Pembeleri giyinip sinemaya gittik oğlumla fakat nedenini anlamadığım şekilde +13 yaş engeline takıldık. Ben de bir sonraki gün tek gittim filme. Muhteşem bir alt hikayesi olan feminist bir yapım olmuş. Verilen mesajlar, yapılan ironiler ve öz eleştirilerle benim gönlümü çaldı.…devamıPembeleri giyinip sinemaya gittik oğlumla fakat nedenini anlamadığım şekilde +13 yaş engeline takıldık. Ben de bir sonraki gün tek gittim filme. Muhteşem bir alt hikayesi olan feminist bir yapım olmuş. Verilen mesajlar, yapılan ironiler ve öz eleştirilerle benim gönlümü çaldı. Bratz bebeklerine yapılan gönderme, Ken’in kendi başına var olamayışı, milyon dolara satılan Barbie koleksiyon ürünü kıyafetler… Hepsi minik ama zekice detaylardı. BAYILDIM! Filmi beğenmeyen ataerkil Ken’dir 😉
Eveeet… Son kitabım çıktı ve yorumunu ilk ben gireyim dedim. Banka kulesinde, seksiyon müdürlüğüne terfi olan Munise’nin yeni asistanı yıllardır hiç görmediği eski sevgilisi olur. Eski defterler bir havalandırılır ve küllenen aşk serinin ilk kitabı olan Soğuk Savaş’ta tekrar alevlenir.…devamıEveeet… Son kitabım çıktı ve yorumunu ilk ben gireyim dedim. Banka kulesinde, seksiyon müdürlüğüne terfi olan Munise’nin yeni asistanı yıllardır hiç görmediği eski sevgilisi olur. Eski defterler bir havalandırılır ve küllenen aşk serinin ilk kitabı olan Soğuk Savaş’ta tekrar alevlenir. İkinci kitap Sıcak Çatışma’da ise çiftimizin evlilik yolundaki maceraları yer alıyor. Düğün dahi istemeyen Munise’yi halay başı yapan hayat bize neler yapmaz? 😅😂🤣🤣🤣
Pek çok açıdan mantıktan uzak ve saçma bir senaryoydu. Eski geleneklere eğlencesine takılmak okey ama geleneklere bağlı ve inanan insanlar görünce, dünyanın neresinde olursanız olun arkanıza bakmadan kaçmalısınız. Ülkelerindeki yüksek devalüasyona rağmen fütursuzca üreyenler de keza bir o kadar korkunç…devamıPek çok açıdan mantıktan uzak ve saçma bir senaryoydu. Eski geleneklere eğlencesine takılmak okey ama geleneklere bağlı ve inanan insanlar görünce, dünyanın neresinde olursanız olun arkanıza bakmadan kaçmalısınız. Ülkelerindeki yüksek devalüasyona rağmen fütursuzca üreyenler de keza bir o kadar korkunç bence. Düşük eğitim seviyesindeki yetersiz alt yapılı bir çocuk için genç bir kadının kariyerinden vazgeçmesini romantize etmeye uğraşmaları sinir bozucu olmuş. Sözde mutlu sonu beğenmedim. Yürümeyeceğine kalıbımı basacağım bir evlilik için ergence tutturmuş kızlarına hayır demeyi beceremeyen anne-babaya ayrı kızdım. 37 günde kimse mutlu bir evlilik sahibi olamaz. Resmen çocuk ABD vizesi için kızla evlendi ve bunu (boşanmaları yüzünden kızlarını hassas sanan) ailesi engelleyemedi.
Air Jordan serisinin ortaya çıkış macerasını anlatan bir film ne kadar ilham verici olabilir ki demeyin! Bu film herkesin içindeki aşkı uyandıracak kadar motive edici. 👍🏻
Sadece dönemi yansıtma ve kostümler başarılı filmle ilgili. Vampir dişi koymuşlar ama vampir yok filmde. Dahası bir olay da yok. Tamamen vakit kaybıydı. Prodüksiyon ve oyunculuklar için 6 IMBD vermişler sanırım. Zira senaryo 3 puan bile etmez.
Konusu: Agatha Christie hayranı, çiçekçi bir kadın bir gün, gizemli bir mektup alır ve zengin bir adamın adadaki malikesine davet edilir. Kendisi gibi 5 davetli daha vardır. Ve içlerinden biri öldürülünce gizem dolu dedektiflik macerası başlar.
Yorumum: Bu tarz filmlerde…devamıKonusu: Agatha Christie hayranı, çiçekçi bir kadın bir gün, gizemli bir mektup alır ve zengin bir adamın adadaki malikesine davet edilir. Kendisi gibi 5 davetli daha vardır. Ve içlerinden biri öldürülünce gizem dolu dedektiflik macerası başlar.
Yorumum: Bu tarz filmlerde mantık hatasına yer yoktur. Ama bu filmde 3 ciddi mantık hatası vardı. Ayrıca cevaplanmayan sorular ve işe yaramaz karakterler de cabasıydı. Çok yavaş ve gerilimsiz ilerlediği için benden geçer not alamadı.
Western havasında çekilmiş bu filmde oyunculuklar gerçekten iyiydi. Senaryo, Rambo İlk Kan filmi tarzında olsa da sanatsal çekimi sayesinde film asla sıkmadan seyir keyfi sunuyor. Tabi ki her uçuk aksiyon filminde olduğu gibi bu filmde de pek çok fizik kanunu…devamıWestern havasında çekilmiş bu filmde oyunculuklar gerçekten iyiydi. Senaryo, Rambo İlk Kan filmi tarzında olsa da sanatsal çekimi sayesinde film asla sıkmadan seyir keyfi sunuyor. Tabi ki her uçuk aksiyon filminde olduğu gibi bu filmde de pek çok fizik kanunu hiçe sayılmıştı. Ancak bunlara rağmen göz dolduran başka sahneleriyle o açığı kapatıyor. Öyle ki ben, “Ölümsüz’ün” ilk doğuşu olan hikayenin filmi yapılsa muhteşem olurdu diye düşünüyorum. Özetle aksiyon severlerin yüzünü güldürecek bir eser.
Canavarlar ve animasyon film kelimeleri bu filmin hayal ürünü şeyler anlattığını düşündürse de tam tersiydi. Dekan Hardscrabble karakteri tamamen gerçekti. Başarınızı, sırf onu geçeceksiniz diye engellemeye çalışacak tiplerden biridir kendileri. Elde etmiş oldukları nüfuz ve çevreyi sizin önünüzü kesmek için…devamıCanavarlar ve animasyon film kelimeleri bu filmin hayal ürünü şeyler anlattığını düşündürse de tam tersiydi. Dekan Hardscrabble karakteri tamamen gerçekti. Başarınızı, sırf onu geçeceksiniz diye engellemeye çalışacak tiplerden biridir kendileri. Elde etmiş oldukları nüfuz ve çevreyi sizin önünüzü kesmek için kullanırlar. Diğer insanlara, adil olduklarını düşündürmek için yanınızdakilere hakkını verir. Ama sizin yetenekli olsanız da sorunlu ve sorumsuz olduğunuzu dile getirerek, hayalinizle aranıza girer. Neyse ki karakterler dekan olmadan da (zor yoldan olsa da) hayallerine kavuştular. Bir okul, üniversite ya da kurum sizin hayalinize ulaşmanızın tek yolu değildir. Bunu asla unutmayınız.
Evet, öncelikle “Bestiiiiiee! Levi Ackerman; hani şu milyonlarca kızın aşık olduğu Levi Ackerman, adamın boyu 1.60!” diye feveran eden kız cringe değilmiş. Hatta haklıymış 😅😂 Arkadaş Levi gerçekten en sağlam karakterdi. Diğerleri yanında çizgi film karakteri gibi duruyor, o ise…devamıEvet, öncelikle “Bestiiiiiee! Levi Ackerman; hani şu milyonlarca kızın aşık olduğu Levi Ackerman, adamın boyu 1.60!” diye feveran eden kız cringe değilmiş. Hatta haklıymış 😅😂 Arkadaş Levi gerçekten en sağlam karakterdi. Diğerleri yanında çizgi film karakteri gibi duruyor, o ise bir animede bile gerçekten var olan, etten kemikten insanmış hissi uyandırıyor. Fakat benim favori karakterim bir başka Ackerman olan Mikasa! 🧣
Eleştiri kısmına gelirsek:
1. sezon, olaya giriş, karakter tanıtımı vs. gayet akıcı ilerliyor.
2. sezon, 12 bölüm fakat anlattıklarının hepsini toplasanız 1-2 bölüm etmez. Boş beleş bir sezondu.
3. sezon, heh sonunda bir şeyler oluyor çok şükür dediğim sezon oldu. Not: Dev kesmek için küçük yaştan itibaren eğitilmiş askerlerin niye ikide bir bebek gibi ağladıklarını çözemedim. Çok sıktı bu olay sezon boyunca. Arada ağlama, zırlamalarını ileri sardım.
4. sezon, en sağlam sezondu. Gözümü kırpmadan izledim hepsini. Savaşı yansız ve yalın olarak anlatıp daima çirkin yüzünü göstermeleri çok iyiydi. Hâlâ final bölümleri bitmediği için sonunun nasıl olduğuyla ilgili bir fikrim ve yorumum yok şimdilik.
Genel yorumum: Fena değildi. Ama Türk seslendirme üstadlarımızın, Japonya’daki seslendirme sanatçılarına sevabına bir kurs verip bu işi öğretmeleri gerekiyor çok acil. 😅🤣 Bunlar neden en tiz sesle, kadınlı erkekli bağırarak ve çığlık çığlığa konuşuyorlar arkadaş? Beynim kulaklarımdan aktı.🤪