Eveeet yine ben ve kriz dolu anlarıma hoş geldiniiiizzzz 12. sınıf olduğumuz için sınıfça bir yıllık hazırlamamız gerekiyor. Her sınıfın yıllıkta bir magazin sayfası olacak. Bu sayfada sınıf içerisindeki fotoğraflar, "sınıfın enleri," "10 yıl sonra kim nerede," hocaların kullandığı laflar…devamıEveeet yine ben ve kriz dolu anlarıma hoş geldiniiiizzzz
12. sınıf olduğumuz için sınıfça bir yıllık hazırlamamız gerekiyor. Her sınıfın yıllıkta bir magazin sayfası olacak. Bu sayfada sınıf içerisindeki fotoğraflar, "sınıfın enleri," "10 yıl sonra kim nerede," hocaların kullandığı laflar gibi içerikler yer alacak. Yıllıkları düzenlemekle görevli bir kişi var, ona X diyelim. X bize dedi ki:
"Size sınıfınızın kullanıcı adı ve şifresini vereceğim. Sınıftan 2-3 kişi seçin, onlarla birlikte siteye giriş yapıp magazin sayfanızı düzenleyebilirsiniz."Ben de sınıf başkanı olduğum için birkaç kişiyi seçtim. Birlikte bu işi yapmaya başladık. İki kez yıllık üzerinde çalışmak için gittik. İkisi de İngilizce dersine denk geldi.İlk gidişimizde Sitede gezindik, yıllıklardan örnekler aldık.
2. gidişimizde Fotoğraf yüklemek için gittik. Ancak fark ettik ki sınıfça toplu bir fotoğrafımız yok! Bizim sınıf biraz asosyal olduğu için doğru düzgün fotoğraf çekilmemiş. O an, biz de sınıfı daha dolu dolu göstermek için birbirimizi çekmeye başladık. Tam o sırada hoca kütüphanenin koridorundan geçti ve fotoğraf çektiğimizi gördü.
Bu hafta ilk ingilizce dersina az önce girdik.
hoca, yoklamayı aldıktan sonra benim seçtiğim arkadaşlara dönerek:
"Geçen yıllık için izin istediğinizde hepiniz selfie çekiyordunuz. Bu yüzden bundan sonra hiç birinize izin vermiyorum." dedi.
Ben arkadaşlarımın başı yanmasın diye hemen lafa girdim:
"Hocam, yıllık için çekiyorduk o fotoğrafları. Sınıf içerisinde pek fotoğrafımız olmadığını görünce o anda çektik. Dışarıdan gördüğünüzle yargılamayın, lütfen." dedim.
Normalde saygısız biri değilimdir ama bu kadının yaptığı 1 değil, 2 değil. Bunun üzerine:
"Aaa, bana cevap veriyorsun. Sana 100 puan!" dedi.
"Cevap veriyorum çünkü bir yanlış anlaşılma var ve cevap vermek hakkım."
"Şimdi de 200 puan oldu. Cevap vermeye devam et!" diye karşılık verdi.
Ben de:
"Siz böyle, sanki size saygısızlık yapıyormuşum gibi davrandığınız sürece cevap vermeye devam edeceğim, hem de sonuna kadar." dedim. Bir süre sessizlik oldu.
"Ayrıca siz bunu saygısızlık olarak nitelendiriyorsunuz ama cevap vermek ve kendimi savunmak benim hakkım."
Hoca hâlâ:
"Devam et, cevap vermeye!" dedi.
Ama baktım ki olmuyor, karşımda laf anlatamayacağım biri var. Aptalın tekiyle daha fazla uğraşmamak için sustum. Dana fazla mefesimi harcayamazdım