naz (@dianora)

Aylardan temmuz... Günlerden çarşamba Güneş, tüm ışığıyla tepede; Yıldızlar, gücünü kanıtlamak istercesine dik başlı Aylardan Eylül... Hava ruhumdan hâllice Günün son saatleri Tüm doğa biliyor sanki olacakları Gece vakti yıldızların keskin bakışları Kaygılı, bir yandan usulca titrek Mevsim belli ki…devamı

dianora 3 months ago

İkna

Carrie Cracknell

18 Gönderi

🌷Uzun süredir film izlemeye elim gitmiyorken bir jane austen yapıtıyla orucumu bozmuş oldum. Ve jane austen evreni diye ayrı bir ölçüt olduğuna tekrardan ikna oldum.🌷 Kitabı okumadım lakin filmi izlerken ne kadar kötü bir uyarlama olduğuna iknayim. 🌾🌿Çiftimiz arasındaki aşk…devamı🌷Uzun süredir film izlemeye elim gitmiyorken bir jane austen yapıtıyla orucumu bozmuş oldum. Ve jane austen evreni diye ayrı bir ölçüt olduğuna tekrardan ikna oldum.🌷 Kitabı okumadım lakin filmi izlerken ne kadar kötü bir uyarlama olduğuna iknayim. 🌾🌿Çiftimiz arasındaki aşk beni hiç bir şekilde ikna edemedi. Başrol erkeğimizin ilk sahnelerinde her fırsatta başkasıyla flört etmesi ve genç bir kıza ümit vermesi mi aşktı yoksa kızımızın hayatına birisinin girme ihtimalini farkettiğinde bile ona karşı bir adım atmaması mı? Dahi denizcimiz tüm film boyunca kaçak oynadi biz bile anne'ye hala ilgisi var ki yok mu mektuba kadar anlayamadık. Mektup demişken filmin tek güzel detayıydı ki o da büyük bir ihtimalle austen'ın kaleminden çıktığı için bu kadar güzeldi. Birbirlerine ikinci şansı nasıl verdiler diye hala sorguluyorum. Bence ikiside birbirine geç kalmıştı. Sanırım sevdiğim tek dönem uyarlaması tüm eksikliklerine rağmen aşk ve gurur olarak kalacak. Darcy ve Elizabeth arasındaki çekim bu çiftçimizde yoktu. 🍷🐇Dakotayı ve kostümleri 21.yy için çok beğensemde yaklaşık 4 yüzyıl kadar modern kaçmıştı. Replikler de bir o kadar tek düze ve tatmin edicilikten uzaktı. Anne'nin ara ara girip uzun uzundıya okuduğu şiirlerse yersizdi sanki her karaketer gerizekalı ama bakın ben okumayı biliyorum der gibi göze sokuluyordu. Kısacası manzaralar ve bir iki sahne hariç bana geçen bir aşk filmi değildi. Ayrıca adamın son sahneye kadar kızı manipule etmesi hiç hoşuma gitmedi. Ben kimim ki seni koruyacağım, sen zaten her şeyi kendi başına mükemmel yaparsın gibi ithamlar bana Anne'in karakterine saygı duymasından ziyade onun altında kendini yetersiz bulduğunu hissettirdi. Ayrıca ayrılırken bunun ortak bir karar olmasına rağmen Anne'in suçlu konumda olmasını da sevmedim. Kızı kendisinden ayrılmaması için ikna etmeye de çalışabilirdi ona bu güveni vermediyse kendi hatasıydı kaldı ki geri döndükten sonra da Anne için somut bi adım da atmadı son sahne de bile peşinden koşulan ve kollarına atınılan adam oldu. Benim aşk anlayışıma da birisine ikinci bi şansı vermek için gösterilmesi gereken emek kavramıma da uymuyor bu adam. Sevemedim 6/10

dianora 7 months ago

On Kişiydiler

Agatha Christie

40 Gönderi

Spoiler içeriyor Her yerde övülen agatha christienin baş yapıtı bile dendiğini duyduğum o kitap. Başlarda çok fazla isim olduğu için ilk 20 30 sayfa karakterler karışsa da genel itibariyle okuması çok kolay bir kitap. Ya hem kalınlığı hem dili hemde çokta korku…devamıHer yerde övülen agatha christienin baş yapıtı bile dendiğini duyduğum o kitap. Başlarda çok fazla isim olduğu için ilk 20 30 sayfa karakterler karışsa da genel itibariyle okuması çok kolay bir kitap. Ya hem kalınlığı hem dili hemde çokta korku içerikli sayılmayacağı için küçük yaş grubuna kitap okuma alışkanlığı kazandırılması için okutulabilecek yada polisiye türüne yeni yeni merak saran okuyuculara tavsiye edebilirim dediğim bir kategoriye girdi benim için. Belli bir polisiye birikimi olan biri için maalesef biraz yavan kaldığını düşünüyorum. Hikayenin işleyişi tabii ki her Agatha Christie romanı gibi. Su misali akıyor ama şimdiye kadar okuduklarım arasında katil kim kısmını en yüzeysel anlatan kitabı da bu oldu. Katilin motivasyonu beni çok tatmin etmedi açıkçası. Bir taraftadan adaletin görünmez eli triplerine girip öteki yandan bu eserimi herkes bilsin tavırlarında da bariz bi çelişki var. Polisiye romanlarında en sevmediğim şey okuyucuya yeteri kadar ekmek kırıntısı verilmemesi. Kitabın sonuna geldiğimde aklımda acaba şu mu bile oluşmadı. Katil arkasında hiç mi iz bırakmadı, Her şey mi planladığı gibi gitti yani! Katil kimliğini açıklamasa mükemmel bir cinayet örneği olara kalacaktı yani öyle mi? Ayrıca kurbanları hakkında o kadar detaya hakimken! bu detayları elde etme yöntemi yine çok yüzeyseldi. Bu cinayeti 1 2 sene gibi süre zarfında planladığını anlıyorum ve o dönemde birbirinden bu derece farklı 10 insan hakkında bu kadar bilgi toplamak sıradan bir insan için oldukça zor olsa gerek. Bi de o meşhur tekerleme keşke cinayetlerin hepsi birebir olarak uysaydı hikayeye( hikaye demişken konudan bağımsız olarak bir şey sormak istiyorum; şiir beni romandan daha çok etkilemiş olabilir İnternet'te şiirin hikayesi hakkında çok bi bilgi de yok bilen biri varsa ve aydınlatırsa cok mutlu olurum:) mesela birinin gerçekten arı sokarak birisinin güneşlenirken ölmesini isterdim. Mesela ben veranın da suda bogulacağını düşünmüştüm. Karakterlerin psikolojik durumlarının yeterince detaylı istenmediği düşünüyorum Ama bunların hepsini kitabın kısa olmasına Hatta kitabın bu derece övülmesini de yine kitabın kısa olmasına bağlıyorum. Öyle bir çelişkidir gidiyor yani. Kraliçemiz yazdığı için mantık hatalarını da göz ardı ediyorum fakat asla agathanın en iyi kitabı olarak anılmaması gerektiğini de düşünüyorum. Birde mini dizisi ve filmi varmis galiba bulabilirsem onları da izlemek istiyorum.

dianora 9 months ago

Oturuyorum.Karanlık bir oda. Kandiller sönük, fitilleri sağlam. Lakin ışıkları çalınmış. Kafam bulanık, bi hayli ıssız lakin bi o kadar da kalabalık. Kararsızım. Mütemadiyen kararsızım. İçim içime sığmıyor Bir tarafta 3 yaşındaki çehrem. Öteki tarafta öyle bir ağırlık ki ruhumda en…devamı

dianora 1 year ago

İz

Canan Tan

4 Gönderi

Spoiler içeriyor Okuduğum en en vasıfsız kadın karakter ve olay örgüsüydü galiba. Kitaba tesadüfen denk geldim, arkasındaki alıntıları okuyunca zihnimde babasının şüpheli intiharını araştıran bir avukatın iz peşinde koşarken babasıyla olan geçmiş-iç çatışmaları canlanmıştı. Zaten kitabın vaad ettiği de bir bakıma bu.…devamıOkuduğum en en vasıfsız kadın karakter ve olay örgüsüydü galiba. Kitaba tesadüfen denk geldim, arkasındaki alıntıları okuyunca zihnimde babasının şüpheli intiharını araştıran bir avukatın iz peşinde koşarken babasıyla olan geçmiş-iç çatışmaları canlanmıştı. Zaten kitabın vaad ettiği de bir bakıma bu. Her sayfada hadi şimdi bir şey olacak hadi şimdi bir şey bulacak diye okudum. Ama 400 sayfa tam bir hayal kırıklığı. Baş rolümüz Verdanın annesi ve babasının sağlıksız evliliğine rağmen oldukça güzel geçen yılları üniversiteye başladığı sene boşanmalarıyla "alt üst" oluyor. Bu durumu kaldıramıyor ve hatalar yapmaya başlıyor-bir emo gibi giyinmek ve serseri bir sevgilisi olması gibi kabul edilemez hatalar- tabi bu hataların hepsi babasının dikkatini çekmek isteyen kalbi kırık bir kızın ufak çırpınışları. Bu konuda en hatalı olan kişiler bana göre ebeveynleri. Babası annesini terk edince sanki kızını da terk ediyor ve aralarına anlamsız duvarlar örüyor ve bu duvarları yıkmamak zamanla baba kızın arasındaki inat savaşına dönüyor. Annesiyse kocasına karşı olan kızgınlığını bu savaşla harlıyor. Bir zamanlar babasının prensesi olan bir kız için bir anda kendini babasının hiç bir şeyi gibi görmek gerçekten kalbimi kırdı okurken hatta bir tık da içsellestirdim galiba. Bütün bunlar zaten kitabın yarısını kaplıyor ve kalan yarı da da daha temposu yüksek bir şeyler okumak istemiştim ama sayfalarca andaval bir koca ve onu alttan alan Verdanın pasifliğini okudum. Her sayfada diyorum ki Verda tam elini vurup masaya boşanmak istiyorum diyecek sonra bi anda kocasıyla yaşadığı 3 günlük karadeniz tatilini en ufak detayına kadar dinliyorum. -laz böreğinin konumuzla alakası mesela- Son sayfaya kadar baktım babasının ölüm sebebi çıkmıyor ortaya dedim ölmedi galiba çıkacak bi yerden e o da olmadı kız 2 sene boş boş dolandı ortada en son öğrendikleri de vazgeçmesini meşrulaştırmış oldu oh mis. Ne evliliği, ne karakteri, ne geçmişi, ne aldığı dava, hiç biri elle tutulur şekilde sonuçlanmadı. Ayrıca travmaları yüzünden kocasının komplekslerinin sorumlusunun kendisi olduğu ve eğer boşanırsa bunun çevresindeki insanları haklı çıkartacağı gibi sağlıksız düşüncelere sahip. Liseye başlarken yazarın eroinle dans kitabını okuyup sevdiğimi hatırlıyorum. Dil hatırladığım kadar akıcı lakin ataerkil bir düşünce yapısını bu kadar baskın hatırlamıyordum. Kitaptan etkilendiğim tek taraf; ölüm her şeyi sıfırlar, tüm yaşanmışlıklar da yaşanamayanlar da ömür boyu pişmanlığa döner. "Seviyorsanız söyleyin, özlediyseniz sarılın, pişmansanız özür dileyin... Hayat kısa, ölüm ani. Ben çiceklerimi yaşarken kucağımda istiyorum mezarımda olmasalar da olur. Gözyaşlarınızı görmedikten, özürlerinizi duymadıktan sonra bir anlamı olmayacak benim için." 3/10

dianora 1 year ago

Aysel git başımdan ben sana göre değilim Ölümüm birden olacak seziyorum Hem kötüyüm, karanlığım, biraz çirkinim... Aysel git başımdan istemiyorum Benim yağmurumda gezinemezsin, üşürsün Dağıtır gecelerim sarışınlığını Uykularımı uyusan nasıl korkarsın Hiçbir dakikamı yaşayamazsın Aysel git başımdan ben sana göre…devamı

dianora 1 year ago

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

İlhami Algör

55 Gönderi

Bazı gece yarıları uyanır, beni, kendisini seyrederken bulurdu. Yüzümü okşar, burnumu oynatır ya da göğsüme sokulur, yine uyurdu. İçim büyür, içim dolunay olur, önünden ince bir bulut geçer, bedenim manzaraya dar gelir, burun direğim sızlardı. Usulca kalkar, pencerede bir sigara…devamı

dianora 1 year ago

Yalan söylediklerini biliyoruz. Yalan söylediklerini biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz. Ama hâlâ yalan söylüyorlar. Sahi neden yalan söylüyoruz?

dianora 1 year ago

Saye

Bektaş Şenel

1 Gönderi

"Herkesin uyuduğu bir evde uyanık olmak, uyuyamayan için bir sorundur. Hareket alanı kısıtlanır, ses çıkarmamak için hassasiyet göstermek gerekir. Kimsenin hiçbir şey düşünmediği yerde ise düşünüyor olmak aynı etkiyi yaratıyor."

dianora 2 years ago

Şahmaran

Umur Turagay

113 Gönderi

Bir hikaye bu kadar anlatılamazdı tebrik ediyorum. Tek kelimeyle müthişti...