Bırakmayı öğrenmeyen yeni bir şey alamaz. Bırakmadığında, arınmadığında ve ısrarla eskilerin üzerine yenileri yığmaya çalıştığında eskiler üzerindeki yeniyi de kusar. Unal Güner-Yolcu
Beni değersiz hissettiren insanların, toksik düşünce yapılarını da düzeltmek için savaşmamaya karar verdim zaten bunun gibi insanlar hayatımızda sizce bize ne öğretirler? yalnızca ben mi sinir oluyor ve rahatsız oluyorum bu konuda? Bu gibi insanlarla arkadaş olmaktansa yalnızlık çok daha…devamıBeni değersiz hissettiren insanların, toksik düşünce yapılarını da düzeltmek için savaşmamaya karar verdim zaten bunun gibi insanlar hayatımızda sizce bize ne öğretirler? yalnızca ben mi sinir oluyor ve rahatsız oluyorum bu konuda? Bu gibi insanlarla arkadaş olmaktansa yalnızlık çok daha iyi. Sadece kibarca uzaklaştırmaya çalışsamda ne üslubunu biliyorlar ne de nerde nasıl davranacağını. Hala hatasını anlamayıp üste çıkmaya çalışmaları irite edici. Gerçekten bu tarz bir durumda keşke hayatıma girmeselerdi diyorum. İyi insanlar nerede bilmiyorum ama niye insanlara güvenim kırıktı eskiden daha iyi anladım bu gibi tipler yüzünden. ve neden sorunlu tipler beni buluyor bilmiyorum.
Yazı'nın değerini düşürmek, değersiz yazarların ikide bir başvurdukları bir tedbirdir. Bunu iyi bir tedbir sanırlar. Yazmak sanatı bir sanattır. Yazı sanatı bir sanattır ama üslup bir bilim işi değildir. Üslup gözlerin rengi veya sesin tonu kadar kişiseldir. İnsan saçlarını boyadığı…devamıYazı'nın değerini düşürmek, değersiz yazarların ikide bir başvurdukları bir tedbirdir. Bunu iyi bir tedbir sanırlar.
Yazmak sanatı bir sanattır.
Yazı sanatı bir sanattır ama üslup bir bilim işi değildir.
Üslup gözlerin rengi veya sesin tonu kadar kişiseldir. İnsan saçlarını boyadığı gibi üslubunu da boyayabilir.
Yazmak , Flaubert ve Concourt'un anladığı anlamda var olmak, kendini yenilemek demektir.
Üslup kendini tanıtır.
...zaten konulara sonsuz şekiller vermek mümkün olduğu halde, yenilerinin yaratılması sınırlanmıştır.
Remy De Gourmont - Düşünce Oluşumu / Üslup ya da yazı hakkında
Spoiler içeriyor
Evet Fandom... Eren Vurdem'i dizide tesadüfen görmemle diziye başladım çünkü oyunculuğunu gerçekten beğeniyorum. 1. Sezonu bitirdim. Komedi yönü beni diziye bağladı, aşırı samimi ve eğlenceli bir dizi kurgusunu, işlenişini, oyuncuları, müzikleri her şeyi çok beğendim. Merak unsuru çok yerindeydi. Ferda,…devamıEvet Fandom... Eren Vurdem'i dizide tesadüfen görmemle diziye başladım çünkü oyunculuğunu gerçekten beğeniyorum.
1. Sezonu bitirdim. Komedi yönü beni diziye bağladı, aşırı samimi ve eğlenceli bir dizi kurgusunu, işlenişini, oyuncuları, müzikleri her şeyi çok beğendim. Merak unsuru çok yerindeydi. Ferda, Ayaz, Can, Necmi hepsi çok iyiydi. Birkaç mantık hatası dışında çok keyifliydi. 2.sezonu da çok merak ediyorum. 1 sezon sonunda kesinlikle Ferda'nın senaryo odasında olmasını beklemiyordum, bu şaşırtmacalar diziyi daha güzel kılmış. Film tadındaydı.
"Ben olmasam ne eksik kalırdı?" Diye düşündü. Herkes özeldir denilen, doğruysa neden hep kendimiz gibi olan birilerini bulma arayışı içindeydik? Kimden ve neyden beklediğimiz bir ilgi ve sevgiydi bu? Neyi reddetmiştik? Zihnimizin farklı yollarda kat ettiği yollar o kadar fazlaydı…devamı"Ben olmasam ne eksik kalırdı?" Diye düşündü. Herkes özeldir denilen, doğruysa neden hep kendimiz gibi olan birilerini bulma arayışı içindeydik?
Kimden ve neyden beklediğimiz bir ilgi ve sevgiydi bu? Neyi reddetmiştik? Zihnimizin farklı yollarda kat ettiği yollar o kadar fazlaydı ki. Onu nasıl koruyacaktık? Eskisi gibi nasıl canlı tutacaktık anıları bilmiyordu. Artık bilmek de istemiyordu. Şuan belkide tek fark ettiği mutluluğu para satın alamıyordu istediği kadar kredi kartı borcuna da girse hep bir şeyler eksikti. Gözlerini ne tarafa çevirmişti? Alışkanlıklar kötü olsa bile neden faydalıydı? Bu haz duygusu başka şekilde oluşamaz mıydı? En sonunda kendini asla yapmam dediği o noktada buldu, cesaretini yeniden kazandığında tüm korkularının anlamsız olduğunu anladı. Ama bu tüm sınırlarına savaş açmak anlamına mı geliyordu?
Eğer denerse bu korktuğunu diğerlerinden ne farkı kalacaktı? Birden kendi özünü ararken onlara benzediğini ve uyum sağlamaya çalıştığını gördü. Ama aslında hiçbirini istemiyordu. Buna ihtiyacı yoktu, hasta olmasının da geçmeyen acısının nedeni de buydu. Acıyı acıyla yakmak istemesinin nedeni, acının panzehirinin yine başka bir acı oluşundandı, şimdiyse iradesine karşı bir savaş içindeydi.
"Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar." Stefan Zweig
Nietzsche de diyor ki; Gerçekten ben de beklemeyi öğrendim. Ancak yalnızca kendimi beklemeyi.. Her şeyden önce durmayı, gitmeyi, koşmayı, sıçramayı, tırmanmayı ve dans etmeyi öğrendim...