(@) - Raf

Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden. Tütüne böyle havada alıştım, Böyle havada aşık oldum; Eve ekmekle tuz götürmeyi Böyle havalarda unuttum; Şiir yazma hastalığım Hep böyle havalarda nüksetti; Beni bu güzel havalar mahvetti.

mehlikacelik 4 years ago

Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi

Tim Burton

37 Gönderi

Çoğu kişi Johnny Depp için izledim demiş ama Helena Bonham Carter'ın efsane oyunculuğu da yadsınamaz.. Müzikal bir gerilim filmi olması bence çok güzeldi.. mimikler, replikler, oyuncu kadrosu, kurgu, kullanılan renkler, tonlamalar.. 7/10 puanı hak ediyor. Konusu çok marjinal ve farklıydı…devamı

mehlikacelik 4 years ago

Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır

Ahmet Şerif İzgören

30 Gönderi

Size muhteşem bir kitapla geldimm 🎉sonuna kadar mutlaka okuyun. Pişman olursanız da kabahat bende olsun 😄 🔖 "Biz maçlara sevinip balkonlardaki bebekleri vuran, kamyonlarla arabalarla birbirimizi ezen, en ufak bir gerginlikte yumruklaşan, rüşvete, hukuksuzluğa, kötü yönetilmeye göz yuman, bir kiloluk…devamıSize muhteşem bir kitapla geldimm 🎉sonuna kadar mutlaka okuyun. Pişman olursanız da kabahat bende olsun 😄 🔖 "Biz maçlara sevinip balkonlardaki bebekleri vuran, kamyonlarla arabalarla birbirimizi ezen, en ufak bir gerginlikte yumruklaşan, rüşvete, hukuksuzluğa, kötü yönetilmeye göz yuman, bir kiloluk iki tane 'bebek' kılıç balığını Kızılay'ın ortasındaki balıkçılara satan, üzerinde Amerikan sloganlı tişört, elinde tesbihle gezen, yazlığındaki bütün kanalizasyonu denize, içindeki tüm hırsı birbirine döken bir millet olmaya başladık." Ahmet Şerif İzgören ile tanışmadan önce arkadaşımın tavsiyesiyle YouTube'dan bir röportajını izlemiştim.. Sonradan ivedikle bu kitabını edindim. Çok güzel bir kişisel gelişim kitabı. Okuyunca "vay be!" Dedirtiyor. Çoğu kişi bir çırpıda okuyup bitirmiş.. Ben bu tarz yorumları görünce şaşırdım açıkçası çünkü bence bu kitap öyle bir çırpıda okunmak için değil; zaman zaman içerisinden birkaç sayfa okuyup kişinin kendisine çeki düzen vermesi, üzerine düşünmesi gereken bir başucu kitabı olmalı.. Yazarın kendisinin de belirttiği gibi edebi bir dille yazılmamış.Tamamen konuşma dili. Yazarın çoğu konularda keskin bir tutumu var. Gerçekler tokat gibi vurulmuş okurun yüzüne. Bu tarz üsluplar çoğu zaman rahatsız edici olsa da bu kitapta "çarpıcı" olmuş sadece. Benim en çok ilgimi çeken şeylerden biri de kitabın iade garantili olması. Yani okuyup beğenmezseniz iade edebiliyorsunuz. Okurlarının, kitapların değerli oldukları; kitaplarına güvendikleri ve her türlü fikir alışverişine güvendikleri gerekçeleriyle böyle bir sistem getirmişler.. (kitabı beğenmeme gibi bir şansınız yok ama, benden söylemesi 😋) İçerisinden alıntı yapmak isterim tabii, ama benim en çok altını çizdiğim, kenarlara notlar düştüğüm kitap oldu açıkçası. Bir yerden alıntı yapsam diğeri eksik kalacak. Bu sebeple Ahmet Şerif İzgören'in "bu kitabı niye yazdım?" Sorusuna bizatihi cevabı olan bölümü paylaşacağım son olarak 🌿 🔖 "Bu kitabı niye yazdım? Bir nedeni, ailemin geleceğini sağlamak. İkinci nedeni ise, etrafımda amaçsız, sevgisiz, yolları bira şişeleri atan insanların çoğaldığını gördüm. Bu kitabı niye yazdım? Okullarda hayatla ilgili gerçek hiçbir şey öğretilmediğini gördüm. Öğretmenlerin ve öğrencilerin ideallerini kaybettiğini, insanların sadece para için yürüyüş yaptıklarını gördüm." Göz atmak isteyenler için röportajın linkini bırakıyorum https://youtu.be/vs29iPjMVO0

mehlikacelik 4 years ago

Siyah Süt

Elif Şafak

6 Gönderi

Bir iç konuşma depresyon, bunalım halindeki kadın. İsmi her neyse işte..Ve bu kadının iç dünyasında bir sürü parmak kadın var. Hepsi de apayrı şeyler istiyor. Parmak kadınlar birbirleriyle savaşıyor.. kadın savaşıyor kendisiyle.. Anlatımı, dili o kadar özgün bir kitap ki…devamıBir iç konuşma depresyon, bunalım halindeki kadın. İsmi her neyse işte..Ve bu kadının iç dünyasında bir sürü parmak kadın var. Hepsi de apayrı şeyler istiyor. Parmak kadınlar birbirleriyle savaşıyor.. kadın savaşıyor kendisiyle.. Anlatımı, dili o kadar özgün bir kitap ki okumaya ilk başladığınız sıralar sizi afallatacaktır bir miktar. Farklı bir bakış açısı oluşturacağına eminim.. Gelenekçi olmayıp da gelenekler dünyasında mahkum bırakılmışsanız özellikle.. kendimden çok şey buldum bu kitapta. Herkesin az ya da çok şeye rastlayacağına da inanıyorum Bıraktığım alıntılara göz atarak biraz daha fikir sahibi olabilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar 👼 🔖"İstanbul'da bir sevdiğin varsa, üstüne üstlük bir de İstanbul'u seviyorsan eğer, ne kadar uzağa gidersen git ve nasıl bir hızla, gene de kurtulmazsın bu şehirle cebelleşmekten rüyalarında." 🔖 "Sen istediğin kadar özgürlükçü ol, toplum aynı fikirde değilse nasıl dengeleyeceksin ideallerinle hayatın hakikatlerini?" 🔖 ***"Eğer bir kadın erkeksi özelliklere sahipse, ondan kaçmalı. Ama eğer bu özelliklere sahip değilse, bu sefer de o kendinden kaçmalı." 🔖 "Sıradışı merakları ve meziyetleri olan nice çocuğun hevesleri evvela aileleri tarafından kırılır." 🔖 "Namık Kemal'in 1872 de İbret'te yazdığı ve Osmanlı aile yapısını incelediği makalesinde dediği gibi, daha kendileri çocukken çocuk sahibi olur kızlar. Ellerindeki oyuncak bebeklerin yerini sahici bebekler alıverir." 🔖 "Bilmiyor ki özür dilemek de bir bağımlılık olabilir; yerli yersiz durmadan etrafındakilere "kusura bakmayın" dedikçe, bakılacak kusurları artar insanın." 🔖 "Geleneksel Osmanlı'dan modern Cumhuriyet'e gelirken yolda bir yerlerde bilgi kervanımız durdu, tökezledi, yere kapaklandı. Ne çok bilgi parçası, kristal taneleri gibi yuvarlana yuvarlana dağıldı gitti. Kayboldu." 🔖 "Erkek yazarlar evvela 'yazar' olarak algılanırlar, sonra 'erkek'. Kadın yazarlar ise evvela 'kadın', sonra 'yazar'."

mehlikacelik 4 years ago

Mor Yıllar

Steven Spielberg

13 Gönderi

1900'lü yılların başında geçen filmin ana karakteri Celie adında bir kadındır. Daha çocuk yaşta babası tarafından hamile bırakılmış ve sonrasında kendisinden yaşça büyük birisine köle gibi satılmıştır (evlendirme diyemeyeceğim buna filmi izlerseniz siz de fark edersiniz zaten..). O kişiden de…devamı

mehlikacelik 4 years ago

İhtiyar Balıkçı

Ernest Hemingway

8 Gönderi

Spoiler içeriyor 84 gündür süregelen bir başarısızlık. İhtiyar bir balıkçı.. Santiago. 84 günün sonunda, kısmetsiz olduğunu söyleyen Santiago, 85. Günde tüm umutlarını da beraberinde alıp çıkar açık denize. Dev bir kılıç balığının peşinden sürüklenir Gulf Streamde günlerce.. balık hem yoldaşı, hem de…devamı

mehlikacelik 4 years ago

Beyaz Gemi

Cengiz Aytmatov

82 Gönderi

Kırgız kültürünün özellikle mitlerin yoğun bir şekilde işlendiği, betimlemelerin okuyucuyu sıkmadığı, güzel bir Aytmatov eseri.. hayalperest, doğa aşığı, birkaç parça eşyası ile koskocaman bir dünyaya sahip olan bir çocuğun gözünden bakacaksınız hayata.. bir tarafı buruk kalmış, adeta mutsuzluğa itilmiş ama…devamı

mehlikacelik 4 years ago

Masumiyet Müzesi

Orhan Pamuk

91 Gönderi

Bu kitap hakkında yazmak için uzun zaman bekledim. Kitapla karşılaşmam, okumam çok güzel tesadüfi silsileleri beraberinde getirdi. 2020 Mart ayında İstanbul'dayım kitaplık kurcalıyorum böyle; o sıralar Orhan Pamuğun başka bir kitabı vardı aklımda. Sonra Masumiyet Müzesine denk geldim, aldım ve…devamıBu kitap hakkında yazmak için uzun zaman bekledim. Kitapla karşılaşmam, okumam çok güzel tesadüfi silsileleri beraberinde getirdi. 2020 Mart ayında İstanbul'dayım kitaplık kurcalıyorum böyle; o sıralar Orhan Pamuğun başka bir kitabı vardı aklımda. Sonra Masumiyet Müzesine denk geldim, aldım ve okumaya başladım. Kitabın içerisinde müzeye giriş için tek kişilik bir bilet var. Tabi o sırada İstanbul'da olmam güzel bir tesadüf oldu. Velhasıl kelam, okudum masumiyet müzesi'ni düştüm yollara... Türkiye'nin modernleşme sürecinde; (1974 ile 2000lerin başı arasında geçen bir dönemi anlatıyor) o "batı özentiliğine" kaydığı dönemleri, dönemin tüm kültürel ve sosyal dokusunu en ince ayrıntılarına kadar hissettiren, gerçekçi bir eser. Nişantaş'lı zengin aileden Kemal, kendi sınıfından Sibel ile nişanlanmak üzere iken bir yandan da bir dükkanda tezgahtarlık yapan uzak akrabası Füsun'a kaptırır gönlünü. Eski eşyalar ve hatıralarla dolu tozlu odalarda buluşurlar. Kemal Basmacının kişiliği genel ahlaka göre bir çoğumuzun kanıksayamayacağı cinsten de olsa o akışa kapılıp bir anda onunla bütünleşiyorsunuz.. Aşk, ama aşkın ötesinde pişmanlıklar, yarım kalmışlar, buhranlar.. Füsun, bir başkası ile evlenince Kemal onu bugün müzeye çevrilmiş olan binada (müze Cihangirde bulunmaktadır) sekiz yıl ziyaret eder. Her gelişinde Füsun'u hatırlatan bir eşyayı alıp saklar. Bu eşyalar Masumiyet Müzesi'nin koleksiyonunu oluşturuyor. Yani müze, romanda söz edilen eşyaları ve imgeleri sergileyerek hikayeyi uygun bir atmosfer yaratıyor. aynı zamanda hem kurgusal, hem de küçük bir yirminci yüzyıl ikinci yarısında İstanbul hayatı müzesidir. Genel olarak çok geniş kapsamlı olan müzeyi mutlaka kitabı okuduktan sonra ziyaret edin. Çok güzel duygular yaşatıyor. Mutlaka yapılması gerekenler listenize ekleyin bence şimdiden 😸 kitabın her bir bölümünden eşyalar sergilenmekte ve kitapta olduğu gibi bölüm bölüm ayrılmakta. Müzenin son katında Kemal Basmacının, ömrünün son demlerini geçirdiği oda yer alıyor. (İsteyenlere müzeden fotoğraflar gönderebilirim). Orhan Pamuk, romanı yazarken 1990'lardan itibaren romanı ve müzeyi birlikte düşünmüş. Roman 2008 yılında yayımlandı, müze ise 2012'de açıldı. Pamuk tarafından oluşturulan Masumiyet Müzesi, yazarın aynı adlı romanında anlatılan günlük hayat eşyalarının hatıra ve anlamlarını gösteren titizlikle hazırlanmış enstalasyonlardan oluşan küçük bir İstanbul müzesidir diyebiliriz özetle. Roman, tüm dünyada kırka yakın dile çevrilmiştir.

mehlikacelik 4 years ago

Bozkır

Bahadır İnce

37 Gönderi

Yiğit Özsener ve Ekin Koç gerçekten güzel bir ikili olmuş. Keza her ikisi ayrı ayrı da çok güzel oyunculuk sergilemişler. Ekrana kitleyen, seyirciyi içine çeken, sağlam ve kusursuz bir olay örgüsü var. Transeksüel öğelere yer verilmiş olması daha da ilginç…devamı

mehlikacelik 4 years ago

Sil Baştan

Michel Gondry

266 Gönderi

"Kutsananlar unutkanlardır hatalarının yükünü taşımazlar" filmde geçen bu replik üzerine bir hayli düşünmüştüm.. sizin de düşüncelerinizi merak ediyorum açıkçası. Paylaşırsanız sevinirim. Filmle ilgili tek beğenmediğim şey orijinal adının; "Eternal sunshine of the spotless mind" Türkçe çevirisi ile alakası olmaması 🐱…devamı