* 1957 yapımı bir Amerikan filmi. * Şehir Tiyatrolarında da oynandı ve güzeldi. * 12 kişi olmasının nedeni ve erkek olmaları Hristiyan inancındaki 12 havarileri temsil ediyor. (Kendim yorum yapacak olursam böyle bir sistemle yargılanmadığımız için bir nebze mutluyum.) Bir…devamı* 1957 yapımı bir Amerikan filmi.
* Şehir Tiyatrolarında da oynandı ve güzeldi.
* 12 kişi olmasının nedeni ve erkek olmaları Hristiyan inancındaki 12 havarileri temsil ediyor.
(Kendim yorum yapacak olursam böyle bir sistemle yargılanmadığımız için bir nebze mutluyum.)
Bir futbol maçı veya bir günlük iş kazancı, bir insanın hayatından daha değerli gibi davranan sözde aydın, kültürlü, düzgün vatandaşlar bir gencin hayatta kalmalı mı, kalmamalı mı kararını veriyor.
* 10/10 diyebilirim, şimdiden iyi seyirler.
"Düşünmenin (gereksiz insanları, boş olayları, acı geçmişi) bir faydası olmadığını öğretti hayat. Zorlu bir yolda sırtında taş dolu çantayı taşımaktan da ağırdı yükü." - okanisyen
Pokerde elinde korkunç kağıtlar olan biri çok güzel eli olan birini yenebilir. Elbette eli güzel olanın kazanma ihtimali büyüktür, ama sonunda kazanan her oyuncunun oyun süresinde yaptığı seçimlerle belirlenir. Hayatı da bu şekilde görüyorum. Hepimize dağıtılmış bir el var. Bazılarının…devamıPokerde elinde korkunç kağıtlar olan biri çok güzel eli olan birini yenebilir. Elbette eli güzel olanın kazanma ihtimali büyüktür, ama sonunda kazanan her oyuncunun oyun süresinde yaptığı seçimlerle belirlenir. Hayatı da bu şekilde görüyorum. Hepimize dağıtılmış bir el var. Bazılarının eli daha iyi. Sadece kağıtlara bakarak berbat durumda olduğumuzu söylemek kolaysa da, gerçek oyun o kağıtlarla yapacağımız seçimlere, almaya karar verdiğimiz risklere ve birlikte yaşamayı seçtiğimiz sonuçlara bağlıdır. Içinde bulundukları duruma göre sürekli en iyi seçimleri yapanlar tıpkı pokerde olduğu gibi hayatta da öne çıkarlar ve illa da eline iyi kağıtlar gelmiş olmaları gerekmez.
"İnsanlar 40 takla atıyor ellerindeki ürünleri satmak için. Ve patronları için sabah gözlerini açmamışken yollara dökülüyorlar. Allah'la buluşma vaktine ise 'çok erken' deyip üzerlerindeki yorganları kaldıramıyorlar. Yaşadığım dünyayı anlamakta zorlanıyorum."
"Yazmaya yazgılı kişiler vardır. İçlerinden dertlidirler. Hayatta hiçbir şey, onların yazmasını önleyemez. Çünkü onlar yazmazken de yazadururlar." - Leylâ İpekçi