Spoiler içeriyor
Hayatın tatlı acı, sürekli değişen rejim akım, sevdiğin insanların tek tek ölmesi,yükseliştiyken bir anda dibe batmayı anlatan güzel bir kitap. Kitap cidden güzeldi okunması ayrı keyifliydi sade bir dille yazıldığı için de kısa bir sürede bitti. Adama çok üzüldüm,gencken bir…devamıHayatın tatlı acı, sürekli değişen rejim akım, sevdiğin insanların tek tek ölmesi,yükseliştiyken bir anda dibe batmayı anlatan güzel bir kitap.
Kitap cidden güzeldi okunması ayrı keyifliydi sade bir dille yazıldığı için de kısa bir sürede bitti.
Adama çok üzüldüm,gencken bir sürü hata yaptı ve o hatayı ailesi üzerine ödedi, herkesi kaybetti bir tek kendisi kaldı.Adam nasıl hâlâ yaşıyor diye düşünüyorum kendi kendime eger ben olsaydım kendimi öldürmüştüm, onca sevdiklerim öldü, bütün kötü her şeyi yaşamışım...
"İnsanların unutmaması gereken dört kural vardır:Yanlış söz söyleme, yanlış yatakta uyuma, yanlış eşikten girme,elini yanlış cebe atma."
Yazarın okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen ne çok beğendim ne de beğenmedim,tam ortasındayım.Yazım dili genel olarak samimi kitabı okuyunca sanki biri sizinle sohbet ediyormuş havası veriyor. 4-5 hikayesi hariç diğer hikayeleri çok fazla benimseyemedim,hatta bazı hikayeleri atladım sıkıntıdan. Zaten hikaye…devamıYazarın okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen ne çok beğendim ne de beğenmedim,tam ortasındayım.Yazım dili genel olarak samimi kitabı okuyunca sanki biri sizinle sohbet ediyormuş havası veriyor.
4-5 hikayesi hariç diğer hikayeleri çok fazla benimseyemedim,hatta bazı hikayeleri atladım sıkıntıdan.
Zaten hikaye de genel olarak yazarın aşk sevgisi,ailesinden bahsetmesi, mutsuzlukları, umutsuzlukları var,he bir de tabii ki birası ve sigarası.
47,53,59,61,81,107. Sayfaları okuyun bu sayfalar üzerinde baya bir düşünme yapıyorsunuz.
"Birini gerçekten sevmek istiyorsanız ya da sevip sevmediğinizden emin değilseniz,ona herkesin gördüğü ön tarafından değil de herkesten,sizden bile saklamak istediği yan tarafından bakmaya çalışın.Eğer yan tarafından da severseniz ya da seviyorsanız, gerçekten seviyorsunuzdur..."
Kızın oyunculuğu güzeldi ama filmin ilerleyişi baya vasattı,kız intikam almayı öldürmek zannederek herkesi öldürdü maşallah, filmin sonu da baya anlamsızdı,çoğu yeri anlayamadım.Mesela aynanın karşısına geçen masum kıza ne oldu????
Ömrünüzde bir kez olsun koyverin kendinizi.Kim bilir,belki gerçekten de yapmam gereken budur.Özgür bir kuş gibi uçup uzaklaşabilseydim hepinizden,miskin suratlarınızdan,konuşmalarınızdan; dünyada var olduğunuzu unutsaydım...
Öncelikle şunu söyleyeyim Nihal karakterinden aşırı nefret ediyorum,şu an bile sinirlenmeden duramıyorum.Bu kadar mızmız kıskanç bir kız kesinlikle olamaz ,her şeyde bir uyuşmazlığı var,sadece o etrafta gözüksün herkes onunla muhattap olsun,insanlar sadece onu sevsin vs. Kardeşi Bihter'i seviyo diye bi…devamıÖncelikle şunu söyleyeyim Nihal karakterinden aşırı nefret ediyorum,şu an bile sinirlenmeden duramıyorum.Bu kadar mızmız kıskanç bir kız kesinlikle olamaz ,her şeyde bir uyuşmazlığı var,sadece o etrafta gözüksün herkes onunla muhattap olsun,insanlar sadece onu sevsin vs. Kardeşi Bihter'i seviyo diye bi ara ondan bile tiksinmisti.
Ben Bihter'e aşırı üzülüyorum bu arada,tamam bir hata yapmış gitmiş kocasının yeğeniyle fanfinfon olmuşlar ama kitaba genel olarak baktığımda Bihter'i kimse sevmiyor.Örnek vereyim bu ilk konağa geldiginde evin mutfak bölümünde çalışanlar bile onu sevmiyodu ama Bihter o zamanlar çok cana yakındı,hatta çocuklara bile annelik yapacağı hayalini kuruyodu, kızı iyice delirttiler...Bide tabii babası yok o yüzden baba sevgisi görmemiş gitmis Adnan'ı bulmuş Adnanla'da zaten hem annesinden intikam almak için evlendi bi de para var diye...Ve annesi bile sevmiyodu Bihteri, aslında Firdevs hanım direkt olarak problemli bir karakterdi,kızlarının mutlu olmasını istemiyordu, onları fazlasıyla kıskanıyordu.Gözü sadece para gören bir kişi...
Nihal'dan sonra tiksindigim bi karakter varsa da bu direkt Behlül oluyor,onun olduğu yerleri okurken kriz geçiriyordum kendimi bir yerlerden atasım geliyodu cidden.Hayatını sadece o anlardan ibaret zanneden bir karakter ilerisini düşünmüyor bile ve zevkine yaşıyor ki Bihter'le sadece zevk ve yeni heyecanlar için bir oldu.Hatta Nihal "Siz de biraz hayatınızdan yorulmuş bezmiştiniz,ufak bir değişiklik arıyordunuz.Önünüze bu yuvarlanınca elinizi uzattınız.Kendi kendinize;İşte alâ bir oyuncak! dediniz;bir müddet eğlenmek için pek iyi bir çare! Sonra kırılınca,bozulunca atmak bir şey değil..." Lafını söylemişti bu da tam Bihter ve Behlül'ün ilişki açıklaması oluyor.Direkt olarak şerefsiz bir karakterdi,başka söyleyecek sözüm yoktur.
Ben Aşkı memnu dizisinin tamamını izlemedim,ablam bu dizinin fanı olduğu için arada sırada onunla beraber kesitlere bakarım.Ama kitap ve dizi genel olarak birbirinden çok farklı, başlangıç ve bitiş yerleri hele -zaten final de baya uyuşmazlık vardı dizi için-Dizi de karakterler kitaba göre bı tık daha büyüktü,Cemile karakteri, Beşir karakteri,Bülent karakteri olsun onlar kitapta çok fazla yoktu,yaşayış biçimleri de kitaba göre değişikti.
Bunun yanı sıra yazım dili gayet açık ama bir solukta okunabilecek bir kitap kesinlikle değil, bazı kısımlar akiciyken bazı yerler ise bir o kadar sıkıcı ilerliyordu ki,kitaba uzun bir süre ara veriyodum.
Ve bugün sanırsam Bihter'in ölüm yıldönümüymüş,baya bir şaşırdım şansa gel ki bu yazıyı onun yıldönümüne iltifaten paylaşıyorum.
Şerefsizim ağlamamak için zor tutuyorum kendimi... Dram dolu bir filmdi,her karakter kendi özelliklerini çok iyi yansıtmış,tek beğenmediğim yer adam öldüğünde Nazan Öcal'ın cenazeye gelmesi ve küçük kızın şarkı söylemesi orada akan gözyaşlarım hemen geri yerlerine çekildi,bunun dışında gayet mükemmel ve…devamıŞerefsizim ağlamamak için zor tutuyorum kendimi...
Dram dolu bir filmdi,her karakter kendi özelliklerini çok iyi yansıtmış,tek beğenmediğim yer adam öldüğünde Nazan Öcal'ın cenazeye gelmesi ve küçük kızın şarkı söylemesi orada akan gözyaşlarım hemen geri yerlerine çekildi,bunun dışında gayet mükemmel ve izlenir derece bir film.
Ay kitap aşırı güzel ve sürükleyiciydi,bu son bir ay içinde okuduğum kitaplar içinde en iyisi kesinlikle buydu, güzel olmasının diğer yanı da ilk defa vampir temali bir kitap okumam. Beğendiklerimin yani sıra beğenmediğim yerlerde vardı,mesela yazar sonlara doğru kitap hızlıca…devamıAy kitap aşırı güzel ve sürükleyiciydi,bu son bir ay içinde okuduğum kitaplar içinde en iyisi kesinlikle buydu, güzel olmasının diğer yanı da ilk defa vampir temali bir kitap okumam.
Beğendiklerimin yani sıra beğenmediğim yerlerde vardı,mesela yazar sonlara doğru kitap hızlıca bitsin gibisinden çok uğraşmadan yazıp geçiştirmiş,ben mesela Carmilla ve kızın yüz yüze gelmesini isterdim.Bunun yanı sıra Carmilla kıza aşık değildi sadece kanını içmeye çalışan biriydi buna da aşk denilmez herhalde🫥
Mine Söğüt'ün okuduğum ilk kitabı gayet güzel ve akıcı bir dili vardı. İlk 20-30 sayfaları okurken birazcık sıkılmış olabilirim ama sonrasında kitap masal gibi akıp gidiyor.Bunun yanı sıra kitap hayatın yaşayış biçimini,Tanrı'yı sorgulama,kendini tanıma vs yönlerini de bizim yüzümüze şap…devamıMine Söğüt'ün okuduğum ilk kitabı gayet güzel ve akıcı bir dili vardı.
İlk 20-30 sayfaları okurken birazcık sıkılmış olabilirim ama sonrasında kitap masal gibi akıp gidiyor.Bunun yanı sıra kitap hayatın yaşayış biçimini,Tanrı'yı sorgulama,kendini tanıma vs yönlerini de bizim yüzümüze şap diye vuruyor.
Karakterleri sevdim ama Efsun ablaya fazla ısınamadım,her şeye bir itirazı oluyordu, sanırım en çok ısındığım karakter Hülya oldu.
Ben bu kitabı okumadan önce sonuna bakmistim ve adam rüya gördü sanaraktan aha ters köşe olacağım diye düşünmüştüm,ama kitabı okurken sona geldim ve sonunu çok fazla anlayamadım, gerçekten yaşadıkları rüya miydi yoksa değil miydi?.