erdal beşikçioğlu var diye izledim ama bana çok zayıf geldi kurgusu vs. beğenemedim pek…ele alınan konu daha çarpıcı işlenebilirdi, çok travmatik şeyleri öylesine gibi göstermiş bir nevi.
“hayal gerçek ayırmadan hep seni duyuyor seni yaşıyorum lo. bir gün göğsünün mabedine yaslandım. kalbin bir kilisenin çanı gibi atıyordu. bütün sevdalılar eteklerine diz çökerken ben tepeden tırnağa mum kesildim, iri beyaz bir mum. bir fitil gibi saçlarımı tutuşturup senin…devamı“hayal gerçek ayırmadan hep seni duyuyor seni yaşıyorum lo.
bir gün göğsünün mabedine yaslandım.
kalbin bir kilisenin çanı gibi atıyordu.
bütün sevdalılar eteklerine diz çökerken
ben tepeden tırnağa mum kesildim,
iri beyaz bir mum.
bir fitil gibi saçlarımı tutuşturup senin için yandım.
başım, boynum omuzlarım yavaş yavaş eriyordu.
tam alev kalbime doğru inerken birden söndüm.
çünkü kalbimde sen vardın lo,
incinmeni istemiyordum.”
“kendimizden başka bir canın iyiliği için hayata yalvardığımızda doğuyordu insanlığımız. belki de bu yüzden habire doğuruyorduk, kendimizden başkasını sevebilme kabiliyeti geliştirebilelim diye.”