İrem (@iremms_)

iremms_ 1 year ago

Spoiler içeriyor Dizimiz çocuğunun %99 ihtimalle psikopat geniyle doğacağını bilsen yine de doğurur muydun? adlı bir soruyu ele alıyor ve hikayemiz buna dayandırılarak oluşturuluyor. Bu dizi bende her bölüm sonrası boşluğa bakma hissi uyandırdı. Bir daha böyle bu tarz dizi izleyebilir miyim…devamıDizimiz çocuğunun %99 ihtimalle psikopat geniyle doğacağını bilsen yine de doğurur muydun? adlı bir soruyu ele alıyor ve hikayemiz buna dayandırılarak oluşturuluyor. Bu dizi bende her bölüm sonrası boşluğa bakma hissi uyandırdı. Bir daha böyle bu tarz dizi izleyebilir miyim bilmiyorum. Başta çok uzun olması korkutmuştu fakat hiçbir bölümü sıkılmadan hatta nasıl bittiğini bile anlamadan izledim. Birisi yorumlara mouse bir devrimdir yazmıştı,gerçekten öyleydi. Herkese ama herkese izlemesini tavsiye ediyorum. Sadece basit bir dedektif suçlu kovalamacası değildi, çok derin bir hikaye barındıran bir diziydi. Bende uzun bir süre etkisi sürecek sanırım. Olay örgüsünden, oyuncu seçimine her şeyi mükemmeldi. Normalde kore dizilerinin finali beni tatmin etmez ama finali de beni derinden etkiledi ve tatmin ediciydi. °•çokça spoiler içerir İlk bölüm beni gerçekten çok etkilemişti. Karlı hava ve geçmişten bir kesit izlememiz mi bilmiyorum ama tüylerimi ürpertmişti. İlk bölüm hikayenin temeli açısından sağlam bir arka plandı. Kelle avcısının yakalanış şekli bile çok etkiliydi. Ayrıca çocuğunun %99 ihtimalle psikopat geniyle doğacağını bilsen yine de doğurur muydun? Bareumun da Yohan'ın da sonunun bu şekilde olmasında en büyük suç annelerinindi. Ama dizinin en büyük suçlusu denek gibi bu iki çocuğu kullanan kadındı. Çok küçük bir ihtimal bile olsa kurtulma şansı olan bir çocuğu tetikleyerek onu sonunda çocuğun içindeki psikopatı uyandırdılar. Belki bu çok düşük bir ihtimaldi ama yine de iki insanı denek gibi kullanmaları, deneyleri için bir sürü insanın ölümüne göz yummaları vahşiceydi. Gerçekten bu hikayede çok fazla hikayesinden etkilendiğim insan vardı ama Yohan küçüklüğünden itibaren seri katilin oğlu olarak bilinmesi, bunun için zorbalığa uğraması, insanlar için canını ortaya koyması ama sonunda kimsenin ona inanmayarak, daha yaşarken beyninin alınması onun için en acı sondu. Kimsesiz gibi öldü. Son ana kadar gelmesini bekledim, çocuğunu büyütmesini bekledim ama çocuğundan bile habersiz acı şekilde öldü. O bir seri katil olarak ölürken beyni 'Halkın Ulusal Çocuğu' Bareuma nakledildi. Ve Bareuma gelirsek canavar olmamak için dua etti ama en sonunda hislerini bastıramayarak ve oz tarafından tetiklenerek canavar oldu.içlerine sızıp katili bulmalarına yardım ediyormuş gibi yapıp psikopatça herkesle oynadı. Onlarla eğlendi. Ve bir sürü kişiyi acımasızca öldürdü. (Peder Ko, yohanın en yakın arkadaşı, babaanne ve diğer masum insanlar) Dedektif Ko Moo Chin ve Bongyi her şeyden habersiz en yakınlarını öldüren insanı aralarına aldılar ve onu çok sevdiler. Ama en çok güvendikleri insan tarafından ihanete uğradılar. Bongyi ve Dedektif asla Bareum'un gerçek yüzüyle yüzleşemediler. Yüzleşme istediler ama baktıklarında eski Bareum yoktu. Artık her şeyi hisseden vicdan azabından ölen birisi vardı. Bongyi ve Dedektifin son kez Bareumu görmeye gitmeleri güzeldi. Va Bareumun dedektife verdiği sözü tuttuktan sonra kilisede çocukluğuna sarılarak ölmesi en etkili sahnelerden birisiydi. "Tanrı dualarını duydu Bareum,artık canavar değilsin."

iremms_ 1 year ago

Law School

Seo In

15 Gönderi

Spoiler içeriyor Uzun zamandır izlediğim en iyi kore dizilerinden biriydi. Olay örgüsünden karakterine karakterinden müziğine her şeyine bayıldım fakat finalde her karakteri daha detaylı görmek isterdim. Dizinin konusu bir hukuk fakültesinde işlenen cinayeti çözmek isteyen hukuk öğrencileri ve cinayetle suçlanan bir profesörün…devamı

iremms_ 1 year ago

Caraval

Stephanie Garber

4 Gönderi

Küçüklükten beri büyükanneleri tarafından anlatılan Usta Legend ve Caraval hikayeleriyle büyümüştü Scarlett ve Donatella, hayalleri ise babalarının zalimlikleriyle dolu adadan ve evlerinden birlikte kurtulmaktı. Scarlett bunun yakında olacağını düşünüyordu çünkü uzun zamandır mektuplaştığı Kontla evlenecekti ve kardeşini de alıp adadan…devamı

iremms_ 1 year ago

Bülbülü Öldürmek

Harper Lee

21 Gönderi

Spoiler içeriyor Herkese Selamm! Uzun zamandır okumak istediğim bir kitap olan Bülbülü Öldürmek kitabının yorumuyla karşınızdayım. Atticus Finch bir avukattır ve iki çocuğu vardır. Jean Louse genellikle "Scout" olarak bahsedilen kızı ve Jem Finch adındaki oğluyla Amerika'nın güneyinde yaşamaktadırlar. Bir gün asılsız…devamıHerkese Selamm! Uzun zamandır okumak istediğim bir kitap olan Bülbülü Öldürmek kitabının yorumuyla karşınızdayım. Atticus Finch bir avukattır ve iki çocuğu vardır. Jean Louse genellikle "Scout" olarak bahsedilen kızı ve Jem Finch adındaki oğluyla Amerika'nın güneyinde yaşamaktadırlar. Bir gün asılsız suçlamalar altında kalan bir siyahinin avukatlığını üstlenmek zorunda kalan Atticus Finch'in hikayesini küçük kızı "Scout"un bakış açısından okuyoruz. °•SPOİLER Açıkçası konusunu okuduğumda daha çok bu dava üzerinde durulan bir kitap beklemiştim fakat kitap ilk önce insanlardan, o zamanda hakim olan düşüncelerden,önyargılardan bahsetti, olayı aslında sindire sindire bize anlattı ki bence bu sebepten ötürü kitap bu kadar sevilen bir kitap oldu. Kitapta en sevdiğim kısım mahkeme sahnesiydi. Okurken çok gerildim ve neler olacağını aşırı merak ederek çevirdim sayfaları. Fakat Tom'un sonunun böyle olması çok üzücüydü, Atticus'un da dediği gibi kendi şansını kendisi yaratmak istedi çünkü kendisi bir siyahiydi ve kimse ona şans vermeyecekti. Her ne kadar suçsuz bulunup ailesine kavuşmasını istesem de her şey bu kadar toz pembe ve kolay değil yazar da bize bunu göstermek istemiş. Kitapta diğer sevdiğim sahneler ise Scout Jem ve Dill sahneleriydi, birlikte öcü Radley'i görme çabaları ve o çocuksu heyecan merak bize çok güzel geçirilmişti. Ve en sonda Öcü Radley yani Arthur ile Scout'un tanışması, Arthur'un çocukları koruması, ve Arthur'la tanışmadan kitabın bitmemesi güzel bir detaydı. °•SPOİLER bitti Kitap bize insanlardan farklı olduğumuzda diğer insanların bizim hakkımızda denli korkunç fikirlere, önyargılara sahip olduğunu bunlara karşı direnen çok az insan olduğunu, dünyanın her zaman toz pembe olmadığını mesajlarla bize vermiş olup düşünmemizi sağlayacak bir kitaptı. Dikkat verilerek okunması gereken bir kitaptı. Okumanızı tavsiye ediyorum. Her karakter detaylıca işlenmiş olup, içinde kalbinizde taht kuracak karakterler olduğunu söyleyebilirim. Benim en sevdiğim karakter Atticus Finch oldu. °• 《Alıntılar》 ♧"Daha başlamadan yüzyıl önce davayı kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağız anlamına gelmez." dedi Atticus. ♧"İnsanların başına ne geldiğini asla bilemeyiz. Kapalı kapılar ardında evlerde nelerin olup bittiğini, ne sırların gizlendiğini..." ♧"ama bazen bir adamın elindeki İncil.. Babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir." ♧"ama başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüne bakabilmeliyim. Başka insanların çoğunluğunun düşüncelerinden bağımsız hareket eden tek şey insanın vicdanıdır." ♧" Üzgün değilsen üzgünüm demenin hiç anlamı yoktu." ♧"Bak yavrum, birinin kötü olduğunu düşündüğü bir şeyle seni nitelendirmesi hiçbir zaman hakaret değildir. O kişinin ne kadar zavallı olduğunu gösterir,seni incitmez." ♧" gerçek cesaretin ne olduğunu görmeni istiyordum, gerçek cesaretin eli tüfekli bir adamla ilgisi olmadığını. Daha başlamadan yenildiğini bile bile başlamak ve her ne pahasına olursa olsun sonuna kadar devam etmek olduğunu." ♧"ayrıca, insanlar kendilerinden daha çok şey bilen birini çevrelerinde görmekten hoşlanmazlar. Sinirlenirler. Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir, onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın, ya çeneni kapar ya da onlar gibi konuşursun." ♧"tabii bu yalandı ama belli koşullarda,insanın hiçbir şekilde değiştiremeyeceği koşullarda , yalan söylemesi gerekir." ♧"Tutuklanmaktan mı korktun,yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı?" "Hayır efem, yapmadığım şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan." ♧"Gerçek olması doğru olduğu anlamına gelmez." ♧"Bana kalırsa tek bir tür insan var. İnsanların hepsi insan." ♧" Yalnızca tek bir tür insan varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar?"

iremms_ 1 year ago

Big Mouth

Young Chul Jang

37 Gönderi

Herkese Selamm! Bugün 'Big Mouth' dizisiyle karşınızdayım. (Çok uzun bir yorum olacak.)İzlemeyenler de okuyabilir spoiler olan kısımlara uyarı koyacağım. Diziyi yayınlanacağını öğrendikten sonradan itibaren izleyeceğim dedim. Hem konusu sevdiğim tarzdı hem de Jong Suk'un dizi seçimine güveniyordum. Eğer izlemediyseniz W,While…devamıHerkese Selamm! Bugün 'Big Mouth' dizisiyle karşınızdayım. (Çok uzun bir yorum olacak.)İzlemeyenler de okuyabilir spoiler olan kısımlara uyarı koyacağım. Diziyi yayınlanacağını öğrendikten sonradan itibaren izleyeceğim dedim. Hem konusu sevdiğim tarzdı hem de Jong Suk'un dizi seçimine güveniyordum. Eğer izlemediyseniz W,While you were sleeping ve Pinocciho'yu öneririm. Dizinin konusunu kısaca anlatacak olursak; Park Chango avukattır fakat çok beceriksizdir,kazandığı dava yoktur ayrıca çok ve boş konuştuğu için lakabı 'Big Mouth'dur. Bir gün belediye başkanı ondan bir davanın avukatı olmasını ister ama Park Chango'nun hayatı asla eskisi gibi olmayacaktır. Kendini ansızın dünyanın en büyük dolandırıcısı olan 'Big Mouse' olarak bulur. Dizi 16 bölümden oluşmakta ve her bölüm yaklaşık 63 dakika, ama ben asla izlerken bunu farketmedim genel olarak ilerleyişi çok hızlıydı ve her bölümde birden çok olay oluyordu, ters köşeleri olsun gizemi olsun ve en güzeli dizide kime güveneceğinizi bilmeyişiniz olsun seyir zevki veriyordu. Ayrıca oyuncular çok iyi seçilmişti, her oyuncu diziye kendinden bir şeyler katmayı başarmış. * jerry ve ismini bilmediğim avukat arkadaşı favori karakterlerimdendi* İzlemenizi mutlaka tavsiye ediyorumm🌸🦋 ~BOL BOL SPOİLER İÇERİR!~ Dizide en sevdiğim şey başta düşman olarak gördüklerimizin sonradan yanımızda yer alıp yanımızda sandıklarımızın asıl düşman çıkmasıydı. Ayrıca Big Mouse kim kim diye düşünürken olayın asla gerçek Big Mouse olmadığını aslında hikayenin Park Chango'nun Big Mouse'ye nasıl dönüştüğünü anlatması da çok hoşuma gitti. Mesele hiçbir zaman gerçek big mouse değilmiş, her şey Park Chango'nun karakter gelişimini görmemiz içinmiş. Tarotçu yaşlı abimizin Big Mouse çıkması da mantıklıydı, tahmin etmiştim zaten. Biraz erken gitti ama senaryo için gerekliydi.Kötü karakterimiz olan Choi Doha her duyguyu çok iyi geçirmiş izleyiciye, tam olarak bir kötü adamdı, gülüşlerinden tutun her mimiğine kadar. Yaşlı amca ve çetesini de çok seviyorum her zaman Chango'nun yanında olup asla ihanet etmemeleri güzeldi ve renk katmışlardı. Finale gelecek olursam final olduğunu hissettiriyor fakat eksiklikleri de çok fazla var. Her şey son birkaç dakikaya sığdırılmış gibi oldu. Karısının zaten hiç önlemsiz o mağaraya girip radyasyona maruz kalması beni sinirlendirdi, yani o kadar bilinçli ve zeki olan bir kadının bunu yapması ne kadar doğruydu bilemiyorum. Finalde kadını öldürmek istemişler fakat keşke karaktere uygun bir veda olsaydı. Karısı öldükten sonra daha çok tepki beklemiştim Chango'dan fakat tepkisi çok sönük kalmış ve geçmedi bana göre, bunun oyunculuktan değil senaryodan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Miho en azından bir cenazeyi hakediyordu senaristler. Ve sonda babasıyla vedalaşmasını da görmek isterdim. Sonda Choi Doha'yı kanunla yenemeyip öldürmesi beni tatmin etti, Choi Doha insanları acımasızca öldürdüğü gibi öldü. Hikayede hiçbir şey kaybetmeden dizinin başından beri hedeflediği şeye ulaşan tek kişi Gong Jihoon oldu. İstediği şirkete ulaştı. Doğru tarafta yer aldı ve sonucunda meyvesini yedi. " İhanet etmiyorum sadece çok beceriksizim." Sözüyle aklıma kazındı. Jerry'nin ihanet etmesinden çok korktum ama sonunda çok güzel bir ekip oldular. Başından beri tek isteği arkadaşını korumak olan Avukat abimiz de ekibin en iyi parçalarından olup arkadaşını her daim destekledi. Hapishane müdürümüz tekrar eski görevine gelerek hikayenin kazananlarından oldu yine. Sonda Hyejin öldüğüyle kaldı ve cinayeti açığa çıkmadı ben buna çok üzüldüm. Keşke adalet sürecini görseydik. Dizideki en cesur kadınlardan birisiydi bana göre ve sessizce, kimsenin haberi olmadan öldü. O başkanın psikopat oğlunun suçlarını üstlenen adam da üzerindeki bütün suçlarla öldü, halbuki tek isteği annesini kurtarmaktı. Finalin en sevdiğim kısmı başladığı gibi bitmesi oldu ve sonda siyah beyaza dönüşerek Chango'nun Mihosuz hayatına gönderme yapılması oldu. °•Spoiler bitti Diziye puanım; 9/10 Çok fazla karakter ve olay olduğu için çok uzun bir yorum oldu içinde bahsetmediğim karakterler olmasına rağmen hem de.. Eğer buraya kadar okuduysanız tebrik ve teşekkür ederimm. 🌸🧚‍♀️

iremms_ 1 year ago

Harry Potter ve Felsefe Taşı

J. K. Rowling

76 Gönderi

Herkese Selaam! Harry Potter ve Felsefe Taşı'nı okumuştum aslında ama unuttuğum için tekrar okumak istedim çünkü seriyi sona kadar okumak istiyorum. Zaten küçüklüğümüzden beri hep karşımıza çıkmıştır Harry Potter okumasak da izlemesek de denk gelmişizdir. Filmlerini izlemiştim ama kitaplarını okumak…devamı

iremms_ 1 year ago

Seksen Günde Dünya Gezisi

Jules Verne

10 Gönderi

Herkese Selamm! Bugün sizlere bende yeri çok ayrı olan " 80 günde Devriâlem" kitabını yorumlayacağım. Bu eser bana kitap okumayı sevdiren kitaptır. Küçükken kısaltılmış halini okuduğum bu eseri, büyük bir heyecanla, acaba nasıl bitecek, başarabilecek mi diye sayfaları birbiri ardına…devamı

iremms_ 1 year ago

Adamas

Tae-Kang Choi

3 Gönderi

Spoiler içeriyor Herkese Selam!! ~spoiler içerir Bugünlerde izlediğim bir kore dizisinden bahsedeceğim şu an güncel olduğu için şimdiye kadar olan bölümleri yorumlayıp bittiğinde yorumumu güncelleyeceğim. Öncelikle diziye başroldeki adamın oyunculuğunu sevdiğim için başladım. Oyunculuğu her zamanki gibi harika ama bu dizide biraz…devamıHerkese Selam!! ~spoiler içerir Bugünlerde izlediğim bir kore dizisinden bahsedeceğim şu an güncel olduğu için şimdiye kadar olan bölümleri yorumlayıp bittiğinde yorumumu güncelleyeceğim. Öncelikle diziye başroldeki adamın oyunculuğunu sevdiğim için başladım. Oyunculuğu her zamanki gibi harika ama bu dizide biraz harcandığını düşünüyorum. Konusunu özet geçeyim; biri yazar biri savcı olan ikiz kardeşler babalarının katilini bulmaya çalışır ve bu olaya birbirlerinden habersiz dahil olurlar. İkiz kardeşleri aynı kişi oynamasına rağmen kesinlikle farklı kişilermiş gibi hissediyorsunuz, Jisung oyunculuğunu konuşturmuş diyelim. Ama şöyle ki o kadar çok mantık hatası var ki. Genelde dizi der geçerim ama geçilmeyecek kadar çok. Gizli plan yapıp her tarafı drone izlenen evde, ve evdeki görevliler tarafından sürekli dinlenen bir evde açık açık adaması (cinayet silahı) çalmaktan bahsetmeleri, her şeyi uluorta konuşmaları. Ayrıca dizimizdeki karakterlerden biri olan Sun'ı psikopat ve güçlü göstermek amacıyla aşırıya kaçmaları, kız Kore'nin istihbaratından olan birisini öldürmeye çalışıyor fakat istihbarat üyesinin eli armut topluyor maalesef ki. Savcı olan karakterimiz peşine muhabir kızı takıp sanki ölümsüzcesine her yere girip çıkıyo, ayrıca istihbarat onunla işbirliği yaptığı için onları koruyor ama onların salaklıkları ve asla söz dinlememeleri üzerine bir sürü kişi ölüyor lakin asla ama asla akıllanmıyorlar. Ve ayrıca gereksiz sahnelerin çok uzun tutulması var, 3 dakika boyunca herhangi birinin yürümesini falan izliyoruz. Bu kadar kaliteli oyuncular içerip gayet de iyi bir senaryoları olmasına rağmen nasıl bu kadar işleyemediklerini merak ediyorum. Sonunun nasıl biteceğini merak ettiğim için izlemeye devam edeceğim fakat atlayarak büyük ihtimalle. Çok fazla dolmuşum diziye karşı buraya kadar okuduysanız tebrik ve teşekkür ederim. İyi geceler hepinize 🌙

iremms_ 1 year ago

Oliver Twist

Charles Dickens

11 Gönderi

Herkesee Merhabaa🌸 Bugün oldukça kalın olan Oliver Twist kitabıyla karşınızdayım. Küçükken adını sıkça duyduğumuz, belki de kısa kısa okuduğumuz bu kitabın tam metin olan halini yorumlayacağım. Kitabımız kimsesiz olan Oliver'ın biraz fazla yemek istemesi üzerine yoksullar evinden kovularak hayatının nasıl…devamıHerkesee Merhabaa🌸 Bugün oldukça kalın olan Oliver Twist kitabıyla karşınızdayım. Küçükken adını sıkça duyduğumuz, belki de kısa kısa okuduğumuz bu kitabın tam metin olan halini yorumlayacağım. Kitabımız kimsesiz olan Oliver'ın biraz fazla yemek istemesi üzerine yoksullar evinden kovularak hayatının nasıl değiştiğini anlatıyor. Kitap oldukça uzun ve çokça betimlemelere sahip arada oraları okurken sıkılsam da genel olarak kitabı beğendim ve parça parça anlatılan karakterlerin en son hikayedeki ana yerlerini öğrenip hikayenin tamamlanması güzeldi. Uzun olmasına rağmen hiç gözünüzü korkutmasın, betimlemeler dışında; ilerleyen ve akıcı bir kitaptı. °• spoiler uyarısı Ah Oliver benim dertli kekim... Sırf biraz daha fazla yemek istedin diye yoksullar evinin önüne konman daha sonra önce bir tabutçunun sonra acımasız haydutların eline düşmen.. Ama eline gelen her fırsatta kötülüğü seçmeyi bırak aklından bile geçirmemen.. Ve en sonunda kendin gibi iyi insanlarla karşılaşıp hayatın güzelliklerinden yararlanıp mutlu olman. Kitapta sana bir şey olacak diye yüreğim ağzımdaydı çünkü biliyorum ki sen bir karakter de olsan dünyamızda senin yaşadıklarını hatta katbekat daha fazlasını yaşayan birçok çocuk var. Keşke kitabın sonundaki gibi her kötü cezasını bulsa ve çocukların başına asla kötü şeyler gelmese. Ve Nancy sonunu bile bile Oliver'a yardım etmekten hiç çekinmedin ve seninki aşk değildi Nancy sadece alışkanlıklarından uzaklaşamama korkusuydu ve bu korku senin sonun oldu, en çok üzüldüğüm karaktersin çünkü herkes mutluluğuna kavuşurken sen mahrum kaldın ve çok hak etmene rağmen. Kitapta çokça tesadüf vardı Oliver'ın yanına sığındığı kişilerin ailesinin tanıdıkları olması gibi kitap bile olsa bu kadar tesadüf fazlaydı ama kitabın güzelliği sayesinde bunu görmezden gelebiliriz. Son olarak Dick keşke Oliver ile yaşayıp birlikte okula gidebilseydiniz. Yazarın da dediği gibi "Ölüm gibi suç da yalnızca yaşlıların ve çirkinlerin tekelinde değildir. Çok zaman kurbanlarını en genç ve güzellerin arasından seçer." Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür eder ve başınızı şişirdiğim için özür dilerim.🌸 °•ALINTILAR ▪︎"Güneş bütün parlaklığıyla doğmaktaydı ama ışığı Oliver'a kendi perişanlığını ve yalnızlığını göstermeye yaradı yalnızca." ▪︎"Bu uyku ölüm bile olsa kim uyanıp da gene yaşamanın bütün çile ve yüklerine; bugünün dertleriyle yarının kaygılarına ve hele dünün üzücü anılarına yeniden dalmak ister?" ▪︎"Suçluyla suçsuz kazara bir araya gelince Adalet'in bile onları resmen birbirine karıştırmasının mümkün olduğunu Oliver öğrenmişti." ▪︎"Sevdiğimiz insanın acısını dindirip tehlikeyi hafifletebilmek için bir şeyler yapmak ihtiyacı ve hiçbir şey yapamayacağımızı bilmek! Çaresizliğimizin doğurduğu iç çöküntüsü ve hüzün! Hangi işkence bu kadar ağır olabilir!" ▪︎"Çünkü her ölüm geride kalan bir avuç kimseye öyle düşünceler miras bırakır ki yapılabilecekken yapılmamış, unutulmuş, boş verilmiş şeyler... Onarılabileceği halde onarılmamış kırgınlıklar, giderilmemiş eksiklikler." ▪︎"Hiçbir pişmanlık, iş işten geçtikten sonra duyulan pişmanlık kadar acı değildir." ▪︎"Dünyamız bir kırık düşler dünyasıdır. Ve kırılanlar da çoğu zaman en özenerek beslediğimiz, ruhumuzun en soylu yönünü yansıtan düşler ve umutlardır."

iremms_ 1 year ago

Kamelyalı Kadın

Alexandre Dumas (oğul)

27 Gönderi

Herkese Selamm! Bugün sizlere okuduğum Kamelyalı Kadın kitabını yorumlayacağım. Öncelikle kısaca konusunu aktarayım; bir hukukçu olan Armand Duval, Pariste Kamelyalı Kadın olarak bilinen, inanılmaz bir güzelliğe sahip ve lüks içinde yaşayan Marguerite Gautier'e tutulur. Ama bu aşk imkansızdır, Armand Marguerite'nin…devamıHerkese Selamm! Bugün sizlere okuduğum Kamelyalı Kadın kitabını yorumlayacağım. Öncelikle kısaca konusunu aktarayım; bir hukukçu olan Armand Duval, Pariste Kamelyalı Kadın olarak bilinen, inanılmaz bir güzelliğe sahip ve lüks içinde yaşayan Marguerite Gautier'e tutulur. Ama bu aşk imkansızdır, Armand Marguerite'nin lüksünü karşılayacak kadar zengin değildir. °•biraz spoiler Kitabı gerçekten sevdim beni etkiledi ve bir miktar üzdü. Çevredeki insanlar tarafından acımasızca takılan lakaplar, hayatlarını bilmeden onları sadece lakaplarına göre yargılayanlar. Aslında Marguerite'nin bu sözü her şeyi açıklıyor;"Bizim de bir yüreğimizin olması yasaktır, yoksa yuhalanırız, bize duyulan güven yıkılıverir. Kendi kendimizin değilizdir artık. Birer yaratık değil, birer nesneyizdir. Onurlarında ilk yeri, saygılarında son yeri tutarız." Marguerite'ye gerçekten çok üzüldüm onun tek istediği sevdiği adamla sade ama mutlu bir hayat geçirmekti, ama onu ne kadar sevdiğini kanıtlaması için her şeyden vazgeçmesi gerekti. °•spoiler bitti Kitap gerçekten akıcıydı, yazarın dili sadeydi ve kitap 234 sayfadan oluşmakta yani çok uzun bir kitap değil. Ayrıca yazar bu kitabı kendi hayatına giren bir kadından etkilenerek yazmış bu da eseri daha anlamlı kılıyor bence. Okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca yazarın babası aynı ismi ve mesleği paylaştığı Monte Kristo Kontu ve Üç Silahşörler kitaplarıyla tanınan Alexandre Dumas'mış. °•ALINTILAR•° ♡ "Kötülük bir hiçten öte bir şey değil, iyiliğin gururunu taşıyalım, her şeyden önce de umudumuzu yitirmeyelim." ♡ "Anne,kız kardeş, kız ya da eş olmayan kadını hor görmeyelim. Saygıyı aileye, hoşgörüyü bencilliğe indirgemeyelim." ♡ "Elbette, ele aldığım ufacık bir konudan bu büyük sonuçları çıkarmam aşırı gözpeklik gibi görünecek; ama ben her şeyin azda olduğuna inananlardanım. Çocuk küçüktür, ama büyük adam onun içindedir; beyin daracıktır, ama düşünce yi içine alır; göz bir noktadan öte bir şey değildir, ama fer- sah fersah uzamları kucaklar." ♡ "İnsanın bilmediği bir acıyı yatıştırması her zaman güçtür." ♡ "Sabırsızlıkla beklenen mektuplar insan evde yokken gelir her zaman." ♡ "Herkesin yaşamının benim yıkılışım üzerinde bir an bile durmadan sürüp gitmesine şaştım." ♡ "Daha dün ruhlarının yalnızlığında hasta odalarının loşluğunda çabucak ölmeyi arzulayanlar, başkalarının yaşamını ve mutluluğunu görünce nasıl da yaşamak istiyorlar?" ♡ " Mutlu olduğunu bilmeyen ne kadar mutlu insan var."