"Ey göklerde sakin olanlar. Ey yeryüzü! Daha ne kaldı? Cehennemi de bunlara katayım mı? Ahhh ah, dayan kalbim dayan..!" İntikamın gölgesi ne ağır. Hayatla yüzleştiren bir oyun mu? Zifirinin içinde umut bulunabilecek mi?
"Ürkek bir çocuktum, buna karşın bütün çocuklar gibi biraz da inatçıydım mutlak. Ancak çok güç idare edilebilen bir çocuk olduğuma inanmıyorum; sıcak bir sözcüğün, usulca elimden tutulmasının, tatlı bir bakışın, istenilen her şeyi sağlayamayacağına inanmıyorum..." -Babaya Mektup/F.Kafka
"Kafka'nın babası Hermann Kafka'ya Kasım 1919'da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı..." Söyleyemediği her cümlenin yükünü taşımış masum bir kalp🥺
Yeraltindan Notlar..! Bitirdim, bitti. Öyle bişey ki sanki Dostoyevski kafasının içindeki kaosu olduğu gibi aktarmaya çalışmış. Bana ne yaşattı bu kitap, ne anlattı, nasıl anlattı? Ah bilemiyorum, bu kitap için yorum yapamıyorum. Bir insanın aklıyla nasıl oynanırsa öyle oynadı benimle...
Belki de hayatımda ilk kez böyle bir kitapla karşılaştım. Bazen birkaç sayfa okumak bile gün içerisinde kitaba doyum sağlamak için yeterli geliyor. Öyle ki zaman geçiyor, kitap bitmiyor🕳️
"Sona yaklaştıkça bir çember çiziyorum ve başlangıca yaklaşıyorum. Yolumu kolaylaştırmak için oluyor sanki. Güzel ve genç annemle ilgili bir yığın anı canlanıyor. Şu dünya dediğimiz şeyle pek sıkı fıkı olmadığım günlerin, kusurlarımın kemikleşmediği günlerin anıları bunlar. Oysa bu anılar yıllardır…devamı"Sona yaklaştıkça bir çember çiziyorum ve başlangıca yaklaşıyorum. Yolumu kolaylaştırmak için oluyor sanki. Güzel ve genç annemle ilgili bir yığın anı canlanıyor. Şu dünya dediğimiz şeyle pek sıkı fıkı olmadığım günlerin, kusurlarımın kemikleşmediği günlerin anıları bunlar. Oysa bu anılar yıllardır uykudaydı."
#ikişehrinhikayesi