Her zamanki Gaspar Noe. Ne zaman bir filmini izlesem sonrasında bu adamla 2gün aynı evi paylaşsam kafayı sıyırırdım diye düşünmeden edemiyorum. Böyle filmler sinemanın her zaman direk mesaj vermeden(belki de gerçek anlamda hiçbir mesaj vermeden), mutlu sonlarla bitmeden de insanı…devamıHer zamanki Gaspar Noe. Ne zaman bir filmini izlesem sonrasında bu adamla 2gün aynı evi paylaşsam kafayı sıyırırdım diye düşünmeden edemiyorum.
Böyle filmler sinemanın her zaman direk mesaj vermeden(belki de gerçek anlamda hiçbir mesaj vermeden), mutlu sonlarla bitmeden de insanı berbat hissettirerek iyi sinema yapıla bildiğini gösteriyor.
Kamera açıları, renkler, oyunculuklar anca bu kadar muhteşem olabilirdi. Filmin başında karakterlerin 1-2cümleyle kendilerini tanıtdığı kısım çok önemliydi bence her karakter hakkında bir fikir edinmemize çok yardım oldu.
Müziklere ayrı değinmek istedim. İzlerken hiç farkında olmuyorsun ama her geçen saniye gerilimi yükseltip, sizi filmin içine çekiyor ve ne kadar rahatsız olursanız olun filmden kopamıyorsunuz.
Ben çoğunlukla böyle klasik kitapları okumayı pek sevmem ama sipariş verdiğim kitaplar geç geldiğinden evde bulup zaman boşa geçmesin diye okumaya başladım. Okudukdan sonra da klasik kitaplara olan sevgim pekte artmadı. Özellikle böyle her küçük ayrıntıyı çok özenle anlatan kitaplarda…devamıBen çoğunlukla böyle klasik kitapları okumayı pek sevmem ama sipariş verdiğim kitaplar geç geldiğinden evde bulup zaman boşa geçmesin diye okumaya başladım. Okudukdan sonra da klasik kitaplara olan sevgim pekte artmadı. Özellikle böyle her küçük ayrıntıyı çok özenle anlatan kitaplarda ana hikayenden çok uzaklaşıldığı izlenimi oluyor bende. Bahçedeki ağaçların ve ya evdeki eşyaların her küçük ayrıntısını anlatmak yerine karaketlerle bağlı birşeyler anlatılmasını tercih ederim.
Kitaba gelirsek insanların ne kadar zaman geçerse geçsin hiç değişmedikleri görülüyor genel olarak. Aldatma konusunda çoğu zaman aldatan kadar aldatılan kişinin de hatası olduğunu düşünürüm ben ama ne kadar çaba göstersem de Emmanın haklı olduğu bişey bulmak konusunda çok zorlandım. Mösyö Bovarynin hatası belki de Emmayı çok anlamaya çalışmamasıydı ama bunların hiç birinde Emmaya hak veremedim ben.
Kitap tek bir konu değil de farklı farklı birçok konuyu anlatdığı için ne yorum yazacağımı bilemedim. O yüzden kitapdan bir kaç cümle yazıyım diye düşündüm. Ama kitapda o kadar müthiş cümleler ve paragraflar vardı ki içinden bir ikisini seçmek "en…devamıKitap tek bir konu değil de farklı farklı birçok konuyu anlatdığı için ne yorum yazacağımı bilemedim. O yüzden kitapdan bir kaç cümle yazıyım diye düşündüm. Ama kitapda o kadar müthiş cümleler ve paragraflar vardı ki içinden bir ikisini seçmek "en sevdiğin şarkı ve ya film hangisi" sorusu kadar sinirbozucuydu. Ne kadar zor olsa da bazılarını seçip yazacağım.
İştahını köreltmiş olan ve kayıtsızlığın sınır biçimine yaklaşan kişi artık kendini sürdürmek istemez; üstelik aktaracak hiçbir şeyinin de olmayacağı bir başkasında yaşamaktan tiksinir; onu tür ürkütür; bir canavar'dır o - ve canavarlar döl vermez. "Aşk" onu hala büyülemektedir: Düşüncelerinin ortasındaki sapıtmadır o. Herkesle aynı olacağı duruma dönmenin bahanesini arar aşkta; ama çocuğu aklı almaz onun, tıpkı aileyi, irsiyeti, tabiat kanunlarını almadığı gibi.
Doğru diye adlandırılan şey, yetersiz bir şekilde yaşanmış, henüz içi boşaltılmamış, ama eskimesi kaçınılmaz olan ve yeniliğini tehlikeye sokmayı bekleyen bir yeni hatadır.
müthiş bir film olduğunu çok duymuştum. son sahneye kadar güzel ama söylenildiği kadar da müthiş olduğunu düşünmüyordum. ama son sahne. sadece bir sahneyle filmin vuruculuğunun bu kadar artacağını zerre kadar da aklıma getiremezdim. o son sahneden sonra gerçekten müthiş bi…devamımüthiş bir film olduğunu çok duymuştum. son sahneye kadar güzel ama söylenildiği kadar da müthiş olduğunu düşünmüyordum. ama son sahne. sadece bir sahneyle filmin vuruculuğunun bu kadar artacağını zerre kadar da aklıma getiremezdim. o son sahneden sonra gerçekten müthiş bi film olduğunu anladım. ve kassovitz bu filmi yönetdiğinde sadece 25yaşı varmış.
"buraya kadar herşey yolunda, buraya kadar herşey yolunda, buraya kadar herşey yolunda."
edit: 28 yaşı varmış
edit2: izledikden sonra bunu okumanızı da öneririm https://www.filmloverss.com/la-haine-dusen-bir-toplumun-absurt-hikayesi/
Black Mirror tarzında bir dizi. Black Mirroru çok sevmeme rağmen bu dizi bana Black Mirrordan daha çok etki etdi. Çünki BM'de çok uç örnekler ve genellikle sadece teknolojinin zararları gösterilse de Y&Y'de daha kısa zaman içinde ola bilecekler ve sadece…devamıBlack Mirror tarzında bir dizi. Black Mirroru çok sevmeme rağmen bu dizi bana Black Mirrordan daha çok etki etdi. Çünki BM'de çok uç örnekler ve genellikle sadece teknolojinin zararları gösterilse de Y&Y'de daha kısa zaman içinde ola bilecekler ve sadece teknolojinin de değil gelecek 10yılda başımıza gelecek herşeyin ve politikanın da zararlarını çok güzel şekilde göstermişler.
Son bölümdeki Büyükanne Murielin monoloğu çok muhteşemdi. Gerçekten söylediği gibi bunların hepsi bizim hatalarımız. Şuan için hayatımız da böyle bişey olmasa da yakın gelecekte olacağı kesin olan şey var. Mesela bir market kasiyerleri işten çıkartıp yerini elektronik kasalar getirdiğinde merakla oraya gitmek yerine bi tepki göstermeliyiz. Yoksa sonumuz çok vahim.
Bizim daha zamanınız var. Bazı şeyleri değiştirmek, bazı şeyleri düzeltmek için. Çocukların etrafını ekranlarla donatarak çok farklı bi sonuç beklememeliyiz gelecekten. Telefonsuz çağın son dönemlerini gördüm sadece buna rağmen sosyal medya hesaplarımı kapatmak benim için çok sancılı bi süreç olmuşdu. Şimdi doğup büyüyen çocukların böyle bişey yapmak ve ya sosyal medya kullanmamak gibi bi seçenekleri kalmıyor. Bunun yerine çocuklarımıza kitap okumaya, bütün gün fb, instagramda takılmak yerine güzel filmler izlemeye teşvik etmeliyiz.
Uzun lafın kısası herkesin mutlaka izlemesi gereken müthiş bir diziydi.
3 sevgi biçimi. Bir biriyle çakışan ama apayrı yollar. "hepimiz zaman içinde kaybettiklerimiziz" ve filmin sonundaki bu replik 10dk ekrana bakmanıza sebep ola biliyor.
Kaç kere izlersem izleyeyim bıkmayacağım birkaç filmden biridir. Guy Ritchie'nin harikalar yaratdığı 2filminden biri. Lock, Stock and Two Smoking Barrels ve bu filmi ben Natuk Baytan filmlerine çok benzetiyorum. Natuk Baytan filmleri gibi absürt komedi ve absürt karakterler içeriyor. Nasıl…devamıKaç kere izlersem izleyeyim bıkmayacağım birkaç filmden biridir. Guy Ritchie'nin harikalar yaratdığı 2filminden biri.
Lock, Stock and Two Smoking Barrels ve bu filmi ben Natuk Baytan filmlerine çok benzetiyorum. Natuk Baytan filmleri gibi absürt komedi ve absürt karakterler içeriyor. Nasıl Natuk Baytan filmlerinde Karbonat Erol, Dikiştutmaz Sabri, Gardrop Fuat gibi karakterler varsa burda da Boris the Blade, Bullet Tooth Tony, Franky Four Fingers gibi karakterler var. Soundtrackler, oyunculukları bi kenara bırakıp sadece dialogların için bile izlene bilir film.
Birde altyazı çevirmeni arkadaşın Brad Pittin "dag" dediyi sahneyi küpek olarak çevirmesi muhteşemdi.