Mükemmeldi severek izledim bir sonu olmasada olayların gelişmesi ve fedakarlıklar beni duygusallaştırdı sonlarına doğru birkaç gözyaşı bile döktüm 10/8
Bu distopik hikayeyi sevdim, bana gerçek hayatta anlatmak istediklerime kulak tıkayan veya anlamayan insanları hatırlattı. Aynı dilden konuşsanda bazı insanlar seni anlamazlar bu üzücü bişey.
Güneş ışığı, hafiften esen sonbahar rüzgarıyla yüzüne doğru çarpıyordu. Yavaşça gözlerini açtı belindeki ağrıdan dolayı zorlanarak doğruldu. Belki bugün birisinin en mutlu günüydü, belki bir bebek doğmuş belki birisi ölmüştü ama bakılacak olursa onun için bugün de her zaman olduğu…devamıGüneş ışığı, hafiften esen sonbahar rüzgarıyla yüzüne doğru çarpıyordu. Yavaşça gözlerini açtı belindeki ağrıdan dolayı zorlanarak doğruldu. Belki bugün birisinin en mutlu günüydü, belki bir bebek doğmuş belki birisi ölmüştü ama bakılacak olursa onun için bugün de her zaman olduğu gibi pek bir anlam ifade etmiyordu. Simitçinin acıyıp da verdiği bayatlamış simitle karnını doyurur; ay belim çok ağrıyor, ah topal ayağım demeden büyükçe bir meşenin kenarında bulduğu kalın bir sopadan destek alarak gezintiye çıkar, insanların ekşimiş bakışlarına maruz kalır, parkta koşuşturan çocukların şirin gülüşleri kulağının pasını yüzündeki buruk ifadeyi söker atardı. Çok olmuştu mutluluğunu kaybedeli... Zaman kavramından bihaberdi ama sorsan bir asır geçti sanki derdi. Kendi kendine konuşurdu bazen ‘’gerçekten geçti mi bir asır yahu! ’’ Gülümserdi ama bu gülümseme hayatını, düzenini, sevdiklerini kaybetmiş olmasının verdiği acı gülümsemeydi. Nereden bilebilirdi ki bir araba kazasının her şeyinden çok sevdiği insanlarının canını aldığı gibi geri kalan yaşamının da canını, yüzünden eksik olmayan gülümsemesini de hiç çekinmeden alacağını... Defalarca denedi kendisini öldürmeyi, bu sefaletle bu derin acıyla nereye kadar yaşayabilirdi ki. Ta ki tükendiğini hissedene kadar. Hani derler ya insan öleceğini hissedermiş diye o kadar derinden hissetmeye başladı ki gökyüzüne süzüleceğini, o yüzden bıraktı daha da yara açmamak adına kendini öldürme çabalarını, Azrail’in vereceği bu güzel hediyeyi üzüntü ve pişmanlıkla değil mutlulukla karşılamak istedi. Kalan günlerini hazine değerindeki anılarını düşünerek, yine simitçinin acıyıp verdiği bayat simitleri yiyerek, kendi gibi pislenmiş kedilerin kafasını severek, çocukların şirin mi şirin sesleriyle pekiştirdiği basit ama mutluluk verici hayaller kurarak, biraz da insanların garip surat ifadelerine maruz kalarak geçirecekti. Kim bilir belki de günlere bile gerek kalmadan derin ve sonsuz bir uykunun kollarına kendisini bırakır kurduğu sıcak hayallerin gerçekten başkahramanı olurdu...
Allah'ım böyle birşey yok gercekten izlediğim süre boyunca aşırı zevk aldığım ara versem bile tekrar merak edip döndüğüm ve her seferinde yok artık dedirten mükemmel bir dizi beklentilerimin çok üstünü karsiladi diyebilirim ve final sahnesi beni tatmin etti şahsen çok…devamıAllah'ım böyle birşey yok gercekten izlediğim süre boyunca aşırı zevk aldığım ara versem bile tekrar merak edip döndüğüm ve her seferinde yok artık dedirten mükemmel bir dizi beklentilerimin çok üstünü karsiladi diyebilirim ve final sahnesi beni tatmin etti şahsen çok güzeldi ben baya sevdim arada ufak tefek sıkılıcak noktalar var ancak yinede güzeldi isterseniz izleyebilirsiniz
Bu dizi hakkında tek diyicegim şey zaman kaybı korkuya dair bir tek olay bile olmadı p*rn* izlemek isteyenler izlesin aşırı +18 sahenleren midem bulandı çok saçmaydı
Çok büyük bi beklentiyle başlamamış biri olarak beni yeterince tatmin ettiğini söyleyebilirim oyunculuk gayet iyi ve eğlenceli bir şekilde devam eden bir senaryo var, ben sevdim isteyen vakit öldürmek için izleyebilir.
Gözlerim yaşlı,yüreğimde buruk bir acı.İlk 14 bölümü çok akıcı ve içine çeken bir konusuyla rahatlıkla izledim ancak diğer bölümlerde sinirlenerek birazcıkta sıkılarak geçti, final sahnesinde bir ağlama kirizide geçirdim tabi yinede izlemeye değer bir diziydi konusundan biraz bahsedeyim başrol kızımız…devamıGözlerim yaşlı,yüreğimde buruk bir acı.İlk 14 bölümü çok akıcı ve içine çeken bir konusuyla rahatlıkla izledim ancak diğer bölümlerde sinirlenerek birazcıkta sıkılarak geçti, final sahnesinde bir ağlama kirizide geçirdim tabi yinede izlemeye değer bir diziydi konusundan biraz bahsedeyim başrol kızımız günümüz dünyasından bir takım olaylar sonrası geçmişe bir başkasının vücudunda hikayeye başlıyor daha sonra saraydaki prenslerin her biriyle bir bağ kuruyor gerisini anlatmiycam ancak bir prens varki çok üzüldüğüm onu anlatmayı düşünmüyorum bu dizi hakkında spoiler vermek istemiyorum izleyecek olanlara tavsiyem 16 . bölümden sonra yanınıza peçete alın çok ağlıycaksınız.