Salgın hastalıklar geçmişten günümüze dünya insanını yok eden bir doğal afettir. Afet dedim öyle de. Veba, kolera, sıtma, çiçek gibi salgınlar milyonlarca can almıştır. bir de hiçbir sağlık teşkilatının bulunmadığı bir dünyada bu salgınlar yaşandı ve saygısızca bitti. Evet peki…devamıSalgın hastalıklar geçmişten günümüze dünya insanını yok eden bir doğal afettir. Afet dedim öyle de. Veba, kolera, sıtma, çiçek gibi salgınlar milyonlarca can almıştır. bir de hiçbir sağlık teşkilatının bulunmadığı bir dünyada bu salgınlar yaşandı ve saygısızca bitti. Evet peki 21. yüzyılda ortaya çıkan covite ne demeliyiz. Sağlık sistemlerinin geliştirdiği bir dünya da yaşanılan durum! İlaç endüstrisinin bu kadar geliştirdiği bir dünya da.
Salgın hastalıkları okuyorum. Osmanlı sağlık teşkilatını okudum, yazıyorum. 21. yüzyılda covit salgınını gördüm, gözlemledim. Yakalanamadım ama o çaresizliği gördüm. Yakalanların nasıl mücadele ettiğini, vefat edenlerin nasıl defnedildiğini gördüm. İbn-i Haldun'unun bir sözü var; "geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer", sözü. evet ortaçağ da yakın çağda hastalıklar karşısında toplumlar nasıl tepki verdiyse salgınlara karşı öyle tepkiler gösterdik. Salgınlar da geçmişte insanları nasıl çaresiz bırakmış ise de 21. yüzyılda da çaresiz bıraktı.
Veba, farelerden ve onların taşıdığı bitlerle bulaştı insanlara ve yaygınlaştı. Kanalizasyon sisteminin oluşmasını sağladı.
Sıtma, ormanların yok edilmesi ile ortaya çıkan bataklıklar neticesinde çıktı.
Frengi, yeni dünyanın keşfi le Avrupa'ya taşındı ve yayıldıdı. Prezervatifin icat edilmesini sağladı.
Cüzzam, mikropların insanları zombileştirdiği bir salgın oldu ve yayıldı.
Verem, kötü barınma koşullan, yetersiz beslenme, aşırı nüfus artışı, göç ve hava kirliliğinin dünyaya getirdiği bir hastalık oldu.
İnsanlık bu salgınlar karşısında mücadele etmede başarısız oldu. En başarılı olduğumuz dönemde dahi yaklaşık resmi rakamlara göre 7 milyon kişi öldü. Peki geçmişte insanlık başarılı olamadı, günümüzde de başarılı olamadı, peki gelecekte??
Okudum, keyif aldım. tavsiye de ederim. Keyifli okumalar.
Bukowski’nin şairsel bir kimliği olduğunu bilmiyordum. Tesadüfen okuduğum bir kitap oldu. Ama beğendim. Farklı bir kimliği var. Şiirleri hayata dair her şey; bazen bir kadın, bazen bir kadın ile yapılan sex, bazen yokluk, bazen ölüm, bazen ruhsal bulantı bu bazenler…devamıBukowski’nin şairsel bir kimliği olduğunu bilmiyordum. Tesadüfen okuduğum bir kitap oldu. Ama beğendim. Farklı bir kimliği var. Şiirleri hayata dair her şey; bazen bir kadın, bazen bir kadın ile yapılan sex, bazen yokluk, bazen ölüm, bazen ruhsal bulantı bu bazenler uzatılabilir. Ancak depresif ve melankolik bir ruh yapısı da var belirtmek gerek... şiirinden bir pasaj bırakıyorum.
bak sevgilim, diyorum,
şu anda dışarda
domates, marul ve hatta pamuk toplayan insanlar var,
güneşin alnında ölen erkekler ve kadınlar var,
fabrikalarda boğaz tokluğuna,
bir hiç uğruna ölen erkek ve kadınlar var...
insan yaşamlarının paramparça
edilişinin seslerini
duyabiliyorum . . .
ne kadar şanslı olduğumuzu
bilmiyorsun...
Okudum beğendim, okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Şiir okumayı çok severim. Severek okuduğum şiir kitaplarından biri oldu. Çevirene de çok teşekkür etmek gerek, şiirin ruhunu bozmadığı için. Şekile ve anlamı bozmadan güzel bir çeviri olmuş. “Seni kokulariyle okşamak için Artırmak için sevincini, Alev alev yanıp sönmeli güller…devamıŞiir okumayı çok severim. Severek okuduğum şiir kitaplarından biri oldu. Çevirene de çok teşekkür etmek gerek, şiirin ruhunu bozmadığı için. Şekile ve anlamı bozmadan güzel bir çeviri olmuş.
“Seni kokulariyle okşamak için
Artırmak için sevincini,
Alev alev yanıp sönmeli güller
Binlerce tomurcuk dökmeli içini.
Bana baştanbaşa bir djinya gerek
Bir şişcciğim olması için,
İçinde kokular ölümüsz kalan
Parmakların kadar ince ve narin.
Bir dünya ki hayat coşkunluğundan
Taşıp kabaran arzularla
Bir seziş olmuş bülbüllerin
Sevgilerine, şarkılarına.
Bu acı azap mı vermeli bize?
O iken artıran sevincimizi?
Yokedici ruhlar değil mi, binlerce
Timur'un şanını, ülkelerini?”
Ben beğendim. Okumanızı öneririm. Keyifli okumalar...
Bu diziyi izlemeyen var mı bilmiyorum? İzlemediyse gençlik, sevgi, dostluk adına çok şey kaçırmış olabilir. Dizi tam bir komedi. Zaman zaman da diziye dram hakim. Ama bol kahkahalı bir dizi. Sanırım üç kez izledim. Bence izlenilir. İzleyin de derim...
Kaç kez izledim bilmiyorum. Ama fırsat bulayım yine izlerim. Anlatmaya da gerek yok. Bence Türk Dizi Tarihinin gelmiş geçmiş en iyisi bu. Daha iyisi de bence yapılamaz...