tartle (@ipsofacto)

İnsan bazen hayatında birçok şeye tahammül edemez. Bir şeyleri değiştirmek için de bir yol göremez. Çevresindekileri dahi fark edemez hale gelir. Öyle ki her şey zaten hep varmış ve devam edecekmiş gibidir. Dayanamaz, yorulur, bunalır ve kaçmak ister. Bu kaçış…devamıİnsan bazen hayatında birçok şeye tahammül edemez. Bir şeyleri değiştirmek için de bir yol göremez. Çevresindekileri dahi fark edemez hale gelir. Öyle ki her şey zaten hep varmış ve devam edecekmiş gibidir. Dayanamaz, yorulur, bunalır ve kaçmak ister. Bu kaçış yolu; kimi zaman bir bağımlılıktır, kimi zaman teknoloji, kimi zaman oradaymış gibi gözükürken insanın kafasının içinde kaçmaktır. Hatta kimi zaman her şeyin böyle devam etmeyeceği gerçeğinden bile kaçarız bazen. Kaçtığımızı bile fark etmeyiz. İşte bütün bunları düşünmeden izleyip kahkahalar atacağınız oldukça güzel bir film ile buradayım. Ne kadar düşünmek istemeseniz bile gülerek sonrasında bu söylediklerimi fark edebileceğiniz, bitirdiğinizde ise fark ettiğiniz bu şeyler için geç olmadığı hissini yaşayacağınız bir film. Son dakikalarda dahi güldüğüm bu filmin bu kadar içime oturacağını hiç düşünmemiştim açıkçası. Belki de kendi hayatımda, çevremde fark ettiğim şeyler ve geçecek olan zamanın içimde bir yerlere oturmuş olmasındandır. Fakat belki de çok geç değildir gerçekten... Sonuçta hala yaşıyoruz. Ve yaşamımın bir parçasında bu filmi izlemiş olduğum için mutluyum. Gülmüş olduğum için mutluyum. Fark etmiş olduklarım içime otursa da; yaşamaktan kurtulacaklarımın bir garantisidir belki de ve yaşayacaklarımın da. İzlenilen şey kişinin göreceği ayrıntılara göre, kendi süzgecinde değişiklik gösterir. Bu sebeple benim için gerçekten özel bir film oldu. Yine de izleyecek olursanız hala yaşıyorsunuz ve insan olduğunuzdan dolayı bir şeylerden kaçmış olmanız çok mümkün. Bu sebeple kendi hayatınızdan bir şeyler bulabileceğinizi düşünüyorum. Üstelik bunu yaparken tebessüm edip, gülebilme fikri çok güzel. Bunu yaşamanızı tavsiye ederim. Filmin çıktığı sene günlük hayatta kullanılan teknoloji düzeyi ile şuan gelinen seviyeyi düşündüğümde oldukça başarılı yapılmış tatlı bir film bana kalırsa. Kumandaları atın, bu filmi atmayın derim 🎮

ipsofacto 1 year ago

Validation

Kurt Kuenne

1 Gönderi

Alışıldık kısa filmlere kıyasla özgün bir hisse sahip Validation. En azından benim denk geldiklerime göre. Hani uzun süren, markadan bağımsız, tatlı bir konuyu işleyen reklamlar vardır ya... İşte başladığımda bunlardan birisini izliyor gibi hissettim. Fakat sonlarına doğru ise, bu kadar…devamı

ipsofacto 1 year ago

Rüya Dükkanı 1

Mi ye Lee

2 Gönderi

Uyuduğunuzda içinde yaşadığınız dünya gibi başka bir dünyaya gittiğinizi düşünsenize. Tamam tamam bir nevi öyle zaten. Öyleyse dünyadaki gibi ancak uykuya özel bir evren desem daha doğru olur.🌌 Böyle bir yer nasıl olurdu? Tıpkı gerçek dediğimiz; günlerimizi geçirdiğimiz, uyanık halimizde…devamıUyuduğunuzda içinde yaşadığınız dünya gibi başka bir dünyaya gittiğinizi düşünsenize. Tamam tamam bir nevi öyle zaten. Öyleyse dünyadaki gibi ancak uykuya özel bir evren desem daha doğru olur.🌌 Böyle bir yer nasıl olurdu? Tıpkı gerçek dediğimiz; günlerimizi geçirdiğimiz, uyanık halimizde bulunduğumuz gibi bir yer. Ancak tamamen rüyalar, duygular, düşünceler, yaşanılanlar üstüne... Yiyecekler ve içecekler var. Ancak tatları bir hissin aromasında.🥹 İş var, okul var, mağazalar ve bankalar var... Ah durun elbette bunlar da yine uyku ve rüyalar üstüne. İşte bütün bunların nasıl olacağına dair masalsı ancak aynı zamanda gerçek hayattan izler taşıyan bir kurgu okumak isterseniz... Sizin de yolunuz Rüya Dükkanına düşecek olmalı. Konusunu okuduktan sonra benim yolum düştü ve işte uzun bir zaman sonra yine upuzun bir yorum ile buradayım🫴🏻✨️ Yumuşak pijamalarınızı, belki de arzu ederseniz sütünüzü ya da kahvenizi alabilirsiniz. Olur da yatarak okuyacak olursanız bu masalsı kitabın etkisi ile kendinizi gerçekten rüya dükkanından bir rüya seçmiş olarak bulabilirsiniz. En iyisi kahveleri alıp; uyuma kısmına geçmeden, kitabımıza bir göz atalım.☕️ Uyanık hayatımızda yani gerçek dünyada yaşadığımız; duyguları, karmaşık düşünceleri, anılarımızı kimi zaman rüyalarımızda buluruz. Kimi zamansa çok tuhaf, gerçeklikten uzak şeylere, aklımızdan bile geçmeyen detaylara rastlarız. İşte bu kitap bütün bunlara kısa kısa değiniyor. Adeta yazarımız; böyle bir evren nasıl olurdu demiş ve bunu oldukça sade bir şekilde sebeplere dayandırarak kurgulamış desem yeridir. ✒️ Yer yer birkaç insana ve anılarına, onların rüyalarına, rüyaların oluşup aşamasına, başka insanlarda rüyaların nasıl olduğuna, hangi rüyaların nasıl oluştuğuna değiniliyor. Ancak bunu akış içerisinde yavaş yavaş verdiği için insan okurken hiç garipsemiyor. Bu akışı da bir nevi bizim için; Penny olarak geçen ana karakterimizin etrafında geçen detaylarla sağlamış yazarımız.🖼 Kitabı çok kısa bir sürede oturup bitirebiliyorsunuz, yorucu bir yanı yok. Karmaşık birsürü karakter yok. Bir karakterden bahsedildiyse mutlaka o karakter kullanılmış oluyor. Üstelik bunu okuyucuya yavaşça ve kısaca tanıtarak yaptığı için insan okurken hiç zorluk yaşamıyor. Kullanılan isimler dahi öyle sade ki herhalde ben bir isim bulacak olsam basit ve akılda kalıcı olması için böyle isimler eklerdim diyebiliyorsunuz. 👥️ Her yaştan insanın okuyabileceği, çerezlik, fantastik bir kitap okumak isterseniz tavsiye ederim.🪄 Çok büyük, karmaşık şeyler okuma beklentisi ile okumanızı tavsiye etmiyorum. Daha çok keyifli, akıcı, biraz da çocukluğunuzda gibi hissederek bir şeyler okuma isteğiyle gelirseniz keyif alırsınız diyebilirim. Ailecek izlenilen bir solukta biten fantastik filmler tadında bir kitap🍿 Bittiğinde vay canına olmuyorsunuz, ancak tatlı bir tat kalıyor damağınızda. Devamı olan ikinci kitabını alacağımı sanmıyorum ancak yaşım küçük olsaydı eminim almak isterdim ve okuduğum için pişman da değilim elbette. Olur da bu kitaba sizin de yolunuz düşerse; benim için Dollagoot Beye selam söylemeyi unutmayın. 🍬Uyku şekerinden bana çok veriyor olsa gerek, ya da terazilerle oynayan biri olmalı. Çünkü uyuduğumda uyanmam çok zor oluyor...

ipsofacto 1 year ago

Solos

David Weil

11 Gönderi

Dünyada var olduğuma dair tüm sesleri fazlasıyla duyarken; belki de bu yazıyı kendimi rahatlatmak için yazıyor ve duygu durumumu normalleştirmeye çalışıyor olabilirim. Bunu niye yazdım? Çünkü bu diziden sonra oldu... Kısa bir göz gezdirme esnasında konusu, türü, oyuncular ilgimi çektiği…devamıDünyada var olduğuma dair tüm sesleri fazlasıyla duyarken; belki de bu yazıyı kendimi rahatlatmak için yazıyor ve duygu durumumu normalleştirmeye çalışıyor olabilirim. Bunu niye yazdım? Çünkü bu diziden sonra oldu... Kısa bir göz gezdirme esnasında konusu, türü, oyuncular ilgimi çektiği an izlemeye karar verdim. Üstüne 7 bölümden oluşan dizimizin ortalama 30 dakika civarlarında süresi olduğunu görünce "işte çerezlik" diyerek gaza gelmiş olabilirim. Yetmezmiş gibi tür kısmında yazan fantastik, bilim kurgu kelimelerinin yanında duran dram kelimesini fazla hafife almış bulunmam bir diğer gaza gelme adımım oldu. Evet nasıl olmasını istiyorsam öyle algılayıp diziye başlamadan yazıp çizip izlemişim adeta. Niye mi? Kendimce "ne kadar dram olabilir ki abiee, şunlara bak" deyip bu saydığım diğer özellikleri düşündüm. "Dram kısmı da vardır bazı yerlerde ne olacak" dedim ama çok hafife almışım; bu yazıyı üşenmeyip okuyan arkadaşlarım. Orada koskocaman yazan dram kelimesini dram tanımınız ne ölçekte olursa olsun hafife almayın derim. Zira insan olmanın getirdiği sorgulamalar, duygusal durumlar, yaşanabilecek ya da yaşanmıs durumlar; psikolojik, felsefi açılardan da ele alınıyor. Bilim kurgu temalarıyla işlenmesini insan garipsemiyor çünkü her bir bölümde seçilen konu öyle insanlığın içinden ki hayatlarimizin ta kendisi gibi hissetmekten günlük zamanında kısa süreli insanları tanıyorsun gibi de bir his. Zaten bilim kurgu da asıl ön planda tutulan kısım değil bana kalırsa. Bölümlerden birisinde bir tık Love, Death & Robots izliyor gibi hissetsem de genel anlamda; daha çok psikoloji ve insan hayatında "düşünerek dibe dalmak istemiyorum" denilebilecek birkaç soru ve duyguya ilginç, duygu dolu yanıtlar şeklinde diyebilirim. Karamsar değil de daha çok "bak aydınlan, böyle hissediyorsun/hissedeceksin, bak buna benziyor, yine de merak etme bu da doğal" tarzında diyelim... Ben ne kadar böyle yazsam da yavaş yavaş cümlelerin geçip durduğu, fakat yavaş geçerken; zaten derin olan konuları, (sorgulamalarımızı) derin anlamları ve birçok şeyi ifade edişi... off of işte o var ya... O da izleyiciye gecirebili... Duyguları yani, duyguları geçirebiliyor... Duygu demişken özellikle oyunculuklar çok güzeldi, çünkü bu şekilde bir dizi tarzı güzel bir oyunculuk olmadığında o etkiyi vermekte daha da zorlayabilirdi diye düşünüyorum. Fakat tam tersi her bölümde adeta tek kişilik bir tiyatro izliyor gibi ekrana bakıp durdum. (Duygu ataklı sahneler...) Düşüncesel şeyleri, hayatı sorgulamayı, hafif bilim kurgu tuzu ile seviyorsanız tavsiye ederim. Ancak dram sevmiyorsanız tavsiye edemem. Bazı konular bence insanı tetikleyebilecek konular da aynı zamanda. Ki bu şekilde derinine inildiği için söylüyorum. Bunları göze alarak izlediğinizde hoşunuza gidecektir eminim. Ben göze almadan başladığım için böyle olmasına üzüldüm ancak niye izledim diyemeyeceğim kadar da derin hisleri ve anlamları yaşamıştım çoktan. Sevdiğim bu birkaç faktör de olunca pişman olamadım açıkçası. Sadece yoruldum. Beklemediğim bir anda gelen bu duygusallık, sorgulama, derin konular beni biraz yıprattı sanıyorum. Tam çok neşeli olma modunda ve motiveyken bir arkadaşınla çok derin bir sohbet etmişsin gibi. Modun değişmiş ama bir şey de diyememissin çünkü kaliteli bir sohbetmiş ve iyi oldu demişsin gibi. Fakat modun da eskisi gibi değil... Öyle bir dizi oldu işte.. Buraya kadar okuduysan senin de emeğine sağlık, sen de yoruldun🫂

ipsofacto 1 year ago

Heart of Stone

Tom Harper

20 Gönderi

Spoiler içeriyor Spoilersız sadece film yorumu okumak için ● işaretlerini takip edebilirsiniz~ ●Son dönemlerde çıkmış bir filmde seçilen konunun daha iyi işlenmesini beklerdim. Bilgiye erişimin ve teknolojinin daha iyi olması sebebiyle :( -Spoiler- Teknoloji ile ilgili kısımlarda cemiyet kısmının bu kadar önlem…devamıSpoilersız sadece film yorumu okumak için ● işaretlerini takip edebilirsiniz~ ●Son dönemlerde çıkmış bir filmde seçilen konunun daha iyi işlenmesini beklerdim. Bilgiye erişimin ve teknolojinin daha iyi olması sebebiyle :( -Spoiler- Teknoloji ile ilgili kısımlarda cemiyet kısmının bu kadar önlem almamış, sanki küçük bir şirketmişcesine takıldığı ama aynı zamanda da hologramlar arasında şekil hareketler yaparak elindeki teknoloji ile dünyanın hakimi modunda takılıyor olması bana komik geldi. Özellikle siber saldırı sahnesinden sonra karakterlerin film izler gibi olayları izleyip biz de bir şey yapalım demedikleri sahnede kahkaha seli yaşadım. Neredeyse mısır patlatıp filmde hologram karşısında duran yetkili arkadaşa uzatacaktım. Evet tamam ellerinden bir şey gelmiyormuş, her şey ona bağlıymış falan fişman... E insan böyle mi tepki verir koskoca olayda. "Ben bu konuyu seçtim. Şöyle olacakmış sonra böyle oluyor" deyip bu kısımlara gelince "Ay burası da böyle olsun, yeter" denmiş gibiydi... Yapılmaya çalışılan şeyi anlasam da keşke daha iyi düşünülseydi bu ayrıntılar demeden edemedim. Çünkü toplulukta kullanılan isimlerin iskambil kağıtları baz alınarak seçilmesi, insani duyguların bu konumda durumları nasıl etkileyebileceğinin yansıtılması, olayların akış içinde değişime uğraması gibi fikirler güzeldi. -Spoiler biter- ●Aksiyon severler için -ki bunu aramayan bir insan olarak bile bazı sahnelerde çok heyecanlanırım- güzel sahneler var. Fakat orada bile bir süre sonra "aynen kanka "derken buldum kendimi. ●Bazı filmler vardır ve o aksiyon, kurgu sahnesi abartı bile olsa eleştirmezsin ve çok doğal hissettirir. Hah işte öyle de değildi. ●Eğlenmek için izlerseniz; bol aksiyon sosunda, ağır olmayan, hafif belirsizlik parçacıklı bir tadı alabilirsiniz. Hatta beklentisiz izleyip hiç sorgulamazsanız beğenebilirsiniz de. Sanırım eskiden daha fazla olan; uzunca düşünülmüş ya da "sana göstermek istediğim" bu deyip yapamadığı yeri çok deşmeyen yapımları özledim. Basit, çok ayrıntısı olmayan filmlerde dahi hissiyati doğal olunca insan seviyor zaten.

ipsofacto 1 year ago

Nimona

Nick Bruno

16 Gönderi

Çizim tarzını ve seslendirmesini görür görmez işte seni arıyordum deyip ani bir kararla konusunu okuyup açtığım bir film oldu kendileri. Fragmanına bakayım da hayal kırıklığı olmasın falan dedim kendimce. Açınca da bu sefer; birkaç saniyesini görünce "Daha fazla görürsem izlerken…devamıÇizim tarzını ve seslendirmesini görür görmez işte seni arıyordum deyip ani bir kararla konusunu okuyup açtığım bir film oldu kendileri. Fragmanına bakayım da hayal kırıklığı olmasın falan dedim kendimce. Açınca da bu sefer; birkaç saniyesini görünce "Daha fazla görürsem izlerken biliyor olurum" dedim. Böyle de kararlı bir insanım. Başladım izlemeye. Normalde orijinal dilde izlemeyi tercih edeceğim halde seslendirme öyle güzel geldi ki dublaj tercih etmek tadımı kaçırmak bir yana, keyif verdi. Hani o iki saniye açtığım fragman vardı ya, onun tek faydası; bir tesadüf Türkçesini duymam ile böyle izlememe vesile olmasıydı. Yıllar sonra kendi isteğimle bir filmde; dedim Nimona, seni böyle duymak istiyorum güzel bir iş var burada. Film hakkında çok büyük bir bilgim olmamasına rağmen görmemle hissiyatının ne tarz olacağını tahmin etmiştim. Beklediğim gibi de oldu ve işlediği konu ile birleşince şu-> 🥹 şekil bitirdim 284743 satır yazmaya başlamışken animasyonlardan bahsetmezsem ölürdüm. Animasyonlar öyle güzel yapılmıştı ki baş karakterlerimizden olan Nimona'nın hareketlerini gördüğümde dondurma gören çocuk gibi gülümsememek elimde değildi. Bu konuda takdir ettiğimi söylemem gerek. Tabi bu kısıma ait tepkilerim animasyon yapım aşamaları tarafından bakmamdan kaynaklı olabilir... Çoğu zaman gülüp, kimi zaman duygulandıran tatlı bir tarzı olan bir film. Yetişkinler için olduğu bilgisi de verildiğini belirtmek isterim. Bazı anlarda çok kısa bir süreliğine; daha basit bir konuyu işlemelerinden korksam da bu düşüncemi çok düşünemeden akışa daldım diyebilirim. Ya da çok büyük beklentiye girmeden izledim bir kaç şeyi de beklediğim ile uydu diye mi bilemeyeceğim... İşleniş şekli, duyguların yansıtılışı asıl olarak Nimona özelinde değinildiğinde kalbimi eritti diyebilirim. Nimonanın haberi yok bakıştık birbirimizle, hatta benim haberim yok, Nimona biliyordu beni... Öyle bir şeyler yaşandı aramızda. Konuya dönecek olursam: İnsanların bilmedikleri durumlara olan korku, öfke, dayanamama gibi durumlarını ve farklılıklara olan güvensizliğini, nefretini, korkusunu ve sonuçlarını içten bir yerlerden yansıtış şekilleri benim çok hoşuma gitti. Güldüren ama duygulandıran sahneleri, o düşündüren cümleleri seven yapınız varsa sevebileceğinizi düşünüyorum. En azından hepimizin farklı bir yanının olabildiği, kimi zaman da farklı yönlerimizi yaşatmaya devam edip kendimiz olma mücadelesi verirken bir yandan da aynılaştığımız, kimi zamansa yapayalnız hissettiğimiz şu dünyada; üzerine düşünülebilecek çerezlik bir film olacağını düşünüyorum. Bu filme de bu animasyon yakışırdı diyor ve bu kadar bahsettiğim Nimona'ya ait bir replik bırakıyorum... Spoiler olmaması için izlemediyseniz okumayın derim bu repliği. Ya da nasıl isterseniz: "Çocuklar... Küçük çocuklar... Kendilerine benzemeyenlerin kalbini deşerlerse kahraman olacaklarına inanarak büyüyorlar. Ama canavar olan benim öyle mi? Hangisi daha ürkütücü bilmem. Bu krallıktaki herkesin kalbimi deşmek istemesi mi? Yoksa bazen bunu yapmalarına izin vermek istemem mi?"

ipsofacto 1 year ago

Rainbow

Paco León

1 Gönderi

Deyim yerindeyse sayko bir film ile buradayım. Filmde genç ana karakterimizin; annesini ararken çıktığı yolculukta karşılaşacağı olaylar ve insanlarla dolu bu yolculuğuna biraz da psikolojik yansımalar ile renkli bir şekilde eşlik ediyoruz. Ben izlerken bazı sahnelerde yapılmaya çalışan etkinin karşıya…devamıDeyim yerindeyse sayko bir film ile buradayım. Filmde genç ana karakterimizin; annesini ararken çıktığı yolculukta karşılaşacağı olaylar ve insanlarla dolu bu yolculuğuna biraz da psikolojik yansımalar ile renkli bir şekilde eşlik ediyoruz. Ben izlerken bazı sahnelerde yapılmaya çalışan etkinin karşıya geçemeyip biraz oturmadığını düşündüm. Ancak tıpkı dans etmeye başlayan bir insanın sonradan gittikçe alışıp daha doğal hissettiren bir şekilde hareketlenmeye başlaması gibi film de ilerleyen dakikalarda daha çok akmaya başlıyor. Devam eden bir akıştan ziyade sürekli rastgele gibi hissettiren olaylar ile ilerliyor. Ancak sonunda olaylar bir şekilde birleşiyor da denebilir. Çekimlerde tuhaf sahneler ve renkli bir görsellik elde edilmeye çalışılmış. Kimi sahnelerde gerçekten güldüm. Tuhaf ama bi o kadar da normal olması ile izlettirdi. Aman aman bir olay dizilişi olmasın, benim vaktim var ve dikkat çeken görsellikler ile sanki sakince birisinin hayatının belirli bir zamanına; ilginç bir şekilde iç dünyasal bir yansıma olarak eşlik edeyim derseniz buyrun bir deneyin derim. Elbette farklı farklı yapılarda olan yan karakterlerimizin yapılarını da bu yolculuğa katarak. Ancak son dönemlerin çok konuşulan klasik netflix film ve dizilerinde sık rastlanılan durumlarından sıkılmışsanız yine sıkılabilirsiniz. Benim sevdiğim bir tarz ile açıkçası biraz beni bayan bir tarz arasında kalan bir tarzı vardı. Ama eğlenceli sahneleri ile kimi zaman bir şarkının klibini izler gibi de hissettirerek bunu unutturdu. İzlerken bazen gülüp bazen psikolojik olarak karakterleri inceleyeceğiniz, bazen dans etme isteği uyandırabilecek ağır bir tarzı olmayan çerezlik bir film diyebilirim. Yok artık bayıldım diyeceğim bir film değil ancak kendisini izlettiren boş vaktimde izleyip yeri geldiğinde kahkaha atıp gülümsediğim bir film oldu. Klasik yeni dönem gençlik filmlerinde olan sahnelere mi bağlayacak derken sahnelerin ve olayların sürekli değişmesi ile kendimi devam ederken buldum ve biraz gülmüş oldum. Filmin hissiyatında verilmeye çalışılan şeyi bir tık yansıttığından ve bir yanım da bu cümleyi düşündüğünden son olarak buraya filmde geçen bir diyaloğu ekliyorum. -Bence fazla arayış içindesin. Aramaktan vazgeçtin mi hiç? +Ama aramak gerekmez mi? -Hayır. +Öyle mi? Nasıl olacak? +Bazen kendiliğinden olur.

ipsofacto 1 year ago

Crood’lar

Chris Sanders

41 Gönderi

Bu kez çok tatlı bir animasyondan bahsedeceğim. Negatif duygulardan uzakta tatlı filmleri çok seviyorum. Ya da hayatın negatif yönlerini tatlı bir hikayeye çeviren o güzel duyguları tekrar hatırlatabilen mi demeliyim? Biraz rahatlamaya ve gülümsemeye ihtiyacım vardı ve bu film bu…devamıBu kez çok tatlı bir animasyondan bahsedeceğim. Negatif duygulardan uzakta tatlı filmleri çok seviyorum. Ya da hayatın negatif yönlerini tatlı bir hikayeye çeviren o güzel duyguları tekrar hatırlatabilen mi demeliyim? Biraz rahatlamaya ve gülümsemeye ihtiyacım vardı ve bu film bu duygunun tam üstüne bastı. Kendimi yorgun hissederken tekrar bir çocuk gibi gülerken ancak büyümüş olduğum için birçok şeyi daha çok farkederken buldum. Üstelik sürekli can sıkıcı şeyler olurken bir de bu tarz şeyler izlemek beni yorabiliyordu açıkçası. Belki de sizler de böyleyseniz biraz rahatlayıp bu film ile keyiflenebilirsiniz. Animasyonumuzda insanlığın eski çağlarında mağarada yaşayan Crood ailesinin hayatlarına eşlik ediyoruz. Ne var ki insan izlerken bazı şeylerin şimdi de hiç değişmediğini fark ettikçe de gülüyor bir yandan. İçerisinde 2000li yılların animasyonlarında olan neşeli motive edici hayata dair cümlelere denk gelmek mümkün. Eski bir zamandan şimdiye metaforlar ile komik ve tatlı sahneler izlemekten keyif aldığımı söyleyebilirim. Zamanında buz devri gibi animasyonları sevmiş ve sevmekte olan kitleyi mutlu edeceğini düşünüyorum. Ancak elbette başka bir animasyon olarak bakıp hikayeye dalıp kendini eğlenmeye bırakmak çok daha hoş olacaktır. Bir kıyaslama yaparak izlemekten ziyade güzel şeyleri hatırlatacak sahnelerin tadını çıkarmanızı tavsiye ederim. Animasyon dünyasına olan ilgimle kendimi geliştirmek isterken, hayat yorgunluğundan enerji bulamıyordum. Sürekli sadece "mağaramda durup" çalışıyor ve gündelik kaygılar içerisinde hayatın nerde olduğunu düşünüyordum. Ancak bu filmin beni tekrar motive ettiğini de söylemem gerek. Bu animasyonların arka planında harcanan vakti de düşününce karakterlerimizin tepkileri ve animasyonlarına da ekstra gülümsedim doğrusu. İzleyen kişinin hayat hikayesine ve durumuna göre görülen şeyler değişebiliyor elbette. Ancak ben hayatımın bu noktasında bu filme denk gelmekten keyif aldım. Karakterlerin bazılarını ise hayatımda bulunmuş olan birilerine benzetmek bir tık tuhaftı. Ya da bazı olaylarda olan ayrıntılar. Ancak yüzümde bir gülümseme ile küçük ben devreye girdi ve şimdi de bu filmi size tavsiye ediyor. Animasyon severlere keyifli seyirler 🥹 -Spoiler- "+Nereye uçmuş? - Geleceğe. +Geleceğe mi? -Gökyüzünde sayamayacağınız kadar çok güneşin olduğu bir yere. +Çok parlak olmalı. -Ne bugüne ne de düne benzeyen bir yere. Her şeyin daha iyi olduğu bir yere. +Gelecek bir yer değildir. Onu göremezsin! -Evet öyledir. Ben gördüm. Oraya gidiyorum."

ipsofacto 1 year ago

Telefon

Chung-Hyun Lee

135 Gönderi

Benim gibi korku filmlerinden ziyade gerilim filmlerini seviyorsanız tavsiye edilebilir bir film. Zamansal geçişler ile gidişatın sürekli değişiklik gösterdiği kimi zaman saşırtabilecek Güney Kore yapımı bir film. Bu tarz konularda daha öncesinde Kore yapımı filmleri çok başarılı bulduğum olmuştu ve…devamı

ipsofacto 1 year ago

Çocuk, Köstebek, Tilki ve At

Peter Baynton

114 Gönderi

"Zaman, zaman herkes kaybolduğunu düşünür." Belki biraz kaybolmuş, belki duygularını ifade edemez bir halde tuhaf hissediyorsun. Çok fazla bir şey izlemeye, yoğun olaylara uygun bir halde değilsin. İşte öyle bir anda içini bir şekilde ısıtacak, belki de hafifçe duygularını dökeceğin;…devamı