(@) - Raf

söylence 4 kötüler neden kötü, nasıl bir evrim geçirdi? breaking bad~walter white walter white karakteriyle başlamak istiyorum. başlarda ailesi için önem veren ve sıradan bir öğretmen olan en normal adamlardan biri, akciğer kanseri teşhisi ile evrimini başlatıyor. bu teşhis ile…devamısöylence 4 kötüler neden kötü, nasıl bir evrim geçirdi? breaking bad~walter white walter white karakteriyle başlamak istiyorum. başlarda ailesi için önem veren ve sıradan bir öğretmen olan en normal adamlardan biri, akciğer kanseri teşhisi ile evrimini başlatıyor. bu teşhis ile prefrontal korteks yani olayı mantıklı şekilde analiz etmesi gereken bölüm devre dışı kalıyor. bir nevi bilinçaltı devreye giriyor ve orada saklanan bastırılmış duyguları devreye sokuyor. zaten hank ile gittiği uyuşturucu baskınında bu saklanmış ve içten içte beslediği duygu ilk defa açığa çıkıyor. daha sonra yavaş yavaş met işine girmesiyle karanlık yolcu kimliği oluşturuyor kendinde. bu karanlık yolcu kendisinin ahlaki sınırları ihlal etmesine yardımcı oluyor. ilk met işleriyle walter adam olma arzusunu tatmin ediyor, bu arzuyu da skyler ile girdiği ve skyler'ın şaşırdığı cinsel ilişki sahnesinde de hissetmiştim zaten. walter tüm bunları birden yaparken kendine bir oyuncu kimliği oluşturmak istiyor. düşünsenize bir oyunun içindesiniz ve herkesten iyi oynuyorsunuz, ağırlığınız olmalı, başrol olmalısınız. tabiiki bu süreç, heisenberg sürecini başlatıyor. karanlık yolcusu sanki resmiyet kazanmış gibi oluyor. ayrıca heisenberg ile manipülasyon ve soğukkanlılık özelliği ekleniyor kendisine. ilk başlarda kurban rolünde ve hayatını kurtarmak için başlayan walter sonralarda ise lider özellikleri benimsemeye başlıyor. tüm bu süreçte vicdanını kaybediyor ve rasyonalist adımlar atmaya başlıyor. yine bir örnek verecek olursam jane'in ölmesine izin vermesi ve jesse'yi de kendi gibi güçlü bir forma dönüştürmek istemesi. walter karanlık yolcusunu daha çok kullanmaya başlayınca skyler ile yabancılaşmaya başlıyor. yabancılaşma derken ilk başlarda her şeyi karısı ve çocuğu için yapan adamın bu mentaliteye tamamen ters bir hale gelmesidir. onun karanlık yolcusu artık inanılmaz bir noktaya gelmiştir ki kendini bir tanrı olarak görüyordur. buna kapılan insanlar "o" noktaya gelene kadar yaptıklarını ve olacakları düşünemez hale gelir. bir örnek verecek olursam gollum'un yüzüğü ele geçirince hüküm dağından atlamasına rağmen hala yüzüğe bakarak gülümsemesi. peki walter white kendini tanrı gibi gördü, parayı buldu, şöhret sahibi oldu ee aynı zamanda hayatta. walter'ın neye ihtiyacı kaldı peki? hiçbir şeye içsel huzursuzluk başladı tatminsizlik başladı son olarak yok olma süreci başladı. bu süreçte dağ evinde adamın kendisinin yanında kalması için para teklif etmesi, para için bu işe başlayıp para için sona erdirme çabası ironik bir andır. tıpkı bir bomba olur hani patlamak üzere sen de kırmızı kabloyu kesersin ve bir anda durur. işte walter'ın dünya ile arasındaki bağ bu hale gelmiştir. en sonunda ise karanlık yolcu kimliğini de kaybeden walter'ın ölmekten başka yapamayacağı şey kalmamıştır. yine de iyi karakterdin be walter white, senin için şu şarkıyı dinleyip yazıyı sonlandırıyorum. mazzy star~ look on down from the bridge.

cameron 1 month ago

söylence 3 yıl 1939 savaş ya da barış olacağı artık tanrılara kalmıştı ama kendini tanrı gibi gören adam kararını vermişti. alman hava kuvvetleri hazırlıklarını tamamlayıp insanlık tarihinin en ölümcül 6 yılına başlangıç vermek üzere varşova semalarına havalandı. 3 hafta sonra…devamısöylence 3 yıl 1939 savaş ya da barış olacağı artık tanrılara kalmıştı ama kendini tanrı gibi gören adam kararını vermişti. alman hava kuvvetleri hazırlıklarını tamamlayıp insanlık tarihinin en ölümcül 6 yılına başlangıç vermek üzere varşova semalarına havalandı. 3 hafta sonra varşova tamamen ele geçirildi. bunun üzerine ingiltere ve fransa almanlara karşı savaş ilan ettiğini açıkladı. norveç, isveç, finlandiya, polonya ve daha nice avrupa ülkesi işgal edilmişti bile çoktan. gözünü fransaya diken almanlar, çoğu birliğini belçika sınırına yığıp oradan fransaya girecekti. fransızlar ise almanya sınırında gelmeyecek bir alman ordusunu bekliyordu. çok geçmeden belçikadan giren almanlar fransaya da girip ingiliz ve fransızları geri püskürtmeyi basarmıştı. ingilizler dunkirk'ten tahliye olmaya çalışıyordu. bunlar yaşanırken savaşmayı bilmeyen italyanlar da almanların yanında savaşa girip kuzey afrika'ya giriş yapmıştı. mısır'da ki ingiliz kuvvetlerine savaş açan italyanlar, ingilizleri oldukça çaresiz bırakıyordu. italyan ve almanların savaş açtığı tüm ülkeler teker teker düşüyordu. bu hırsla sovyetlere savaş açıp barbarosa harekatını başlatan hitler, soğuk iklimde savaşmak üzere milyonlarca ss askerine tek bir amaçla sovyetler birliğine saldırma emrini verdi. hitler soğuk iklimi de düşünerek ss askerlerine pervitin hapını kullandırtıyordu. üşümüyorsun, cesaretli oluyorsun ve odak noktan artıyor. açlıktan ölmek üzere olan bir aslanın başıboş bir antilopu görmesi gibi naziler sovyet askeri görmek istiyordu. ss taburları; "nereye gidersek gidelim, her zaman ileri gideriz ve şeytan bizimle güler. HA HA HA HA." diyerek moskova'ya doğru yola koyulmuşlardı. lenin'den sonra daha baskıcı ve diktatör bir görüntü veren joseph stalin ise kızıl orduya savunma emrini verdi. bir aslanla bir ayıyı hayatta kalmaları için aynı kafese koyan bu iki devlet adamı olacakları az çok tahmin ediyordu. almanlar moskova'ya doğru ilerlerken önlerine çıkan her şeyi işgal ediyordu. leningrad kuşatması, kiev muharabeleri. odak noktaları sadece moskovaydı. ama soğuğu bilen almanlar soğuğu yaşayan sovyetler tarafından moskova'ya 30 km kala durduruldu. aynı aralıkta pasifik açıklarında demirleyen amerikan donanması biraz sonra gökyüzünü karartacak japon uçaklarından habersizdi. japonlar amerikanları gafil avlamıştı. donanma denen bir şey bırakmamışlardı. amerika'da kendini 2.dünya savaşı denen savaşın ortasında bulmuştu. almanlar doğuda sovyetler ile çarpışırken erwin rommel komutasındaki almanlar kuzey afrikada teker teker her cephede ingilizlerle çarpışıyordu. el alamein cephesinde çölde panzer tanklarıyla sherman tankları ölümüne kapışırken ingilizler almanları püskürtmeyi başarmıştı. denizin kıyısındaki ingiliz subay denize bakarak içkisini içerek bir daha dünyanın eski haline gelmeyeceğini biliyordu. son kez yudumunu alıp denize baktıktan sonra 5 dk önce kaldığı yere geri döndü. doğuda ise stalingrad kuşatılmıştı. kızıl ordu stalingrad'da canları pahasına savunma oluşturup almanları geri püskürtmüştü. yağan karın altında terk edilmiş eski binada oturan sovyet askerinin dilinden şu sözler mırıldanıyordu: gece karanlıktır, bozkırın üzerinde yalnızca mermiler uçuşuyor, yıldızlar soluk bir şekilde titriyor. almanlar stalingrad'ın ardından taarruz yerine savunmaya geçmişlerdi. kızıl ordu teker teker almanları püskürtüyor ve işgal edilen yerleri geri ele geçiriyordu. bunların biride kursk savaşıydı. dünya tarihinin gördüğü en büyük tank muharebesi. sovyetlere göre 1.3 milyon toplam ölü almanlara göre ise 100 binden biraz fazla. panzer,leopard, tiger tanklarıyla t34, t3485, is tankları kapışıyordu. almanların taktik hataları ve başarısızlıkları sonucu sovyetler bu savaştan galip çıkmıştı. alman birlikleri bölgeleri tahliye ediyordu. yıl 1944. 6 haziran~ d day normandiya private jackson çıkartma teknelerinden inmelerine dakikalar kalmıştı, gökyüzünden yağan yağmur miğferinin üzerine düşüp pıt pıt ses çıkarıyordu aynı zamanda alman makinelerinin sesi yağmurun sesiyle birlikte denizle buluşuyordu. kıyıdakı tekneler saniyeler içerisinde kan gölüne dönüyordu. jackson'ın teknesi az sonra kıyıda olacaktı, kalp atışları hızlanmıştı. kapı açıldı ve direkt denize atladı. deniz kıpkırmızı olmuştu. çıkartma umurumda değildi, en ilkel duygularıyla hayatta kalmaya çalışıyordu. kıyıya çıktığı için ölen arkadaşlarından çok şanslıydı. normandiya kıyılarına varan amerikan askerleri ise almanları sovyetler gibi batıda geri çekilmeye zorlamıştı. fransa içlerinde ilerleyerek buradaki alman kuvvetlerini imha ediyorlardı. fransız köylerinin her birinde küçük çaplı muharebeler oluyordu. doğuda ise kızıl ordu taarruzlarına devam ediyordu. erwin rommel daha fazla dayanamayıp alman ordularının başıyken intihar etti. her şey almanlar için berbat devam ederken makedonya, girit gibi yerlerden çekiliyordu. kızıl ordu dillerinde şu sözler ile berlin'e ilerliyordu: sovyetler birliği tüm dünyayı buyunduruğu altına alıyor tıpkı doğunun dev ayısı gibi dünya üzerinde her yerde söyleyecekler kapital, vodka ve bizim sovyet ayımızı." taarruzdaki kızıl ordu, stalin'den gelen emirle önlerine çıkan 8-64 yaş arası tüm kadınlara tecavüz ediyordu. 2 milyon alman kadını ile 150.000 macar kadın bunlardan etkilenmişti. varşova, budapeşte batıda ise köln işgal edilmişti. kızıl ordu berlin'e doğru gidiyordu. köln'de kalan son tiger, mürettabatı ile kendi çapında savunma yapıyordu. terk edilmiş köln sokaklarında yıllar önce milyonlarca alman savaş narası atarken şimdi hayatta kalma mücadelesi veriyorlardı. kızıl ordu berline'e ilerlerken 28 nisan'da mussolini partizanlar tarafından ele geçirildi ve idam edildi. birkaç gün sonra ise hitler olacakları tahmin edip stalin'in eline düşmemek için intihar etti ve cesedi yok edildi. berlin ise işgal edilmiş, almanlar 6 yılın sonunda yenilmiş ve orduları terhis edilmişti. 80 milyon insan bu savaşta ölmüş ve dünya bir daha eski hale gelmemek üzere değişmişti.

cameron 1 month ago

söylence 2 genç osman, yedikule, yeniçeri, trajedi... kendi bilgilerimle, sohbet tarzı bir yazı yazdım. biraz bu adamdan bahsetmek istiyorum. osmanlının yükselme döneminden sonra yaşamış inkilapçı ve radikal fikirleri bulunan bir osmanlı padişahı. ve yine iç karışıklığa kurban giden bir padişah.…devamısöylence 2 genç osman, yedikule, yeniçeri, trajedi... kendi bilgilerimle, sohbet tarzı bir yazı yazdım. biraz bu adamdan bahsetmek istiyorum. osmanlının yükselme döneminden sonra yaşamış inkilapçı ve radikal fikirleri bulunan bir osmanlı padişahı. ve yine iç karışıklığa kurban giden bir padişah. peki ne oldu? neden öldürüldü? hotin seferine yolculuk yapalım. 200.000 kişilik osmanlı ordusu hotin kalesine kuşatma yapmak için avrupaya gider. ordunun başında ise sultan II.osman vardır. mohaç meydan muharebesinde 2 saatte macarları yok eden ordudan sonra hotini defalarca kuşatıp alamayacak bir ordunun başında. ilk olarak o zaman osman'ın kafasında şimşekler çaktı. sanki orduyu yönetmiyor, ordu onu yönetiyordu. sebebi tabiiki yeniçeriler.. kafalarına göre hareket edip istediklerini yapıyorlardı. istemeyerekte olsa bir barış antlaşması imzalanıp istanbul'a gelindi. osman'ın aklında sadece yeniçerileri kaldırmak vardı. bunun için bir sürü plan yaptı, kimseye bir şey demedi. her tarafta casus vardı. en ufak bir söylem onun canına mâl olabilirdi. ama bir şeyi hesaba katmadı. akile hatun.... yani eşi. eşine durumu açıklamak istiyordu ve açıkladı da. yeniçerileri kaldırmak istediğini ve başkenti istanbul'dan biraz daha iç kesime taşımak istediğini söyledi. bunun için kurduğu plan şöyleydi. hacca gitme fikrini ileri sürüp geri dönüşte doğudan bir ordu toplayıp istanbula girip oradaki yeniçerileri yok etmek. bunu akile hatuna söyledikten sonra akile hatun babası şeyhülislam esat efendiye durumu söyler. babası kendi adamlarını devlet dairelerine yerleştirmediği için 2.osmanla arası bozuktur. bu ölümcül fırsatı değerlendirip yeniçerilere hemen senaryoyu söyler. topkapı sarayına giden yeniçeriler 3 girişten ilkinde bekleyip naralar atmaya başladılar. ikinci girişe sadece padişah değişikliğinde ve bazı törenlerde girebiliyorlardı. yine de oraya da girdiler. 3.girişe girmeleri ise yasaktı ve daha önce hiç yapılmamıştı bu. zaten akıllarında da yoktu. osman'da asla düşünmüyordu 3.girişten içeri gireceklerini. ama yanıldı. herkes 2.girişte naralar atarken bir tane adam hiç kimsenin, kendisinin dahil beklemediği anda 3.girişe adım atıp söylemde bulunur. oradaki herkes susar ve birbirine bakar. önlerinde upuzun bir koridor vardır ve kimseler yoktur. ölüm sessizliğinden sonra hepsi birlikte içeriye girer. sultan osman bu şoktan sonra yanındaki az sekban askerleriyle yeniçerilerle karşılaşır. askerler ölür ve osman'ı nihayet ele geçirirler. ona hemen bir gariban kıyafeti giydirip ata bindirirler ve o malum yedikuleye doğru yola çıkarlar. sultan osman yedikule zindanlarına kadar kendini tutmuş ve güçlü bir görüntü sergilemiştir. ta ki zindanlara girip merdivenlerden aşağı inerken o zifiri karanlığı görene kadar. o an ölümün soğukluğunu iliklerine kadar hissetmiş ve hüngür hüngür ağlamıştır. hiç bu kadar ileri gidileceğini düşünmemişti. merdivenlerden aşağı indirildikten sonra osmanı boğmak için birkaç adam yanına gider ve osman'ı zapt edemez. aşırı güçlü olan osman onları yıkar ve daha çok kişiyle saldırırlar ama yine karşılık verir osman. sonra içlerinden biri osman'ın hayalarını sıkarak etkisiz hale getirir. ve kementle boğarak öldürürler. henüz 18 yaşında, yenilikçi, ileri görüşlü bir osmanlı padişahının hayatı son bulur. ama ne yazık ki hikaye daha bitmez. osman öldükten sonra yeniçeriler, kulaklarını ve burnunu kesip bir torbaya koyarlar. bunu sultan mustafanın annesi valide sultana götürürler. valide sultan uzun uzun bakıp memnuniyetini dile getirir.

cameron 1 month ago

bilmem kaç saatlik ders çalışmanın ardından gittim sauron çizdim. sırf divanda gandalf'ın yüzüğün üzerindeki yazıyı mordor'un kara lisanıyla okuması ve arkadan da sauron efendimizin korkutucu nağmeleri aklıma geldiği için. hele sondaki kahkahası acayip etkileyici. boromir yüzüğe dokunmaya çalışırken konuştuğu sözde…devamı

cameron 3 months ago

dinlemelik 3 5 şarkı shamrain: a woeful song(sonlardaki ritmi çok melankolik) stratovarius:forever( hayatınızın özeti gözünüzün önünde oynuyor) entwine: safe in a dream( ben böyle rock sarhoşluğu yaşamak istiyorum, benim yerime şarkı konuşsun diyorsanız doğru şarkı) yukarıdakini beğenirseniz HIM'dan when love…devamı

cameron 3 months ago

söylence 1 Kurt Adam Miti kurt adamlar hakkında aşırı meraklı birisi olarak bu yazıyı yazmak istedim, gelelim kurt adam tarihine. ilk olarak yunan mitolojisinden bahsetmek istiyorum. bir tane karikatür vardı onun üzerinden gidersek ovid'e göre zeus arkadya'ya geldiğinde kral lycaon…devamısöylence 1 Kurt Adam Miti kurt adamlar hakkında aşırı meraklı birisi olarak bu yazıyı yazmak istedim, gelelim kurt adam tarihine. ilk olarak yunan mitolojisinden bahsetmek istiyorum. bir tane karikatür vardı onun üzerinden gidersek ovid'e göre zeus arkadya'ya geldiğinde kral lycaon onun tanrılığından şüpheleniyor ve denemeye karar veriyor. çoğu kaynağa göre insan eti sunuyor zeus'a ve zeus bu duruma aşırı sinirleniyor. lycaon bunun üzerine kaçıyor ve kaçarken zeus onu kurda dönüştürüyor. böylece lycaon bilinen ilk kurt adam oluyor. türk mitolojisinde ise kurt adamlar erbörü olarak geçer. inanış göre orta asya'da 170'li yıllarda çıktığı söylenmiş ve bunun diğer mitlere göre lanet değil güç olduğundan bahsedilmiş. bunun türklerin kurtları kutsal görmesinin de etkisi var. ayrıca mart ayıda özellikle vurgulanmış çünkü mart ayında olması gerekenden 2 kere daha fazla dolunay vardır. peki türklere bu inanç nereden geldi? gelelim şamanizm'e bunun şaman ve cadı kültürüyle ilgili olduğu söyleniyor. şamanların bildiğiniz gibi transa geçerek ölüler diyarına yolculuk yaptığını söylüyorlar. m.ö 460'a tarihlenen kurt postu giymiş erkek figürü var. işte tam da şamanlarda bu yolculuklarında kurt postu giyerek transa geçiyorlar. genel olarak diğer mitolojilerde de kurt kavramı geçiyor ve kurt adam kökeni büyüye ve cezalandırmaya dayanıyor. biraz daha modern hikayelere bakarsak kurt adam ısırığı sonucu dolunay'da kurt adam olabiliyorsun. nors mitolojisinde kurtlardan gündüz gece dengesini kovalayan ve dolunay'ı kovalayan şekilde bahsedilir. ayrıca hikayelerde kurt adamların dolunayda ekstra güçlü olduğundan bahsedilir. bunun sebebini bir makalede şöyle okumuştum. "beynimizin büyük bir kısmı sudan meydana gelmektedir. meddücezir (gelgit) olayında nasıl ayın çekim kuvvetinden kaynaklı okyanus, deniz ve göllerde değişimler gözlemleniyorsa beynimizde de bu çekim kuvvetinden kaynaklı bazı fiziksel ve kimyasal değişimler olabilmektedir. Bu değişimler de dolaylı olarak ruh halimize yansıyarak davranış ve düşünce sistemimizde değişikliklere yol açmaktadır. bu da bizi daha çılgın ve agresif yapıyor." kurt adamlar dolunayda dönüşmeye başlıyor ve dönüşürlerken insan olarak acı duyuyorlar. burada önemli olan detay dönüşüm tamamlandıktan sonra dönüştükleri yerde gözlerini açmıyorlar. kendilerini başka bir yerde buluyorlar ve kontrollerini kaybediyorlar ayrıca yırtıcı moduna geçiyorlar. bunu da bir yazıda okumuştum. kurt adamların nasıl öldüğü konusuna gelirsek çoğu yerde gümüş kurşun, daha eskiler için gümüş başlıklı mızrak, bitki olarak wolfsbane yani kurtboğan bitkisi. genellikle bunlar kullanılıyor. yazacak bir sürü şey var ama bu kadarını yeterli gördüm.

cameron 6 months ago

orphaned land~ brother şarkı sâre, hz.ibrahim, hâcer ve ishak ile ismail'i anlatıyor. hz.ibrahim sâre ile evlidir ama çocukları olmuyordur. sâre bu duruma üzülüp hizmetçisi hâcer'i hz.ibrahim'e 2.eş yapar ve onlarında ismail adında bir oğulları olur. yıllar sonra ise sâre'nin ishak…devamı

cameron 7 months ago

ulan 22 ye gireceğiz yakında. şu 22 yıl hayatım no clear mind'ın dream is destiny şarkısı gibi seyretti. üniyi bitirdik ve bir şey olacağa da benzemiyor. gece 2 de oturdum, düşünmeye başladım. 3.sınıfa gidiyorum o zaman, arkadaşımın abisi bana buz…devamı