(@) - Raf

mirabel 8 months ago

İlk olarak animesini de izlemiş ve one piece hastası bir kızın gözünden bakacaksınız şuan bu diziye. 10/10 vermemim sebebi one piece olan saygım ve abartılı sevgimdendir. 3 büyük animeye bu güzelim kıymetli eserle başladım ve yerini hiç bir şeyle dolduramadım.…devamı

mirabel 8 months ago

Tin ve Tina

Rubin Stein

19 Gönderi

Şimdi size bir cümle kurucam ve filmi izlemeden son sahnesine kadar tahmin etmenizi sağlıcam. Çocuğu olmayan genç bir kadın ve yetim çocukları evlat edinmek isteyen bir baba. Filmin korku kategorisinde de olduğuna bakarsak anlamışsınızdır diye düşünüyorum 😂 Fakat ben evet…devamı

mirabel 11 months ago

Arkadaşlar gözler çok garip değil mi sanki ruhunun en önemli parçaları oraya kıstırılmış. Ben insanlarla değil gözleriyle konuşuyor gibi hissediyorum bazen. Nineme bakıyorum mesela yaşlanmış evet ama gözleri gencecik ve bana o kadar çok şey anlatıyor ki. Bu yüzden olsa…devamı

mirabel 1 year ago

Gün Doğmadan

Richard Linklater

168 Gönderi

Bir insanla uzun uzun sohbet etmek, her konuya değinerek, bir nebze sıkılmadan.. zordur. Kelimeler değerlidir, fikirler değerlidir bence. Romantik bir film izlemek çekici gelmeyebiliyor ama felsefik bir film ahh içine çekiyor beni. Güven, feminizm, ölüm, sanat da dahil her türlü…devamıBir insanla uzun uzun sohbet etmek, her konuya değinerek, bir nebze sıkılmadan.. zordur. Kelimeler değerlidir, fikirler değerlidir bence. Romantik bir film izlemek çekici gelmeyebiliyor ama felsefik bir film ahh içine çekiyor beni. Güven, feminizm, ölüm, sanat da dahil her türlü diyaloglara giren bir çifti izliyoruz. Bu tarz konuları bazen saçmalayarak bazen ciddi konuşabileceği biri olsun istiyor insan ama bizim on dakikada izlediğimiz sahneleri saatlerce düşünüp yazan bir senarist var belki. Filmimize dönersek trende tanışmalarının ardından bir gecelik viyana turuna çıkıyor çiftimiz. Yürüyorlar oturuyorlar fakat arka sahneler buğulu, sadece jesse ve celine. Küçük detaylar da var tabi falcı, barmen, şair gibi. Şair demişken anlatmak isterim o sahneyi de çünkü benim fazlasıyla hoşuma gitmişti. Sahilde yürüyorlar bir adam sesleniyor ve onlarla bir anlaşma yapmak istediğini söylüyor. Para yerine kelime istiyor. Aldığı kelimenin de içinde yer aldığı bir şiir yazacağını ve beğenirlerse o zaman para vermelerini söylüyor. "Muzlu süt" diyor celine ve şimdi şiire bakın ölürüm ölürüm. "Sanrılar içindeyim Kapkara kirpikler Melek yüzlü sevgilim Kadehime dökülsün göz yaşın Şu badem gözlere bakın Her şeyimsin benim Şeker parem, Muzlu sütüm Her an seni sayıklıyorum Hayallere dalıyorum İlanı aşk ediyorum işte Kalbimdekileri bilesin diye Bilmiyorsun nereden geldiğimi Bilmiyoruz nereye gittiğimizi Takıldık hayata, nehirdeki dallar gibi Akıntıya tutulmuş gidiyoruz Ben seni taşırım, sende beni İste böyle olabilirdi Tanımıyor musun beni Hala tanımıyor musun beni" Kadın ve erkek zihnini de detaylı bir şekilde inceliyoruz filmde. Celine nin şiire yaklaşımı duygusal olurken jesse daha mantıksal yaklaşıyor. Adamın önceden yazdığı bir şiir olduğunu ve sadece onların verdiği kelimeyi de içine kattığını düşünüyor. Zevkle izlediğim bir yapım oldu, bittiğinde yarım kalmış hissi içimi kaplamıştı ki seri olduğunu öğrendim. Bazı filmler yarım kalmalı, umarım serinin devamını izlediğimde memnun kalırım (:

mirabel 1 year ago

Wednesday

Tim Burton

325 Gönderi

Tim Burton' ın yönettiği efsane korku dizisi. Keyifle izledim. Zaten akıp gidiyor ve beni bilgisayarın başına bağlıyor. Neyse ki instagramdan daha fazla spoi yemeden bitirdik hahahsjs sizde biliyorsunuzdur sosyal medyada fazlasıyla gündem oldu ki bunu hak ettiğini düşünüyorum. Dizinin atmosferi…devamı

mirabel 1 year ago

Aşkın 500 Günü

Marc Webb

113 Gönderi

"Hayatımı kederin karmaşasıyla renklendir." Neredeyse bir hafta önce izlediğim bu filmi anlatacak kelimeleri hala bulamıyorum. Yine de bir denemek istiyorum çünkü içimi burktu, kalbimi kırdı, beni ağlattı ve gülümsetti, heyecanlandırdı, meraklandırdı. "Summer' a aşık oldum. Onun gülüşüne aşığım. Saçlarına dizlerine…devamı"Hayatımı kederin karmaşasıyla renklendir." Neredeyse bir hafta önce izlediğim bu filmi anlatacak kelimeleri hala bulamıyorum. Yine de bir denemek istiyorum çünkü içimi burktu, kalbimi kırdı, beni ağlattı ve gülümsetti, heyecanlandırdı, meraklandırdı. "Summer' a aşık oldum. Onun gülüşüne aşığım. Saçlarına dizlerine aşığım. Boynundaki o kalp şeklindeki doğum lekesine aşığım. Bir şey söylemeden önce dudaklarını yalamasına aşığım." Bunlar Tom' un sözleri. Çocukluğundan itibaren aşkı aramış, beklemiş ve kafasında kurduğu kişiye benzeyen ilk insana tutunmuş. İlerleyen zamanlarda bu sözler değişiyor ve ondan, onun gülüşünden, saçlarından, dizlerinden nefret ettiğini söyleyen bir hal alıyor. Hepimiz bir zamanlar Tom olduk sonra kırıldık inancımızı kaybettik summer olduk. Summer' sa ciddi bir ilişki istemediğini en başından söylüyor ama Tom' a umut veriyor. Eğleniyorlar, güzel vakit geçiriyorlar dışarıdan bakıldığında aşık oldukları düşünülebilecek kadar ama kocaman bir toksik ilişkiden ibaret. Summer gidiyor çünkü sıkılıyor eskiden hoşuna giden şeyler zevk vermemeye başlıyor. İkea sahnesinde de gördüğümüz gibi Tom çabalıyor eskisi gibi olmak için aynı esprileri yapıyor fakat olumlu bir tepki alamıyor. Tek taraflı bir çaba ee yani bir yere varmıyor haliyle. Summer gidiyor evet ama Tom' un onu unutmasına izin vermiyor her fırsatta yeniden kendini hatırlatıyor ve bir nevi cebinde olup olmadığını kontrol ediyor. İki tarafta da kendimden bir şeyler bulduğum için olsa gerek fazlasıyla etkilendiğim bir yapım oldu. Film çok özgün sahnelerde barındırıyor. "Gerçek/Hayal" sahnesi gibi ki bence efsaneydi. Daha öncesinde sinemaya gittiklerinde siyah beyaz gösterilen o sahnelerinde farklı bir havası vardı geçişleri çok guzeldi. O sinema sahnesinin sosyal medya üzerinden paylaşımını yaptığımda çok fazla geri dönüş aldım. Garip olansa film adını söylediğim herkesin izlemiş ama basit bir yapım olarak hatırlıyor olması. Her filmi her yaşta farklı bir gözle izliyoruz. Bir kaç ay önce hiç dikkatimizi çekmeyen bir sahne rastgele bir Instagram hesabında görünce şaşırtıyor insanları. Benimde göremediğim sahneler vardır illa ki. Aylar sonra yeniden izleyip bu yorumumu okuduğumda ne düşünücem merak ediyorum. Ne ergen ergen şeyler yazmışım aa filan derim belki bilemiyorum hahskdk fazla anlam yüklemeyi severim. İzleyeceklere şimdiden iyi seyirler 🤗

mirabel 1 year ago

Bubble

Tetsurô Araki

11 Gönderi

İlk olarak fazlasıyla rahatsız olduğum bir şeyle başlamak istiyorum. Şu sıralar kime söylesen tiksintiyle karşılanan bir ifade var "animeci". Yaani 8 9 yaşındaki kuzenim bile telefon arka planını naruto yapıp onii chaann diye gezince cidden mide bulandırıcı bir hal almaya…devamı

mirabel 1 year ago

Breaking Bad

Vince Gilligan

357 Gönderi

Spoiler içeriyor Ne diyebilirim inanın hiç bilmiyorum. İzlediğim en iyi dizilerden biriydi. Tüm parçalanmışlığım ve heyecanımla bitirdiğim anda taze taze yorumlamak istedim. Tam anlamıyla beni kendine bağladı ve 1 ay gibi bir sürede sona ulaştım 😬 Her bölümü ayrı bir güzeldi. Tadı…devamı

mirabel 2 years ago

İlk Aşk, İlk Dans

Emile Ardolino

11 Gönderi

Film Jennifer Grey' in "1963 yazıydı, herkes bana bebek diyordu ama umursamıyordum" sözleriyle başlıyor. Bu sözler bana acil servisin en güzel parçalarından biri olan 'bebek' şarkısını hatırlattı "Hey bebek götür beni o temmuz akşamınaaaa" bu kısımda biraz coşuyor insan sanki…devamı

mirabel 2 years ago

Aylak Adam

Yusuf Atılgan

115 Gönderi

Şöyle afili bir giriş lazım bu kitabın incelemesine. Biraz vurdumduymaz, biraz korkusuz, yasakları çiğneyen bir giriş. "Kılığı düzgün bir adamın sokakta simit yemesi yasaktır" diyor Yusuf Atılgan. Bütün yasaklar gibi bunun da bir kaçamak yolu yok mu? Var, var elbet.…devamı