir, çünkü onları da öyle yetiştirmişlerdir. Onların büyükleri de öyle yetişmiştir. Kısacası ebeveyinleri yargılamadan, onları da kırmadan çevremizde, onlarda doğru olan neyse onu öğrenmeliyiz. Peki ya doğru olanı nasıl bileceğiz? Benim yorumum kişisel gelişim kitapları okuyarak ya da bu işte uzman kişileri dinleyerek. En büyüğü ise hata yaparak :)
Muazzam dizi. TRT'de yayınlanırken her hafta kaçırmadan izlemeye çalışırdım. Kenan hoca, Caner benim favori karakterlerimdi. Çoğu zaman komedi, bazen aksiyon ve Kenan hocanın her sahnesinde insanı düşündüren sözleri. Müziklerinden tut her şeyine kadar ben bu diziye bayılıyorum. Belki çocukluğumu hatırlattığı…devamıMuazzam dizi. TRT'de yayınlanırken her hafta kaçırmadan izlemeye çalışırdım. Kenan hoca, Caner benim favori karakterlerimdi. Çoğu zaman komedi, bazen aksiyon ve Kenan hocanın her sahnesinde insanı düşündüren sözleri. Müziklerinden tut her şeyine kadar ben bu diziye bayılıyorum. Belki çocukluğumu hatırlattığı içindir bilemem. Aile ilişkileri, zor zamanın nasıl yönetilmesi gerektiğini. Başarıyı, başarısızlığı kısaca hayata dair çoğu şeye değinen ve tavsiye veren bir dizi.
10/10
(Bu arada dizi hakkında ilk paylaşım bu)
The hangover filmi gibi bildiğiniz, beğendiğiniz hatta izlerken kahkaha attığınız filmleri yorumlara bekliyorum. Ne de olsa gülmek güzeldir. Kahkaha atmak ise paha biçilemez.
2. Filme nazaran daha iyiydi, komik sahneler fazlaydı. Olay mantıklı ve düz ilerledi. Konsepti değiştirmişler bu filmle bence iyi yapmışlar. Çünkü olmuyorsa zorlamanın gereği yok. Seriyi sıralarsam. 1>3>2