Çok tatlı bir filmdi.. Oyuncu kadrosu çok başarılıydı.. bunun da etkisiyle film inanılmaz akıcı geçti. Konusu da oldukça ilgi çekiciydi izlemeyen ve izlemeyi düşünen herkese öneririm.
Sabahattin Ali'nin müthiş romanlarından biri. Yusuf'un hayatına bir yandan üzülürken, Muazzez ile yaşadığı sevgi de insanın içini ısıtıyor. Balıkesir'i Aydın'ı, taşra hayatını bize tam olarak yaşatıyor Sabahattin Ali. Herkesin kesinlikle okuması gereken muazzam olay örgüsüyle okuyucuyu hiç sıkmayan, çeşitli tiplemelerin…devamıSabahattin Ali'nin müthiş romanlarından biri. Yusuf'un hayatına bir yandan üzülürken, Muazzez ile yaşadığı sevgi de insanın içini ısıtıyor. Balıkesir'i Aydın'ı, taşra hayatını bize tam olarak yaşatıyor Sabahattin Ali. Herkesin kesinlikle okuması gereken muazzam olay örgüsüyle okuyucuyu hiç sıkmayan, çeşitli tiplemelerin yer aldığı ve trajik bir sonla taçlanan eseri severek okudum.
Spoiler içeriyor
"Piraye hayatı boyunca hep Nazım'da kaldı. Adresi daima Nazım'ın yüreği oldu. Kovulmuş bir misafir olmak bile kapının onunda hazır ve nazır beklemesine engel olamamıştı. Ne güzeldi Piraye'de Nazım olmak." "Gönüllü esirindim ben senin. Kendimi azad edilmiş göremedim. Taşınıp gidemedim senden.…devamı"Piraye hayatı boyunca hep Nazım'da kaldı. Adresi daima Nazım'ın yüreği oldu. Kovulmuş bir misafir olmak bile kapının onunda hazır ve nazır beklemesine engel olamamıştı. Ne güzeldi Piraye'de Nazım olmak."
"Gönüllü esirindim ben senin. Kendimi azad edilmiş göremedim. Taşınıp gidemedim senden. Ruhumdan taşındım da, seni terk edemedim."
"Adını aşk sandığın bir kadın bedeni ile mesafeler yığdın önüme, sana ulaşamamam için."
Uzun zamandır okurken bu kadar keyif aldığım bir eser daha olmamıştı. Müthiş bir kitaptı. Piraye'nin mektuplarından oluşan, Nazım Hikmet'in hayatına dair birçok şey öğrenilen çok duygusal bir derleme olmuş.
Piraye'nin tarifsiz bir aşk yaşaması ve ardından çektiği derin ıstırapları anlatıyor. Nazım'ın "aşka âşık biri" olması Piraye'nin de bütün bu ihanetlere seyirci kalması, Nazım Hikmet'in üzücü hapishane yılları.. ve daha fazlasını içeren hem mutluluk hem acı hissettiğim ve çok etkilendiğim bir kitaptı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Herkesin hayatında John Keating gibi bir öğretmeni Neil Perry gibi bir arkadaşı olması gerekiyor. Edebiyat öğretmeni adayı olduğum için bu film beni daha da duygulandırdı. Keating şiiri belirli bir tanımla sınırlamayan ve herkes için ayrı bir şey ifade edebileceğinden bahseden…devamıHerkesin hayatında John Keating gibi bir öğretmeni Neil Perry gibi bir arkadaşı olması gerekiyor. Edebiyat öğretmeni adayı olduğum için bu film beni daha da duygulandırdı. Keating şiiri belirli bir tanımla sınırlamayan ve herkes için ayrı bir şey ifade edebileceğinden bahseden sıra dışı bir öğretmen. Böyle çılgın ve ilginç öğretmenler çok nadir karşımıza çıkar belki de çıkmaz.
Filmde de vurgulanan en kilit nokta eğitimin aslında standartlaşmış anlatımlardan, kalıplaşmış müfredatlardan, sıkıcı ders kitaplardan ibaret olmadığından bahseder. Tabii ki belirli bir plan dahilinde belirli bilgiler ışığında ilerlemek gerekse de öğrencilere daha da fazlasını verip onu cesaretlendirmemiz gerekir. Keating de bunu yapıyor. Neil'ın ailesi gibi düşünen, çocukların hayalleri peşinden değil de kendi istedikleri meslekleri yapması için zorlayan çok fazla ebeveyn olsa da çocukları özgür bırakıp istediği alanda onu desteklememiz gerekir. Filmden çıkarılabilecek o kadar önemli dersler var ki saymakla bitiremeyebilirim. Ben filmi çok beğendim ve sonuna da bir o kadar üzüldüm, izlemeyenler kesinlikle izleyebilir.
Edward'ın fantastik hikâyeleri, Sandra'nın güzelliği. Olay örgüsü, romantizmi, trajik sonu hepsi muazzamdı. Her yaştan insan izleyebilir. Kesinlikle öneririm. 🌼"O gece, şeytani ya da kötü kabul edilen çoğu şeyin sadece yalnızlık veya sosyal hoşluklardan yoksun olduğunu keşfettim."🌼
Spoiler içeriyor
Uzun bir serüvenin ardından çok başarılı bir dizi olduğunun altını çizmem gerekiyor. Oyuncular kostümler mükemmeldi. Dönem dizisi tam anlamıyla aktarıldı bence. En sevdiğim ve başarılı bulduğum karakterler Lagertha ve Bjorn'du. Onların ölümünden sonra pek keyif alarak izlemedim. Valhalla'ya da çok…devamıUzun bir serüvenin ardından çok başarılı bir dizi olduğunun altını çizmem gerekiyor. Oyuncular kostümler mükemmeldi. Dönem dizisi tam anlamıyla aktarıldı bence. En sevdiğim ve başarılı bulduğum karakterler Lagertha ve Bjorn'du. Onların ölümünden sonra pek keyif alarak izlemedim.
Valhalla'ya da çok heyecanla başlasam da hüsranla bitirdim. Çünkü Valhalla, öldükten sonra gidecekleri bir nevi cennet gibi bir yerdi. Ben de ölen karakterlerin oradaki hayatı ile ilgili şeyler sunacağını düşünürken bambaşka karakterlerin geldiğini görünce hem üzüldüm hem hayal kırıklığına uğradım. Bunun dışında her şey çok güzeldi ve akıcıydı. Ayrıca insan kurban etmelerini ve buna benzer yabanî şeyler biraz abartı geldi ama olsun. Game Of Thrones kadar olmasa da benim gözümde ona yaklaşabilen bir diziydi. İzlemeyenlere şimdiden iyi seyirler
Skol! 🍻🍻
Spoiler içeriyor
Konusu oldukça ilgi çekiciydi. İtfaiyecilerin yangın söndürmek yerine yangın çıkardığı bir dünya düşünün. Özellikle kitapların olduğu her yeri ve her şeyi yakan zâlim itfaiyecilerin olduğu bir dünya. İnsanları okuyup, bilgilenmemek, düşünmemek için televizyonlara teknolojik aletlere bağlıyorlar. Bunu da kitapları yakarak…devamıKonusu oldukça ilgi çekiciydi. İtfaiyecilerin yangın söndürmek yerine yangın çıkardığı bir dünya düşünün. Özellikle kitapların olduğu her yeri ve her şeyi yakan zâlim itfaiyecilerin olduğu bir dünya. İnsanları okuyup, bilgilenmemek, düşünmemek için televizyonlara teknolojik aletlere bağlıyorlar. Bunu da kitapları yakarak yapıyorlar. İtfaiyecilere göre kitapların insanların huzurunu bozacağına, düşünmenin insanı mutsuz edeceğine inanıyorlar. Fakat Montag onlar gibi düşünmez, sonradan fikrini değiştirir ve olaylar gelişir.
Eğitici yönü çok fazla olan bir romandı. Televizyon gibi teknolojik aletlerin insanı duygusuz bir dünyada düşünmeden yaşamaya sevk ettiğinin çokça vurguladığı bir roman. Siyasî göndermeleri de olan harika bir Bilim kurgu romanıydı. Herkese öneririm.
Bir nevi fabl havası olan siyasî boyutu da olan günümüzde de çok güzel dersler çıkarılabilecek bir romandı. İnsanların bencillikleri, açgözlülükleri, iktidar kurma çabalarının bir zaman sonra aynı duyguları hayvanlar üzerinde daha doğrusu domuzlar üzerinde görmüş oluruz. Jones'un çiftliğinden daha da…devamıBir nevi fabl havası olan siyasî boyutu da olan günümüzde de çok güzel dersler çıkarılabilecek bir romandı. İnsanların bencillikleri, açgözlülükleri, iktidar kurma çabalarının bir zaman sonra aynı duyguları hayvanlar üzerinde daha doğrusu domuzlar üzerinde görmüş oluruz. Jones'un çiftliğinden daha da kötü bir hâle gelerek eski günleri aratacak bir çiftlik hâline gelir.
Orada en çok üzüldüğüm hayvanlardan biri de Boxer'dı onca yaptığı şeyler uğraşları bir hiç uğrunaydı.
Her yaştan insan okuyup kendinden ya da çevresinde tanıdığı insanlardan bir şeyler bulabilir.
Spoiler içeriyor
Halit Ziya Uşaklıgil'in belki de en ünlü eserlerinden olan eserini sıcağı sıcağına yorumlamak istiyorum. Mükemmel bir romandı, dizisine de âşık biri olarak tek kelimeyle harikaydı. Ama dizide olup romanda olmayan birkaç kısım vardı. Örneğin efsane sahnelerden biri olan Behlül'ün Nihal…devamıHalit Ziya Uşaklıgil'in belki de en ünlü eserlerinden olan eserini sıcağı sıcağına yorumlamak istiyorum. Mükemmel bir romandı, dizisine de âşık biri olarak tek kelimeyle harikaydı. Ama dizide olup romanda olmayan birkaç kısım vardı. Örneğin efsane sahnelerden biri olan Behlül'ün Nihal için saçını kesmesi, Hilmi Önal, Çetin Özder, Elif gibi isimler romanda yer almamasına rağmen çok yakıştığını da belirtmek isterim. Romanda yer alan hizmetçilerden biri olan Şakire Hanım ve Behlül'ün sevgililerinden olan Kette isimli karakterler vardı. Ayrıca roman çok eski zamanda yazıldığı için telefon vs. yoktu vapurlar ve at arabaları ile ulaşım sağlanıyordu. Ayrıca kadınların hepsi de peçeliydi.
Bihter'in Firdevs Hanım gibi olmamak için çabalamasına rağmen sonunda yine annesine benzemesi "Melih bey takımı" unvanını taşıması da Bihter'i en çok üzen şeylerden biriydi.
Behlül'ün ondan bu kadar çok vazgeçmesi, annesine:
"Lakin, yarabbi! Anlasanıza, ölüyorum. Onların gözümün önünde seviştiklerinden, gözümün önünde... Ben işkenceler içinde kıvranırken, onların saadetlerinden ölüyorum."
Sözleri beni derinden etkiledi.
Her şeye rağmen ben diziyi daha çok beğenmiştim. Çünkü oyuncular mükemmeldi ve romanda ruh hâlleri aktarılsa eksik olan kısımlar çok başarılı şekilde dizide tamamlandığını düşünüyorum.