"the day, in the glass house, I have fallen head over heels in love with you" (o gün, cam evin orada, sana tepeden tırnağa kadar aşık oldum)
-vice versa- diziyi tekrar izleyince şunu fark ettim, onlar birbirlerini cidden sevmişler. Yoksa…devamı"the day, in the glass house, I have fallen head over heels in love with you" (o gün, cam evin orada, sana tepeden tırnağa kadar aşık oldum)
-vice versa- diziyi tekrar izleyince şunu fark ettim, onlar birbirlerini cidden sevmişler. Yoksa daha birbirlerinin yüzlerini bile bilmeden, aşık olabilirler miydi? Biri diğerinin ardından, bu sözleri duyduğunda, çığlık atarak ağlayabilir miydi? Hiç sanmıyorum... (Kötü sonla bitmiyor )
(Ne yazık ki vice versa ya önceden değerlendirme yazdığım için bir daha yazamadım. Keşke birden fazla kez yazabilsek)
Kimse bu güzelim yapım için bir şeyler yazmamış... O zaman bu iş bana düşmekte :)
Puen çok ünlü ve bir o kadar başarılı bir oyuncudur.Talay ise yeni mezun olmuş bir coloristdir ve arkadaşlarından biri Puen'in büyük hayranıdır. Talay arkadaşından ötürü…devamıKimse bu güzelim yapım için bir şeyler yazmamış... O zaman bu iş bana düşmekte :)
Puen çok ünlü ve bir o kadar başarılı bir oyuncudur.Talay ise yeni mezun olmuş bir coloristdir ve arkadaşlarından biri Puen'in büyük hayranıdır. Talay arkadaşından ötürü şans eseri Puen ile karşılaşmış ve bunu umursamamıştır öyle. Ama daha sonra da, bi dizide öylesine ölü birini canlandırırken sette yine ünlü oyuncu Puen ile karşılaşır. Eh bu da çok bir şey anlam etmez Talay için. Ancak sette, çalışmayı çok istediği şirketten işe kabul edildiği hakkında arama gelmesi onu sevindirir. Arkadaşlarıyla bunu kutlamaya gittikleri sahilde bile iş çalışmaya başlar hatta. Ama arkadaşlarına hayır diyemez ve denizde onlara katılır. Ve sonuç olarak Talay denizde boğulur...
Gözlerini açtığında ise kimseyi tanıyamaz, hatta ortamı bile çıkaramaz. Ve fark eder ki, başka bir evrende başka birinin vücuduna hapsolmuştur. Yeni tanıştığı kişi ise ona bu konuda yardım etmeye başlar, ve öğrenir ki, kendi evrenine dönebilmesinin tek yolu "anahtar" olarak adlandırılan ruh eşini bulmasıdır. Ve zaten herşey böle başlar...
Puen de aynı Talay gibi başka birinin bedeninde uyanır ve Talay la tanışır, birbirleri olduklarını bilmeden. Böylece amansızca, anahtar diye adlandırdıkları kişiyi aramaya başlarlar. Ama zamanla birbirlerini severler ve bazı durumlar oluşur...
Puen ve Talay birbirlerini tanıyabilecekler midir, bir başkasınının bedeninde olmalarına rağmen? geri kendi evrenlerine dönebilecekler midir? Ve en önemlisi, bu sevgileri kendi evrenlerinde de devam edecek midir?
-şahsen her cumartesiyi bu dizi yüzünden iple çekerek bekledim. Çünkü cidden müthişti. Gerek dizi konusu, gerek oyuncular (Bad buddy'den tanıdığımız Jimmy ve ilk kez tanımama rağmen sevdiğim bir oyuncu olmaya hak kazanmış olan Sea) gerek çekimler... Bence izlemeye değecek bir yapım.
-bazıları bu diziyi çokça eleştirip ön yargıyla izlememiştir. Nedeni ise çokça aksiyon olmaması(ymış)... Bence dizide çokça olay vardı ve en güzeli de, bir çok gmmtv yapımı dizilere gönderme yapılmasıydı. Bad buddy, enchante, 2gether, sotus, theory of love vs. Yani bu dizi boş bi dizi değil
-youtube da bulunmakta ama Türkçe altyazı var mı bilmiyorum. İngilizce altyazı kesinlikle var. Ve Türkçe altyazıyı ise internetten kolayca bulabilirsiniz :) şimdiden iyi seyirler dilerim ^^
(Sorunuz olursa veya tayland yapımı dizilerle alakalı bir isteğiniz olursa yazabilirsinizz^^)
Nerden başlasam diye düşünmüyor değilim şu an. Çünkü bu dizinin bize çokça anlatmak istediği bir şeyler olduğunu ve özellikle toxic kitleye yapılan göndermeler olduğu aşikar bir gerçektir, ki bunu hayranlıkla belirtmek isterim.
Dizi, bl dizisi olmasına rağmen bl sektöründeki sorunları…devamıNerden başlasam diye düşünmüyor değilim şu an. Çünkü bu dizinin bize çokça anlatmak istediği bir şeyler olduğunu ve özellikle toxic kitleye yapılan göndermeler olduğu aşikar bir gerçektir, ki bunu hayranlıkla belirtmek isterim.
Dizi, bl dizisi olmasına rağmen bl sektöründeki sorunları eleştirmiktedir.
-Yayın evinin Gene'den bl romanı yazmasını istediğinde dediği şey ise bl dizilerinin en büyük sorunudur ve zaten bunu açıklığa kavuşturur. "Hikayenin iyi olmasına gerek yok. Bolca öpüşme ve yatak sahnesi olması, iyi bir konudan daha çok kazandırır" bu düşünce zaten şu anki bl dizilerde çokça görmüş olduğum bir şey olup, kesinlikle karşı çıktığım bir olaydır.
- ana karakterleri oynayan oyuncuların, hayranlara oynaması gerektiği gerçeği. Beraber hayranların göreceği yerlere gidip date havası vermek, çift eşyası kullanmak, el ele tutuşmak gibi hayranların onların dizilerini izlemeye teşvik edecek şeylerin yapılması gibi. Ve bu dizide çokça görülmekte. Hatta oyuncular birbirini sevmeseler bile bunları yapmak zorundalardır
-ve en önemlisi özel hayat. Bu dizide çokça konu almış birşeydir. Çünkü bl sektöründe oyunculuk yapan kişilerin dikkatli bir yaşam sürmeleri gerekir ki, şirketlerind ve diziye zarar gelmesin. Bu da ciddi anlamda özel hayat kısıtlamasına neden olmaktadır. Dediğim gibi dizide müthiş bir şekilde anlatılmaktadır bu konu
Saysam bitmez şahsen ama bu kadar yeter bence.
Onun dışında ikilinin oyunculukları ciddi anlamda güzeldi. Ve hatta yan karakterlerden Aoey müthişti. Bu karakteri canlandıran kişi müthiş bir şekilde duygu veriyordu, ki bunu dizinin sonlarında karmaşık duygu geçişlerinden anlayacaksınızdır :)
Konuyu anlatmak istemedim şahsen, zaten dizi bilgisi olarak verilmiş. Sadece görüşümü beyan etmek daha doğru geldi bu yüzden.
Şimdiden iyi seyirler diliyorummm :))
"Ama gözyaşlarından utanmamız gerekmiyordu. Çünkü gözyaşları bir insanın cesaretinin en büyüğüne, acı çekme cesaretine sahip olduğuna tanıklık ediyordu."
"yarından bu kadar korku duyarsan, bugünü nasıl yaşarsın?"
"- bu notlama olayı kast sistemi gibi. A alanlar efendiler, C alanlar köleler...Pek hoş değil efendim.
+ Daha iyi bir fikrin var mı?
-neden birinin başarısızlığı herkese ilan ediliyor ki?.. eğer demir…devamı"yarından bu kadar korku duyarsan, bugünü nasıl yaşarsın?"
"- bu notlama olayı kast sistemi gibi. A alanlar efendiler, C alanlar köleler...Pek hoş değil efendim.
+ Daha iyi bir fikrin var mı?
-neden birinin başarısızlığı herkese ilan ediliyor ki?.. eğer demir eksikliğiniz varsa, doktor size bunun için ilaç mı yazar, yoksa bunu televizyona mı verir?"
GMM in yapmış olduğu dizileri izlerken önüme hep bu dizi çıkıyordu. Ama her defasında izlemeyi reddediyordum. Ve en son bi' kaç tanıdığım oyuncunun da kadroda olmasıyla beraber, izlemeye karar vermiştim (Gun, Fiat, Nanon, aj ve jj kardeşleri gibi )
Dizi;…devamıGMM in yapmış olduğu dizileri izlerken önüme hep bu dizi çıkıyordu. Ama her defasında izlemeyi reddediyordum. Ve en son bi' kaç tanıdığım oyuncunun da kadroda olmasıyla beraber, izlemeye karar vermiştim (Gun, Fiat, Nanon, aj ve jj kardeşleri gibi )
Dizi; lisedeki bir grup öğrencinin, okulun gizliden gizliye yürütmüş olduğu program ile birlikte özel yeteneklerini, güçlerini keşfetmelerini ve bundan sonra gelen olayları konu almakta. Her bir öğrencinin kendine has özelliği ve güçleri vardır. Bununla beraber bu güçler onların hayatlarını ve kendilerini değiştirmeye başlamıştır. sadece bununla kalmamış, bu öğrenciler okula ve eğitim sistemine karşı ayaklanmalar gerçekleştirmişlerdir. Ve bazen kendi içlerindeki sorunlarla beraber...
Dizi kesinlikle izlenmeye değer. Ben bitirdiğimde kendime çok kızmışmıştım, neden daha önce bu diziye bir şans vermedim diye...
Dizinin 2.sezonu var oda ayrı bir diziymiş gibi konulmuş burada. Belki de isminin farklı olmasından kaynaklıdır "the gifted: graduation" zaten bu da dizinin bitiş noktasıdır :)
Diziyi sırf ana karakterlerden birini "Joong Archen Aydın" oynuyor diye başladım, doğruyu söylemek gerekirse. Ama izledikçe 'iyi ki izliyorum' dedirtti bana. (Evet adamın soyadı türkçe fark ettiyseniz. Onu altta açıklayacağım)
Dizi 2 parçadan oluşuyor. Ve bir kısmıda bu kısmı. Toplam…devamıDiziyi sırf ana karakterlerden birini "Joong Archen Aydın" oynuyor diye başladım, doğruyu söylemek gerekirse. Ama izledikçe 'iyi ki izliyorum' dedirtti bana. (Evet adamın soyadı türkçe fark ettiyseniz. Onu altta açıklayacağım)
Dizi 2 parçadan oluşuyor. Ve bir kısmıda bu kısmı. Toplam 8 bölüm ama dediğim gibi diğer parçası da var (o da 8 bölüm ama daha 4 bölümü yayınlandı onun)
Özet geçecek olursam;
Dao liseyi okurken yurtdışına taşınmak zorunda kalır, bununla beraber hoşlandığı kişiye gitmeden önce açılır. Ve herşeyin böyle kalacağını düşünür. Ama hayat onları üniversitede tekrar karşılaştırmaya ant içmiştir... Dao lise aşkını unutabilmiş midir? Peki ya o kişi onu hatırlıyor mudur?
Dizinin bu kısmı 8 bölümden oluştuğu için çok şey olmayacak gibi düşünebilirsiniz ama merak etmeyin, öyle değil. Hatta çoğu bl dizide olan klişeler nerdeyse yok denecek kadar az, ki buna bayıldım. (Kötü çocuk yok. Aile sorunları yok. "Yok ben yapamam yiaaa" diyip yalandan yere küsmeler yok. Hani bazı şeyler var ama azaltılmış bir şekilde var)
İzleminizi öneririmm :))
----------------
Şimdik gelelim Joong Archen Aydın'a. Kendisi aslen taylandlı. Fakat annesi o küçükken bir türk ile evlenmiş ve istanbul da yaşamaya başlamışlar. Joong hem ilkokulu hem de ortaokulu İstanbul da okumuş. Tabi ilk okula 9 yaşında başladığını da düşünürsek, hayatının 10 yılını Türkiye de geçirmiş. Kendi isteğiyle soyadını üvey babasının soyadı ile değişmiş. Tayland da ki lise atlama sınavına katılmış ve böylece 2 yıl erkenden mezun olmuş liseden (yani yaşıtlarına yetişmiş). Sonradan ise Tayland da kalarak oyunculuk yapmaya karar vermiş. Ve 2moons2 ile ilk oyunculuğuna başladı. Şimdi ise GMM TV nin altyapısında oyunculuk yapmakta.
2 tane daha kardeşi var ve onlar hala İstanbul'da. Ve çok olmadı diye biliyorum, üvey babası da hayatını kaybetti...
Veee türkçesi gerçekten güzel. Tayca konuşunca garip geliyor sesi ama türkçe konuşurken sesi bir muhteşem, yada şarkı söylerken :)