Kitabı ilk okurken o kadar zorlandım ki "Ne okuyorum ben ya" oldum. İlk sayfasından itibaren kitabın evreni o kadar çok saçma geldi ki... Persephone'nin bir üniversiteli öğrencisi olduğunu algılayamadan staj gibi işlerle uğraşması beni şok etti. Bildiğin Bahar tanrıçasını bizim…devamıKitabı ilk okurken o kadar zorlandım ki "Ne okuyorum ben ya" oldum. İlk sayfasından itibaren kitabın evreni o kadar çok saçma geldi ki... Persephone'nin bir üniversiteli öğrencisi olduğunu algılayamadan staj gibi işlerle uğraşması beni şok etti. Bildiğin Bahar tanrıçasını bizim gibi sıradan bir insan hayatı yaşıyordu. Onu sindiremeden Zeus'un bir medya şirketini işlettiğini öğrendim. Allah aşkına hiçbir tanrı günümüzde yaşasa bile bir iş kurar mı ya? Tanrılar, kibirlerinden insanların arasında yaşamaz bile. Evreni beni o kadar sinir etti ki anlatamam size. Tam evrenine alıştım diyorum bahar tanrıçası wattpad kızı hallerine giriyor. Birde ona sinir oldum. Persephone okudukça sinirim yükselmeye devam etti ama bir bakmışım ki kitap akıp gidiyor. Resmen evreni ve karakterine rağmen kitabı sevdim. Hatta aldığım kitap parası boşa gitmediği için aşırı sevindim. Seri bildiğim kadarıyla 3 kitaptan oluştuğu halde bi sadece ilk kitap çıktığında bookstagramlar arası yorum döndü sonra ben hiç 2. ve 3. kitaplarla ilgili bir yorum göremedim. O yüzden dedim acaba kötü mü filan diye yok yani gerçekten baya sevdim hatta kitabı 1 günde bitirdim. Belki serinin devam kitapları kötüdür. Ki ben serinin devam kitaplarını almayı düşünmüyorum. Şimdi seriye devam etmeyeceğin halde nasıl kitabı beğeniyorsun diye soracak olursanız biliyorsunuz malumunuz kitap fiyatları arttı. Bir kitabı alırken artik 2 kere değil 10 kere düşünüyoruz. Kitapların fiyatının artmasının yanı sıra kitabının sonu aşırı güzel bitti. Böyle hani direkt kitaba mutlu son derim. Hiç öyle olaylı bitmedi hatta tam aksine yaşanılacak bütün olaylar bitti, aralarındaki tüm yanlış anlaşmalar düzenlendi, bir manzara karşısında birbirlerine aşk dolu gözlerle baktılar ve son. Yani seriye devam ettirmeye gerek yok.
"Persephone, sadece ismen bahar tanrıçasıydı.
İşin aslı, küçüklüğünden beri dokunduğu çiçekler kuruyup soluyordu. New Athens'e taşındıktan sonra, fani bir gazeteci kılığında, mütevazı bir hayat sürmeyi umuyordu.
Ölüler tanrısı Hades, fani dünyada bir kumar imparatorluğu inşa etmişti
ve en sevdiği bahislerin de imkansız şeyler olduğu söyleniyordu.
Hades'le tanışmasının ardından, Persephone kendini Ölüler Tanrısı ile bir anlaşmanın içinde buldu ve bu anlaşmanın şartları imkansızdı: Persephone ya Yeraltı Dünyası'nda hayat yaratacaktı ya da özgürlüğünü ebediyen yitirecekti.
Fakat girdiği bu bahis, Persephone'nin bir tanrıça olarak başarısızlığını ortaya çıkarmaktan fazlasını yapacaktı. Özgürlüğünün tohumlarını ekmek için mücadele ederken Ölüler Tanrısı'na duyduğu aşk büyüyordu
−ve bu onun için en büyük yasaktı."