Şimdi başladım filme. İlk eklediğim filmin bu olması iyi oldu Barış arduçun zaten senelerdir fanıyım ve hande erçelin de güzelliğini izlemekten tam odaklanamamış olsam da alışmaya çalışıyorum. Fakat bilirsiniz ki hande erçelin oyunculuğu çok fazla eleştirildi ve ben de sürekli…devamıŞimdi başladım filme. İlk eklediğim filmin bu olması iyi oldu Barış arduçun zaten senelerdir fanıyım ve hande erçelin de güzelliğini izlemekten tam odaklanamamış olsam da alışmaya çalışıyorum. Fakat bilirsiniz ki hande erçelin oyunculuğu çok fazla eleştirildi ve ben de sürekli nasıl rol yapıyor iyi oynuyor mu diye mimiklerine falan bakıp duruyorum odağım kayıyor ama ilerleyen zamanlarda akışa bırakırım kendimi. Gözüme çarpan ilk şey aslının egosunun sinir bozucu olması ve tanışma hikayesini de beğenmedim.. Ve neden konuşma tarzları sade ve doğal olmak yerine kasıntı gibi sanki şiir okuyorlar sevmedim. Karakterlerin bir sebeple buluşması degil de tesadüfen karşılaşma senaryosu daha çok hosuma gidiyor sanırım ya böyle yapmacık olmus
Film bana "mandıra filozofunu" hatırlattı.
Kendinden emin kararlarına bağlı yaşamaktan keyif alan bir adam ve tüm hayatı iş olan bir kadının yolları kesişir. Tam ortasındayım ve buraya kadar o kadar çok sıkıldım ki aslının ses tonu beni irite ediyor. Böyle zıtlaşmalar vs. tamam çekim oluşturuyor ama birbirlerine o kadar uzak soguklar ki noldu da ne ara hoşlandılar bu kadar çabuk olmamalıydı eksik birseyler var. VE BEN SÜREKLİ HANDENİN OYUNCULUĞUNA ODAKLANIYORUM. Ve begenmedim sesini ayarlayamıyor mu ne birsey rahatsız ediyor beni. Ay çok saçma sapan bir birliktelik offf duygu bana hiç geçmedi ya son 20 dk ve devam edemicem çok sıkıldım. Filmin tek amacı bu ikiliyi aynı yapımda göstermek olmus sadece. Hiç beğenilme kaygısı güdülmemiş. Hikayeyi de begenmedim, çift uyumunu da oyunculukları da... 4/10
Bana psikolojik kitaplar önerir misiniz ? Okudukça karakterle bütünleşeceğim, onun adına üzülüp empati yapacağım. Şizofren birinin neden o hale geldiği ne yaşadığı hakkında olabilir veya benzeri.