"First I get lies, you see--this is what happens--first lies, then pressure, then more lies, then more pressure, then the break, then more pressure, then the truth. That is how you get the truth." Waiting for the Barbarians, geniş topraklara…devamı"First I get lies, you see--this is what happens--first lies, then pressure, then more lies, then more pressure, then the break, then more pressure, then the truth. That is how you get the truth."
Waiting for the Barbarians, geniş topraklara yayılmış, hayali bir imparatorluğun 20. yüzyılın başlarındaki Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan esintiler taşıyan hudut bölgesinde geçiyor ve burada yerel idareden sorumlu olan Magistrate'e (sulh hakimi olarak çeviriliyor sanırım) odaklanıyor.
Filmde zaman ve mekan muallak ve aynı zamanda bir çok karaktere isim verilmemiş buna Mark Rylance'ın canlandırdığı esas karakter de dahil.
Hudut bölgesindeki insanlar sakin hayatlarını yaşarken bir anda denetime ölüm meleyi misali Albay Joll geliyor. Gelmez olaydı diyemiyorum çünkü karakteri sevdim. Onu sadece "kötü adam" olarak nitelendirmek oldukça yüzeysel yaklaşım olurdu. Yuvarlak, garip şekilli, karakterin ruhuyla uyumlu, duyguları gizleyen bu gözlükleri ve replikleriyle Colonel Joll'un Depp'in ikonik karakterlerinden biri olduğunu düşünüyorum.
En başta yazdığım replik de ona aittir.
Albay Joll bölgede hayatlarını sürdüren "barbarlar"ın onlar için bir tehdit olduğunu düşünür ve sorgu sırasında İmparatorluk’un isteklerine hizmet edecek cevapları almak için akıl almaz işkencelere başvurur.
Magistrate bundan sonra seyirci kaldığı insanlık suçlarıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Bu yüzleşmenin yaratdığı farkındalık onu da imparatorluk için bir tehdit haline getiriyor.
🔸En azından oyunculuklar için izlenmeye değer olduğunu düşünüyorum.
Hikaye güçlü olsa da anlatımını, işleyişini zayıf buldum. Durgun, sakin geçen filmler vardır hani, söylenecek şeyler vardır ama söylenilmesine gerek duyulmaz, film az replikle bile yeterlidir, akar gider. Işte bu film onlardan değil. O söylenmeyen sözleri duymak istiyosun, biraz daha konuşsunlar, anlatsınlar istiyosun, ama yok.
Üzüldüğüm noktalardan biri de bu ki Dramatik, ağır bir film, fakat o duyguyu daha sarsıcı, unutulmaz yapabilirlerdi. Etkileyiciydi evet ama bugün etkileyici, belki yarın, ama 3 gün sonra unutursun aynı etkiyi vermez sana.
Her ne kadar bana göre eksik kalan tarafları olsa da vakit kaybı da olduğunu düşünmüyorum.