Spoiler içeriyor
George Orwell'ın bu eseri modern klasikler arasına girmiş ikinci kitabıdır. 1920 -1945 yıllarında ki Rus yönetimine ithafen kapitalizm ve demokrasi arasındaki çatışmayı fabl türünde yazmıştır. Eşitlik ve özgürlük temasında hayvanlar üzerinden toplumsal yapıya göndermeler yapmıştır. Kitabın konusu Beylik Çiftliğinde yaşayan…devamıGeorge Orwell'ın bu eseri modern klasikler arasına girmiş ikinci kitabıdır. 1920 -1945 yıllarında ki Rus yönetimine ithafen kapitalizm ve demokrasi arasındaki çatışmayı fabl türünde yazmıştır. Eşitlik ve özgürlük temasında hayvanlar üzerinden toplumsal yapıya göndermeler yapmıştır.
Kitabın konusu Beylik Çiftliğinde yaşayan hayvanların Koca reis lakabı ile anılan Major isimli bir domuzun liderliğinde sisteme baş kaldırıp "bütün insanlar düşman, bütün hayvanlar yoldaştır" sloganıyla isyan girişimlerini başlatıyorlar. Çiftliği ele geçiriyorlar. Sonrasında yönetime Napolyon ve Snowboard isimli iki domuz geçiyor. Bu iki domuz Sovyet devriminin liderlerinden Stalin ve Troçki'yle ile bağdaştırmak mümkün. Hayvanlar türlerine göre sınıflara ayrılıyor, mesela atlar hiç durmadan yorulmadan çalışıyorlar. Atlar işçi sınıfına benzetiliyor, koyunlar toplantılarda ne zaman bir kargaşa çıksa kendilerine öğretilen cümle ile propaganda yapıp ortalığın yatışıp dağılmasına sebep oluyorlar. Çiftlikte ilk başta işler yolunda giderken planda olmayan sorunlar baş gösteriyor. Napolyon tek başına yönetime geçiyor ve eskisinden daha acımasız bir iktidarla yönetiliyorlar. Hayvanlar ne zaman haklı çıkacak olsa Squealer adlı çığırtkan bir domuz doğru bildiklerinin yanlış olduğunu söyleyip zihinlerini bulandırıyor.
Kitabın son cümleleri şöyle bitiyor; hangisinin domuz hangisinin insan olduğunu ayırt etme olanağı artık kalmamıştı.
Alıntılar
🐷 Hayvan hayatı kölelik ve sefaletten ibarettir, işte bu açıkça içinde bulunduğumuz bir gerçektir.
🐴 İki ayak üzerinde yürüyen her canlı sizin düşmanınızdır. Dört ayakla yürüyen ya da kanatlı olan her canlı sizin dostunuzdur.
🐑 Tüm bunların üstünde en önemli nokta ise hiçbir hayvanın kendi ırkına zulmetmemesi gerektiğidir.
🐓 "Cesaret yeterli değildir", dedi. " Sadakat ve itaat çok daha önemlidir."
🦆 Bütün hayvanlar eşit, fakat bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşitti.
Spoiler içeriyor
Bu kitabı okurken büyük bir hevesle aldım elime. Gülnihal'in Münih Bey'e olan sevgisi, tutkusu, anılarına sımsıkı tutunuşu, sırf unutmamak için başka insanlarda Münif bey'i gördü diye onlara bağlanması sevdiğim detaylardandı. Fakat yazarın dilini beğenmedim sürekli yabancı kelimeler kullanması beni rahatsız…devamıBu kitabı okurken büyük bir hevesle aldım elime. Gülnihal'in Münih Bey'e olan sevgisi, tutkusu, anılarına sımsıkı tutunuşu, sırf unutmamak için başka insanlarda Münif bey'i gördü diye onlara bağlanması sevdiğim detaylardandı. Fakat yazarın dilini beğenmedim sürekli yabancı kelimeler kullanması beni rahatsız etti, o yüzden çoğu cümlenin içine giremedim kopukluklar oldu. Kendini tekrar eden cümleler fazlaca vardı.Belki uzun bir süre sonra başka kitabına şans verebilirim.
İnanılmaz beğendiğim ve bu zamana kadar nasıl kaçırdım dediğim bir film oldu. Hachiko'nun sevgisi, bir an bile bitmeyen sadakati çoğu zaman es gectigimiz insani duygularımı utandırdı. Hikayenin gerçek olması hem üzdü hemde hayranlığımı bir kat daha arttırdı. 10/9.5
Spoiler içeriyor
Elizabeth, Güney Rüzgarı krallığındaki Büyük Yaz Düşü kütüphanesinde kendini bildi bileli kadim kitapların arasında büyümüş yetim bir kızdır. Onlarla arasında kimsenin bilmediği bir bağ kurmuştur. Şimdi öyle bir kütüphane düşünün ki buradaki kitapların hiç birisi sıradan değil. Hatta bazı kara…devamı Elizabeth, Güney Rüzgarı krallığındaki Büyük Yaz Düşü kütüphanesinde kendini bildi bileli kadim kitapların arasında büyümüş yetim bir kızdır. Onlarla arasında kimsenin bilmediği bir bağ kurmuştur.
Şimdi öyle bir kütüphane düşünün ki buradaki kitapların hiç birisi sıradan değil. Hatta bazı kara büyü kitapları zincirlere vurulmuş halde raflarda zaptediliyor. Bu kitaplar konuşuyor, fısıldıyor, horluyor, ağıt yakıyor, kızdıkları zaman mürekkep tükürüyor en fenası da mürekkepten oluşan bir canavara dönüşebiliyor.
Kitabın konusuna gelince kütüphanede bir saldırı gerçekleşiyor ve tehlikeli Kara büyü kitaplarından biri zincirlerinin koparması sonucu bir anda Sihrişere dönüşüyor. Elizabeth kendini Sihirzade Nathaniel Thorn ve onun gizemli iblis'i Silas'la yüzyıllardır süregelen karanlık bir planın tam ortasında buluyor.
Yazarın oluşturduğu fantastik evrende en çok hoşuma giden kısımlardan birisi de buydu. Kitaplara harkulade kişilikler giydirmiş ister istemez o büyülü gotik dünyanın içerisine giriyorsunuz. Kütüphanenin koridorlarında gezinirken o tozlu kitapların kokusunu alabiliyorsunuz Nathaniel büyü yaptığında ışık huzmelerini filmvari şekilde gözünüzde canlandırabiliyorsunuz.
Kitap tek bir karakter üzerine odaklanmamış. Hatta Silas Elizabetin önüne geçmiş diyebilirim. Elizabetin savaşçı ruhu ve güçlü karakteri hoşuma gitti. Nathaniel bence biraz sönük kalmış bir karakterdi daha detaylı bahsedilebilirdi. Elizabeth ile aralarındaki geçen diyalogları daha çok okumak isterdim gerçekten çok keyifliydi. Benim için en mükemmel karakter Silastı.
Kitap 2 seriden oluşabilirdi.Final kısmıda okuyucunun hayal dünyasına bırakılmış.Genel olarak fantastik türde aksiyonun eksik olmadığı kurgusuna bayıldığım bir kitap oldu. 10/9
🧙🏻"Birçok insan peri masallarıyla büyür ," dedi. Neden bütün dünya inanmazken sen inanmaya devam ettin? "Hiç bir şeye inanmazsan hayatın ne anlamı kalır?"
📚 Kitaplarla konuştuğunu biliyordum ama seni dinlediklerini fak etmemiştim.
⚔️ Bilginin her zaman tehlike yaratma potansiyeli vardır. Bütün kılıçlardan ya da büyülerden daha güçlü bir silahtır.
🔮 Başına korkunç şeyler geldiğinde, bazen güzel bir şey olma olasılığı bile aynı oranda korkutucu gelebilir.
🕯️Her bir mum hayat buldukça geçmişte feda edilenleri ve yeni bir başlangıcı işaret ediyor gibi görünüyordu.
🧞♂️Bir insanın kaç yıl yaşayacağını ya da nasıl öleceğini kimse bilemez. Yaşam, bir lambadaki gaz gibidir. Ölçülebilir ama ne kadar hızlı tükeneceği, her günü ne kadar çok kullanıldığına ve ateşe ne kadar parlak ve yoğun olduğuna bağlı olarak değişir. Ayrıca lambanın içinde çok daha uzun bir süre yanacak kadar gaz olsa da bir gün ansızın yere düşüp kırılacağını da öngörmek mümkün değildir. Hayatın tahmin edilemezliği böyle bir şeydir.
🗡️ Seninle omuz omuza savaşmak benim için bir onur Elizabeth, ne kadar uzun sürerse sürsün. Sen bana yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hatırlattın. Bunun için bir şeyleri kaybetme riskini almaya değer.
📚 Çünkü kütüphanelerde tutulanlar sıradan kitaplar değildi. Onlar bilginin ve hayatın, bilgeliğin ve söz hakkının kaynaklarıydı. Yıldız ışığı kütüphanenin pencerelerinden vurduğunda şarkı söylerlerdi. Acı ve kalp kırıklığı hissederlerdi. Bazen kötü ve kaba olabilirlerdi.. Ama dışarıdaki dünyada öyleydi. Bu da dünyayı savaşmak için daha değersiz kılmıyor Ordu çünkü karanlığın olduğu yerde bir sürü ışık da vardı.
Kaç yaşında olursam olayım yılbaşı filmlerinin büyülü dünyasını hep sevdim. Gece Yarısı Kütüphanesinin yazarı Matt Haig'in kaleminden çıkan öykünün filmini de bana göre çok güzeldi. Konusu 11 yaşındaki Nikolas elflerin yaşadığı efsane köyü bulmak için çıktığı yolda başına gelen macaraları…devamıKaç yaşında olursam olayım yılbaşı filmlerinin büyülü dünyasını hep sevdim. Gece Yarısı Kütüphanesinin yazarı Matt Haig'in kaleminden çıkan öykünün filmini de bana göre çok güzeldi. Konusu 11 yaşındaki Nikolas elflerin yaşadığı efsane köyü bulmak için çıktığı yolda başına gelen macaraları anlatıyor. Aslında bu film Noel günün nasıl başladığını anlatıyor. Filmde çok sevdiğim replikler vardı. 10/8
📍Çünkü tüm evren hikayelerden oluşur.
📍Yuva bir yer değildir Yuva bir histir.
📍Bir şeyi görmek için ona inanmalısın gerçekten inanmalısın
📍İyi olmak zengin olmaktan iyidir.