Tehlikeli Oyunlar ile biraz soru sormak ve sonda da bir alıntı bırakmak istiyorum. Önce soru, 314. sayfada "Kimler? Biz. Hikmetler. Ben onun hareketlerini uzaktan izliyordum." Cümlesi ile başlayan ve 315. sayfada da devam eden yazıda Hikmet'in dkb olabileceğini düşündüm. Bilmiyorum,…devamıTehlikeli Oyunlar ile biraz soru sormak ve sonda da bir alıntı bırakmak istiyorum. Önce soru,
314. sayfada "Kimler? Biz. Hikmetler. Ben onun hareketlerini uzaktan izliyordum." Cümlesi ile başlayan ve 315. sayfada da devam eden yazıda Hikmet'in dkb olabileceğini düşündüm. Bilmiyorum, yanlış mı yorumladım. Ve bunun için de detay şu cümlede: "ona engel olmadım çünkü o sırada ışık sönmüştü, birden ışık yandı, Hikmet geri çekildi," aslında cümle o an için o olayı anlatıyor gibi duruyor ama dkb de ışık olayı vardır ve zihindeki birçok karakterin zihni yönetmesi yani, ışığa geçmesi olayıdır. "Hikmetler" diye tanımladığı şey zihnindeki diğer zihinler/kimlikler olabilir ve cümledeki ışığın sönmesinin ardından ışığın yanması ve Hikmet'in geri çekilmesi aslında başka bir kimliğin o anda zihni yönetmesi ve ışığın yanması, zihni host zihne yani asıl kimliğe uyandırması olabilir. Yorumum bu şekilde belki yanılıyorumdur belki de doğru bir noktayı tespit etmişimdir. Bunu asla bilemeyeceğim zira Oğuz Atay aramızdan gideli çok oluyor.
Not: İlerleyen sayfalarda Hikmet V veya Hikmet III gibi Hikmetlerden bahsediyor, ki bu da tezimi doğruluyor.
Alıntıya geçmeden önce araya bir sıkıştırma; Bilge ve Sevgi isimleri çok manidar olmuştu. Akıl ve kalbin çatışması gibiydi ve Hikmet de bunu sık sık yaşamıştı. "Bilge, Bilge, neden beni yalnız bıraktın?"
"Nihayet insanlık da öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, 'Yahu insanlık öldü mü?' diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, 'İnsanlık öldü mü?' ya da 'İnsanlık ölür mü?' biçiminde büyük başlıklar yayımlamakla yetinmişlerdir. Fakat acı haber kısa zamanda yayılmış ve gazetelere telefonlar, telgraflar yağmıştır; herkes, insanlığın son durumunu öğrenmek istemiştir. Bazıları bu haberi bir kelime oyunu sanmışlarsa da, yapılan araştırmalar bu acı gerçeğin doğru olduğunu göstermiştir. Evet, insanlık artık aramızda yok. İnsanlıktan uzun süredir ümidini kesenler, ya da hayatlarında insanlığın hiç farkında olmayanlar bu haberi yadırgamamışlardır. Fakat, insanlık âleminin bu büyük kaybı, birçok yürekte derin yaralar açmış ve onları ürkütücü bir karanlığa sürüklemiştir; o kadar ki, bazıları artık insanlık olmadığına göre bir âlemden de söz edilemeyeceğini ileri sürmeye başlamışlardır. Bize göre, böyle geniş yorumlarda bulunmak için vakit henüz erkendir. İnsanlık artık aramızda dolaşmasa bile, hatırası gönüllerde her zaman yaşayacak ve çocuklarımız bizden, bir zamanlar insanlığın olduğunu, bizim gibi nefes alıp ıstırap çektiğini öğreneceklerdir. İnsanlığın güzel ve çekingen yüzünü ben de görür gibi oluyorum. Zavallı insanlık kendini belli etmeden sokaklarda dolaşır ve insanlık için bir şeyler yapmaya çalışanları sevgiyle izlerdi. Bugün için insanlık ölmüşse de, onun ilkeleri akıllara durgunluk verecek bir canlılıkla aramızda yaşamaya devam edecektir. İnsanlıktan paylarını alamayanlar için o zaten bir ölüydü; onun bu kadar uzun yaşamasına şaşılıyordu. Yıllarca önce küçük bir kasabada dünyaya gelen insanlık, dünya savaşlarından birinde, çok rutubetli bir siperde göğsünü üşütmüş ve aylarca hasta yatmıştı. Bu olaydan sonra, hastalığın izlerini bütün ömrünce ciğerlerinde taşıyan insanlık, önceki gece sabaha karşı nefes alamaz olmuş ve gösterilen bütün çabalara rağmen gün ağarırken doktorlar, insanlıktan ümitlerini kesmek zorunda kalmışlardır. Doğru dürüst bir tahsil görmeyen ve kendi kendini yetiştiren insanlık hiç evlenmemişti. Küçük yaşta öksüz kalan insanlığa, doğru dürüst bir miras kalmamıştı; bu yüzden sıkıntılarla geçen hayatı boyunca insanlık, başkalarının yardımıyla geçinmeye çalışmıştı. İnsanlığın ölümüyle ülkemiz, boşluğu doldurulması mümkün olmayan bir değerini kaybetmiştir. Gazetemiz, insanlığın yakınlarına başsağlığı ve sonsuz sabırlar diler. Not: Merhumun cenazesi, önce, uzun yıllar yaşamış olduğu Hürriyet Caddesinden geçirilecek ve ölümüne kadar içinde barındığı Ümit apartmanı bodrum katında yapılacak kısa ve sade törenden sonra toprağa verilecektir."
Ve son paragraf garip hissettirdi.
"Hava kararıyordu. Köşeden bir genç kızla bir genç adam göründü kolkola. Delikanlı bir şeyler anlatıyordu, genç kız da başını sallıyordu. "Bana kalırsa film biraz karışıktı," dedi genç adam. "Bazı yerlerini anlamadım." "Canım," dedi kız, "Sonunda çocuk ölüyor işte." "Aptal," dedi delikanlı "O kadarını biz de anladık."