"- Eğer, eğer bir gün tekrar dönersem beni tanır mısın? Küçük dostunu nasıl tanırsın, tanıyabilir misin? + Tanırım tabii. İnsan dostunu kokusundan, bakışından, dökülmesinden tanır. Hem sen dönersen ıslık çalarsın. İşte o zaman tanırım seni. "
"Ama seviyor seni Tarık. Bunu bil, bunu bir sok kafana. Sevmek için akıl gerekmez , mantık gerekmez, kafandaki bütün tahtaların illa tam olması gerekmez. Sevmek için sevmek gerekir o kadar..."
" Ne yaşamış olursak olalım hüzünlü bir hikayeden ibaret değil yaşamlarımız. Şimdi, şu anda yaşadığımızı fark edebilirsek, işte o zaman sonsuz oluyoruz."
" Zorlu bir mücadele veren herkese karşı nazik olun ve insanların aslında nasıl biri olduğunu görmek istiyorsanız tek yapmanız gereken, bakmak..." "Haklı olmak ile nazik olmak arasında seçim yapmanız gerektiğinde nazik olmayı seçin."
" Hepimizin sorunları var, hepimizin baş ettiği şeyler var. Ve hepimiz bu sorunları yanımızda eve taşıyoruz, sabah da yanımızda işe taşıyoruz. Sanırım bu denizde çırpınan birine can yeleğini atacağım sırada kendinin de can yeleği veya güvenlik ağı olmadan denizde sürüklendiğini…devamı" Hepimizin sorunları var, hepimizin baş ettiği şeyler var. Ve hepimiz bu sorunları yanımızda eve taşıyoruz, sabah da yanımızda işe taşıyoruz. Sanırım bu denizde çırpınan birine can yeleğini atacağım sırada kendinin de can yeleği veya güvenlik ağı olmadan denizde sürüklendiğini sezip durumun farkına varmanın verdiği çaresizlik..."
Vay Canına... Ölmeden önceki son saniye tüm hayatın gözünün önünden geçermiş. Herşey önce o bir saniyede falan değil, bir zaman okyanusu gibi sonsuza dek uzanıp gidiyor. Benim için izci kampında sırt üstü uzanıp kayan yıldızları seyretmekti sokağımızdaki ağaçların sarı yaprakları…devamıVay Canına...
Ölmeden önceki son saniye tüm hayatın gözünün önünden geçermiş. Herşey önce o bir saniyede falan değil, bir zaman okyanusu gibi sonsuza dek uzanıp gidiyor. Benim için izci kampında sırt üstü uzanıp kayan yıldızları seyretmekti sokağımızdaki ağaçların sarı yaprakları idi, büyükananem elleri ve parşömene benzeyen derisi idi ve kuzenim Tony'nin gıcır gıcır Firebird'ünü ilk görüşümdü ve Janie ve Carolyn...
Sanırım başıma gelen şey için fena halde kızabilirdim ama dünyada bunca güzellik varken kızgın kalmak oldukça zor. Bazen hepsini bir anda görüyormuşum gibi geliyor ve bu çok fazla kalbim patlamaya hazır bir balon gibi doluyor. Sonra sakinleşmeyi hatırlıyorum tutunmaya çalışmaktan vazgeçmeyi. O zaman yağmur gibi üstümden akım geçiyor ve sonsuz bir minnet duyuyorum küçük aptal hayatıma bir minnet duyuyorum , küçük aptal hayatımın her anı için. Eminim neden bahsettiğim hakkında hiç bir fikriniz yok.
Ama merak etmeyin bir gün anlayacaksınız...