Mustafa Kemal'in 1914 yılında Sofya'da ateşemiliterlik görevindeyken kaleme aldığı eser. Komutanların, subay yetiştiren kişiler olarak örnek olacak kişiler olması gerektiği ve gerekli cesareti gösterecek erdemde olması gerektiğinden bahseder. (Geçmişteki ağır yenilgilerden bahsederek) Eğer böyle olsaydı Osmanlı tarihine adları altın harflerle…devamıMustafa Kemal'in 1914 yılında Sofya'da ateşemiliterlik görevindeyken kaleme aldığı eser.
Komutanların, subay yetiştiren kişiler olarak örnek olacak kişiler olması gerektiği ve gerekli cesareti gösterecek erdemde olması gerektiğinden bahseder. (Geçmişteki ağır yenilgilerden bahsederek) Eğer böyle olsaydı Osmanlı tarihine adları altın harflerle yazılırdı ve hadiste geçen "hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?" sözü onlar için geçerli olurdu der.
-Önemli kısımlardan biri-
Saldırı ordusu kuracak milletin, Japonların "Kyugaki Zayşin" dedikleri saldırı anlayışına sahip olması gerekir. "Bin keder , bin üzüntü fakat her şeye rağmen ileri."
Hayatını tekdüze ve tutumlu olarak sürdüren dar gelirli bir memurun, en küçük isteklerini dahi gerçekleştirmeyi bir hayal olarak görmesi ve bu hayale kavuşunca da ona sıkı sıkı sarılması üzerine bina edilen biraz buruk bir hikayesi diyebiliriz. Görmezden gelinen ve tüm…devamıHayatını tekdüze ve tutumlu olarak sürdüren dar gelirli bir memurun, en küçük isteklerini dahi gerçekleştirmeyi bir hayal olarak görmesi ve bu hayale kavuşunca da ona sıkı sıkı sarılması üzerine bina edilen biraz buruk bir hikayesi diyebiliriz.
Görmezden gelinen ve tüm işi evrakları temize çekmek olan bu memurun hayatı bir parça değişiklik ile çok farklı yerlere evriliyor.
Cassandra'yı izlemek isteyenler için; İyi bir gerilim dizisi diyebilirim. Konusu aslında bilim kurgu gibi olsa da, belki de hepimizin aklındaki o ölümsüzlük sorusunun ve gerçek olursa neler olabileceğinin bir varsayımı gibi. Her şey bir gün mümkün olabilir fakat istediğimiz gibi…devamıCassandra'yı izlemek isteyenler için; İyi bir gerilim dizisi diyebilirim. Konusu aslında bilim kurgu gibi olsa da, belki de hepimizin aklındaki o ölümsüzlük sorusunun ve gerçek olursa neler olabileceğinin bir varsayımı gibi. Her şey bir gün mümkün olabilir fakat istediğimiz gibi olabilir mi ?
Viyana'da bir kafede otururken, mekânın bir anıyı hatırlattığı akla gelir. Bu güçlü anının tam olarak ne olduğu kestirilemez. Sobanın verdiği sıcaklık anıları net şekilde hatırlatır. Sahaf Mendel'dir anılardaki kişi. Onu okurken gördüklerinde mükemmel odaklanmanın ne olduğu anlaşılır. Hafızası çok güçlü…devamıViyana'da bir kafede otururken, mekânın bir anıyı hatırlattığı akla gelir. Bu güçlü anının tam olarak ne olduğu kestirilemez. Sobanın verdiği sıcaklık anıları net şekilde hatırlatır. Sahaf Mendel'dir anılardaki kişi. Onu okurken gördüklerinde mükemmel odaklanmanın ne olduğu anlaşılır. Hafızası çok güçlü , evrensel bir antoloji gibidir aynı zamanda.
Mendel'e savaş zamanında kendi halinde yaşarken neler olduğunu sadece bir kişi hatırlar.
Spoiler içeriyor
Zacharius usta Cenevre şehrinin ünlü bir saat ustasıdır. Ünü , Fransa ve Almanya'ya kadar varmıştır. Yardımcısı Ober , kızı Gerant ile yaşamakta ve bir de yaşlı bir kadın olan Skolastik adında hizmetçisi bulunmaktadır. Zacharius, saat maşasının da mucididir aynı zamanda.…devamıZacharius usta Cenevre şehrinin ünlü bir saat ustasıdır. Ünü , Fransa ve Almanya'ya kadar varmıştır. Yardımcısı Ober , kızı Gerant ile yaşamakta ve bir de yaşlı bir kadın olan Skolastik adında hizmetçisi bulunmaktadır.
Zacharius, saat maşasının da mucididir aynı zamanda. Zacharius'a göre ondan daha büyük bir saat ustasının varlığı imkansızdır.
Günlerden bir gün sattığı tüm saatler arızalanır ve herkesin tepkisini çeker.
Bu duruma zamanla başka sıkıntılar eklenir ve zor bir karar vermek durumunda bırakır hayat onu.
Bir solukta okunacak değerli bir eser.
Sonu belirsiz olan bir yolculuğa atılır Don Kişot. Gerçeküstü bir yolculuktur bu. Onun için anlamı belki de dostluğa giden adımlardır. Örneğin seyisi Sanço Panza sadece bir seyis değil aynı zamanda en iyi dostudur. Bir ara birbiriyle ayrı düştüklerinde bile bensiz…devamıSonu belirsiz olan bir yolculuğa atılır Don Kişot. Gerçeküstü bir yolculuktur bu. Onun için anlamı belki de dostluğa giden adımlardır. Örneğin seyisi Sanço Panza sadece bir seyis değil aynı zamanda en iyi dostudur. Bir ara birbiriyle ayrı düştüklerinde bile bensiz ne yapar diye düşündüren bir dostluk. Herkesin "deli herhalde" dedikleri kişi herkeste bir iz bırakmasını bilir.
Okuması keyifli bir eserdir. Tavsiye ederim.