" Şu güzel ziynetli odanın dört duvarında, dördümüze ait dört endam âyinesi bulunsa o vakit beş oda olur. Biri hakiki ve umumî, dördü misalî ve hususi… Her birimiz kendi âyinemiz vasıtasıyla, hususi odamızın şeklini, heyetini, rengini değiştirebiliriz. Kırmızı boya vursak…devamı" Şu güzel ziynetli odanın dört duvarında, dördümüze ait dört endam âyinesi bulunsa o vakit beş oda olur. Biri hakiki ve umumî, dördü misalî ve hususi… Her birimiz kendi âyinemiz vasıtasıyla, hususi odamızın şeklini, heyetini, rengini değiştirebiliriz. Kırmızı boya vursak kırmızı, yeşil boyasak yeşil gösterir ve hâkeza… Âyinede tasarrufla çok vaziyetler verebiliriz; çirkinleştirir, güzelleştirir, çok şekillere koyabiliriz. Fakat haricî ve umumî odayı ise kolaylıkla tasarruf ve tağyir edemeyiz. Hususi oda ile umumî oda hakikatte birbirinin aynı iken ahkâmda ayrıdırlar. Sen bir parmak ile odanı harap edebilirsin, ötekinin bir taşını bile kımıldatamazsın."
"Gecenin üçüdür en uygun zaman, bahse girerim düşünün: sabah çok yakın oysa ışıltı yok ortalıkta nerdeyse gece bitmiş ama sürmekte karanlık henüz uyanmış bazıları henüz uyumamış bazıları" Üsküdar için güncelleme 4.30dur
"Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey kendinizi sevilmeye bırakmaktır." Sevilmeye bırakmayı nasıl anlamak gerek bunun üstüne düşündün ve aklıma gelen ilk şey -sevilebilecek olmak- oldu. Sevilebilecek olmak üstüne çoook uzun konuşmam gerekir şimdilik onu atlayacağım. Kimseye kendinizi sevdirmeye…devamı"Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey kendinizi sevilmeye bırakmaktır."
Sevilmeye bırakmayı nasıl anlamak gerek bunun üstüne düşündün ve aklıma gelen ilk şey -sevilebilecek olmak- oldu. Sevilebilecek olmak üstüne çoook uzun konuşmam gerekir şimdilik onu atlayacağım.
Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayının üstüne bir iki şey söylemem gerekirse. Onlar sevmeyi ya bilmez ya da istemez. Kaderde bir imtihan saklı değilse istemeyenle karşılaşmışsınızdır ki ondan uzaklaşmak kolaydır ama eğer imtihan olacaksanız bilmeyenle karşılaşırsınız size sevebileceklerini söylerler, ne yazıkki sevmek öğrenilebilen bir şey değildir. Yani bilmeyene öğretmek için zamandan efordan duygulardan kendinizden ne varsa harcarsınız ve sonucunda dediğim gibi öğrenmemiş olurlar, bilmeyenden uzaklaşmak da istemeyenlerden uzaklaşmak gibi kolay olmaz çünkü ortada bir çaba vardır kendinizden harcamışsınızdır harcadığınız kısımları da onunla doldurmuşsunuzdur, eksik kalma kaygısıyla kıvranır durursunuz. Süreç biraz uzayabilir ama mutlaka biter eğer kalbiniz biliyorsa sevmeyi sevemeyen bir kalbe ait olamayacağını er ya da geç anlar.
Seven sevilenden erdemlidir çünkü seven bilir sevdiğini sevilense bilmediğinden sevildiğini sadece maruz kalır ve bu maruz kaldığı duruma ya uyum sağlamaya çalışır ya da uzaklaşmaya ki mutlaka uyum sağlayamadığı bir nokta olur çünkü karşılık vermeye çalışmak bir süre sonra sadece acı verecektir sevilene sonunda uzaklaşmaya çalışır ve seven kalp öğrenir -erdem ne acı bir şeydir-, -sevmek ne tehlikeli bir iştir-, -bilmek ne büyük hayal kırıklığır-
Kütüphaneye gitmem gerek bu kadarla bırakıyorum gülümsemeyi unutmayın:)
1 haftadır ankarada 8 9 kişi aynı çiftlik evine kapandık teknolojiden uzak kitap okuyorduk, böyle bir hafta geçirdikten sonra her şey daha güzel geliyor gözüme, dün gece programımız bitti kar başladı şuan istanbula dönüyoruz, bir düğün havası var manzaramda, gelinliğe…devamı1 haftadır ankarada 8 9 kişi aynı çiftlik evine kapandık teknolojiden uzak kitap okuyorduk, böyle bir hafta geçirdikten sonra her şey daha güzel geliyor gözüme, dün gece programımız bitti kar başladı şuan istanbula dönüyoruz, bir düğün havası var manzaramda, gelinliğe bürünmüş memleketim :)