Dizide kızların yaşamını gerçekçi ve komik bir biçimde 4 kız yansıtmış. Bir kız ne yapar, ne düşünür, neler yaşar gibi. Ancak tamamen komik yönleriyle, hani feminist bir yaklaşımla değil. Çok eğlenceli bir dizi. Hala devam ediyor. Anladığım kadarıyla her ay…devamıDizide kızların yaşamını gerçekçi ve komik bir biçimde 4 kız yansıtmış. Bir kız ne yapar, ne düşünür, neler yaşar gibi. Ancak tamamen komik yönleriyle, hani feminist bir yaklaşımla değil.
Çok eğlenceli bir dizi. Hala devam ediyor. Anladığım kadarıyla her ay 1 tane olmak üzere yaklaşık 1 saat süren bir video yayımlanıyor youtube'tan. Durağan, sakin ilerliyor ama izlememe engel olmadı şimdiye kadar. Bunu da oldukça gerçekçi yansıtmalarına bağlıyorum. Yeni bölüm için bir ay nasıl dayanacağımı kestirmek zor. Tavsiye ediyorum. İyi seyirler 💁🏻♀️
Winter, Diyojen misali sefil bir hayat yaşayan, geçmişinde balerin olan bir kızdır. Bu sefil hayatına mafya bir adam girip onunla bir anlaşma yapana kadar devam eder. Aslında bu tam olarak bir anlaşma sayılmaz, mecburiyettir. Dark romance ile tanıştığım bir kitaptır…devamıWinter, Diyojen misali sefil bir hayat yaşayan, geçmişinde balerin olan bir kızdır. Bu sefil hayatına mafya bir adam girip onunla bir anlaşma yapana kadar devam eder. Aslında bu tam olarak bir anlaşma sayılmaz, mecburiyettir.
Dark romance ile tanıştığım bir kitaptır kendisi. Seri halinde, 3 kitaptan oluşuyor. Bu ilk kitabı. Seriyi tamamladım. Hayatıma Adrian adında bir mafya koca eklendiği için gayet memnunum, kızçelerim. Sanırım zaten yazar dark romance kitapları yazmakla öne çıkıyor. Rina Kent. Çok havalı bir isim olduğunu düşünüyorum, nalaka?
Uzun süredir ne buraya ne 1k'ya herhangi bir gönderi sunmadım, sunmaya çalıştım, hatta kitap dahi doğru düzgün okuyamadım, bir şeyler izeleyemedim. Maalesef ciddi manada psikolojik hasarlara mensubum. Aslında bu hasarlarla hayatıma devam etmekten gayet memnunum, olmasalardı bu ben de olmayacaktı. Sorun şu ki bu hasarların verdiği bilinç, hissizlik, isteksizlik, umutsuzluk gibi gibi örnekler. Zaten tam olarak da bu yüzden ilaçları bıraktıktan sonra gelen kitap dahi okuyamama isteksizliğiyle baş edebilmek için bu şekil dark romance, smutty içerikli yetişkin bir kitaba başvurdum. Okuma alışkanlığımı kaybetmek istemedim.
Yani kızçelerim okumanız için daha ne özelliklerini sayabilirim ki? Mafya kurgusu, dark romance, smutty...
Birkaç cümle daha söleyecektim de yazarken unuttum. İşte majör depresif bozukluk problemleri... Garip bir şekilde mental rahatsızlığımla da çok barışığım. Sanki o olmasaydı bu mantığım da olmayacakmış gibi ki gerçekten de öyle. İnkar edemem. Bir dönem kitaptaki kız karakterimiz de bu durumdan muzdaripken terapilere gidiyor ve atlatıyor. Bu detay önemli. Bir şeyler daha yazmak istiyorum da, sanki tüm sorunlarımı problemlerimi dökmemişim gibi, kendimi daha fazla kaptırmaktan ürküyorum.
Kesinlikle okunulabilir. Tavsiye ediyorum.
Bir grup insan hafızaları silinmiş bir şekilde bir adada uyanır. Bazıları adaya alışmaya çalışırken bazıları da çıkış yolunu bulmaya çalışır. İlk defa bir dizideki hiçbir karakteri sevmedim. Hepsi de birbirinden berbat bir kişiliğe sahipti. Olayları dizinin ilk bölümünde tahmin edebiliyordum…devamıBir grup insan hafızaları silinmiş bir şekilde bir adada uyanır. Bazıları adaya alışmaya çalışırken bazıları da çıkış yolunu bulmaya çalışır.
İlk defa bir dizideki hiçbir karakteri sevmedim. Hepsi de birbirinden berbat bir kişiliğe sahipti. Olayları dizinin ilk bölümünde tahmin edebiliyordum fakat bu, diziyi izlememe engel değildi hatta dizi çok güzeldi, bayıldım. Farklıydı. İnsanların sempatik, masum yüzlerinin arkasında aslında nasıl bir karakterleri olduğuna tanık oldum. Bu bir tık üzmedi değil. Ancak yine de sağlamım, yıkılmadık elbette hemen çünkü zaten ben yıkılacak bir bina değilim, neden yıkılayım 👍🏻 Belki de başından beri bir yıkık olduğum için... Neyse. Bir dizi yorumu yapacaktım konu nerelere geldi.
Bu arada rüyamda "İnsanın Anlam Arayışı" kitabını okuyordum. Galiba artık bilinçaltım da her şeyi öğrendi. Rezil oldum.
Açıklaması çok zor fakat şu sıralar ben bende değilim. Ben başka yerdeyim, ben başka yerde... İşte diyorum ya açıklaması çok zor diye. Umarım havalardandır da ruh sağlığımın daha da ilerlemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Bunları böyle tıkır tıkır yazarken de komiğime gidiyor. Dışarıdan gören biri için komedi fakat yaşayan için tam bir dram. Biz ne yaşıyoruz böyle, bıktım ya. Küfür de edemiyorum, yasakladım kendime. Küfrü bırakıcam. Gelin siz de bana katılın. *Kamu Spotu Bitmiştir.*
Diziyi zaten bir günde bitirdim kesintisiz. Harikaydı fakat insan baş karakterin özellikleri için biraz düşünür ya. Hiç düşünmemiş Bey ya da Hanımefendi galiba. Biraz daha çekici bir baş karakter ortaya konulabilirdi. Hiçbirini sevmedim ama sonuna kadar da izledim. Sanırım tahammül etme düzeyim yükseliyor. Çok öneriyorum diziyi, tavsiye edilir 👍🏻
Nevzat, yıllar önce öldürülen ve şu anda da iskeleti bulunan bir adamı, kimin öldürdüğünü bulmaya çalışır. Araştırdıkça işler daha ilginç bir hal alır ve geçmişinin izleri tekrar gün yüzüne çıkmaya başlar. Bitirmem biraz zaman aldı kişisel sebeplerden ötürü. Sindire sindire…devamıNevzat, yıllar önce öldürülen ve şu anda da iskeleti bulunan bir adamı, kimin öldürdüğünü bulmaya çalışır. Araştırdıkça işler daha ilginç bir hal alır ve geçmişinin izleri tekrar gün yüzüne çıkmaya başlar.
Bitirmem biraz zaman aldı kişisel sebeplerden ötürü. Sindire sindire okumuş olmamdan dolayı da kitaptan çok etkilenmiş oldum. Sanırım etkisinden çıkmam biraz zaman alacak gibi duruyor.
Gerçekten kitap çok hoşuma gitti. İlgiyle okudum. Sürükleyici ve sarsıcı bir eser olmuş. Bu, Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabıydı. Galiba bundan sonra daha fazla Ahmet Ümit okumak istiyorum. Önerebileceğiniz Ahmet Ümit kitaplarına açığım. Aslında bu tarz dedektifmiş, polismiş, vakaymış, devlet meselesiymiş, siyasetmiş konulu eserler hiç hoşuma gitmez fakat istisnalar olabildiğini öğrendim. Sherlock Holmes tabii ayrı bir konu, zirve o, reis ulti açmış. Kurcalamamak gerek.
Okuduğuma hiç pişman olmadığım, iyi ki okumuşum dediğim bir kitap ve bunu damarımdaki o asil kanın kudretiyle öneriyorum ben. Nasıl şiddetle önereceğimi seçemediğimden bu şekil farklı bir senaryo denemek istedim 😹
Nişanlısının boks yapmasını istemediği bir boksörün oynayacağı son oyundur ve nişanlısı da bu maçı izlemektedir. Jack London'ın okuduğum 3. kitabı. Okuduklarımı en beğendiğime göre şu şekilde sıralayabilirim: 1- Kızıl Veba 2- Oyun 3- Bir Kuzey Macerası "Martin Eden"ı da okumak…devamıNişanlısının boks yapmasını istemediği bir boksörün oynayacağı son oyundur ve nişanlısı da bu maçı izlemektedir.
Jack London'ın okuduğum 3. kitabı. Okuduklarımı en beğendiğime göre şu şekilde sıralayabilirim:
1- Kızıl Veba
2- Oyun
3- Bir Kuzey Macerası
"Martin Eden"ı da okumak istiyorum ancak fırsatını bulamıyorum bir türlü. Kitaplığımda demir atmış biçimde duruyor öyle. Şu anda okuduğum kitap terapistimin önerdiği "İyi Hissetmek" adında bir psikoloji kitabı. İyi gidiyorum şu an, bir sıkıntı yok. Aslında gitmiyorum da sürünüyorum. Ufak bir düzeltme yapmak istedim.
Ekteki kitap 10 üzerinden 8 veya 9 puan alabilir benden. Sonunu tahmin etmek zor değildi. Yine de sırf Jack London'ın hatrına okunulası bir kitap. Tavsiye ederim.
"Bir Kuzey Macerası" kitabını tavsiye etmiyorum. Jack London bile kurtarmıyor. Bir yerden sonra kayış koptu bende. Sonuna kadar bunlar neredeler, napıyorlar, .... kim? gibi sorulara yanıtlar arayarak okudum. Hiçbir şey anlamadım kitaptan. O anlık ruh halime bağlı olduğunu düşünüyorum bunun. Okunur.
Çoklu kişilik bozukluğu olan bir adam, 3 kızı kaçırır ve onları evinde mahkum eder. Kızlar bu cehennemden kaçmaya çalışırlar. Güzeldi, beğendim. Serinin ilk filmini izlemedim henüz. İlk izlediğim filmi "Glass" idi. "Glass"ı çok beğenmiştim ancak bu filmi izledikten sonra saçmalığın…devamıÇoklu kişilik bozukluğu olan bir adam, 3 kızı kaçırır ve onları evinde mahkum eder. Kızlar bu cehennemden kaçmaya çalışırlar.
Güzeldi, beğendim. Serinin ilk filmini izlemedim henüz. İlk izlediğim filmi "Glass" idi. "Glass"ı çok beğenmiştim ancak bu filmi izledikten sonra saçmalığın daniskası olduğunu düşündüm. Sebebiyse serinin 2. filmi olan bu filmde 3 kızı alıkoyuyor ve onlara hiç iyi şeyler yapmıyor. Buna karşın serinin 3. filmi olan "Glass"da ise bu 3 caniyi bir kahramanmışçasına gösteriyorlar.
1. filmini izlemeyi düşünüyorum fakat kim bilir ne zaman izlerim. Bu filmi de uzun süredir izlemeyi düşünüyordum ve sık sık da karşıma çıkıyordu. Vakit misafirlerin geldiği ve benim de sırf insan yüzü görmemek için köşeme çekilip zaman geçsin diye bir değişiklik yapıp kitap okumak yerine bu filmin karşıma çıkmasıyla bugüneymiş.
Film güzeldi ancak 3. filmi olmasaydı daha güzel olabilirdi. Ya sadece 2. filmi olucak ya da sadece 3. Ne kadar muazzam bir film olsa da insanlık ölmedi. Tavsiye ediyorum filmi. Çok sevdim, sizin de izlemeniz gerek hemenn.
Çökmekte olan bir devlet nasıl gelişmekte olan bir ülke haline getirilir gibi sorulara yanıt veriliyor. Finlandiya'nın nasıl kalkındığını öğrenmek isterseniz buyurun okuyun, derim kızçelerim. Başları hoşuma gitti. Konular ilgimi çekti ancak sonlara doğru... Sonlara yaklaştıkça konular kiliseye, dine, kitaba bağlandı.…devamıÇökmekte olan bir devlet nasıl gelişmekte olan bir ülke haline getirilir gibi sorulara yanıt veriliyor. Finlandiya'nın nasıl kalkındığını öğrenmek isterseniz buyurun okuyun, derim kızçelerim.
Başları hoşuma gitti. Konular ilgimi çekti ancak sonlara doğru... Sonlara yaklaştıkça konular kiliseye, dine, kitaba bağlandı. Toplumu yönetebilmek adına din kısmen gerekli bir unsurdur fakat gerekli olduğu kadar da saçmadır. Din konusuna hiç değinmeseydi yazarımız ortaya harika bir şey çıkabilirdi, diye düşündüm.
Atatürk'ün de bu kitabı önermiş olması sebebiyle belki de Atatürk dindar biriydi, çıkarımı yapılabilir. Veyahut dediğim gibi toplumu düzene sokmak için din gereklidir, gibisinden bir düşünceye sahiptir. Kitapta da bahsedildiği gibi hangi din olduğu önemli değil, yalnızca maneviyat için insanların bir yaratıcıya ihtiyacı olduğu yazısıyla da Atatürk'ün bu ikinci çıkarımımda anlattığım gibi bir düşüncesi olabilir.
Kesinlikle tavsiye ettiğim ve bağıra çağıra önerdiğim bir kitaptır.
Bir adam, kadını adamın anne babasıyla tanıştırma gerekçesiyle çiftliğe götürür. Psikolojik gerilim ve sanat filmiydi. Psikolojik gerilim kısımları iyi hoş da sanatsal kısımları hoşuma gitmedi. Ayrıca bunlar nasıl bir çiftse sanki yoldan geçerken anne babasıyla tanıştırmaya götürmüş gibiydiler. Bunu da…devamıBir adam, kadını adamın anne babasıyla tanıştırma gerekçesiyle çiftliğe götürür.
Psikolojik gerilim ve sanat filmiydi. Psikolojik gerilim kısımları iyi hoş da sanatsal kısımları hoşuma gitmedi. Ayrıca bunlar nasıl bir çiftse sanki yoldan geçerken anne babasıyla tanıştırmaya götürmüş gibiydiler. Bunu da sanatına yoruyorum. Bir şeyler anlatmak istediler de ben anlayamadım. Cehaletimi mazur görün. Sanki sadece psikolojik gerilim türünde ilerleyip bu döngüde bitirselerdir daha çok kitleye hitap edebilirdi. Ama adam sanattan sanatçıdan anlayan kesimlerin anlayacağı türden bir film yapmış. Cinsiyetçilik yapıp adam dedim de kadın da olabilir, bilmiyorum.
Bu aralar psikolojim bozukluğunun total olarak son evrelerini yaşıyor. Bu yüzden belki bu tür bir filme yönelmiş olabilirim. Genelde korku ve zombi filmleri severim. Ancak izleyebileceğim kaliteli bir korku filmi de kalmadı galiba zaten. Filmi ne gram beğendim ve ne de tavsiye ediyorum. İzlenmez.