1977 yılı yapım gerçekten çok iyiydi. Kitabını zaten çok beğenmiştim, tabi ki film olunca bazı yerleri hızlı geçmiş ama çok iyiydi yine de. Hikaye öyle içine çekiyor ki izlerken nasıl bitti farketmiyorsunuz.
Çok üzücü bir hikaye. Barış isteyen çocuklar tek başıyla oldukça hüzünlü bir tamlama değil mi zaten. Amerika'nın tarihi ile bu kadar övünüp iğrenç ve insanlıktan uzak bir tarihi olması. Atom bombasını atıp sonra da gidip iyilik yapıyormuş gibi atom bombası…devamıÇok üzücü bir hikaye. Barış isteyen çocuklar tek başıyla oldukça hüzünlü bir tamlama değil mi zaten.
Amerika'nın tarihi ile bu kadar övünüp iğrenç ve insanlıktan uzak bir tarihi olması. Atom bombasını atıp sonra da gidip iyilik yapıyormuş gibi atom bombası ile alakalı ortaya çıkan hastalıkları izleme kurumu kurmuşlar. İnsanlar ölmeye yine onlara gidiyor, ah yani tedavi olmaya. Ne diyeyim
Bile bile çocuk öldürmek onlarda bir alışkanlık sanırım. Bile isteye çocuk öldüren, dini dili ırkı farketmeksizin tüm zalimlerin Allah belasını versin. Başta itrail ve Amerika olmak üzere. Bela okumaktan başka bir işe yaramayan, izleyip okuyup üzülen biz zavallılara da Allah güç kuvvet versin.
Barış, özgürlük ve huzur dolu bir gelecek ümidi ile.
Spoiler içeriyor
44 yaşında yalnız ve toplumdan kopuk zeka özürlü yahudi bir adam ile 9 yaşında bir kız çocuğunun mektup arkadaşlığını konu alıyor film. Mary rastgele birine Amerika'da bebeklerin nasıl yapıldığını soruyor ( annesi ona Avustralyada bebeklerin biranın içinde bulunduğunu söylüyor) Adamda…devamı44 yaşında yalnız ve toplumdan kopuk zeka özürlü yahudi bir adam ile 9 yaşında bir kız çocuğunun mektup arkadaşlığını konu alıyor film. Mary rastgele birine Amerika'da bebeklerin nasıl yapıldığını soruyor ( annesi ona Avustralyada bebeklerin biranın içinde bulunduğunu söylüyor) Adamda ona mektubunda hayatından ve yalnızlığından bahsediyor ve bir prezervatif fabrikasında çalıştığından ama hiç prezervatif kullanmadığından bahsediyor. Bu konuşma bana bin yıl geçse de normal gelemeyecek, sapıkça bir niyet olmasa da neden filmde bu normalleştirilir ki.
Mary mektubunda aşktan ve seks yapmanın ne olduğunu merak ettiğinden bahsediyor ve soruyor. Genel olarak bu tarz konuşmalar çok geçmiyor ama yine de rahatsız edici.
Sonra Mary büyüyor ve Maxin hastalığı (asperger) hakkında çalışıyor falan devam ediyor.
Vermek istediği bazı mesajlar ise iyiydi. Kusurlarımız bizim parçamız onlarla yaşamayı öğrenmeliyiz. Kimse mükemmel değildir. Olmamız da gerekmiyor.
Ama film çocuklar için değil yetişkinler için uygun. Sonu ise oldukça hüzünlüydü.
Eğlenceli bol müzikli, çocukla çocuk olmak ve hayata çocuk gözünden bakarak yaşamak üzerine. Müzikal sevmeyenler bulaşmasın ben bile yeter artık dedim. Şarkıda insanın diline dolanıyor. A spoonful of sugar helps Medicine go down medicine go down ..
1997 yapımına göre oldukça iyi. Aksiyon çok yok ama insanı bağlayan bir bekleyiş bir heyecan var. Genetik mutasyon ile mükemmelleşmiş insanlar ile sıradan insanların var olduğu bir zamanda, kalp hastalığı ile doğan ve 30'una kadar ancak yaşayacağı söylenen ama yaşama…devamı1997 yapımına göre oldukça iyi. Aksiyon çok yok ama insanı bağlayan bir bekleyiş bir heyecan var. Genetik mutasyon ile mükemmelleşmiş insanlar ile sıradan insanların var olduğu bir zamanda, kalp hastalığı ile doğan ve 30'una kadar ancak yaşayacağı söylenen ama yaşama içgüdüsü ile ve kararlılıkla dolu Vincent. Mükemmel genetik kodlu olmasına rağmen ikinci olan ve mükemmelliğin altında ezilen Jerome. Vincentin genetiği değiştirilmiş onunla hep karşılaştırma yapılan Anton. Hepsi iyi karakterlerdi. Oluşan sistem adaletsizdi ama gerçekten insanları böyle bir ayrıştırma yöntemi olsa yaşanacak olaylardı. İnsanlar ayrıştırmaya, kendinden olmayanı ötekileştirmeye çok meraklı.
Biraz yavaş ilerleyen bir senaryo var yalnız ama müzikleri ile sarıyor.
Bir iki sahne var sakıncalı haberiniz olsun.
Tayland'dan böyle kaliteli bir yapım beklemiyordum, daha önce hiç izlemediğim için olsa gerek. Çok iyiydi. Kaldık kahraman hikayesi ama çizimleri senaryosu, ortamı çok iyiydi. Ben Türkiyede de böyle animasyonlar filmler yapılmasını istiyorum işte. Hem de anlatacak o kadar gerçek kahramanlarımız…devamıTayland'dan böyle kaliteli bir yapım beklemiyordum, daha önce hiç izlemediğim için olsa gerek. Çok iyiydi. Kaldık kahraman hikayesi ama çizimleri senaryosu, ortamı çok iyiydi. Ben Türkiyede de böyle animasyonlar filmler yapılmasını istiyorum işte. Hem de anlatacak o kadar gerçek kahramanlarımız var ki.
Adamlar hem efsanelerini hem kültürlerini, müziklerini, dinlerini, doğalarını kısacası tüm ülkelerini çok güzel anlatmışlar aralara serperek. Bizde tarihimizden kültürümüzden dinimizden utanarak hatta aşağılayarak yapımlar yapalım. Böyle güzel yapımlar varsa öneri bekliyorum arkadaşlar belki ben bilmiyorumdur.
Velhasılı kelam süper olmuş ben beğendim, yanlız tayca dinleyerek altyazı okumak çok garip geldi.
Bir rahibin kiliseye gelen çocuğu taciz etme davası ile başlayan olaylar zinciri, başka rahipleri ve mağdurları araştıran kararlı bir gazeteci ekibi Boston da kiliseye karşı çıkıyorlar ve olayların üstünü kapatmaya çalışan şehir sakinleri avukatlar ve diğer gazeteciler ile tabir yerindeyse…devamıBir rahibin kiliseye gelen çocuğu taciz etme davası ile başlayan olaylar zinciri, başka rahipleri ve mağdurları araştıran kararlı bir gazeteci ekibi Boston da kiliseye karşı çıkıyorlar ve olayların üstünü kapatmaya çalışan şehir sakinleri avukatlar ve diğer gazeteciler ile tabir yerindeyse savaşıyorlar.
Mark Ruffalo'yu bu rolde izlemek çok ilginçti.