Kendi yazdığım bir şiiri paylaşacağım, yorum yaparsanız mutlu olurum. Amatörüm. Makyajsız palyaço Kimsenin olmadığı bir şehirde Gecenin gölgesinde Kırık bir cama bastım Cezbetmişti sesi beni Alıp boyadım dudaklarımı kırmızıya Sırf ay batıyor gibiydi bana diye Kamburumdu büyüyen gölgemde Sırtımdan doğurdum…devamıKendi yazdığım bir şiiri paylaşacağım, yorum yaparsanız mutlu olurum. Amatörüm.
Makyajsız palyaço
Kimsenin olmadığı bir şehirde
Gecenin gölgesinde
Kırık bir cama bastım
Cezbetmişti sesi beni
Alıp boyadım dudaklarımı kırmızıya
Sırf ay batıyor gibiydi bana diye
Kamburumdu büyüyen gölgemde
Sırtımdan doğurdum
Sırf geçmişim ve geleceğim yok diye
Doğurdum zamansız mekansız bir palyaçoyu
Amansızca koştum karanlığa
Sırf hatlarım da delinsin diye
Hayatı gördüm
Sırf delirdim diye
Belki de tam tersi
gerçekleri bağırarak fısıldarmış şeytan
Tanrının sağır kulağına
Belki de tam tersi
İsterdim tanrının melekleriyle sarhoş bir seks
Severlerdi eminim sarhoşken beni
Yatağımda olmasaydı Lilith
Ve olmasaydım meymenetsizin biri
Hah! keşke olsaydı yatağımda sadece sarılacağım kıvrak ve sıcak bir vücut
Aşk değil kadın istiyorum dedi palyaço
Genç yaşta tutkulu olmasaydı
böyle hayata
Belki acıtmazdı canını
hızlı bir kesik gibi gerçekler
Oluk oluk akmazdı o zaman kanlar
Dünyaya
İçindeki boşluktan
"beni dönüştürdüğün hal için özür dileyeceksin.. hayatımın orta yerine koydum seni, orada duramadığın için benden özür dileyeceksin. biz bu ilişkiyi bambaşka bi yere taşıyabilirdik, buna izin vermediğin için benden özür dileyeceksin... beni sevebilecekken nefret ettiğin bir adama dönüştürdüğün için benden…devamı"beni dönüştürdüğün hal için özür dileyeceksin.. hayatımın orta yerine koydum seni, orada duramadığın için benden özür dileyeceksin.
biz bu ilişkiyi bambaşka bi yere taşıyabilirdik, buna izin vermediğin için benden özür dileyeceksin... beni sevebilecekken nefret ettiğin bir adama dönüştürdüğün için benden özür dileyeceksin.
ben napcam biliyor musun?
bütün özürlerini kabul edicem"
Hangi şiiri paylaşacağım konusunda fazlaca kararsız kaldım. Zaten hep bu havalarda şiir sevdam ve kararsızlığım nüksetmiştir:) Sizin de Orhan Veli’den sevdiğiniz şiirleri yorumlarda bekliyor olacağım Derdim Başka Sanma ki derdim güneşten ötürü; Ne çıkar bahar geldiyse? Bademler çiçek açtıysa? Ucunda…devamıHangi şiiri paylaşacağım konusunda fazlaca kararsız kaldım. Zaten hep bu havalarda şiir sevdam ve kararsızlığım nüksetmiştir:) Sizin de Orhan Veli’den sevdiğiniz şiirleri yorumlarda bekliyor olacağım
Derdim Başka
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha âşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...
Çıplak heykeller yapmalıyım, Çırılçıplak heykeller Nefis rüyalarınız için Ey önünden geçen ak sakallı kasketli, Yırtık mıntanından adaleleri gözüken Dilenci Sana önce Şiirlerin tadını Aşkların tadını Kitaplardan tattırmalıyım Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden... Şu oğlan çocuğuna bak Fırça sallıyor Kokmuş manifaturacının ayağına Dörtyüzbin…devamıÇıplak heykeller yapmalıyım,
Çırılçıplak heykeller
Nefis rüyalarınız için
Ey önünden geçen ak sakallı kasketli,
Yırtık mıntanından adaleleri gözüken
Dilenci
Sana önce
Şiirlerin tadını
Aşkların tadını
Kitaplardan tattırmalıyım
Resimlerden duyurmalıyım, resimlerden...
Şu oğlan çocuğuna bak
Fırça sallıyor
Kokmuş manifaturacının ayağına
Dörtyüzbin tekliğinden
On kuruş verecek.
Seni satmam çocuğum
Dört yüz bin tekliğe.
Ne güzel kaşların var
Ne güzel bileklerin
Hele ne ellerin var, ne ellerin.
Söylemeliyim,
Yok
Yok... meydanlarda bağırmalıyım,
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.
Resimler seyrettirmeli, şiirler okutturmalıyım
Baygınlık getiren şiirler
Kiraz mevsimi, kiraz
Küfelerle dolu pazar.
Zambaklar geçiriyor bir kadın.
Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor
Sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
Belediye kahvesinde hâlâ o eski, o yalancı
O biçimsiz Bizans şarkısı
Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem,
Nasıl etsem, nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu...
Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını,
Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam
Boş geçirdiğim, bağırmadığım sustuğum günlere
Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı çocuğunun
Oğlu bir şiir okusa
Karacaoğlan'dan
Orhan Veli'den
Yunus'tan, Yunus'tan...
Savaş bitti. Belki daha sürüyor mu, diyorsun, bunlar savaşı bu akılla bitiremezler, bu insanlar, kendilerini yaratıkların en akıllısı sanıyorlar, bu yaratıkların en acınası yaratığı, yaratıklar içinde kendinin en ahmak yaratık olduğunu bilmeyecek kadar en ahmak, kendi canına, tekmil yaratıkların canına…devamıSavaş bitti. Belki daha sürüyor mu, diyorsun, bunlar savaşı bu akılla bitiremezler, bu insanlar, kendilerini yaratıkların en akıllısı sanıyorlar, bu yaratıkların en acınası yaratığı, yaratıklar içinde kendinin en ahmak yaratık olduğunu bilmeyecek kadar en ahmak, kendi canına, tekmil yaratıkların canına kıyan bu yaratıkların en kötüsü yaratık, yaşadığı şu yeryüzünün bir cennet olduğunu bilmeyecek kadar enayi, yediğinin içtiğinin, doğan güneşin, akan suyun, esen yelin, uçan bulutun, yağan yağmurun, açan çiçeğin, büyüyüp gelişen meyvenin, tomurcuğun, yer altında çabalayan tohumun, uçan kuşun, petekteki arının, sayısız, milyarlarca, milyarlarca ışılıyan rengin bir tansık olduğunu bilmeyecek kadar eşşek, hem de eşşoğlu eşşek. Bu korkunç yaratık yine savaş çıkaracak, ormanları yakacak, yüzlerce binlerce yıldır yaptığı şehirleri yıkacak. Gözlerdeki bütün göz nurlarını alacak, akıllı kedi sen onun için mi bu adadan çıkmadın, öyle mi? Öyleyse biz de bu adaya çıkan ilk yaratığı öldüreceğiz, öyle mi?
Yüzü de gittikçe yorgunlaşıyor, tükeniyor, bitiyor, kararıyor, acıya kesiyordu. Şu anda bu adam tepeden tırnağa acıya kesmiş. Kim bilir ne acılardan geriye kalmış. Ancak sürekli acı çekmiş insanların, acıya dayanmışların yüzleri böyle olur. Bir tepeden tırnağa acıya keser, bir ağız dolusu gülerler, ömürlerinde yanlarından acı geçmemiş gibi.
Bir tek insan ne kadar acı çekerse bütün insanlar o kadar acı çekiyor demektir. Bir insanla birlikte bütün insanlık öldürmüyor mu? Savaşa karşı savaşmak, öldürmeye karşı öldürmeden savaşmak bu toprakların yarattığı en güzel düşünce olmuştur. Yüzlerce, binlerce yıl bu topraklardaki insanlar savaşmamışlardır. Sonra, sonra da başka kavimler gelmişler Mezopotamyaya, bütün iyilikleri, güzellikleri, bütün güzel düşünceleri yakmış yıkmışlar, savaş, çirkinlik tohumlarını bu topraklara atmışlardır.
Bu savaşlar bizi perişan etti. Korku bizim iliklerimize işlemiş. Ya köküne kadar, ölürcesine korkuyoruz ya da hiçbir şeyi umursamıyoruz. Biz her şeyimizi, insanlığımızı yitirdik. Bu savaşlar neyimiz var, neyimiz yoksa hepsini aldı götürdü. Yüreğimiz çırılçıplak kaldı. Ölenlerimiz öldü, ölmeyenlerimiz de paramparça, liyme liyme. Çok şükür ki daha korkuyoruz. Onu yitirmedik. Ya onu da yitirseydik, korkuyu da!...
Bazıları (gamsızlar) fazlasıyla mevcut anda, bazıları da (korkak ve tedirginler) fazlasıyla gelecekte yaşarlar; ölçüyü tutturanlar nadirdir. Azimle sırf gelecekte yaşayanlar, hep ileriye bakanlar ve yaklaşan şeylere, en başta da asıl mutluluğu getirecek olanlara sabırsızlıkla koşanlar, mevcut ânın tadını çıkarmadan ve…devamıBazıları (gamsızlar) fazlasıyla mevcut anda, bazıları da (korkak ve tedirginler) fazlasıyla gelecekte yaşarlar; ölçüyü tutturanlar nadirdir.
Azimle sırf gelecekte yaşayanlar, hep ileriye bakanlar ve yaklaşan şeylere, en başta da asıl mutluluğu getirecek olanlara sabırsızlıkla koşanlar, mevcut ânın tadını çıkarmadan ve farkına varmadan geçip gitmesine izin verenler; hepsi de önünde ipe bağlı saman demeti oldukça adımlarını hızlandıran Tischbein' ın İtalyan Eşeği' ne benzerler.
Ölene dek daima sadece ad interim* yaşarlar
*: Muvakkaten, geçici olarak.
Kitaptan bazı alıntılar yapacağım. Bu alıntılar kitabı okumamışlara spoiler olabilir. "Rüzgarın özgürlüğünü kıskandı delikanlı ve onun gibi olabileceğini anladı. Kendisinden başka hiçbir şey engel değildi buna." syf44 "Ben de herkes gibiyim. Dünya gerçeklerine oldukları gibi değil de olmalarını istediğim gibi…devamıKitaptan bazı alıntılar yapacağım. Bu alıntılar kitabı okumamışlara spoiler olabilir.
"Rüzgarın özgürlüğünü kıskandı delikanlı ve onun gibi olabileceğini anladı. Kendisinden başka hiçbir şey engel değildi buna." syf44
"Ben de herkes gibiyim. Dünya gerçeklerine oldukları gibi değil de olmalarını istediğim gibi bakıyorum."syf56
"Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak" syf72
"Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun" syf106
"Çünkü hayat, yaşamakta olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur." syf107
" 'İnsan sevince,' diye düşündü, 'nesneler daha çok anlam kazanıyor.' "syf122
"Simyacı bir şişe açıp konuğunun bardağına kırmızı renkli bir sıvı koydu. Şaraptı ve ömrü boyunca hiç içmediği en güzel şaraplardan biri. Ama şarabı şeriat yasaklamıştı.
'Kötülük,' dedi Simyacı, 'insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır."syf138
"Seni seviyorum, çünkü...
'Hiçbir şey söyleme,' diyerek sözünü kesti Fatima.
'İnsan sevdiği için sever. Aşk` ın hiçbir gerekçesi yoktur.' "syf144