Kısa film dalında oscar aldığını görünce merak edip izledim. Çok duygusal bi film. Senaryodan çok çizimleri aşırı sevdim. Hiç yormayan basit ve sade bi film.
Filmin abartılacak bişeyi yok bence (oyunculuklar dışında) ama çoklu kişilik bozukluğu hastalığı hakkında çok ilginç bilgiler iletiyor. Psikolojinin insan kimyası üzerinde bu denli etkili olması korkunç.
İnsan kendini bir şeylerle özdeşleştirerek yaşar. Nana kalbimin bir parçasını sana bıraktım... İzlediğimde kelimelerle açıklanamayacak duygular hissettim. Böyle olacağını tahmin edebiliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. Şarkıları zaten mükemmeldi. Dinlemeye devam edeceğim. Mangayı çizen kişi hastalandığı için yarım kalmış bir…devamıİnsan kendini bir şeylerle özdeşleştirerek yaşar. Nana kalbimin bir parçasını sana bıraktım... İzlediğimde kelimelerle açıklanamayacak duygular hissettim. Böyle olacağını tahmin edebiliyordum ama bu kadarını da beklemiyordum. Şarkıları zaten mükemmeldi. Dinlemeye devam edeceğim. Mangayı çizen kişi hastalandığı için yarım kalmış bir hikaye var ortada. Ama neden sonu böyle bitti demeden de duramıyorum. Boğazımda bir şeyler düğümlendi kaldı.
Filmin ortalarında sıkılsam da sonlara doğru toparladı ve sonu da etkileyici bitti. Ufak tefek mantık hataları olsa da üzerinde çok düşünülmedikçe göz ardı edilebilir. Genel olarak beğendim.
Ilk filmi daha çok sevdiğimi söylemeliyim ama bu film de gayet iyiydi. Hikayenin gerçek olması ve en çok kanıta sahip paranormal hikaye olması filmi daha da ürkütücü hale getiriyor.
Abartılacak kadar güzel değil. Bana biraz klasik türk yaz dizilerini anımsattı. Özellikle de türk dizilerindeki çok sakar olan ama bi o kadar da her konuda yetenekli olan başrol kızları.
Güzeldi. Bir çok klişe bir araya gelmesine rağmen saçma sapan bir şey olmamış. Ucuz korkutma çabaları da yoktu her şey tadındaydı. Korkudan çok gerilim ağır basmış. Gerçek hikayeden uyarlanma bi film ne kadar gerçek bilemeyiz ama kültürel bakımdan incelenebilcek öğeler…devamıGüzeldi. Bir çok klişe bir araya gelmesine rağmen saçma sapan bir şey olmamış. Ucuz korkutma çabaları da yoktu her şey tadındaydı. Korkudan çok gerilim ağır basmış. Gerçek hikayeden uyarlanma bi film ne kadar gerçek bilemeyiz ama kültürel bakımdan incelenebilcek öğeler var.
Çok çok iyiydi. Zaten Tim Burton der susarım. Oyuncular, makyajlar, kostümler, set her şey ince ince düşünülmüş. Bir çırpıda izleyip bitiriyorsunuz. Zaten nasıl başladım nasıl bitirdim bilmiyorum.