Yıllar sonra herkesin “Cem Yılmaz zamanında harbi film yapmış be kardeşim.” diyeceği bir film. GORA’ya da ilk çıktığında bok atmışlardı, şimdi herkesin ne kadar sevdiği ortada.
Çok tatlı bir filmdir kendisi. Bununla alakalı ilginç bir bilgi vereyim size: Bu filmin çıktığı sene Atari şirketi tarafından aynı isimle bir oyun geliştiriliyor ancak oyun Noel’e yetişsin diye hızlı hızlı yapılıyor ve ortaya saçma sapan bir şey çıkıyor. Oyun…devamıÇok tatlı bir filmdir kendisi. Bununla alakalı ilginç bir bilgi vereyim size: Bu filmin çıktığı sene Atari şirketi tarafından aynı isimle bir oyun geliştiriliyor ancak oyun Noel’e yetişsin diye hızlı hızlı yapılıyor ve ortaya saçma sapan bir şey çıkıyor. Oyun kasetlerinin çoğu iade ediliyor hâliyle. Daha sonra Atari şirketi bu olayı unutturmak için milyonlarca oyun kasetini gizlice bir araziye gömdürüyor. Bu bilgiyi olaydan yıllar sonra öğreniyoruz tabii.
Her bölümünü birkaç kez izlemişimdir. Diğer çizgi filmler üzülmesin ama ben en sevdiğim çizgi filmler listesinde Sürekli Dizi’yi birinci sıraya koyacağım. ❤️
Netflix'in sağlam belgesellerinden. Kedilere işkence yapan bir manyağı fark eden Facebook kullanıcıları, bu manyağın nerede olduğunu bulmaya çalışıyor.
RTE, bu kitap hakkında şöyle bir açıklamada bulunmuştu: “George Orwell, Hayvan Çiftliği kitabında mesela BM'nin 5 ülke ile sınırlanan sistemini eleştirir. Orwell bir başka kitabında ise ‘bir babanın işsiz kalması eve belirli bir gelirin girmemesinin ötesinde çocuklarının oyuna katılamaması, karısının…devamıRTE, bu kitap hakkında şöyle bir açıklamada bulunmuştu: “George Orwell, Hayvan Çiftliği kitabında mesela BM'nin 5 ülke ile sınırlanan sistemini eleştirir. Orwell bir başka kitabında ise ‘bir babanın işsiz kalması eve belirli bir gelirin girmemesinin ötesinde çocuklarının oyuna katılamaması, karısının itibar kaybetmesi ve kendisinin de artık sokağa çıkamaması demektir’ diyor.”
İşin garip tarafı bu kitap yayımlandığında Birleşmiş Milletler daha kurulmamıştı.
M. İnce Başkanımdan bir şiir: Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu, Aylardan bir deli zemheri, Canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri. Elveda bedenden bedene yollandığım günlere, Elveda beline sarıldığım güzellere, Elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere. Gittim ben…devamıM. İnce Başkanımdan bir şiir:
Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu,
Aylardan bir deli zemheri,
Canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri.
Elveda bedenden bedene yollandığım günlere,
Elveda beline sarıldığım güzellere,
Elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere.
Gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim,
Seni martılara emanet ettim,
Islak, yorgun, huysuz martılara…
Bektaşi tekkesinde deyiş okudum,
Okudukça sana dokundum.
Yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım.
Ben Yalova'dan bir öğretmen,
50'sine yeni bastım.
Gözlerim gözlerine akmak ister,
Sen ister gizle ister göster.
Gözlerimden başka göze gitme,
Gidersen de sevme, seversen de delirtme.
Beni incitme, kapatma gözlerini gözlerime.
Sana derdimi kaç satırda anlatırım,
Kaç bahar dayanırım yokluğuna,
Yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına.
Dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım,
Yeşil dallarda kızıl kirazlarım,
Meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım,
Varlığın yıldız yangınları aydınlanırım,
Yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım,
Seni yüz dilde kıskanırım.
Minika veya Planet Çocuk’ta yayımlanan, Lazy Town tarzında bir çizgi film vardı. Çizgi filmin başlangıcında adamın biri bir arabayla geliyordu yanlış hatırlamıyorsam. Bu çizgi filmin adını bulmama yardım eder misiniz?
Bundan Jigsaw’a kadar bütün filmleri birkaç kez zevkle izlemişimdir. Manyaklık mıdır bilmiyorum ama bu filmdeki olayları yaşamak isterdim, biraz heyecana ihtiyacım var. 👌🏻