"No, I want someone to tell me what to wear every morning. I want someone to tell me what to eat, what to like, what to hate, what to rage about, what to listen to, what band to like, what…devamı"No, I want someone to tell me what to wear every morning. I want someone to tell me what to eat, what to like, what to hate, what to rage about, what to listen to, what band to like, what to buy tickets for, what to joke about, what not to joke about. I want someone to tell me what to believe in, who to vote for, and who to love, and how to tell them. I just think I want someone to tell me how to live my life, Father, because so far I think I've been getting it wrong. And I know that's why people want people like you in their lives. Because you just tell them how to do it. You just tell them what to do, and what they'll get out of the end of it. Even though I don't believe your bullshit, and I know that scientifically nothing I do makes any difference in the end anyway, I'm still scared! Why am I still scared?! So just tell me what to do. Just fucking tell me what to do, Father!"
Çok güzeldi çok.
Kara mizahının acımasız dozu, olay örgüsünün ilerleyişi, karakter gelişimi... Hepsi muazzamdı. Diziyi izlerken ya yüzümde buruk bir gülümseme vardı ya gözlerim dolu doluydu ya da kocaman kahkahalar attım. Kendi hayatıma çok benzettim :") One night stands ve komplike aile ilişkileri açısından özellikle. Fleabag'in hislerine 6'şar bölümden 2 sezon ortak olmakla yetinemem, 3. sezon gelsin nolur nolur!
Sanırım dizinin en beğendiğim kısmı Boo'nun gazetede gördüğü bir habere karşı verdiği tepkiydi, bu kısımda temel konu insanların hapse atılmasından ziyade tedavi görmesi. Her zaman bunu savunuyorum, herkese. "Kötülük"lerin cezalandırılması "kötülük" ile mümkün oluyorsa cezalandıranları kim cezalandıracak? Boo demişti ki "İnsanlar hata yapabilir, kurşun kalemler bu yüzden silgili üretiliyor." Sanırım bu dünya sorunu daha güzel bir cümle ile açıklanamazdı. Hepsi bir yana bunu kişisel bir noktaya çektiğimizde Boo ve Fleabag arasında yaşananların kötü bir yola doğru seyralması da bu dünya görüşü ayrılığı olabilir.
En çok ağladığım kısım Fleabag'in annesi için ağladığı sahnede Boo ile aralarında geçen bir diyalogtu.
Fleabag: I don't know what to do with it.
Boo: With what?
Fleabag: With all the love I have for her. I don't know where to put it now.
Boo: I'll take it.
[Fleabag laughs]
Boo: No, I'm serious. It sounds lovely. I'll have it.